• Sonuç bulunamadı

Menteş Yayınevi:Ertuğrul Zekai Ökte ne diyor?:Yayımcının eğitimdeki yeri büyük önem taşır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Menteş Yayınevi:Ertuğrul Zekai Ökte ne diyor?:Yayımcının eğitimdeki yeri büyük önem taşır"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İTFA ALTI

CUMHURİYET ıu...„a

m j u í

rv:'s==---

l

----;— =

- s\ C\ L I

■ Yayınevinin ne

zaman kuruldu?

Yaymevtnizin kı­

sa bir tarihini an­ latır »ısını*?

— «Menteş Yayınevi. 1968'

3e kurulcfu. Aynı yıl İçinde

ekonomi konusunda İki önem­ li eser yayınladı. 1965’de mat­ baa grubu ile birleştirildi. «Baş kan Kennedy’nin Nutukları», Samuelson’un İktisat adlı ki­

tabının çevirisinin yayınlan­

ması, nihayet 1967 yılı Ekim a- ymda «Belgelerle Türk Tarihi ¡Dergisi» gibi bir süreli yayı­

nın Türk ve dünya kamuoyu­ na sunulması açıklanan birleş­

me ile sağlandı. 1970 yılında

«Belge Yayınları» grubu kuru­

luş çalışmaları başladı. Bu

grup Cumhuriyetimizin Ellinci

Yılma armağan serisinin ilk

üç kitabı İle yayın hayatına a-

tılmış bulunuyor. Menteş ve

Belge Yayınları, aynı yönetim altında çalışan, konuları bakı­ mından iş bölümüne sahip iki

yayın grubudur. Menteş Ya­

yınevi özellikle Ekonomi, Tıp,

Hukuk alanında yayınlarını

devam ettirecektir. Belge Ya­ yınları ise tamamen bir araş­ tırma, İnceleme ve yayın gru­ bu olarak Sosyal, Siyasî, Tarih bilimleri alanında çalışacaktır. Başlamış bulunduğu seri 1973 yılı Ekiminde bitecek ve bu se­ riden en az onbeş kitap yayın­ lanacaktır. Belge Yayınlan ay­ rıca Türkiyemizin çeşitli me­ selelerini inceleyen, araştıran, çözümler getiren yayınlara yer yermektedir.

■ Yayınevinizin, ar­ şivinizin çalışma­ ları ilgiyle karşı­

lanıyor mu? Bu

ilgiyi artırmak İçin acaba neler yapı­ labilir?

i— Eser, doğru, gerçeklere uy r'gun, dil bakımından anlaşılır, Türkiyemizin meselelerini hiç­ bir dogmaya kapılmadan ince-

îeyebiliyorsa ilgi görmemesi­

ne imkân yoktur. Bir yayın­ evinin arzu ettiği ilgi, sürek­

li ve katkılı olmalıdır. Ya­

yınevi eserleriyle eleştirilmeli, okuyucularının devamlı uyar­

malarına sahip olmalıdır ki

daha İyi ve daha güzel ve doğ­ ruyu yapabilsin. Yayın grup­ larımızın gördüğü ilgiyi bu a- çıdan değerlendirmekteyim. Ar çivimiz hakkında sualinize ay­ rıca teşekkür ederim. Bu sual

bize ilk defa sorulmaktadır.

Türkiyede ilk defa. Arşivimiz beş ana grup içinde toplanmış­ tır. Kitaplar, orijinal belge kol lekstyonları, mikro film ve fo­ tokopi arşivi, fotoğraf arşivi ve band arşivi vardır. Bunun ya­ nında çalışma konuları İle il­ gili çok çeşitli yan ve yardımcı koleksiyonlarımız mevcuttur. Halen 86.700 kitap, beş buçuk

milyon belge mevcuttur. Bu

belgelerin üç milyonu yaban­

cı arşiv belgeleridir. Yalnız

Ingiliz Devlet Arşivi’nin Tür­ kiye ile ilgili bölümünden dört yüz bin gizli belge bugün eli­ mizde bulunmaktadır. Sovvet- ler Birliği, Amerika, Fransız,

I T— . «11,» 7« — » i l i » . !> Ü

yük yekûnlara varmaktadır. Dünya literatürüne geçmemiş

ve bugüne kadar bilinmeyen

Konsolosluk defteri (1701-1746) ve ayni devrede önemli bazı konsolosluk gizli belgeleri bu­ gün arşivimiz kasalarında bu­ lunmaktadır. Türkiyemizde ilk defa Band arşivi küçük bir ör­ nekle kurulmuştur.

H Bir yayıncının top İnm ve eğitim ba­ yatındaki yeri ne­

dir?

— Yayıncının toplumsal eği­ timdeki yeri başlı başına bü­ yük önem taşımaktadır. Kitap ve yazılı kâğıt eğitimin aracı olmaktan çıkmış eğitim siste­ minin bir amacı haline gelme­ ye başlamıştır. Yaygın eğitim kavramı içersine giren okul ön eesi ve okul sonrası eğitimin tüm başarısı kitapta toplandı­ ğı veya yazılı kâğıtta şekillen­ diği gibi örgün eğitiminde an­ cak kıtanla sağlanabileceği a- çıktır. Eğitim ve kitap artık eş anlamlara ulaşmışlardır.

■ Şimdiye kadar ya­ yınladığınız eser­ lerin sayısı ve ko­ nuları?

— Günümüze kadar biri sü­ reli yayın olmak üzere (Aylık), otuz dört kitap yayınladık. Sü­ reli yayın «Belgelerle Türk Ta­ rihi Dergisindir. 55. sayısı çık­ mıştır. Tam elli beş ay binler­ ce belge, binlerce makale, hari­ ta, fotoğraf yayınlandı. Dene­ bilir ki. bu dergi ile tarih gö­ rüşüne katkılar ve yenilikler getirdik. Diin-Bugün-Yarm e - sası içersinde Tiirkivemizin si­ yasî, İktisadî, sosyal, kültürel konularını işledik. Türkiyemiz­ de ilk defa Jeostrateji ve Jeo­ politik grubun kurulmasını sağ ladık. Kitaplarımızın konulan, Tıp, Ekonomi. Hukuk, Türki- yenin çeşitli meseleleri. Hatı­ ratlar, Nutuklar, en son olarak

da Cumhuriyetimizin ellinci

yılma armağan serisinden ya­ yınlanan ilk üç kitap, Gelibolu Harekâtı, Şark Cephesinde Ye­ ni Bir Şey Yok, Sovyet Dev­ let Arşivi Gizli Belgelerinde Anadolunnn Taksimi Plânı adlı eserlerdir H Türk Tarih Kuru­ mu ve inkılâp Ta­ rihi Enstitüsünün çalışmaları hakkın da düşünceleriniz? — Türk Tarih Kurumu, te­

mellerinde ve yaşantısında

Atatürk’ün inançlarının, fikir­

lerinin, ümidinin bulunduğu

ve servetinin yattığı millî bir kuruluşumuzdur. Yıllarca olum lu çalışmalar yapmıştır Belle­

ten büyük bir varlık olarak

kendisini kabul ettirmiştir.

Yayınları Türk Tarihi konusun da önemli katkılar getirmiştir. Küçümsenemeyecek çalışmala­ rı vardır. Bugün ne olmuştur? önce niçin Tarih Kurumu fa­ aliyetlerinde bir tartışma ko­ nusu haline gelmektedir sua­

line cevap vermek kolaydır.

Çünkü bu kuruluş milletindir. Ondan çok ama pek çok gayret

beklenmektedir. Türk tarihi

«aştırmalarına. Atatürk’ümii- ı£n düşüncelerinin

incelenme-Menteş Yayınevi

1972 Dünya kitap yılı

Ertuğrul Zekâi

Ökte ne

diyor?

Yayımcının

yeri büyük önem taşır

M 9

E. ZEKÂİ ÖKTE

bilirler?

— Dağıtım en büyük mesele­ mizdir. Yukarıda açıkladığım gibi aylarca çalışırsınız, titiz ve

mu gerçekte toplumsal bilim- _______ _——— m—m ——m—

leri kapsayan bir akademi ol- ~

ması gerekirdi. Bu olmamış- |

tır. Tartışmanın temelinde Ata- I

türk’ün umutlarının, düşünce­

lerinin milletin umudu şeklin- |

de somutlaştığı halde bunların

j

adı geçen kurumda bulunma­ yışı yatmaktadır. Ne yapar bu Kurum? Yabancı yazarlardan çeviriler yayınlar. Nedir bu­ nun yayın projesi, çalışma pra jeleri, konuları? Hedefe ulaştı­

racak gayretleri bilinmez. Ka- |

nımca kurumun en büyülk öz­ rü, Türk aydını ve Türk hal­

kı ile irtibat kuramamış alma- |

sidir. Akademiler, kurumlar ö - j

zellikle bizim ülkemiz içla he-

j

def yıldızlardır. Onlardan'bek- |

lediklerimizi bulmalıyız. Tarih

Kurumu hakkında diğer sözler |

ve tartışmalar bizim konumuz I

değildir.

sine, devrimlere ilişkin ( çalış­

malara bu kuruluş kaidroları

ile olumlu faaliyetleriyle yön verecektir. Türk Tarih

Kuru-her beş, on adet daima Milli

Eğitim Bakanlığının Derleme

Müdürlüğüne gönderilmelidir.

■ Tlaîhtım U n m ısıınd a

düşünceleriniz? Ya yıncılar Kitapçılar­

la nasıl daha iyi

bir işbirliği

yapa-■ Kâğıt fiyatlarını,

kalitesini nasılibn- luyorsunuz?

— Kâğıt ihtiyacımız 1930- v ıl- j

larında, 10.000 tondu. Bugün

yetmiş misli artmıştır. Yılda

700.000 ton. Kâğıt Devlet- te- j

kelindedır. 1969-1972 kâğıt fi­ yat! an °o230 bir artış göster­

miştir. Basısız kâğıt bu du­

rumdadır. Yayınevi bu kâğıdı kullanacak ve kitap yapacak­ tır. Her kâğıt tabakasına

îken-di değerinin °»05’i nisbetizıde j

dizgi, baskı, telif, kapak, res­ sam bedeli konunca durum a- çıkça görülür. Kâğıdın ucuzla­ tılması Türkiyemizde bir devlet politikasıdır. Konuyu siyasetin angajmanlarından çıkararak or taya koyalım. Derhal yapılacak ve en iyi görünen yol, devlet teşekkülü lıaiinde bulunan bu sanayi dalının karma teşebbüse

yani halka, özellikle küçük

mevduat sahiplerine açık, ba- « ı » izcisine «cık. yavıncıy« « - o k , editöre Rçık bir hale ge­ tirmektir. Bir yandan devletin önemli yatırımları, bir yandan işletmede ve teknikte ve ihti- j yaçta daha olumlu ve tecrübeli olan özel şahıslar blrleşerek ko j nuları daha iyi halledebilirler. ı

Gerçekleri daha iyi görür, k ay- I

naklan daha iyi değerlendirir­ ler. Kâğıt ucuz olsun diye u-

cuzlatılmıvaeağı gibi. kâğıt

işletme zarar ediyor diye de

pahalılandınlmaz. Kalite bir

düzensizlik içindedir. Bazan bir j

top içinde ayn ton ve ebatla kâ |

ğıtlar çıkar. Hattâ çeşitli gra- i

majlara rastlarız. Bütün bun- j

larra yanında kâğıdın bir de |

özel piyasası nedir? Toptan kâğıt alan kuyumcudan otel­ ciye kadar: yük taşıyıcısından açıkgöz tefeciye kadar bilr pi­

yasa yaratılmıştır. Bilir ¿misi- j

niz ki, hangi kâğıdı isterseniz I

bulabilirsiniz Türkiyemizde, ye

j

terki parasını tedarikleyin ve |

ilişki kuraksınız adamı bulun, i

B Kitaplar daha, çok ve daha iyi nasıl

tanıtılabilir? Bu

konuda radyodan !

ve TV’den meler

bekleyebiliriz? — Kitabın tanıtılması İçin üç j yol vardır: Birinci yol, kita- | ba yatırdığı bedelin üç mösli- I ni gazetelere verir, reklâm, şir- ! ketlerine verir kitabımı tanıt- |

tim zanneder. Gene de tanetmış I

değildir. Bu konuda bazı ga- !

zetelerimizin kitap sayfa ve

bölümlerini açmaları çok yarar I lı olmakla birlikte tam b ir ta­

nıtma katkısını da gestirmez. !

İkinci yol, yayınevinin elinde

j

adresler vardır, sirküler, tanıt- | ma yazıları, broşürlerle okuyu- I cularını kitaptan haberdar et­ mek ister, bu volun da analizi j- yapılmıştır. 1000 mektup gön- İ

derdiğinizde alacağınız sonuç .

en iyi kitapta en kabul edile-

i

bilir kitapta azami 20 adettir, j

Üçüncü yol, yayınevi resmi

müesseselere. Bakanlıklara mü racaat eder veya büyük şirket­

lere bir kac hediye kitap, gön- |

derip tanıtılmasını veya -kita- I

bmdan alınmasını ister. Bu j

nu da bir veya iki kere Yapa- I

bilir. Sonuç da olumlu değildir,

j

O halde baştan beri kryia bir | tablo önünde sizi yormama mü- I

saade ettiğinizden, btmnn da

tek çözüm yolunun önce ¡devle- |

tin bir milli kültür politikası-

J

nı tesbit etmesiyle işe başla- j

nacağını belirterek göstermek | isterim. Nedir devletin kültür ■ politikası? Bu açıkça belli ola- | çaktır. Sonra, bu politikamın en I büyük aracı hatta sistemin a- jj

maçı haline gelen kltdbı dev- g

let. alacak tanıtacaktır Bıi, gö- j

reyidir devletin Radyosufvar- Jj

dır. TV vardır Kitap saati

koyacaktır. Tanıtmak içim bü­ tün gayreti gösterecektir. Dev­ let kültür politikasını tesbit et­ tikten sonra hiç vakit kaybet­ meden çok acele bir tercüme genel müdürlüğü kurmalıdır. Her eser. Türkiye ile. kültür politikamızla ilgili her eser, dı­

şarıda yayınlandıktan en geç

bir ay içinde bizde yayınlan­ malıdır. Bu özel tesehhiis1e’( bir

likte de yapabilir Kitaplardan I

iyi bir sonuç almak İstersiniz, binlerce liranız yaptığınız esere

bağlanmıştır, bütün bunların

dışında ümidiniz vardır. Kita­ bın satış bedeli en ince hesap­ larla tesbit edilir ve nihayet dağıtıcıya verirsiniz. Bu bedel üzerinden %40 onundur. Nasıl dağıtır? Kimlere ne verir? Bel­ li değildir. Yıl sonunda verdi­ ğinizin tamamına yakınını ge­ ri almak da işten bile değildir.

«Satılmadı efendim.» Kitap

tutarsa dağıtıcı iyidir. Kitap

tutmazsa dağıtım kötü görü­

lür. Tutmanın ölçüsü nedir?

Bilinmez. Bugün bu İş tröst ha­ line gelmiştir. İki tröst vardır Diğerleri yeni ve çok kârlı gör­ dükleri işte çalışmak isteyen

genç elemanlardır. Kitapçı -

Dağıtıcı ilişkileri dengesiz ve

sömürü üzerinde kuruludur

Çaresi, vakit geçirilmeden dev­ letin dağıtımı, özellikle eğitim

kitapları, kültür politikasına

uygun kitaplar dağıtımını ele alması gerekir. Bunun devlete büyük bir külfet yükleyeceği zannedilmemelidir. %51’i deviel elinde olan karma şirketler sis­ temine gidilir. Halka açık bir şirket, Tröstlerin buraya ağır şekilde sızmasını önleme ted­ birleri alınır ve kitap, muay­

yen bir ölçüde muayyen bir

bedelle en geniş şekilde dağı­ tılır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

K iş iliğ i genellikle manzara re­ simlerinde beliren Onat ilk döneminde, İstan­ bul’un deniz ve kır gö­ rünümlerini renk ve ışık parlaklığıyla canlandı­

Şiire yeni dünyalar, yeni in­ sanlar sokarak, yeni söyleyişler bularak şiirin sınırlarını biraz da­ ha genişletmek istedik.. İlk işimiz, bilinen sanatları

With future improvements of this technique, tumors that are difficult to remove with colonoscopy can be excised laparoscopically without the aid of an endoscopic stapler. In

Ancak Eyyub (a.s) bütün bu felâketleri büyük bir sabır ve tevekkülle karşıladı. Allah’a secde ederek ‘Anamın bağrından çıplak çıktım ve toprağın bağrına

14 olguluk serilerinde, ilk tanı anında 11 olguda bölgesel lenf bezi metastazı, olguların tümünde ise uzak metastaz saptamışlar ve ortalama yaşam süresini 8,7 ay

Ev ve atölye olmak üzere iki birim­ den oluşan Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi, küçük gruplara yöne­ lik sanat etkinliklerine, araştırmacı, öğrenci ve tüm

1930 da yurda dö­ nen Erkin, Ankaradaki Musiki Muallim Mektebine öğretmen olarak atanmıştır.. Geçen yıl emekliye ayrılan Erkin,«Dev­ let sanatçısı»

Dünya Savaşı’nda pek çok cephede siper savaşı yaşanmış olmasına karşın bunların hiç birinin Batı cephe- si kadar uzun siperlere ve neredeyse dört yıl süren