-tT - f a
/ffi.
Prof. Dr. Hayran ÇELEM
Ziraat Müh. Mehmet İKİNCİKARAKAYA
CUMHURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ PARKI
umhurbaşkanlığı Köşkü’nün bulunduğu
Çankaya İlçesi, Kurtuluş Savaşı'nın başla- Ankara’nın güneyindeki tepeler üzerine ku rulmuş, evlerinin çoğu bağ ve bahçelerle çevrili bir köy idi.
Atatürk Milli Mücadeleyi başlattığı 1919 yılında A- masya, Erzurum ve Sivas Kongreleri sonrası, 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildiği 23 Nisan 1920 tarihine kadar Ziraat Okulunda ikamet eden Mustafa Kemal Meclis Başkanı seçildikten sonra Tren İstasyonumdaki o zamanki adıyla 'Direksi yon' denilen binaya taşınmıştır. Milli Mücadele yıl larında önemli yeri olan bu bina, bugün Ankara Garı'nda müze olanak kullanılmaktadır.
Doğaya tutkun olan ve yeşili seven Mustafa Ke mal, yakın arkadaşlarından Ruşen Eşrefin önerisi üzerine Çankaya'yı gidip gördükten sonra burada oturmaya karar verir. Sakin, tozsuz, havadar ve Ankara'ya hakim bir tepede kurulmuş olan bu köy de, o sıralar Bulgurlu Tevfik Efendiye ait 'Kasa- poğlu Köşkü’ diye anılan bir bağ evi 4500 liraya satılığa çıkartılmıştı. Ankara Belediyesi bu bağ e- vini satın alarak Mustafa Kemal'in ikametine tah sis etti. Böylece Mustafa Kemal Atatürk 1921 yılı
nın baharında Çankaya'nın tepesindeki 'Kasap- oğlu Köşküne' taşınarak bu sade bağ evinin ka derinde önemli bir değişikliği de başlatmış oldu. Büyük Önderimiz, AnkaralIların kendisine arma ğan ettiği bu köşkte 1921-1932 yılları arasında kaldı. Bir süre anneleri Zübeyde ve eşleri Latife Hanımefendiler de burada oturdular.
Çankaya'daki bu ilk tarihi köşk binası bugün 'Mü ze Köşk’ olarak anılmaktadır. Daha sonra yapılan ve inşaatı 1932 yılında tamamlanan 'Pembe Köşk'ün yerini ise Atatürk bizzat seçmiş, planları nı AvusturyalI Mimar Prof. Dr. Clemens Holzme- ister yapmıştır. Pembe Köşk'ün yapılmasından sonra buraya taşınan Atatürk, eski köşkü de mu hafaza ederek, zaman zaman yakın arkadaşlarını orada konuk etmiştir.
Ülkemizin önemli parklarından biri olan Cumhur- başkanlağı Köşkü Parkı işte bu binaların ve deği şik dönemlerde yapılmış hizmet binaları gibi yapı ların etrafını çeviren 430 dekarlık bir alanı kaplar. Ancak Atatürk’ün ikamet etmeye başladığı 1921 yılında Kasapoğlu Köşkü'nün (bugünkü adıyla Müze Köşk) bahçesinin görüntüsü, bugünkü gö rünümünden çok farklı idi. O yıllarda köşk bahçe sinin ne belli bir düzenlemesi, ne de zengin bir
ANKARA
bitki örtüsü var idi. Bahçe içinde ve çevrede odun su bitki türleri olarak doğal bitki örtüsünde bulu nan Badem (Amygdalis communis), Bodur Meşe (Quercus cerris), Söğüt (Salix nigra) ve Kara Ka vak (Populus nigra) ağaçları mevcut idi. Ayrıca yol kenarlarında Süssenler (İris sp.) ve bazı mev simlik çiçekler yeralırdı.
Atatürk köşkünün bahçesi ile zaman buldukça bizzat ilgilenmiştir. Örneğin I nolu nizamiye olarak bilinen protokol girişi ile köşk arasındaki yol üzeri ne Akasya ve Akçaağaçların dikimi kendi direktif leri ile başlatılmıştır. Ayrıca köşkün ilk bahçıvanını da kendileri atamıştır. Atatürk köşkün bahçesinde dolaştığı bir gün, temizlik işçilerine hitaben, içle rinde ağaç budamasından anlayan olup olmadığı nı sorar. Temizlik işçilerinden Arnavut asıllı Latif Bay, anladığını söyleyince onu köşke bahçıvan o- larak atar. Latif Bay ve ekibi köşk bahçesinde mevcut ağaçların budanması ve yeni bitki dikimle- rine hızla başlar. Bu çalışmaları Atatürk de zaman zaman yakından izler. O dönemde köşk bahçesi ne dikilen ağaçlar genellikle Kokar Ağaç (Aillant- hus altissima), Akasya (Accacia sp.), Çınar (plata- nus orientalis), Kara Kavak (Populus nigra), Sal kım Söğüt (Salix babilonica) ve İğde (Eleagnus angustifolia) gibi yaprağını döken yerli türlerden oluşuyor. İbreli ağaçların dikimi ise daha sonraları 1935 yılında Kara Çam (Pinus nigra) ve Lübnan Sediri (Cedrus libani) türleri ile başlıyor.
Bu yıllarda ilginç bir olay yaşanıyor. Almanya'dan gelen Enis adlı bir şahıs çok iyi bahçıvan olduğu gerekçesi ile köşk bahçesinde işe başlıyor. Ancak kısa bir süre sonra kendisinin Albay rütbesinde bir Alman Gizli Haber Alma Örgütü elemanı olduğu anlaşılıyor ve işine son veriliyor.
Çankaya Köşkü bahçesinde ilk çim alan tesisi ça lışması 1929 yılında yapılıyor. O yıl Ulus Ha- li'ndeki baharatçı Hacı Baba'dan alınan ithal Ingi liz Çimi (Lolium perenne) ile köşk çevresi çimleni yor. Bu tek bir çim türü ile yapılan çimlendirme ça lışması, 1931 yılında Pempe Köşk'ün inşaatı bitin ce bu köşkün çevresi içinde uygulanıyor. Bu ara da İtalya ve Hollanda'dan Lale ve Sümbül soğan ları da getirtilerek, daha sonra gül bahçesi adını alacak olan alana dikiliyor.
Atatürk’ün ölümünden sonra sırasıyla Cumhur başkanı seçilen İsmet İnönü ve Celal Bayar dö
nemlerinde; yol ağaçlamaları, meyve ve sebze bahçesi, üzüm bağı kurulması, gül bahçesinin, koruluk alanın oluşturulması gibi çalışmalar yapıl mıştır. Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar Köşk Parkını ilk defa halkın ziyaretine açarak, artık ol gunlaşmaya başlayan parkın halk tarafından ge zilip görülmesine olanak sağlamıştır. Daha sonra işbaşına gelen, döndüncü ve beşinci Bumhurbaş- kanlarımız Cemal Gürsel ve Cevdet Sunay 1960- 1973 yılları arasında görev yapmışlardır. Bu dö nem içinde köşk bahçesinde bakım ve onarım ça lışmaları dışında yapılan önemli çalışmalardan bi ri köşk çevresindeki tel örgünün kaldırılıp çevre duvarının yapımıdır. Ayrıca Genel Sekreterlik bi nası çevresi düzenlenmiş, dere içine Ihlamur ve Akkavaklar dikilmiştir. Yine bu dönem içinde ibreli ve geniş yapraklı ağaçlarla çevre ağaçlaması ger çekleştirilmiştir. Koruluk alanda fidan dikim işleri tamamlanmış ve ekonomik ömrünü tamamlayan asmalar sökülerek yerlerine yenileri dikilmiştir. Buraya kadar Atatürk döneminden 1973 yılına ka dar Çankaya Köşkü bahçesinin tarihi gelişimi ve yapılan çalışmalarla ilgili kısa bilgiler verilmiştir. Bu yıla kadar yapılan çalışmalar bir süs bahçesi oluşturmaya yönelik çalışmalardan öteye gideme miştir. Oysa bir alanın park niteliğini kazanabilme si için, Peyzaj Mimarlığı mesleğinin belirli düzen leme ilkelerini dikkate alarak, değişik fonksiyonla rın ve görsel açıdan göze hoş gelecek düzenle melerin gerçekleştirilmesiyle olasıdır. Cumhur başkanlığı Köşkü Parkı'nda bu yöndeki çalışma lar 1973 yılından sonra başlatılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altıncı Cumhur başkanı Fahri Korutürk zamanında, köşk parkının geliştirilmesi için Ankara Üniversitesi Ziraat Fakül tesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadri Aran görevlendirilmiştir. Prof. Dr. Sadri Aran gerekli incelemeleri yaptıktan sonra 'Ankara Şehri Peyzajı İçinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü A- razisinin Hususiyeti ve Tanzimi' başlıklı bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda, Köşk Parkının bulundu ğu arazinin morfolojik yapısının çok zengin oldu ğunu, bu nedenle alanın her tarafında değişik sürprizli düzenlemelerin olanaklı olduğunu vurgu layan Prof. Dr. Aran, Çankaya ve çevresinin eko lojik özelikleri nedeniyle çeşitli bitki türlerinin ye tişmesine elverişli olduğu ve zengin bir tür kollek- siyonu oluşturulabileceğine değiniyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ PARKI
Ancak köşkü etki altına alan çevre peyzajının da ele alınıp bir bütün olarak uyumlu bir proje halin de düzenlenmesinin şart olduğunu savunuyor. Prof. Dr. Sadri Aran Cumhurbaşkanlığı Köşkü Parkı'nın oluşturan ayrı birimlerin de yeniden ele alınarak düzenlemeye ve onarılmaya muhtaç ol duğunu savunarak, bu birimler için yeni revizyon planları hazırlamıştır* Sonuçta, Çankaya Köşkü ve çevre peyzajının korunması için 5 maddelik bir öneri paketi sunmuştur.
1. Başkent Ankara'nın Metropoliten Planlaması konusunda Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Çevre- si’nin peyzajına etkili bulunan ve raporumda belir tilen hususların mümkün olan titizlik ve dikkatle iz lenmesi, 'Bu arada: Kavaklıdere Vadisinin bina is tilasından korunarak toplum yararına sosyal bir park halinde tanzimi'
2. Muhafız Alayı sahası da dahil olmak üzere Köşk arazisi içinde yeni yapı eklemek mecburiyeti halinde, Köşk ve çevre peyzajının, yeşilliklerinin huzurunu bozmamak maksadıyla gerekli yerleş me etüdlerinin yapılması,
3. Gülbahçesi, Yabancı Devlet Başkanları Konut Köşkü, Genel Sekreterlik Binası ve Köşk girişi gibi üniteler için hazırlamış olduğum yeni revizyon planlarının ve önerilerin uygulanması,
4. Damızlık bitki materyali temini maksadıyla, bi limsel esaslara uygun olarak hazırlanmış olan kol eksiyonun ivedilikle sipariş verilmesi,
5. Yeni revizyon planlaması nedeniyle yeterli tah sisatın 1975 bütçesinin tespitinde gözönünde bu lundurulması hususlarını yüksek onaylarınıza su narım.
Böylece 1974 yılında Peyzaj Mimarlığı meslek di siplini ilk defa Köşk Parkında kendisini hissettir miş ve bilimsel olarak devreye girmiştir. Bu çalış malar Prof. Dr. Sadri Aran'dan sonra da devam etmiştir. Sonuçta halı görünümlü geniş çim alanla rı, kitle etkisi yaratan koruluğu, tarihi anıt değerin deki bazı soliter ağaçları, kaya bahçeleri, renk cümbüşü yaratan peren ve mevsimlik çiçek par terleri, endemik bitki türleri ve faunasi ile gezip görmeye değer bir park ortaya çıkmıştır. Park i- çinde tarihi önemi büyük olan bazı ağaçlar koru
ma altına alınmıştır. Örneğin, Atatürk'ün altında kahve içmekten zevk aldığı Camlı Köşk bahçesin deki tarihi Ceviz Ağacı (Juglans regia), merkezi kalorifer yanındaki üç büyük Çınar Ağacı (Plata- nus orientalis), Baş Yaverlik bahçesindeki gör kemli Mavi Ladin Ağaçları (Picea pungens Glau- ca) ağaç cerrahisi teknikleri ile yaşatılmaya çalı şılmaktadır.
Bütün bu çalışmalara rağmen Cumhurbaşkanlığı Köşkü Parkı'nın henüz çözümlenememiş bazı so runları vardır. Pembe Köşk ve yakın çevresi ile bazı birimlerin peyzaj projeleri Prof. Dr. Sadri A- ran ve daha sonra A.Ü. Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bülümü Öğretim Üyelerinin yardımları ile yapılmış olmasına karşın, Köşk Parkının genel bir peyzaj projesi yoktur. Bu nedenle zaman za man rastgele fidan dikim ve sökümleri olmaktadır. Yeni yapılan binaların ve açılan yeni yolların yer seçimleri uzman kadrolarca yeterince tartışılma dan gerçekleşmektedir. Köşk ve Parkı'nın yakın çevresiyle ve özellikle Kavaklıdere Vadisi ile bir likte ele alınması gerektiğini savunan Prof. Dr. Sadri Aran, bu çevrede çok katlı yoğun yapılaş maya izin verilmemesini istemiştir. Ancak kentin gelişmesi onu endişelerinde haklı çıkartmıştır. Kavaklıdere Vadisi'nde Seymenler Parkı'nın ger çekleştirilmesine rağmen, Kavaklıdere Şarap Fabrikası yerine Sheraton Oteli'nin, daha ileriye FHilton Oteli'nin yapılmış olması, Köşk'ün doğusu na ise çok katlı askeri lojmanların inşaa edilmesi köşk peyzajını olumsuz yönde etkilemiştir.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü Parkı'nın daha güzel, daha bakımlı ve etkileyici olması için genel bir peyzaj projesinin uzman kişilere hazırlattırılması ve ileride yapılacak revizyon çalışmalarının da yi ne uzman kişilerin onayı alınarak yapılması doğru olacaktır kanısındayız.
YA R ARLAN ILAN KAYNAKLA R
ARAN, S. , 1974. Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Çevresinin Peyzaj Özelliklerini Koruma Tedbirleri. Daktilo edilmiş rapor.
ATAY, F.R., 1969. Çankaya, İstanbul.
EVLİYAGİL, N., 1986. Çankaya. Ajans-Türk Matbaacılık, An kara.
Atatürk'ün 1921 yılında taşındığı Çankaya'daki "Kasapoğlu Köşkü" bugünkü adıyla "Müze Köşk’ûn o yıllardaki görünümü. (N.EvUyagil'in "Çankaya" kitabından)
Başyaverlik Parkı’nda anıtsal Mavi Ladinler (Orijinal) Protokol yolundan Atatürk Anıtının ve çevresinin görünümü (Orijinal)
Cülbahçesi'nden bir görünüm. (N. EvliyagHin "Çankaya" kitabından)
Altında Atatürk'ün kahve içmekten zevk aldığı tarihi ceviz ağacı. (Orijinal)
İnşaatı 1932 yılında biten Pembe Köşk ve İsmet İnönü döneminde protokol
Köşk Parkı’ndaki Atatürk Anılı’nın yakından görünümü (N. Evliyagil'in "Çankaya" kitabından)
Müze Köşk'ün bugünkü görünümü (Orijinal) Camlı Köşk ve bahçesinde şekil verilmiş Şimşirler (Orijinal)
44
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi