• Sonuç bulunamadı

Belki bundan böyle kompozisyon dünyası ile yorum dünyası arasındaki köprüyü sağlamlaştıracak:efsanevi imgeye dönüşen İdil Biret

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Belki bundan böyle kompozisyon dünyası ile yorum dünyası arasındaki köprüyü sağlamlaştıracak:efsanevi imgeye dönüşen İdil Biret"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

30 KASIM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET " n r r

-KULTUR

Belki bundan böyle kompozisyon dünyası ile yorum dünyası arasındaki köprüyü sağlamlaştıracak

Efsanevi imgeye dönüşen Idil Biret

EVİN İLYASOĞLU_____________________

Geçen hafta sanat dünyasında Cemal Reşit

Rey Salonu tedirginlikleri sürerken, Devlet Ope­

ra ve Balesi’nde ödeneklerin kesilmesi de tepki­ lere yol açtı. Sanatın da yakacak kadar, giyecek kadar toplumun yaşamına katkıda bulunan, toplumun tarihini boyutlandıran bir özelliğe sa­ hip olduğu bilincine vardığımızda, daha uygar yarınlara doğru ilerleyeceğiz anlaşılan.

İdil Biret’in İstanbul konserleri

İdil Biret’i her dinleyişimde şu sözleri gelir

aklıma: “Piyano çalmayı o kadar çok seviyorum

ki bu yüzden ben herhalde piyano dersi veremem. Çünkü ders verirken öğrenciyi de dinlemek zorun­ dasınız. Ben ise hemen onu bir kenara çekip ken­ dim çalmaya başlarım.'’ En ağır programları art

arda, bıkıp usanmadan üstlenebilen bir piyanis­ timiz İdil Biret. Yalnız resitallere, konserlere ça­ lışmakla kalmıyor, uyarlamalar yapıyor, kom­ pakt disk külliyatlan oluşturuyor. Onca yorgun bir konser veya resital sonrasında hiç nazlanma­ dan bis yapması, özellikle çaldığı programın ka­ rakterini tamamlayan parçalar seçmesi de bir ayrı özelliği. Eğer çok elektrikli parçalar çaldıysa ardından çok sakin, derin duyarlılıkta parçalar seçiyor bis için. Bu da dinleyiciyi psikolojik ola­ rak rahatlatıyor, önceki gece Chopin’in fırtınalı etütlerinden sonra çaldığı Brahms intermezzo gibi.

İdil Biret, hıncahınç dolu Cemal Reşit Rey Sa- lonu'nda üç resital birden verdi. Türkiye’nin ne­ resinde çalarsa çalsın İdil Biret ismi bir esanevi imge haline gelmiş.

Chopin’in tüm yapıtlarını Naxos firması için kompakt disklere doldurdu ve artık dünyamn her yerinde CD fiyatları alıp başını giderken bu firmanın “alınabilir fiyat” politikası uygula­ masıyla İdil Biret’e her yerde herkes ulaşabildi. Chopin, Rachmaninof ve Brahms gibi tarihin büyük bestecilerinin tüm piyano yapıtlarını kül­ liyat haline getiren bu piyanistimiz için çeşitli

Avrupa-Amerika dergi ve gazetelerinde pek çok yazı çıktı. Özellikle Chopin yorumu üstüne çok yazıldı çizildi. Kimi yazarlar onu günümüzün en iyi Chopin yorumcuları arasına yerleştirirken ki­ misi de Chopin anlayışına karşı çıktı. Bütün bunlar bir Türk piyanistinin getirdiği araştı­ rmacı boyutların yankısı olarak övünç verici.

İdil Biret’in geçen hafta çaldığı Chopin prelüd ve etütlerini dinlerken kendine özgü tempoları, ritimleri, rubatolan, cümle kuruluşlarıyla

Cho-pin’i nasıl yeniden keşfe çıktığını bir kez daha izledik. Biret’in neredeyse trans içinde bir yorum üslubu var. Ve bu trans içinde doğaçlama yete­ neğini, anında kompoze edebilme kolaylığını sergiliyor. Ancak İdil Biret, kendine özgü ya­ ratıcılığı ile belki de yorumculuktan öte, kompo­ zisyona yaklaşan öğeleri araştınyor. Johannes Brahms, senfonilerini orkestra haline dönüştür­ meden önce piyano için yazmış, sonradan or­ kestraya uyarlamış. İdil Biret, Brahms’ıri 4. sen­

İdil Biret, hıncahınç dolu

Cemal Reşit Rey

Salonunda üç resital birden

verdi. Türkiye’nin neresinde

çalarsa çalsın İdil Biret ismi

bir efsanevi imge haline

gelmiş. Biret’in neredeyse

trans içinde bir yorum

üslubu var. Ve bu trans

içinde, doğaçlama

yeteneğini, anında kompoze

edebilme kolaylığını

sergiliyor... Ancak İdil Biret,

kendine özgü yaratıcılığı ile

belki de yorumculuktan öte,

kompozisyona yaklaşan

öğeleri araştı ryor.

fonisini Brahms tarafından senfoni haline gel­ dikten sonra yeniden piyanonun tuşlarına yer­ leştirirken bir büyük orkestranın seslerini de piyanoda duyuruyor. Kendisi bu “piyano senfo­

nileri” için, “henüz araştırma aşamasında” oldu­

ğunu belirtirken, bu tür uyarlamaların müzik felsefesine büyük derinlik kazandırdığını da ek­ liyor. Galiba geçen haftanın en etkileyici prog­ ramı da bu felsefi arayış içindeki uyarlamalar programı olmuş. Pek çok kişi Biret’in kendi yaptığı Brahms 4. Senfoni uyarlamasının uzun süre etkisinde kalmışa benziyordu. Belki de pi­ yanistimiz bundan böyle uyarlamalarla uzman­ laşacak, kompozisyon dünyası ile yorum dün­ yası arasındaki köprüyü sağlamlaştıracak!

CSO-Strugala ve Bayan Pikayzen

CSO’nun T R T ’dc Vefa Çiftçioğlu tarafından sunulan bu hafta sonu konserini dinlerken, Av­ rupa’nın gelenek sahibi, durmuş oturmuş nite­ likli topluluklarından birini dinler gibi olduk. Değerli şef T. Strugala’nın orkestra bünyesini çok iyi tanıması, güvenli ve dinleyiciye huzur ve­ ren bir yorum getirdi. Özellikle Schubert’in üçüncü senfonisinde binanın nasılsa sağlam ola­ cağından emin, teknik ayrıntılarla uğraşmayı bırakmış, gerçekten güzel müzik sunmak adına yönetiyordu Strugala. Obua, korangle ve klar­ net sololar orkestranın bir parçası değil de solist gibi çalıyorlardı. Kemanlar ve çellolar tek nefes halineydi. Tatyana Pikayzen ise son dakikada

Lazer Berman’ın rahatsızlanmasıyla programa

katılmış bir piyanist olduğu halde Çaykovski’- nin piyano konçertosunda ustalıklı ve kişilikli bir yorum sergiledi. Televizyon veya radyo kaydından izlenen bir konser, eğer kötü bir icra ise insanın kafasında sorulara yol açıyor: “Aca­

ba mikrofonlar daha iyi yerleştirilseydi, akustikte hata var mı, iyi dengelenmiş mi çalgı toplulukları, vb.” gibi. Oysa zaten iyi bir icra artık bu sorulara

yer bırakmıyor. Sadece bir de profesyonelce mü­ zik kaydı olsa güzel bir CD olarak dinlerdik bu konseri, diye düşünüyor insan.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir çok da kitap: İnci'nin Müzik Kitabı, Çağdaş Piyano Eğitimi, Ayşe'nin Müzik Kitabı, Müzikte Geniş Soluklar, Skryabin, Müzik ve Edebiyat.... Şu sıralar yine ders

23 ağustos çarşamba günü yi­ tirdiğimiz yazar, gazeteci, aktör ve senarist Afif Yesari, bugün hayat­ ta olan olmayan yazar ve çizer dostlarının

18 Mayıs 1966 tarihli Babadağ Ticaret Odası’nın dokumacılıkla ilgili raporuna göre kasabadaki 3.500 dokuma tezgâhından sadece 750 ile 800 adedi motorlu tezgâh, bunun

Yapılan eğilme testlerinde numune olarak kullanılan GFRP kutu profil malzemenin yalın olarak, beton ile birlikte, beton ve donatı ile birlikte, farklı boyutlarda içerisi

Ixekizumab for the treatment of patients with active psoriatic arthritis and an inadequate response to tumour necrosis factor inhibitors: results from the 24-week randomised,

ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... Kaynak AraĢtırması ... TOZ METALURJĠSĠ VE UYGULAMALARI ... Toz Metalurjisi ... Toz Üretim Yöntemleri ... Mekanik üretim yöntemleri ... Elektroliz ile

Paşa, Mısır’da bulunduğu dönemlerde İstanbul’a gönderdiği ve Kahire’deki mukaddes emanetlere dair değerli bilgiler verdiği 13 Mart 1888 tarihli raporunda hilafet

Galata was the first settlement outside the city walls of Istanbul.. Galata is the source of old