• Sonuç bulunamadı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 50-53 Vaka Takdimi

Poland sendromu ve izole dekstrokardi birlikteliði

Uður Deveci1, Mahmut Çivilibal1, Emel Ataoðlu1, Murat Elevli2

Haseki Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi 1Pediatri Uzmaný, 2Pediatri Profesörü

SUMMARY: Deveci U, Çivilibal M, Ataoðlu E, Elevli M. (Department of Pediatrics, Haseki Education and Research Hospital, Ýstanbul, Turkey). Poland syndrome with isolated dextrocardia: a case report. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 50-53.

A thirteen-year-old female patient presented with left breast hypoplasia and shortness of left hand phalnges. Isolated dextrocardia was determined in the patient diagnosed as Poland syndrome with the findings of synbrachydactyly in the left hand, rib anomalies in the left hemithorax and left breast and pectoralis major muscle hypoplasia. In thoracal magnetic resonance angiographic examination, brachiocephalic arteries and branches were normal. This study is presented to draw attention to the association of Poland syndrome with isolated dextrocardia and to illustrate that vascular malformations are not the only etiopathogenetic factors.

Key words: Poland syndrome, dextrocardia, angiography.

ÖZET: Onüç yaþýnda kýz hasta, sol memesinin geliþmemesi ve sol el parmaklarýnda kýsalýk yakýnmalarý ile getirildi. Sol elde sinbrakidaktili, sol hemitoraksta kosta anomalileri, sol meme ve pektoralis major kasý hipoplazisi bulgularý ile Poland sendromu tanýsý konulan hastanýn ek olarak izole dekstrokardisi bulunduðu saptantý. Toraks manyetik rezonans anjiografi incelemesinde; brakiosefalik arterler ve dallarýnýn normal kalibrasyonda ve açýk olduklarý görüntülendi. Bu vaka Poland sendromu ve izole dekstrokardi birlikteliðine dikkat çekmek ve etiyopatogenezden sorumlu tek faktörün vasküler malformasyonlar olmadýðýný vurgulamak amacýyla sunulmuþtur.

Anahtar kelimeler: Poland sendromu, dekstrokardi, anjiografi.

Poland sendromu, pektoralis major kasýnýn sternokostal bölümünün tek taraflý yokluðu, ipsilateral deðiþken derecelerde üst ekstremite deformiteleri ve göðüs ön duvarýnýn çeþitli malformasyonlarý ile karakterize konjenital bir sendromdur1,2. Etiyoloji ve patofizyolojisi

günümüzde tartýþmalýdýr ve çeþitli hipotezler öne sürülmüþtür. Ýnsidansý yaklaþýk olarak 30.000 canlý doðumda bir olan bu sendrom, erkeklerde kadýnlara oranla üç kat daha fazla görülür. Vakalarýn çoðunluðunda vücudun sað tarafýnýn sola göre daha fazla etkilendiði bildirilmiþtir3.

Bu bildiride, vücudunun sol tarafý etkilenmiþ, birlikte izole dekstrokardisi bulunan ve brakiosefalik vasküler malformasyonu olmayan Poland sendromlu bir kýz çocuðu sunulmuþtur.

Vaka Takdimi

Onüç yaþýnda kýz hasta, sol memesinin geliþmemesi ve sol el parmaklarýnda kýsalýk

yakýnmalarý ile getirildi. Hasta birinci derece akrabalýðý olan anne babanýn üçüncü çocuðu olarak evde ve miadýnda doðmuþ. Anne, baba ve beþ kardeþi sað ve saðlýklý, özgeçmiþinde bir özellik yoktu.

Fizik muayenesinde boyu 138 cm (üçüncü persentil) ve vücut aðýrlýðý 28 kg (onuncu persentil) idi. Sol meme ve sol hemitoraks saða göre küçük, sol el parmaklarýnýn sað el parmaklarýna göre kýsa olduðu belirlendi. Kalp apeksi sað beþinci interkostal aralýkta, mid-klavikuler hatta palpe ve oskülte ediliyordu. Diðer sistem muayeneleri normaldi.

Hastanýn kan, idrar ve dýþkýsýnýn bakteriyolojik ve biyokimyasal incelemelerinde bir özellik saptanmadý. Postero-anterior toraks radyografi-sinde sol beþinci, altýncý ve yedinci kostalarda hipoplazi ve içe çöküklük, sol hemitoraksýn saða göre küçük ve kalbin sað hemitoraksta olduðu görüldü. El ve el bileðe grafilerinde, sol el parmak-larýnýn orta falankslarý sað ile karþýlaþtýrýldýðýnda

(2)

belirgin olarak hipoplazikti. Ayrýca sol üç ile dördüncü parmaklarýn orta distal falankslarýnda füzyon (sinbrakidaktili) olduðu belirlendi (Þekil 1). Toraks ve sol el grafileri dýþýnda, diðer tüm vücut kemik grafileri normaldi. Karýn ultrasonografisinde bir özellik saptanmadý. Renkli Doppler ekokardiyografik incelemede, izole dekstrokardi dýþýnda patoloji bulunmadýðý saptandý. Hastanýn toraks manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve manyetik rezonans anjiografi (MRA) incelemelerinde; sol hemi-toraksýn sol kostalarda izlenen anomalilere baðlý saða oranla küçük olduðu gözlendi. Sol pektoralis major kasýnýn saða göre küçük ve ince olduðu saptandý. Kalbin normal büyüklükte ve sað hemitorakst olduðu belirlendi (Þekil 2). Brakiosefalik arteryel yapýlara yönelik anjio-grafik görüntülerde her iki karotis kommunis ve subklavian arterler ile dallarý normal kalibrasyonda ve açýk olarak görüntülendi (Þekil 3 ve 4).

Tartýþma

Poland sendromu, 160 yýl önce pektoralis major kasýnýn sternokostal bölümünün tek taraflý yokluðu ve ayný taraftaki elin diðer ele göre küçük olmasý þeklinde tanýmlanmýþtýr4. Daha

sonraki yýllarda, etkilenmiþ hemitoraks ve ipsilateral üst ekstremitenin kas, kemik ve damar yapýsýnda çeþitli deformite ve malformasyonlarýn daha iyi tanýmlandýðý, ayrýca kalp ve diðer içorgan malformasyonlarýnýn da birlikte bulunabildiði anlaþýlmýþtýr4-6. Farklý

bildirilerde, Poland sendromu insidansýnýn 1:10.000 ile 1:100.000 arasýnda olduðu bildirilmekle birlikte, genel olarak 30.000 canlý doðumda bir rastlandýðý kabul edilir1,3.

Tanýmlanmýþ vakalarýn çoðu sporadiktir. Bazý yazarlar Poland sendromunun otozomal dominant geçiþli genetik bir hastalýk olduðunu savunmuþlar, hatta ayný ailede birden fazla bireyde bu sendromu tanýmlayarak, vakalarý ailevi Poland sendromu olarak bildirmiþlerdir7.

Buna karþýlýk Stevens ve arkadaþlarý3 tek yumurta Þekil 1. El grafisinde sol elde (fotoðrafta saðdaki)

sinbrakidaktili.

Þekil 2. Aksiyel T2 aðýrlýklý toraks MRG kesitinde sol hemitoraks saða oranla küçük, sol pektoralis major kasý

hipoplazik ve kalp sað hemitoraksta izlenmektedir.

Þekil 4. Sol hemitoraks ve sol eli etkilenmiþ vakanýn normal sol subklavian arter MRA görüntüsü.

Cilt 46 • Sayý 1 Poland Sendromu ve Ýzole Dekstrokardi Birlikteliði 51

Þekil 3. Brakiosefalik arteryel yapýlara yönelik 3D koronal MRA görüntülerde arterler normal kalibrasyonda ve açýk olarak izlenmektedir.

(3)

ikizlerinden birisinin Poland sendromu, diðerinin normal olduðunu saptamýþ ve genetik geçiþin olmadýðýný ileri sürmüþlerdir. Hastamýzýn soy geçmiþi ayrýntýlý olarak incelendi ve ailenin diðer bireylerinde Poland sendromu bulgusuna rastlanmadý.

Nedeni aydýnlatýlmamýþ olmakla birlikte, Poland sendromu erkeklerde kadýnlara oranla üç kat daha sýk görülür ve literatürde vakalarýn %67’sinde vücudun sað tarafýnýn etkilendiði bildirilmiþtir3,8. Hastamýzýn cinsiyeti kýz ve

vücudunun sol tarafý etkilenmiþti.

Poland sendromunun hafif þekilleri ciddi olanlardan daha sýktýr ve seyrek olarak gözden kaçabilir. Hastalarda çeþitli derecelerde hemitoraks ve ipsilateral üst ekstremiteye ait anomaliler görülür. Toraks duvarýna ait bulgular; meme ve meme baþý yokluðu veya hipoplazisi, subkutan doku hipoplazileri, en sýk pektoralis major kasýnýn sternokostal bölümünün yokluðu olmak üzere pektoralis minör, latissimus dorsi, serratus anterior, teres major ve diðer torakal kaslarýn hipoplazisi veya yokluðu ve kosta vertebralis anomalileridir4,5,8. Hastamýzýn klinik

ve radyolojik incelemeleri sonucu; sol hemi-toraks saða oranla küçük, sol meme, meme baþý ve pektoralis major kasý hipoplazik ve sol beþinci, altýncý ve yedinci kostalarda hipoplazi ve içe çöküklük bulunduðu saptandý.

Poland sendromunda etkilenmiþ tarafta çeþitli el anomalileri de görülür. Literatürde en son ve en geniþ sýnýflama Al-Qattan4 tarafýndan

bildirilmiþtir. Bu sýnýflamaya göre, tip 1'de eller tamamen normal tip 2’de etkilenmiþ taraftaki el diðer tarafa göre küçük, klinik ve radyolojik anomali yoktur, tip 3 klasik deformite (sinbrakidaktili), tip 4 ise parmaklarýn bazýlarýnýn yokluðu ile karakterizedir. Tip 5’de tüm parmaklarýn yokluðu veya fonksiyonsuz rudimanter parmaklar, tip 6’da tüm parmaklarýn yokluðuna ek olarak metakarplarýn rudimanter oluþu ve tip 7’de ise fokomeli vardýr. Hastamýzýn sol el parmaklarý sað parmaklarýna göre kýsa idi. Grafide tüm sol el parmaklarýnýn orta falankslarý belirgin olarak hipoplazik ve sol üçüncü ile dördüncü parmaklarýn orta ve distal falanks-larýnda füzyon olduðu belirlendi. Bu durum Poland sendromunun klasik deformitesi olan sinbrakidaktili (Al-Qattan sýnýflamasý tip 3) ile uyumluydu (Þekil 1).

Vücudunun sol tarafý etkilenmiþ Poland send-romlu hastalarda %5.6 oranýnda dekstrokardi

olduðu bildirilmiþtir9. Kalp kitlesinin sað

hemitoraksta olduðu ve diðer iç organlarýn inversiyonda olmadýðý (situs solitus) duruma izole dekstrokardi denir. Bir izole dekstrokardi ya dekstropozisyonda veya dekstroinversiyonda olabilir. Dekstropozisyon sað akciðer hacminin azalmasý veya çeþitli nedenlerle sol toraks boþluðunun daralmasý sonucu oluþurken, dekstroinversiyon ise geliþim sürecinde kalbin rotasyon anomalilerinden kaynaklanýr. Ýzole dekstrokardi sýklýðý toplumda yaklaþýk 30.000 canlý doðumda bir iken, Poland sendromunda çok yüksek oranda görülmesi dekstrokardinin Poland kompleksinin bir parçasý olabileceðini düþündürür8. Fraser ve arkadaþlarý8 Poland

sendromu ve dekstrokardi birlikteliðini 16 bildiri tarayarak incelemiþ ve sol tarafý etki-lenmiþ 26 hastanýn %23’ünde dekstrokardi bulunduðunu, sað tarafý etkilenmiþ 48 hastanýn hiçbirinde bulunmadýðýný saptamýþlardýr. Bu çok anlamlý bir farklýlýktýr. Vücudunun sol tarafý etkilenmiþ olan hastamýzda, telekardiyografik, ekokardiyografik ve toraks MRG inceleme-lerinde izole dekstrokardi saptandý (Þekil 2). Günümüzde sendromun patofizyolojisi halen tartýþmalý olup çeþitli varsayýmlar öne sürül-müþtür. Bunlardan en popüler olaný vasküler patogenezdir. Buna göre intrauterin dönemde üst ekstremiteler gebeliðin 6-7. haftalarýnda göðüs duvarýndan tomurcuklanýr. Bu dönemde çeþitli teratojenik faktörlerin etkisiyle oluþan sporadik veya dominant mutasyonlar sonucu brakiosefalik arteryel yapýlarda malformasyon veya spazm geliþerek kan akýmý azalýr. Geliþen hipoksinin intrauterin geliþimi bozduðu ve kýsmi doku zedelenmesi meydana geldiði varsayýlýr. Subklavian arter kan akýmýnýn bozul-masý üst ekstremite zedelenmesine, internal torasik arterin etkilenmesi pektoralis major kasý, meme ve diðer toraks duvarý yapýlarýnýn zedelenmesine yol açtýðý bildirilmiþtir5,8. Bouvet

ve arkadaþlarý10 dekstrokardi ve sol subklavian

arter stenozu bulunan vücudunun sol tarafý etkilenmiþ Poland sendromlu bir çocukta impedans pletismografi yöntemi ile kol damarlarýný incelediklerini ve etkilenmiþ kolda sistolik kan akým hýzýnýn önemli derecede azaldýðýný bildirmiþlerdir.

Hastamýzýn toraks MRA incelemesinde; brakiosefalik trunkus, her iki karotis kommunis ve subklavian arterler normal kalibrasyonda ve açýk olduðu görüntülendi (Þekil 3 ve 4). Sol tarafý etkilenmiþ vakanýn sol subklavian arter 52 Deveci ve ark. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi • Ocak - Mart 2003

(4)

ve dallarýnda hipoplaziyi destekleyecek anjiografik görünüm saptanmamasý, etiyo-patogenezde tek sorumlu faktörün vasküler bozukluklar olamayacaðýný desteklemektedir. Literatürde Poland sendromunun etiyo-patogenezinden vasküler nedenler dýþýnda çeþitli faktörlerin bulunduðu ve bunlarýn aydýnlatýlmasý için daha geniþ çalýþmalra gerek-sinim duyulduðu vurgulanmýþtýr5,8.

Poland sendromunda toraks ve üst ekstremite-lerdeki doku kayýplarý ve dekstrokardi dýþýnda vertebra defektleri, ipsilateral renal agenezi ve aksiller alopesi gibi çeþitli malformasyonlarýn da bulunduðu sýnýrlý sayýda vaka bildirilmiþtir3.

Son yýlllarda meme hipoplazisi veya aplazisi için silikonlu meme rekonstrüksiyonu ve toraks duvarý zedelenmeleri için otolog doku transferlerinin yapýlmasý önerilmektedir. Rekonstrüsiyon için önerilen kaslar arasýnda ilk tercih edilecek kas, pektoralis major kasý ile ayný özelliklere sahip olan latissimus dorsi kasýdýr. Ýpsilateral latissimus dorsi kasýnýn hipoplazi veya aplazisi durumunda ise kontralateral kaslarýn mikrocerrahi yöntemiyle transferi alternatif bir seçenektir5.

Bu çalýþmada hastamýzýn MRA incelemesinde brakiosefalik arterler ve dallarýnda hipoplazi saptanmamasýndan dolayý Poland sendromunun etiyopatogenezinden sorumlu tek faktörün

vasküler nedenler olmadýðýný vurgulamak ve sol tarafý etkilenmiþ vakalarda izole dekstrokardi birlikteliðine dikkat çekmek istedik.

KAYNAKLAR

1. Slezak R, Sasiadek M. Poland’s syndrome. Pol Merkuriusz Lek 2000; 9: 568-571 [Article in Polish]. 2. Perez-Aznar JM, Urbano J, Garcia LE, Quevedo MP, Ferrer VL. Breast and pectoralis muscle hypoplasia. A mild degree of Poland’s syndrome. Acta Radiol 1996; 37: 759-762.

3. Stevens DB, Fink BA, Prevel C. Poland’s syndrome in one identical twin. J Pediatr Orthop 2000; 20: 392-395.

4. Al-Qattan MM. Classification of hand anomalies in Poland’s syndrome. Br J Plast Surg 2001; 54: 132-136. 5. Beer GM, Kompatscher P, Hergan K. Poland's syndrome and vascular malformations. Br J Plast Surg 1996; 49: 482-484.

6. Urschel HC. Poland’s syndrome. Chest Surg Clin N Am 2000; 10: 393-403.

7. Darian VB, Argenta LC, Pasyk KA. Familial Poland’s syndrome. Ann Plast Surg 1989; 23: 531-537. 8. Fraser FC, Teebi AS, Walsh S, Pinky L. Poland sequence

with dextrocardia: Which comes first? Am J Med Genet 1997; 73: 194-196.

9. Bouwes Bavinck JN, Weaver D. Subclavian artery supply disruption sequence: hypothesis of a vascular etiology for Poland, Klippel-Feil, and Mobius anomalies. Am J Med Genet 1986; 23: 903-918.

10. Bouvet JP, Leveque D, Bernetieres F, Gross JJ. Vascular origin of Poland’s syndrome? Eur J Pediatr 1978; 128: 17-26.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fistula Between Left Internal Mammary Artery Graft and Pulmonary Vasculature After Coronary Bypass Grafting.. Left internal mammary artery (UMA) is very commonly used conduiı

We report a case of successful closure of an osteal perforation of left anterior d escend ing artery with polytetrafluoroethylene (PTFE)-covered stent during excimer laser

madığ ı konusu tartışma lı olan MB'li hastalarda, MB'in lokalizasyonu ile sistolik darlık derecesinin QT parametrele ri ile iliş kisini ve sistolik darlık dere-

Sol atrial miksomalar mitral ve pulmoner ven ori- fislerini daraltarak pulmoner hipertansiyon bulgu ve semptomlarına, embolizasyon, kist ve mikroabse for- masyonu, senkop ve ani

Bu çalışmada dev sol atriyumlu mitral kapak hastalığı olgularında sol atriyal plikasyon (SAP) uygulamasının özellikle sol ventrikül fonksiyonu ve

dan hayatın ilk yılında fark yoktur. Her iki derivas- yanda da yaşla qR-zamanında bir uzama vardır. Bu ilk 4 ayda daha süratlidir. Bu değerlerimiz V5'te qR- zamanına

Levy D, Savage DD, Garrlson RJ, et al: The as- sociation of left ventriculaı · hypertrophy with ventricular arrhythmias: the Framingham Heart Study. Dellsperger KC,

Olgumuzdan da anlaşılabi- leceği gibi daha önce asemptomatik olan bir hastada yeni gelişen ve iyileşmeyen öksürük yakınmalarında, akciğer grafisinde bir hemitoraks tamamen