• Sonuç bulunamadı

Ahmet Haşim'i duyumsamak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ahmet Haşim'i duyumsamak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

30 MART 1999 SAU

YAZI ODASI

SELİM İLERİ

Ahmet Hasim'i

TTuyumsamak

Memet Fuat, “Haşim’/n dili ilk şiirlerinden son

şiirlerine doğru sürekli arınmış, Türkçeleşmiştir”

diyor.

Bununla birlikte, Ahmet Haşim’in duru Türkçe şiirleri de pek okunmuyor bugün. Ahmet Haşim adı, genç şiirseverler için hemen hiçbir şey ifade etmiyor?

Oysa, hem dilci, hem edebiyat tarihçisi Agâh

Sırrı Levend şu yargıya varmış: “Bence Haşim,

Türk edebiyatı tarihinde Fuzuli’den sonra gelen en büyük şairdir. "

Ahmet Haşim, benim de çok sevdiğim bir şa­ ir. Çocukluğumda Yahya Kemal hayranlarına şaşardım. Onlar, Haşim’den ender söz açarlar­ dı. “O Belde”den bir iki dize okurlar, sonra yine Yahya Kemal’e, örnekse, “Sessiz Gemi"ye, “Bir

Başka Tepeden”e geri dönerlerdi.

Yahya Kemal tutkunlarının, ağdalı ağdalı bir

“Sana dün b ir tepeden baktım azız İstanbul” de­

yişleri vardı, irkiltirdi.

Yahya Kemal’in “Mevsimler”iyle Haşim’in “Yaz”,

“Sonbahar” , “Kış” şiirlerini yan yana, iç içe, art

arda okuyun, alçakgönüllülüğün şiire ne kadar ya­ raştığını alımlarsınız. Yahya Kemal’de eda konu­ şur, Haşim’de içe kapanıklık.

Ahmet Haşim’in şiirini herhalde "O Belde”yle sevdim. Bu şiir ders kitabımızdaydı. Gerçi dili ağırdı ama, kimi dizeleri, şiirdeki ‘ses’ çok etki­ lerdi beni. “Melâli anlamayan nesle âşinâ deği­

liz” dizesi, hâlâ içimi yakar...

Ahmet Haşim, daha ‘ay’ şiirlerinde çok başka bir duyuşla yola koyulur. Bu şiirlerde, küçük bir çocuk, annesiyle birlikte ayışığında dolaşır. Hep sonbahardır ve “Ey eski kamer, sen bizi elbette

bilirsin!”

Ah o ‘kamer’, öteki yorgun, ölgün, yitik sözcük­ ler! Onlar olmasaydı da, Haşim’in şiirleri incelik­ lerinden bugüne de söz açabilseydiler...

Ahmet Haşim’de ‘g ö l’, saatler içinde belirir; yeryüzü, doğa, derin bir ıssızlıkta, kimsesizlikte konuşmaya koyulur. Bazan bir ‘estamp’ çıkar karşımıza. Günlerce, belki yıllarca izlenmiş, du­ yumsanmış olan şimdi, her biri ‘resimli’ şiirlere dökülüvermiştir.

Siyah kuşlar geçer, ayışığında leylekler bekle­ şir, yıldızlardan örülü kuğular geçer...

Dili bana uzak Haşim, o dilin sözcüklerini sök­ mek için sözlükten sözlüğe koşuşmalarımda, be­ ni hiç yormamış şairdir. Divan şiirinin verimlerin­ den bunaldım, ama Haşim’in sözcüklerini öğ­ renmekten yılmadım.

Bu şiirlerde “arzın”, “ahçar ü nebatı”, bende ışıltılı, değerli taşlar, kuyumculuklar oldu hep. Ya da, yeryüzünün kayalarını, bitkilerini, sanatında yalınlık doruğuna erişmiş bir ressamın eserinde görebildim.

Ahmet Haşim’in Çayname’den söz açışı, Ja­ pon yaşama biçiminin sanatçı elinden çıkma ki­ mi özelliklerini deşen bu eseri Türk okuruna ta­ nıtma isteği, bir rastlantı olamaz. Çiçekler, ayışık- ları, sessiz kayalıklar, su kenarları, bunlar hepsi Haşim’e çok yakın.

Şairin, “ölümünden birkaç hafta evvel söyle­

diği" sonbahar dizelerini Ahmet Hamdi Tanpı-

nar anıyor:

“B ir kuş düşünür bu bahçelerde “Altın tüyü sonbahar uygun” ...

Bu adsız sansız kuş, daha önce "kuytu bir bah­

çede” ötmüş, akşam kızıllık, -belki- sonbahar, yi­

ne bize seslenmişler ve Ahmet Haşim hepsini işit­ miş, duyumsamıştır.

Dicle kıyılarında, ayışığında dolaşan bir anne- oğulun hikâyesiyle başlayan şiir serüveni, gitgi­ de, ‘ben’ kişisinin bile silindiği, yok olduğu, yal­ nızlığına karşın huzur veren bir görünüme açılır. Zaten orada sona erecektir.

Tanpınar, “hayatını adeta kasden darlaştırmak­

tan hoşlanırdı” diyor. Darlaştırmak mı, odaklaş­

mak, bir odağa saplanıp kalmak mı? Sanatta ki­ şiselleşebilmek, biraz da, bir odağa saplanıp kal­ mak değil midir?

“ Yollar,

“Ah ey kimsesiz giden yollar” ...

Us yarılmasının hemen eşiğinde, onu doğa ve

‘peyzaj’ kurtarıyor.

Takvimde

İ z

Bırakan:

“(Ahmet Haşim) O kadar bir büyü içinde gibi ve eşya ile sarmaş do­ laştı ki, kendini tabiatla insanın acaib b ir terkibi zannedip etmediğinden hâlâ şüpheliyim. ” Ahmet

Hamdı Tanpınar, Yaşadığım Gibi, Türkiye Kültür Enstitüsü Yayınları, 1970.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Pretreatment of A549 cells with Ro-32-4032 and the dominant-negative mutant of c-Src DN inhibited thrombin-induced IKK alphabeta activity, kappaB-Luc activity, and NF-kappaB-

Please list the surgical techniques used for root coverage in key features and clinical effectiveness.. Please list the types of maxilla sinus lifting procedure and their

Result(s): Of 342 women with pathology-confirmed fibroids who were included in the study, 108 received myomectomy only (group I), and 234 underwent the uterine depletion

Güven (2013) ilkokul öğretmenlerinin okul müdürlerini öğretimsel lider olarak algılama düzeyleri ile mesleki tükenmişlikleri arasındaki ilişkiyi incelediği

Attilâ İlhan ve Savaş Ay’ın şiir kasetleri arasında ne fark var.. Bir yanda “Ben Sana Mecburum” diyen

NADİR NADİ — Cumhuriyet kurulduğu zaman ben henüz onbeş yaşındaydım ve babam daha önce, Yenigün'ü çıkardığı için ve Yenigün de cok başarılı bir

Öğretim elemanlarının derslerinde sanat ve bilim iliĢkisine yer vermesinin nedeni olarak farklı malzeme ve teknoloji kullanımı doğrultusunda değerlendiren 4

[r]