• Sonuç bulunamadı

SAYISMA TEKERLEME DERLEMELERİ ÇÖZÜMLEMELERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SAYISMA TEKERLEME DERLEMELERİ ÇÖZÜMLEMELERİ"

Copied!
248
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ESTĐTÜSÜ

GÜZEL SAATLAR EĞĐTĐMĐ AABĐLĐM DALI

MÜZĐK EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI

SAYIŞMA VE TEKERLEME

DERLEMELERĐ - ÇÖZÜMLEMELERĐ

YÜKSEK LĐSAS TEZĐ

Hazırlayan Barış Arda ŞEDAĞ

(2)

GÜZEL SAATLAR EĞĐTĐMĐ AABĐLĐM DALI MÜZĐK EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI

SAYIŞMA TEKERLEME

DERLEMELERĐ – ÇÖZÜMLEMELERĐ

YÜKSEK LĐSAS TEZĐ

Hazırlayan Barış Arda ŞEDAĞ

Tez Danışman

Yrd. Doç.Dr. Salih AYDOĞA

(3)

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne:

Barış Arda ŞENDAĞ’ın” Tekerleme ve Sayışma Derlemeleri-Çözümlemeleri” başlıklı tezi ………..tarihinde, jürimiz tarafından Müzik Öğretmenliği Programı Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı Đmza

Üye (Tez Danışmanı):

Üye :

Üye :

(4)

Araştırma süresince çalışmalarımı büyük bir sabır ve titizlikle denetleyen; yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren tez danışmanım, hocam Sayın Yrd.Doç.Dr Salih Aydoğan’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.Tezime başlamama ve ilerlememe yardımcı olan ve her zaman yanımda olan bana manevi destek ve moral veren tüm arkadaşlarıma, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlilerinden Öğr. Gör. Dilek YÜKSEL’e, Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi Yüksek Okulu Öğretim Görevlilerinden Öğr. Gör. Tüzün FIRAT’a, Demirlibahçe Đlköğretim Okulu Ana Sınıfı Öğretmenlerinden Neriman YALÇINKAYA’ya, ayrıca sevgi ve ilgileriyle bana ışık tutan aileme teşekkürlerimi sunarım.

ANKARA Barış Arda ŞENDAĞ

(5)

ÖZET

TEKERLEME VE SAYIŞMA

DERLEMELERĐ-ÇÖZÜMLEMELERĐ

Şendağ, Barış Arda

Yüksek Lisans, Müzik Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç.Dr. Salih AYDOĞAN

………..

Bu araştırmada genel müzik eğitiminde kullanılan repertuarın önemli bir kısmını oluşturan tekerleme ve sayışmalar çözümlenerek, müzik eğitimcilerinin hizmetine sunulması amaçlanmıştır. Ayrıca yüksek lisans ve doktora tezlerinde rastlanılmayan tekerleme ve sayışmaların derlenerek bu repertuarın genişletilmesi hedeflenmiştir.

Bu araştırmada evren; Ankara Merkez Đlçe Đlköğretim Okullarıdır. Ankara Merkez Đlçe Đlköğretim Okullarından, evrenin tamamını temsil edebilecek nitelikte farklı sosyal, kültürel ve ekonomik yapıya sahip öğrencileri bünyesinde barındıran Çocuk Sevenler ĐÖO, 30 Ağustos ĐÖO, Demirlibahçe ĐÖO, Demirlibahçe Ata ĐÖO, Talatpaşa ĐÖO, Mehmet Özcan Torunoğlu ĐÖO, Alpaslan ĐÖO, Yücetepe ĐÖO, Kurtuluş ĐÖO, Sıdıka Hatun ĐÖO, Kalaba ĐÖO, Bağlıca ĐÖO. ve Kıbrısköyü ĐÖO. ise örneklem olarak alınmıştır.

Bu araştırma, betimsel bir nitelik gösterdiğinden, durum saptamaya dönük biçimde geliştirilmiştir.Önce konu ile ilgili literatür taraması yapılarak araştırmanın tarihçesi ile ilgili ilk veriler elde edilmiştir. Örneklemi oluşturan ilköğretim okullarına gidilerek, tekerleme ve sayışmalar kamera yardımı ile kayıt altına alınmıştır. Elde edilen tekerleme ve sayışmalar notaya alınarak, çözümlemeleri yapılmıştır. Elde edilen veriler, konunun özelliğine göre frekans ve yüzde ve içerik çözümlemesi yöntemiyle ele alınarak istatistiki olarak yorumlanmıştır.

(6)

Tekerlemelerin genel müzik eğitimindeki en önemli yeri, çocukların zihinsel gelişiminin yanı sıra, dil gelişimlerini, rol gelişimlerini, sosyal gelişimlerini, bedensel gelişimlerini sağlamaktır.

Bilim Kodu : Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı

Anahtar Kelimeler : Tekerleme, Sayışma, Genel Müzik Eğitimi Sayfa Adedi : 249

(7)

ABSTRACT

TOGUE TWISTER AD COUTIG OUT

COMPILATIOS-AALYSIS

Şendağ, Barış Arda

Master’s, Music Education Department

Thesis Advisor: Assistant Professor Doctor Salih AYDOĞAN

In this study, it has been contribute to make people say tongue twisters and counting outs with the right melody by notating them, developing repertoire of these tongue twisters and counting outs which form first stage of common music education, intending to contribute to music educators.

The environment of this study is Elementary Schools of Ankara Central District. Çocuk Sevenler ĐÖO, 30 Ağustos ĐÖO, Demirlibahçe ĐÖO, Demirlibahçe Ata ĐÖO, Talatpaşa ĐÖO, Mehmet Özcan Torunoğlu ĐÖO, Alpaslan ĐÖO, Yücetepe ĐÖO, Kurtuluş ĐÖO, Sıdıka Hatun ĐÖO, Kalaba ĐÖO, Bağlıca ĐÖO. and Kıbrısköyü ĐÖO. which are from Elementary Schools of Ankara Central District and consist of students who have different social, cultural and economic structure and can represent the entire environment, have been taken as sampling.

This research has been developed as case determination oriented due to it shows descriptive characteristic. Initially, first data related with history of research has been obtained by searching books and articles regarding the subject. Then, tongue twisters and countings outs were rocorded through video camera by going to schools whcih form sampling and using “observation” technique. Afterwards, analysis of the obtained tongue twisters and countings outs have been carried out by notating. Obtained data have been commented as statistical by handling frequency percentage and content analysis method according to subject characteristic.

(8)

The research exhibits the necessity and importance of more allowing for tongue twisters and counting outs in nursery and elementary schools and also lack of books which contain musical notes of tongue twisters and counting outs from “Tongue twisters and counting outs are very important in terms of common music education and language development” point of view.

Science Code : Fine Arts Department Music Teaching Branch

Key Words : Tongue twister, Counting Out, Common Music Education Number of Pages : 249

(9)

ĐÇĐDEKĐLER

Sayfa

JÜRĐ ÜYELERĐNĐN ĐMZA SAYFASI... ii

ÖN SÖZ ... iii

ÖZET ... iv

ABSTRACT... vi

ĐÇĐNDEKĐLER ... viii

GRAFĐKLER LĐSTESĐ... xii

1. GĐRĐŞ... 1

1.1. Masal Tekerlemeleri... 13

1.2. Oyun Tekerlmeleri ... 13

1.2.1. Ebe Seçimi ve Ebe Çıkarma Tekerlemeleri(Sayışmacalar) ... 14

1.2.2. Oyuna Eşlik Eden Tekerlemeler ... 15

1.2.3. Yergi, Övgü, Kızdırma ve Alay Tekerlemeleri... 16

1.2.4. Oyun Daveti veya Dağılma Sırasında Söylenen Tekerlemeler ... 16

1.2.5. Oyuncak Yapımı Sırasında Söylenen Tekerlemeler... 16

1.3. Tören Tekerlemeleri... 16 1.4. Bağımsız Tekerlemeler ... 17 1.5. Problem ... 19 1.6. Alt Problemler... 19 1.7. Amaç ... 19 1.8. Önem... 20 1.9. Varsayımlar... 20 1.10. Sınırlılıklar ... 20 1.11. Tanımlar ve Kısaltmalar ... 20 1.12. Đlgili araştırmalar... 21 2. YÖNTEM... 23 2.1. Araştırmanın Modeli... 23 2.2. Evren ve Örneklem ... 23 2.3. Verilerin Toplanması ... 23 2.4. Verilerin Analizi ... 24 3. BULGULAR ve YORUM ... 25 3.1. Sayışmalar... 25

3.1.1. A Kapısından Girdim Đçeri ... 25

3.1.2. Allahtan Başlıyorum ... 27

3.1.3. Ay Dede ... 29

3.1.4. Sezen Aksu ... 30

(10)

3.1.6. Bir Kedi Varmış... 34 3.1.7. Bombulu Bıçkın... 35 3.1.8. Çık Çıkalım Çayıra ... 37 3.1.9. Doktor Amca ... 38 3.1.10.Fatma Teyze ... 40 3.1.11.Hababam Sınıfı ... 42 3.1.12.Đğne Battı ... 43 3.1.13.Đğne Miğne... 45 3.1.14.Çıkan mı Kalan Mı? ... 46 3.1.15.Đnci Minci ... 48 3.1.16.Indık Bındık ... 49 3.1.17.Kaynanamın Doni... 51

3.1.18.Kim Ebe Olacak... 52

3.1.19.Mavi Boncuk ... 54

3.1.20.O FĐsi Fisi ... 56

3.1.21.O O Oya... 57

3.1.22.O Piti Piti ... 59

3.1.23.Portakalı Soydum ... 61

3.1.24.Sigaramı Yaktım... 63

3.1.25.Şirinler ... 64

3.2. Oyun Tekerlemeleri... 66

3.2.1. Aç Kapıyı Bezirgan Başı ... 66

3.2.2. Tavşan... 68

3.2.3. Denizde Dalga ... 70

3.2.4. Derya Bir ... 71

3.2.5. Derya Bir(2)... 73

3.2.6. Duru Geliyor Duru... 75

3.2.7. Eski Minder ... 77

3.2.8. Fred Çakmaktaş ... 79

3.2.9. Haliler Huliler... 81

3.2.10.Hastayım Hasta... 83

3.2.11.Kutu Kutu Pense ... 85

3.2.12.Mutfakta Neler Oluyor ... 86

3.2.13.Nasrettin Hoca ... 88

3.2.14.O Lili Lili... 90

3.2.15.O Mo Do ... 91

3.2.16.Pastalar Diyarı ... 93

3.2.17.Safinaz ... 94

3.2.18.Sar Sar Sar Makarayı ... 96

3.2.19.Sarı Çiçeğim ... 98

3.2.20.Sümüklü Böcek... 100

3.2.21.Tatlı Cadı ... 102

3.2.22.Testim Kırıldı ... 104

3.2.23.Yağ Satarım Bal Satarım ... 105

3.2.24.Bizim Köyün Đmamı ... 107

3.2.25.Karşıki Dağlar... 109

3.2.26.Boncuklarım Döküldü ... 110

3.2.27.Dom Dom Dere ... 112

(11)

3.2.29.Elma Attım Denize ... 115

3.2.30.Fi Far Foh ... 117

3.2.31.Gruplar... 119

3.2.32.O Le Lepeleg ... 120

3.2.33.O Mani Mani Ma ... 122

3.2.34.O Mo No Danitto ... 124

3.2.35.O Lili Lili... 125

3.2.36.Saklambaç... 127

3.2.37.Bu da Benim Amcam ... 128

3.3. Tabiat Olayları Karşısında Söylenen Tekerlemeler... 130

3.3.1. Ah Ne Süslü Kelebek ... 130

3.3.2. Uç Uç Böceğim ... 131

3.3.3. Yağ Yağ Yağmur... 132

3.3.4. Yağmur Yağıyor ... 134

3.4. Kızdırma Tekerlemeleri ... 135

3.4.1. Uçak Uçak ... 135

3.4.2. Mustafa Mısır Kafa... 137

3.4.3. Mini Mini Birler ... 138

3.4.4. Küstüm Senle... 140

3.4.5. Bir Đki Üçler... 141

3.4.6. Đsveç Danimarka Hollanda ... 143

3.4.7. Kel Mahmut ... 144 3.4.8. Anne Baba ... 145 3.4.9. En Büyük Allah ... 147 3.5. Bağımsız Tekerlemeler... 148 3.5.1. Ak Para ... 148 3.5.2. Atatürk Yoktu ... 150 3.5.3. Bir Đki Üç Müç... 151 3.5.4. Dedelerin Bastonu ... 153 3.5.5. Ende Bende... 154 3.5.6. Gargamel ... 156 3.5.7. Pazara Gittim ... 157

3.5.8. Çin Çin Çikolata ... 159

3.5.9. Doktor Sana Ne Dedi... 160

3.5.10. Fış Fış Kayıkçı... 162

3.5.11. Hamsi... 164

3.5.12. Hastaneden Çıktım ... 165

3.5.13. Kalemim Yok ... 167

3.5.14. Leylek Leylek Havada... 168

3.5.15. Miki Miki... 170

3.5.16. Leylek Leylek Lekirdek... 172

3.5.17. Üşüdüm Üşüdüm ... 173 3.5.18. Üşüdüm Üşüdüm(2) ... 176 3.5.19. Üşüdüm Üşüdüm(3) ... 178 3.5.20. Bisiklete Bindim ... 179 3.5.21. Karga Karga... 181 3.5.22. Redkit... 182

(12)

3.6. Grafikler ... 184 4. SONUÇ ve ÖNERĐLER ... 225 4.1. Sonuç ... 225 4.2 Öneriler ... 226 KAYNAKÇA... 228 EKLER... 230

(13)

GRAFĐKLER LĐSTESĐ

Grafik Sayfa

3.6.1. Tekerleme Türleri ... 184

3.6.2. Nazım Biçimi ... 185

3.6.3. Uyak Örgüsü ... 186

3.6.4. Sözlerin Anlamlarına Göre ... 187

3.6.5. Sözleri Etkileyen Faktörler ... 188

3.6.6. Tekrar Eden Motif ... 189

3.6.7. Tekerlemeleri Oluşturan Notalar ... 190

3.6.8. Fabl Kullanımı ... 191

3.6.9. Ses Sınırlarına Uygunluk ... 192

3.6.10. Altere Ses Kullanımı... 193

3.6.11. Sadece Sıralı Sesler Bulunan Tekerlemeler... 194

3.6.12. Küçük Đkili Aralık Bulunan Tekerlemeler ... 195

3.6.13. Büyük Đkili Aralık Bulunan Tekerlemeler ... 196

3.6.14. Küçük Üçlü Aralık Bulunan Tekerlemeler ... 197

3.6.15. Büyük Üçlü Aralık Bulunan Tekerlemeler ... 198

3.6.16. Tam Dörtlü Aralık Bulunan Tekerlemeler... 199

3.6.17. Eksik Beşli Aralık Bulunan Tekerlemeler ... 200

3.6.18. Tam Beşli Aralık Bulunan Tekerlemeler... 201

3.6.19. Karar Sesleri ... 202

3.6.20. Ölçü Birimi ... 203

3.6.21. Đkilik Nota Kullanımı... 204

3.6.22. Dörtlük Nota Kullanımı ... 205

3.6.23. Sekizlik Nota Kullanımı ... 206

3.6.24. Onaltılık Nota Kullanımı ... 207

3.6.25. Otuzikilik Nota ... 208

3.6.26. Üçleme Kullanımı... 209

3.6.27. Terazi Kullanımı ... 210

3.6.28. Noktalı Dörtlük Kullanımı... 211

3.6.29. Noktalı sekizlik-Onaltılık Tartım Kalıbı Kullanımı ... 212

3.6.30. Đki Onaltılık-Sekizlik Tartım Kalıbı Kullanımı ... 213

3.6.31. Sus Kullanımı ... 214

3.6.32. Đkilik Sus Kullanımı... 215

3.6.33. Dörtlük Sus Kullanımı ... 216

3.6.34. Sekizlik Sus Kullanımı ... 217

3.6.35. Senkop Kullanımı ... 218

3.6.36. Hece Bağı Kullanımı ... 219

3.6.37. Motifler arası Soru-Cevap Đlişkisi Durumu ... 220

3.6.38. Koda Kullanımı... 221

3.6.39. Karşılıklı Konuşma Durumu... 222

3.6.40. Cümle Yapısı ... 223

(14)

GĐRĐŞ

Türk halk edebiyatının üzerinde az durulan türlerinden biri olan tekerleme ve sayışmalar, okul öncesinde müzikle ilgili ilk alışkanlıkları edinme ve dil gelişimine yapmış olduğu katkıları sebebiyle, okul öncesi eğitimde, aslında önemli bir materyaldir. Böylece çocuklar okula; ritm duyguları gelişmiş, müzik yapma becerileri artmış ve toplu şarkı söyleme alışkanlıklarını kazanmış olarak başlayacaklardır. Bu nedenle tekerleme ve sayışmalar okul öncesi ve ilköğretim okullarında müzik eğitiminin altyapısını oluşturmada önemli bir yapı taşı olarak görülmektedir.

“Çocuğun sessel dili müziksel bir öz taşır. Bu dil ezgisel ve giderek şarkısal bir dile dönüşür. Çocuğun ezgisel ve şarkısal dili, müziksel dilinin yani “müzikçe”sinin gelişmesinin yanı sıra, özellikle sözel anadilinin oluşup gelişmesinde etkin ve belirleyici rol oynar. Çocuklar sözleri kolayca ritimleyerek, ezgilileştirerek, sayışmalaştırır, tekerlemeleştirir, şarkılaştırır. Çocuğun şarkı dili sayışma, tekerleme ve şarkılarla gelişir. Bu bakımdan çocukların eğitiminde sözleri ezgisel konuşmanın ya da müziksel söylemenin ve şarkılaştırmanın can alıcı bir yeri vardır. Çocukların yaşamına ve eğitimine ilişkin sayışma, tekerleme ve şarkılaştırma biçimlerinin ve dağarcığının yeni örnekler ve yeni ürünlerle sürekli çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Müzik, çocuğun varlık yapısı ve niteliği ile davranışsal boyut, kapsam ve içeriklerinin ayrılmaz bir ögesidir” (Uçan, 2002: 31)

Uçan’ın da belirttiği gibi çocukların müziksel dilinin ve sözel anadillerinin oluşup gelişebilmesi için, ezgisel ve şarkısal dilinin oluşması, gelişmesi gerekir. Ezgisel ve şarkısal dilinin oluşması ve gelişmesi de sayışma ve tekerlemelerle olur. Uçan’ın bu görüşünden anlaşıldığı üzere, çocukların eğitiminde sözleri ezgisel konuşmanın ya da müziksel söylemenin ve şarkılaştırmanın önemi ortaya çıkmaktadır.

(15)

Seyrek ve Sun’a göre “Tekerleme ve sayışmalar, çocuğun müzik gelişimine yardımcı olmanın yanı sıra, dil gelişimine, sosyal-duygusal gelişimine, bellek ve anımsama gelişimine de büyük ölçüde yardımcı olurlar” (Seyrek ve Sun, 2002, s.24).

Okul Öncesi Eğitimde, tekerleme ve sayışmaların bu kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra, Okul Öncesi Eğitim Kurumları yönetmeliğine tekerleme ve sayışmalar açısından göz atmakta yarar vardır. Okul Öncesi Eğitimin Amaçları’na bakıldığı zaman 6.madde de şu esaslara yer verildiğini görmekteyiz.

“Okul Öncesi Eğitimin Amaçları

Madde 6- Okul öncesi eğitiminin amaçları, Türk Millî Eğitiminin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;

a) Çocukların; Atatürk, vatan, millet, bayrak, aile ve insan sevgisini benimseyen, millî ve manevî değerlere bağlı, kendine güvenen, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, dürüst, ilkeli, çağdaş düşünceli, hak ve sorumluluklarını bilen, saygılı ve kültürel çeşitlilik içinde hoşgörülü bireyler olarak yetişmelerine temel hazırlamak amacıyla çaba göstermek,

b) Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak,

c) Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak,

d) Çocuklara sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi davranışları kazandırmak,

e) Çocuklara hayal güçlerini, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışlarını kazandırmak,

f) Çocukları ilköğretime hazırlamaktır” (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2009:3).

Burada belirtilen “…çevresiyle iyi iletişim kurabilen… bireyler olarak yetişmelerine temel hazırlamak amacıyla çaba göstermek” , “…zihin ve duygu gelişmesini… sağlamak” , “çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak” , “…işbirliği… gibi davranışları kazandırmak” , “çocuklara hayal güçlerini, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini, iletişim kurma… davranışlarını kazandırmak” gibi amaçlara ulaşabilmek için tekerleme ve sayışmalardan yaralanmaya mutlaka ihtiyaç bulunmaktadır. Bu amaçlara yönelik hazırlanan Okul Öncesi Eğitim

(16)

Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu Okul Öncesi Eğitim Programında(36-72 aylık çocuklar için) tekerlemelerle ilgili şu ifadeler yer almaktadır.

• “DĐL GELĐŞĐMĐ: Kendi kendine şarkı, şiir, tekerleme söyler” (MEB, 2002:20) • “Amaç 4. Kendini sözel olarak ifade edebilme

Bu amaca ulaşmak için düzenlenen etkinliklerde şiir ve tekerlemeler sıklıkla kullanılmalıdır.” (MEB, 2002:39)

• “Türkçe etkinlikleri içinde tekerlemeler, parmak oyunları, şiir, bilmece, sohbet, resimli kitap, okuma, öykü anlatma, taklit oyunları, pandomim, dramatizasyon, öykü tamamlama etkinlikleri vb. yer almaktadır” (MEB, 2002:43)

Okul Öncesi Eğitim Programında çocukların, kendini sözel olarak ifade edebilmeleri için ve Türkçe etkinliklerinde tekerlemelerden faydalanmaları istenmektedir. Ancak tekerlemelerin gerekliliğinin programda belirtilmesine rağmen Okul Öncesi Eğitimi gerçekleştiren öğretmenlere verilen kitaplarda yeterli sayıda tekerleme bulunmamaktadır. Kitapta bulunan bu az sayıdaki tekerlemelerin de sadece sözleri bulunmakta, herhangi bir müzik yazısı bulunmamaktadır. Öğretmenler, sayışma ve tekerlemelere ilişkin repertuara ulaşmak üzere ciddi bir kaynak sıkıntısı içinde bulunmaktadır. Günümüzde kullanıma sunulmuş olan kaynakların tümü salt Türkçe öğretmenlerine hitap etmekte, Müzik Öğretmenlerinin yararlanabileceği materyaller (notalar) bulunmamaktadır.

Öztürk’e göre okul öncesi eğitimde tekerlemelerin önemi;

“Kimi tekerlemeler ezgilidir, kimileri ise belirli bir ezgisi olmadan tartımlı yapıya sahiptir. Anlamına önem vermeksizin ritmik ve sözel örnekleri ezberleme eğilimi olan çocuklar, tekerlemelerin bu özelliklerinden dolayı onları tekrarlamadan, tekerlemeler eşliğinde hareket ederek eğlenmekten zevk alırlar ve böylece kolay öğrenirler. Tekerlemeler dile esneklik, söyleyişe kolaylık kazandırır, diksiyonu ve ritm duygusunu geliştirir” (Öztürk, 2004:18)

(17)

Tekerlemelerle ilgili yapılan tanımlamalara bir göz atacak olursak, Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünde (2005) tekerleme ifadesine aşağıdaki anlamlar yüklenmiştir.

“Çoğunlukla basmakalıp söz” (s.1936) ve “Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı”(s.1936) şeklinde tanımlandıktan sonra edebiyat ve tiyatro terimi olarak “Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan “Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi uyaklı veya ara sözler” (s.1936), “Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı”(s.1936), “Orta oyununda, özellikle Kavuklu’nun kullandığı sözler”(s.1936).

Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğünde (2004) tekerlemeyi sadece saz şiiri açısından ele alarak” Saz şairlerinin fasıl adı verdikleri toplu ahenk sırasında müsabaka mahiyetinde şiir söylenmesi yerinde kullanılan bir tabirdir” (s.442) demektedir.

Akalın ise Edebiyat Terimleri Sözlüğünde (1970) “Genellikle ölçülü, kafiyeli, simetrili, onomatopeli ve sürrealist anlamlı söz dizisi. Bizde masalların giriş bölümünde sık görülür” (s.178) ifadelerine yer verir.

Meydan-Laorusse Ansiklopedisine göre tekerleme ;

”Çoğunlukla basmakalıp söz. ed. Saz şairlerinin, şiir ve musiki toplantılarında, yarışma niteliğinde yaptıkları karşılıklı şiir söyleme/ Masalların, halk hikayelerinin başında veya söz arasında, bazen konu ile ilgili, bazen de yalnız mizah unsuru olarak söylenen yarı anlamlı yarı anlamsız sözler” (Meydan-Laorusse, 1973:cilt 12 s.16).

Büyük Laorusse Ansiklopedisine göre ise tekerleme ;

“Genellikle basmakalıp bir nitelik kazanmış söz, sözler. ed. Masalın uygun yerlerinde kullanılan kalıplaşmış sözler./Masalın başında şaşırtıcı, güldürücü olayların anlatıldığı bölüm. Masalın başında, asıl masaldan önce yer verilen

(18)

tekerlemeler akıl ilkelerine, doğa kurallarına alabildiğine yan çizer; abartmalı çelişkiler sergiler: tası olmayan hamamın, kubbesi olmayan hamamında develer top oynar; çakmağı olmayan tüfekle, doğmamış tavşan avlanır vb. Tekerlemeler baş uyaklar ve uyaklara, ses yinelemelerine, özgür çağrışımlara dayanır; bir bakıma gerçek üstücü şiire yaklaşır” (Büyük Laorusse, 1995: cilt.22 s.11358).

Đncelediğimiz bu sözlük ve ansiklopedilerde yazılı olan bu tanımlar terim ve kavram olarak tekerlemeyi tanımlamaya yeterlidir. Ancak bir de edebi tür olarak edebiyat kaynaklarına bakmak isabetli bir karar olacaktır.

Tekin, Edebiyatımızda Đsimler ve Terimler (1995) kitabında tekerlemeyi biri genel diğeri ise saz şiiri terimi olarak iki ayrı başlıkta ele alır. Đlk başlık altında tekerlemeyi “Sözlüklerde, ağızda yuvarlanan söz… Saçma sapan söz… Eşsesli kelimelerle kurulu konuşma… anlamlarına gelen tekerleme, masal, hikaye, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde veya müstakil olarak söylenen ölçülü ve kafiyeli sözlerdir” (s.589) şeklinde tanımlar. Đkinci başlık altında ise “Aşık fasıllarında, saz şairlerinin yaptıkları şiir yarışmasına denir” (s.590) diyerek ikinci tanımını vermektedir.

Kaya da tekerlemeyi Anonim Halk Şiiri (1999) kitabında “vezin, kafiye, seci ve aliterasyonlardan istifade ederek hislerin, fikirlerin, hal ve hayallerin abartma, tuhaflık, zıtlık, benzetme, güldürü, kısa tanım yahut çağrışımlar yoluyla ortaya konulduğu manzum nitelikli basmakalıp sözlerdir” (s. 546) şeklinde tanımlamaktadır.

Güleç, Halk Edebiyatı (2002) adlı kitabında “Tekerleme, beklenmedik hayal oyunlarının boşanıvermesiyle şaşırtmak, eğlendirmek için başvurulan bir söz cambazlığıdır” (s.52) şeklinde tanımlamaktadır..

Güzel ve Torun’a göre tekerleme;

”Tekerlemeler şekil, konu, muhteva ve işlevleri bakımından sınırları tam ve kesin olarak çizilememiş halk edebiyatı ürünleridir. Bu durum, müstakil bir tür özelliğinden ziyade, bilmece, aşık şiiri, masal, ninni, oyun, halk hikayesi, halk tiyatrosu gibi pek çok ürünün içinde yer almasından kaynaklanmaktadır. Diğer

(19)

türlerle karmaşık ilişkisine rağmen şekil, muhteva ve anlatım özellikleri gibi birtakım özellikleriyle de onlardan ayrılmaktadır” (Güzel ve Torun, 2005: 429)

Batur’un Tekerlemeler (2005) kitabına göre ise, “Ses ve sözcük benzerliklerinden yararlanılarak oluşturulan yarı anlamlı, yarı anlamsız hoş söyletişli sözlere tekerleme denir. Tekerlemeler, çeşitli ses yinelemelerinden, sözcük oyunlarından yararlanılarak oluşturulur. Genellikle gerçek dışı anlamlara dayanan kalıp sözlerdir” (s.9).

Batur, Türk Halk Edebiyatı (1998) kitabında ”Ölçü, uyak, ses taklidi, yineleme ve ikilemelerden yararlanılarak belirli bir şiir düzenine uydurulan, birbirini tutmaz birtakım hayallerle düşüncelerin sıralanmasından oluşan söz dizilerine tekerleme denir” (s.129) demektedir.

Öztürk’te Okul Öncesi Eğitimde Müzik (2004) adlı kitabında, tekerlemenin bir tanımına yer vermiştir. Öztürk bu tanımında “Tekerlemeler folklor ürünleridir. Anlamlı ya da anlamsız sözcüklerden oluşan manzum ya da düz yazı ürünleridir. Masal anlatmaya başlarken, oyun oynarken, ebe seçmek için sayışma olarak tekerlemeler kullanılır” (s.18) ifadelerine yer vermektedir.

Yardımcı’nın, Kıbrıs ve Diğer Türk Ülkelerinde Ortak Ninni ve Tekerlemeler (1998) sunumuna göre tekerleme “Ses ve sözcük benzerliğinden yararlanılarak oluşturulan, yarı anlamsız hoş söyleyişli cümleciklere ya da sözcüklere tekerleme denir.” (s.8)

Özel’de Çocuk Tekerlemeleri kitabında aşağıdaki tanıma yer vermektedir.

“Tekerleme, daha çok bir çocuk folkloru türüdür. Bu terim, çocukların, oyun, tören, bayram gibi geleneksel etkinliklerinin çeşitli anlarında okudukları, söyledikleri, küçük türküleri, formülcükleri, basmakalıp sözleri gösterir. Đçerikleriyle yapılarının çocuksu söyleşi, bu olgunun sonucudur. Bununla birlikte birçok durumlarda, erişkinlerde bu şiirsel anlatım yoluna başvururlar”(Özel, 1985: 5).

(20)

Duymaz’a göre ise tekerleme;

“Tekerlemeler, birbirine aykırı düşünceleri, olmayacak durumları bir araya yığıp, mantık dışı bir takım sonuçlara varmakla şaşırtıcı bir etki yaratırlar. Bu özellikleriyle tekerlemeler, beklenmedik hayal oyunlarının boşanıvermesiyle şaşırtmak, eğlendirmek ve keyiflendirmek için başvurulan bir söz cambazlığıdır”(Duymaz, 2002: 57-58).

Tüm bu tanımlara rağmen bu konuda en kapsamlı çalışmaların sahibi olan Boratav ise tekerlemelerle ilgili bir tanımlamanın güçlüğüne değinerek tekerlemelerin özellikleri hakkında bilgi vermeyi tercih etmiştir. Boratav’a göre ;

“Tekerlemeyi tanımlamak oldukça güçtür. Onun birçok başka türlerle: türkü ile, aşık şiiriyle, masalla, oyunla, hikaye ile, Karagöz ve orta oyunu gibi seyirlik oyunlarla yakın ilişkisi vardır. Ama tekerleme hangi türden halk edebiyatı ürünlerine bağlanmış, katılmış olursa olsun, birtakım biçim, anlatım ve içerik özellikleriyle onlardan ayrılır. Kimi tekerlemeler ise başka türlerden bağımsız olarak da varlıklarını gösterirler” (Boratav, 1982:134)

Tekerlemelerin tanımlarında hayal oyunları, abartı, şaşırtmaca, basmakalıp sözler, saçma sapan sözler gibi ifadeler, tekerlemelerin önemsiz, bir anda ortaya çıkan, hiçbir edebi değeri yokmuş gibi algılanmasına sebep olabilir. Ancak modern Türk şiirinin ilklerinden ve Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden olan Asaf Halet Çelebi, “Tekerleme” adlı yazısında tekerlemelerin önemine dair şunları söylemektedir.

“Bunlar, pek ulu orta söylenmiş lakırdılar değildir. Saçma sapan zannedilen bu sözlerin pek bariz mistik bir tesirle söylendiğine şüphe yoktur. Bunlar ekseriya kıskanç bir ihtimamla asırlardan beri ağızdan ağza nakledilmek suretiyle bugüne kadar muhafaza edilmişlerdir…” (Sazyek, 1998:19)

Şiirlerini masalımsı ifadelerle yazan Asaf Halet Çelebi’nin, bazı şiirlerinden anlıyoruz ki, masalın ayrılmaz parçası olan tekerlemelerden de etkilenmiş ve tekerlemeleri şiirlerinde kullanmıştır. Nurusiyah, Adımı Unuttum ve Ömer Çocuk şiirleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

(21)

urusiyah bir vardım bir yoktum ben doğdum

selimi salışın köşkünde

sebepsiz hüzün hocamdı loş odalar mektebinde harem ağaları lalaydı kara sevdâma

uyudum büyüdüm

ve nûrusiyâha ağladım

nûrusiyâha ağladığım zaman annem süzudilâra idi

ve babam bir tambur annem süstü

babam küstü

ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım nûrusiyâaah

nûrusiyâaahhh

Adımı Unuttum adımı unuttum adı olmayan yerlerde ne in ne cin ne benî adem zamanlar içinde kuşlar uçuyor kervanlar geçiyor

(22)

çarşılar kuruluyor sarayları oyuncak

insanları karınca şehirler zamanları gördün mü

bir iğne deliğinden adımı unuttum

adı olmayan yerlerde geçip gidenlere bakarak

Ömer Çocuk

ay dede ay dede

ömer çocuk nerede ne derede

ne tepede

uzak bir in içinde ömer çocuk ne içer süt içer

fo içer kame ister oto yapar

ömer çocuk odamda yok bu damda yok

kucağımda koynumda yok bu içimin içinde var

Tekerlemelerle ilgili verilen tanımlardan sonra, tekerlemelerin edebi özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.

• Anlamlı, anlamsız, yarı anlamlı-yarı anlamsız veya saçma sapan sözlerden oluşurlar,

• Masalların başında, ortasında veya sonunda bulunurlar, • Oyunlarda ve ebe seçerken sayışma olarak kullanılırlar, • Saz şiiri ve orta oyununda görülürler,

(23)

• Uyak, ses taklidi, yineleme, ikilemelerden ve sözcük oyunlarından yararlanırlar,

• Abartma, tuhaflık, zıtlık, benzetme, güldürü, kısa tanım yahut çağrışımlar söz konusudur,

• Eşsesli sözcükleri sıklıkla kullanırlar,

• Masal, hikâye, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde veya müstakil olarak söylenirler

Güzel ve Torun’a göre tekerlemelerin temel özellikleri;

“Anlamsız, yarı anlamlı-yarı anlamsız veya saçma sapan sözlerden oluşması; ağırlıklı olarak masalların girişinde yer alması, bununla birlikte saz şiiri ve orta oyununda da görülmesidir.

Tekerlemelerin temel özelliklerini şu başlıklar halinde toplamak mümkündür; 1. Tekerlemeler belirli bir konudan yoksundur. Bağlı oldukları türle ilişkileri itibariyle anlamından ziyade fonksiyonu önem arz eder.

2. Tekerlemeler, mısra başı ve mısra sonu kafiye, aliterasyon ve secilerle sağlanan ses oyunlarıyla ve çağrışımlarla birbirine bağlanmış, belirli bir nazım düzenine kavuşturulmuş, birbirini tutmayan hayal ve düşüncelerin sıralanmasından meydana gelmiştir.

3. Tekerlemede duygu, düşünce ve hayaller tezat, mübalağa, şaşırtma, tuhaflık veya güldürmeye dayalı birtakım söz kalıpları içinde art arda sıralanır ve yuvarlanır. 4. Diğer halk edebiyatı ürünlerinden farklı olarak muhteva daha kaypak, kararsız ve tutarsızdır. Bir yerde şekil ve fonksiyon muhtevanın önüne geçmiştir.

5. Bazı tekerlemeler karşılıklı soru-cevap biçiminde zincirleme diyalog halinde gider” (Güzel ve Torun, 2005: 430).

Tekerlemeler, hem çocukların hem büyüklerin dünyasında yer bulmaktadır. Duymaz’a göre çocukların dünyasında ki tekerlemelerin kullanılışı;

Tekerlemeler, “masallarda dinleyicileri anlatıya hazırlayan bir giriş vazifesini görür, anlatılanların uydurma ve gerçek dışı olduğunu sezdirir. Ayrıca masallarda zaman ve mesafe geçişlerinde kolaylık sağlayan bir kalıp ifade özelliği gösterir.

(24)

Oyunlarda ise ebe seçimi, ebe çıkarma, tarafların tespiti ve oyunların bölümlerinin birlikte yürümesini sağlama gibi fonksiyonları vardır”(Duymaz, 2002: 58).

Seyrek ve Sun’a göre tekerleme ve sayışmaların söz özelliklerini ve çocuklar tarafından kullanım şeklini;

“Tekerleme ve saymacaların sözleri çoğu kez kısa ve uyaklı dizelerden oluşurlar. Tekerlemeler, kimi kez bir oyuna bağlı olarak, kimi kez de herhangi bir oyundan bağımsız olarak kendi başlarına bir oyunmuş gibi söylenirler. Saymacalar ise, genellikle oyunlardan önce ebe seçmek, ya da oyuna kimin önce başlayacağını belirlemek için söylenirler”(Seyrek ve Sun, 2002: 24).

Duymaz’a göre büyüklerin dünyasında ki tekerlemelerin şekilde kullanım alanları;

“Tekerlemeler; şekil, konu, muhteva ve işlevleri bakımından sınırları tam ve kesin olarak çizilememiş, halk edebiyatı ürünleridir. Bunun en önemli sebebi, tekerlemelerin daha çok bilmece, aşık şiiri, masal, ninni, oyun, halk hikayesi, halk tiyatrosu gibi pek çok halk edebiyatı ve folklor türünün içinde yer almaları olsa gerektir. Ancak başka hangi türle ilişkili olursa olsun yine de tekerlemeleri farklı kılan şekil, muhteva ve anlatım özelliklerinin var olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca diğer türlerden tamamen bağımsız olan tekerlemeler de vardır” (Duymaz, 2002: 9).

Çocukların sokağa çıktığı yaşlar (5-6 yaşlar), fiziksel gelişimlerinin yanı sıra, zihinsel gelişimlerinin de hızlandığı bir döneme denk gelmektedir. Dolayısıyla, çocuklar bu dönemde sözcüklerle de oynamaya başlamaktadır. Bu durum, çocukların dil gelişimi için önemli bir yarar sağladığı gibi, ilköğretim müzik programının hedeflediği davranışları, kazanımları sağlamada önemli bir hazırlık niteliği taşımaktadır.

Duymaz’ın da belirttiği gibi tekerlemeler, çocukların dünyayı oyuncak gibi görmesinden, kelimelerle oyuncak gibi oynamasından ortaya çıkmıştır.

“Çocuk ruhu ve zihninin, hür ve serbest oluşu tekerlemelerin daha ziyade çocukların dünyasında yer almalarına zemin hazırlamıştır. Çocuğun, dünyayı ve

(25)

nesneleri birer oyuncak gibi algılayıp onlarla serbestçe oyunlar oynaması neyse, sözlerle herhangi bir gramer veya anlam kaygısı gütmeden serbest cümlecikler ve birimler oluşturması da öyledir. Çocuk muhayyilesi, sözleri seçerken ve bir araya getirirken, akıl ve mantık, gerçeklik gibi endişeler duymaz. Kelimeler son derece seyyal ve değişken çağrışım ve ilişkilerle bir araya getirilir. Bunlar da tekerlemeleri oluşturur. Çocukların ağırlıklı olarak oyunlarına eşlik eden oyun tekerlemeleri ile dil gelişmesinde kullandıkları söz oyunları, yanıltmaçlar ve bazı çocuk törenlerinde söyledikleri tekerlemeler buradan kaynaklanmıştır”(Duymaz, 2002, s.15).

Seyrek ve Sun’a göre, tekerleme ve sayışmalar, çocuğun müzik gelişimine yardımcı olmasının dışında, dil gelişimine, sosyal-duygusal gelişimine ve hafızalarınada yardımcı olurlar.

“Tekerleme ve sayışmalar, çocuğun müzik gelişimine yardımcı olmanın yanı sıra, dil gelişimine, sosyal-duygusal gelişimine, bellek ve anımsama gelişimine de büyük ölçüde yardımcı olurlar” (Seyrek ve Sun, 2002: 24).

Tekerleme ve sayışmaların, ritmik ve ezgisel yapısı çocukların kolaylıkla algılayabileceği biçimde, basit, akılda kalıcı ve sözlerin ritmik yapısına aykırı olmayacak şekilde oluşmaktadır. Sözlerde ise bir mantık silsilesi olduğu gibi, cümleler arasında mantık dışılık ve hatta tamamen anlamsız, uydurma sözler de kullanıldığı görülmektedir. Hiç şüphe yoktur ki, bu durum çocukların hayal gücünün ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.

Daha önce yapılan ansiklopedik ve edebi tekerleme tanımlarına baktığımız zaman, tek bir çeşit tekerleme olmadığını görmekteyiz. Tekerlemeleri dört grupta toplamak mümkündür.Batur’un Türk Halk Edebiyatı (1998) kitabına göre tekerlemeler dört grupta incelenmektedir.

“Tekerlemeleri dört ana başlık altında inceleyebiliriz: 1. Masal tekerlemeleri

2. Oyun tekerlemeleri 3. Tören tekerlemeleri

(26)

1.1. Masal Tekerlemeleri

Tekerlemelerin ağırlıklı olarak görülen türüdür. Masalların başında, ortasında ya da sonunda yer alırlar. Batur, masal tekerlemeleri hakkında şunları söylemektedir;

“Düş gücünün ürünü olduğunun duyurulması için masalın başında, ortasında, sonunda uygun yerlerinde söylenen, yerine göre uzunca ya da çok kısa kalıplaşmış sözlerden oluşan tekerlemelerden yararlanılır. Masalcı gerektiğinde yararlanmak üzere tekerlemeleri dağarcığında hazır bulundurur. Tekerlemelerin masal içinde dengeli ve ölçülü bir şekilde kullanılması gerekir.

Tekerleme, bütünüyle sözcük oyunlarından, birbiriyle pek ilgisi olmayan ama dinleyenlerin ilgisini masala çekmek için bir araya getirilmiş sözlerden oluşur. Tekerlemelerin asıl güzelliği de bu birbiriyle ilgisiz sözcüklerin bir araya getirilişindeki düzen ustalığıdır. Masalın konusu ile ilgisi olmayan tekerlemeler dinleyicinin dikkatini çekmek ve onu gerçeklikle ilgisi olmayan masal ortamına hazırlamak için söylenir. Usta masalcılar tekerlemeler yerel ögeler katarak, masalın ortamını dinleyenlerin ortamı ile buluşturmaya çaba harcarlar.

Masalın başında söylenen “Evvel zaman içinde…” , “Bir varmış, bir yokmuş…” diye başlayan tekerlemeler olayların uydurma da olsa, çok eskiden geçmiş kabul edilmesi gerektiğini belirtmek için kullanılır. Masalın sonunda söylenen “Onlar

ermiş muradına…” örneğindeki gibi tekerlemeler; bütün serüvenlerin herkesin

gönlünden geçtiğince mutlu bir sonuca ulaştığını anlatmak ve herkese aynı mutluluğu dilemek amacıyla söylenir. Bazı masallarda baştaki tekerlemeler gibi, anlatılanların düş ürünü olduğuna tekrar dikkat çekmek için “Ben de yanlarından

geliyorum…” , “Gökten üç elma düşmüş…” tekerlemeleriyle son bulur” (Batur,

1998:350)

Masal tekerlemelerinin bazıları sadece masala özgü, masal için yaratılmış olanlarının dışında başka türlerden masala geçmiş olanları da bulunmaktadır.

1.2. Oyun Tekerlemeleri

Oyun tekerlemeleri çoğunlukla çocuk zekâsının ve çocuk hayal gücünün ürünleridir. Bu açıdan bu araştırmada en çok dikkat çeken ve bu araştırmada çocuklar tarafından en fazla söylenen tekerleme türü oyun tekerlemeleridir.

(27)

Duymaz’a göre oyun tekerlemeleri;

“Çocukların çeşitli oyunlar (aşık, körebe, saklambaç, çelik çomak gibi) sırasında söyledikleri ve genellikle kendilerinin uydurdukları oyun tekerlemeleri, ebe çıkarmadan alay etmeye kadar çeşitli şekillerde göze çarpmaktadır. Oyunla ilgili tekerlemelerin özel bir anlamı ve muhtevası yoktur. Sadece oyuna davet, ebe seçme, oyun kurma, oyuna katkıda bulunma, taraf tutma, cezalandırma ve oyunu devam ettirme gibi fonksiyonlara sahiptirler. Bazen edebi metinlerin çocuklar tarafından tekerleme halinde söylendiği ve modern unsurların tekerlemenin muhtevasına girdiği de görülebilir” (Duymaz, 2002: 103)

Oyun tekerlemeleri de kullanım alanlarına göre kendi içinde çeşitli gruplara ayrılır. Duymaz’ın da belirttiği gibi oyun tekerlemeleri beş grupta incelenmektedir.

a. Ebe seçimi ve ebe çıkarma tekerlemeleri (Sayışmacalar) b. Oyuna eşlik eden tekerlemeler

c.Yergi, övgü, kızdırma ve alay tekerlemeleri

d. Oyun daveti veya dağılma sırasında söylenen tekerlemeler

e. Oyuncak yapımı sırasında söylenen tekerlemeler”(Duymaz, 2002: 103)

Oyun tekerlemelerinin çeşitlerine kısaca göz atacak olursak;

1.1.1. Ebe Seçimi ve Ebe Çıkarma Tekerlemeleri (Sayışmacalar)

Oyuna başlamadan önce ebe seçimi için kullanılan tekerlemelerdir. Bir çocuk seçtiği bir sayışmayı söylerken, her vuruşta bir kişiye denk gelecek şekilde sayarak herkesi işaret eder. Son heceye denk gelen kişi ebe olur ya ada ebe olmaktan kurtularak sayışmadan çıkar. Bazen “ilk çıkan mı son kalan mı?” gibi kısa bir tekerlemeden sonra çıkanın mı yoksa kalanın mı ebe olacağı belirlenerek asıl sayışmaya geçilir.

Güleç’in Halk Edebiyatı (2002) kitabına göre sayışmacalar, “Bunları, çocuklar ebe çıkarmada söylerler. Veya oynayacakları rolü belli etmede söylerler. Baştan ve sondan kafiyeli, ahenkli söz kalıplarıdır” (s.53).

(28)

“Sayışmacalar, oyunlarda ebe çıkarmada yararlanılan, baştan ya da sondan uyaklı, ahenkli söz kalıplarıdır; oyundan önce söylenir. Sayışmacanın iki türlü kullanılışı olabilir: ya bir tek kez söylenir; son kelime veya son hece kimin üzerinde kalırsa o ebe olur; ya da oyuncu sayısından bir eksik sayıda tekrarlanır; o zaman her sayışmada, son kelime veya son hecenin gösterdiği oyuncu kurtulur; kurtulamayan en son oyuncu ebelik vazifesi alacaktır” (Boratav, 1982:137)

Sayışmacaların da diğer tekerlemeler gibi çocukların dil eğitimine katkısı büyüktür. Tekerleme ve sayışmacalar çocuğun dilini kullanmasındaki acemiliği yok etmesine yardımcı olan halk edebiyatı ürünleridir.

Çevirme, Đnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisinde yayımlanan Şiirsel Halk Edebiyatı Ürünlerinin Çocuğun Dil Eğitimine Katkıları (2004) isimli makalesinde sayışmacaların dile olan katkısı üzerinde durmuştur. ”Ebe bulma oyunlarındaki tekerlemenin dilin koşullarıyla oyunun eş zamanlı olarak tanıtılması, dil aracılığı ile oyun kişilerinin ruhsal ve eylemsel konumlarının belirlenmesi, dili oldukça geliştiren bir durumdur” (s.3)

1.1.2. Oyuna Eşlik Eden Tekerlemeler

Oyuna eşlik eden tekerlemelerin de oyunla ilgili önemli fonksiyonları vardır. Tekerleme ile oynanan bu oyunlar hem dil gelişimine katkıda bulunduğundan hem de vücudun hareket etmesini sağladığından, oldukça yararlıdırlar. Bu tekerlemelerin belli bir ezgisi vardır. Oyunu oynayacak çocukların bu ezgileri öğrenmeleri gerekmektedir. Duymaz’a göre, oyuna eşlik eden tekerlemeler birçok oyunda önemli fonksiyona sahiptir.

“Birçok oyunda ise tekerlemelerin önemli bir fonksiyonu olur. Oyunu renklendirmek, oyunun bölümlerini vurgulamak, oyuncuların el, ayak ve vücut hareketlerine eşlik etmek, oyuna katılanların coşkusunu tazelemek, onları şevke getirmek ya da oyunda istenmeyen bir vazifesi olan oyuncuyu kızdırmak için kullanılırlar. Bazen de belirli bir senaryosu olan oyunun seyirlik yanını güçlendirmeye yararlar. Bu tip tekerlemeler genellikle mimiklerle yapılan ikili konuşmalardan meydana gelmiştir”(Duymaz, 2002:107)

(29)

1.2.3. Yergi, Övgü, Kızdırma ve Alay Tekerlemeleri

Çocukların acımasız dünyalarını ortaya çıkartan bir tekerleme türüdür. Çocuklar birbirlerinin eksiklikleri ile saçı ile gözü ile kilosu ile kendilerine göre gördükleri yanlışları ile alay etmek, kızdırmak için bu tür tekerlemeleri kullanırlar.

“Oyun tekerlemelerinin bir çeşidi de yergi amacıyla söylenir. Bunlar adlar, soyadları, oğlanların kızları veya kızların oğlanları kızdırmaları, iş –güç nitelikleri, sakatlıklar, huylarda ve görünüşlerdeki türlü kusurlar üzerine yakıştırılmış takılmalar, hasım durumunda olan oyuncuların birbirine meydan okumaları, mızıkçılık edenlere taşlamalar vb. tipinden sözlerdir”(Boratav, 1982:137).

1.2.4. Oyun Daveti veya Dağılma Sırasında Söylenen Tekerlemeler

Çocukların arkadaşlarını oyuna davet ederken ya da oyun bittikten sonra evlere giderken söylenen tekerlemelerdir.

1.2.5. Oyuncak Yapımı Sırasında Söylenen Tekerlemeler

Çeşitli oyuncak ya da çalgı yapımı sırasında söylenen tekerlemelerdir.

“Anadolu’da sipsi, hottuk, soymuk düdük, bizbilik, zipçik, dilli düdük gibi çeşitli adlarla anılan ve genellikle söğüt ağacının ince ve taze dallarından yapılan bu düdükler yapılırken kabuğun özden ayrılması için çakının kemikten sapı, bir tekerleme eşliğinde belirli bir ritmle söğüt dalına vurulmaktadır. Bu tekerleme eşliğindeki ritmik ve tempolu vuruş, kabuğu özden kusursuz şekilde çıkarma amacı taşımaktadır” (Duymaz, 2002: 132)

1.3. Tören Tekerlemeleri

Tarihten günümüze kadar ulaşmış ve çeşitli törenlerde söylenen tekerlemelerdir.

“Törenlerle ilgili tekerlemelerin bir kısmı çocukların tekelinde olan törenlerde söylenir. Buna en yaygın örnek olarak Orta Anadolu’da çocuk törenlerinden biri olarak bilinen “çiğdem pilavı”dır. Bu bir bakıma çocukların bahar bayramıdır. Bu törenlerde çocuklar diken ve çalılara çiğdemleri takarak onu ev ev gezdirirler. Erzak

(30)

toplarlar, kapı kapı dolaşırken de tekerlemeler söylerler. Toplanan yağ, bulgur, vb. erzak pilav yapılarak yenir” (Güleç, 2002: 53)

1.4. Bağımsız Tekerlemeler

Hiçbir masala, oyuna ve törene ait olmayan, tek başlarına söylenen tekerlemelerdir. Daha çok söz cambazlığına dayalı olarak kurulmaktadırlar. Bu tekerlemelerin amacı dinleyenleri güldürmek, eğlendirmek ve şaşırtmaktır.

Bu tekerlemelerin bir çeşidi de vardır ki bunlara yanıltmaca tekerlemeleri denir. Yanıltmacalar, benzer ses ve heceleri kullanan ve söylenmesi zor olan tekerlemelerdir. Dil gelişimine çok büyük katkıları vardır. Bu özelliklerinden dolayı diksiyon eğitimin de kullanılan bir tekerleme türüdür.

“Çocuklar tarafından söylenen ve onların konuşmalarını geliştirmek, hızlı ve doğru konuşmalarını sağlamak için söylenen tekerlemeler, yani yanıltmaçlar bu gruba girer. Tekerlemenin alt dallarından olan yanıltmaç sözü Türkçe Sözlük’te “Karşıdakini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz” şeklinde verilirken Hayat Büyük Türk Sözlüğü’nde “süratle söylenirken yanılmaması güç olan tabir ki bilmece gibi oyun şeklinde söylenir: Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi” olarak açıklanmıştır.

Söylenmesi fonetik bakımdan zor olan söz gruplarından oluşan yanıltmaçlar, muhteva ve konu bakımından bir tutarlılık göstermezler. Ancak bazı yanıltmaçların eşya ve varlıklar hakkında bilgi vermek gibi eğitici fonksiyonlar da yüklendiği dikkati çeker. Yanıltmaçlar benzer konsonantlardan oluşan hece ve kelimelerin art arda tekrarlanması sonucunda ortaya çıkar. Yanıltmaçların bir kısmında ise tuzak vardır. Kelime ve hecelerin hızlı söylenmesi durumunda yanlış anlamlar çıkabilir ve böylece yanıltmacı söyleyenle alay edilmesi mümkün hale gelir” (Duymaz, 2002: 113-114).

Türk Müziğinde yalın makam dizileri dörtlü ve beşli tümlerin çeşitli şekillerde birleşimi ile oluşmuştur.

(31)

Hüseyni 5’li Tümü Uşşak 4’lü Tümü

Hüseyni Makamı Dizisi

D YD

Bu diziler belli kurallar çerçevesinde işlenerek istenilen makamda yapıtlar oluşmaktadır. Türküler şarkılardan farklı olarak kesin kurallara bağlı kalınmaksızın, doğal bir şekilde işlenmektedir. Birçok türkü “tüm” adı verilen, 3, 4 ya da 5 sesten oluşmaktadır. Tümlerin işlenmesinde basamaklardan biri durak diğeri yardımcı durak görevini üstlenmektedir. Durağın altındaki iki basamak ile son basamağın üzerindeki iki-üç basamağa yapılan kısa süreli dokunuşlar dörtlü ya da beşli tümlerin yapısını değiştirmemektedir. Örneğin;” Fış Fış Kayıkçı” tekerlemesi, la-sib1 ikili tümünden

oluşmaktadır. Burada la durak, sib1 yardımcı durak olarak seçilmiş, fa ise dokunuş

olarak kullanılmıştır.

Tekerlemeler, genellikle halk türkülerinde olduğu gibi 2’li, 3’lü, 4’lü ya da 5’li tümlerin işlenmesi ile ezgilenmektedir. Ancak okullarda müzik eğitimi genellikle tampere sistemle yapılmış çalgılarla, çocukların ses sınırlarına uygun olarak ve makamın tüm sesleri kullanılmadan yapıldığından tekerlemenin makamı net olarak belirlenememektedir. Bu çalışmada tekerlemeler kitaplarda yazıldığı şekilde ele alınmakta ve incelenmektedir.

(32)

1.5. Problem Cümlesi

Tekerlemeler, çocukların yaratılarıdır, bu yaratılar okul öncesinde, çocukların anonim olarak sokakta oluşturdukları ürünlerdir. Bu yaratıcılık hiç eksilmeksizin kuşaklar boyu sürmektedir. Yurdumuzda, yıllardan beri birçok müzik kitabında müzik eğitiminin ilk aşaması olarak verilen sayışma ve tekerlemeler Cumhuriyetin ilk yıllarında yoğun olarak derlenmiş ve kitaplarda yer almıştır. Ancak uzunca bir süredir sayışma ve tekerlemelere ilişkin herhangi bir derleme çalışmasına rastlanılmadığı gibi, bilimsel anlamda çözümlemeye ilişkin çalışmalara da rastlanılamamaktadır.

Günümüzde, çocuklar başta televizyon olmak üzere, diğer ögelerle birlikte edilgin bir konuma gelmişlerdir. Özellikle kentlerde, çocukların sokakta oyunla geçen süreleri daha sınırlıdır, ancak çocuklar yine oynamakta ve yine üretmektedir. Bu araştırmadaki ana problem cümlesi “Günümüz çocuk sayışma ve tekerlemeleri, müziksel olarak ne gibi özellikler göstermektedir? “ olarak belirlenmiştir.

1.6. Alt Problemler

1. Çocuk sayışma ve tekerlemeleri, söz ögesi açısından ne gibi özellikler göstermektedir?

2. Çocuk sayışma ve tekerlemeleri, ritim ögesi açısından ne gibi özellikler göstermektedir?

3. Çocuk sayışma ve tekerlemeleri, ezgi ögesi açısından ne gibi özellikler göstermektedir?

4. Çocuk sayışma ve tekerlemeleri, biçimsel olarak ne gibi özellikler göstermektedir?

5. Çocuklar, günümüzde sayışma ve tekerleme üretimini nasıl sürdürmektedirler?

1.7. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma ile genel müzik eğitiminin ilk aşamasını oluşturan tekerleme ve sayışma dağarcığının geliştirilerek ve çözümlenerek, müzik eğitimcilerine katkı sağlanması amaçlanmıştır.

(33)

Tekerlemeler çocuklar tarafından üretilir. Bu üretimin devam etmesi için çocukların grup oyunları oynaması gerekmektedir. Ancak özellikle büyükşehirlerde oyun oynama alanlarının yetersizliği, televizyon, bilgisayar, oyun konsolu gibi teknolojik araçların çoğalması ve çocukların erken yaşlarda sınav maratonuna girmelerinden dolayı çok fazla oyun oynayamadığı görülmektedir. Ancak bütün olumsuzluklara karşın, çocuklar tekerleme üretimine devam etmektedirler. Üretilen bu tekerlemeleri daha geniş kitlelere ulaştırmak ve sonraki kuşaklara aktarımını sağlamak amacıyla derlenmeye ihtiyaçları vardır.

Bu araştırma, genel müzik eğitimi açısından önemli bir yere sahip olan tekerleme ve sayışmaların, müzik eğitimi açısından öneminin vurgulanması, tekerleme ve sayışma dağarcığının gelişimine katkıda bulunması ve eğitimcilere kaynak sağlaması bakımından önemlidir.

1.9. Varsayımlar

1. Çocuklar, sayışma ve tekerleme üretmeye devam etmektedirler,

2. Sayışma ve tekerlemeler çağın gereksinimlerine, çocukların estetik algılarına ve hayal güçlerine bağlı olarak belli bir değişime uğramaktadır.

1.10. Sınırlılıklar

1. Bu araştırma, Ankara ili merkez ilçelerde bulunan ilköğretim okulları ve okul öncesi eğitim veren kurumlarla sınırlandırılmıştır.

2. Bu araştırma yüksek lisans tez hazırlama süresi ile sınırlıdır.

3. Araştırmada söz konusu tekerlemeler, çocuk tekerlemeleri ile sınırlı olup, masal tekerlemeleri, halk tiyatrosu ve halk hikâyelerini içeren tekerlemeler, bu araştırmanın kapsamında değildir.

1.11. Tanımlar ve Kısaltmalar

(34)

Tekerleme: ” Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş veya ara sözler”(TDK, 2005, s.1936).

Ritim: “Farklı sürelerdeki seslerin düzenli aralıklarla art arda gelmesine “ritim” denir” (Aydoğan, 2007, s.29).

Ritim kalıbı: “Değişik uzunlukta seslerin yer aldığı bir grup nota” (Morgül, 2001, s.250)

Orff çalgıları: “Orff çalgıları ezgi ve ritim çalgıları olmak üzere ikiye ayrılır. Ezgi çalgılarına soprano, alto, tenor, bas ksilofon ve soprano, alto, tenor, bas metalofon, ritim çalgılarına zil, tef, çelik üçgen, tahta blok, trampet, kastanyet, marakas ve ritim çubukları örnek verilebilir” (Akkaş, 2007, s.22)

ĐÖO: Đlköğretim okulu

D: Durak

YD: Yardımcı durak (Güçlü)

1.12. Đlgili Araştırmalar

Yapılan literatür taramasında, konu ile ilgisi bulunabilecek Yüksek lisans tezi veya Doktora tezine rastlanmamış, konu ile bağlantılı sayılabilecek makalelere ulaşılmıştır. Ancak bu makaleler tekerlemeleri müziksel anlamda değil, halk edebiyatı açısından ele almaktadır. Bu çalışmaya katkıda bulunabilecek olan araştırmalar;

Çevirme (2004) “ Şiirsel Halk Edebiyatı Ürünlerinin Çocuğun Dil Eğitimine Katkıları “ isimli makalesinde, şiirsel halk edebiyatı ürünlerinin, dil eğitiminde ve Türkçenin sağlıklı öğrenilmesinde önemli katkıları olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, içinde tekerlemelerinde bulunduğu bu halk edebiyatı ürünlerinin Türkçe’yi, telaffuzunu ve melodisini, sözcüklerini, söz sanatlarını, söyleyiş kalıplarını öğretirken aynı zamanda toplumsal iletişimi de sağladığını belirtmektedir.

(35)

Atay (2009) “Teker Teker Tekerlemeler: Gülünçlük, Alaysama ve Sıradanlık Üzerine Gözlemler” isimli makalesinde, halkı oluşturan kitlenin yaşamını genellikle sözlü olarak iletilen bir alışkanlıklar zincirinin üzerine kurduğunu ve bu zincire sıradanlık adı verildiğini söylemektedir. Tekerlemenin bu sıradanlığı, gülünçle ve alaysamayla ilişkisini kuran önemli bir halk yaratısı olarak yeni işlevler kazandırdığını belirtmektedir.

(36)

YÖTEM

2.1. Araştırma Modeli

Bu araştırma, yapısı bakımından betimsel bir nitelik göstermektedir. Dolayısıyla araştırma, durum saptamaya dönük biçimde geliştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini oluşturan ilköğretim okullarının ana sınıfları ve dördüncü sınıflarında bulunan öğrencilerin bildikleri tekerlemeler ve sayışmalar kaydedilmiştir. Kaydedilen tekerleme ve sayışmalar notaya alınarak sözel, ezgisel, ritimsel ve biçimsel açılardan çözümlenmiştir.Elde edilen veriler ışığında grafikler oluşturulmuş ve yorumlanmıştır.

2.2. Evren ve örneklem

Araştırmanın evrenini Ankara Merkez ilçe ilköğretim okulları ve anasınıfları, örneklemini ise, tesadüfi yöntemle seçilmiş olan Çocuk Sevenler ĐÖO, 30 Ağustos ĐÖO, Demirlibahçe ĐÖO, Demirlibahçe Ata ĐÖO, Talatpaşa ĐÖO, Mehmet Özcan Torunoğlu ĐÖO, Alpaslan ĐÖO, Yücetepe ĐÖO, Kurtuluş ĐÖO, Sıdıka Hatun ĐÖO, Kalaba ĐÖO, Bağlıca ĐÖO. ve Kıbrısköyü ĐÖO. oluşturmaktadır.

2.3. Verilerin Toplanması

Araştırmada elde edilen veriler, ilgili literatürün taranması, öğrencilerin ana sınıfı ve müzik dersi ortamında söylediği tekerleme ve sayışmalardan derlenerek elde edilmiştir. Ana sınıfı ve müzik dersi ortamında yapılan bu çalışmayla yirmi beş sayışma, yetmiş iki tekerleme derlenmiştir. Dolayısıyla yıllardır bilinen tekerlemelerin yanında, ulaşılabilinen kaynaklarda rastlanılmayan, yeni olduğu düşünülen tekerlemelerle birlikte toplam doksan yedi tekerlemeye ulaşılmıştır..

(37)

Tekerlemelerin derlenmesi sırasında, öğrencilerin araştırmacıya karşı gösterdikleri çekingen davranışlar ve bazı ilköğretim okulu müdürlerinin araştırmaya izin vermemesi sebebiyle, araştırmada zorluklar yaşanmış, daha fazla tekerlemeye ulaşma şansı kısmen sekteye uğramıştır.

2.4. Verilerin Analizi

Elde edilen tekerleme ve sayışmaların notaları yazıldıktan sonra, sözel, ezgisel, ritimsel ve biçimsel çözümlemeleri yapılmıştır. Elde edilen verilerin frekans ve yüzdeleri ele alınarak grafikler oluşturulmuş ve istatistiki olarak yorumlanmştır.

(38)

BULGULAR VE YORUM

Bulgular ve yorum bölümünde ulaşılan tekerlemeler notaya alınarak, doksan yedi tekerlemenin her biri için sözel, ezgisel, ritimsel ve biçimsel çözümlemeleri yapılmıştır. Çözümlemelerden elde edilen verilerin ışığında kırkbir grafik hazırlanmış ve karşılaştırılmalı bir sonuç elde edilmiştir.

3.1. Sayışmalar

3.1.1. A Kapısından Girdim Đçeri

A. Sözel Çözümleme

A kapısından girdim içeri ...(5+5=10) ... a Menekşe sümbül dört köşeli ...(5+4=9) ... a Ana ana ana güzeli ...(4+5=9) ... a Panda panda panda güzeli ...(4+5=9) ... a Sindi sindi sindi güzeli ...(4+5=9) ... a Barbi barbi barbi güzeli ...(4+5=9) ... a Seç bu güzellerden birisini ...(6+4=10) ... a

(39)

1. Nazım biçimi bakımından düzenli bir yapıya sahip değildir, 2. Sayışmanın uyak örgüsü düzenli bir yapıya sahiptir,

3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır ancak tam olarak bir mantık bütünlüğü bulunmamaktadır.

4. Değişen kültürel ortamdan etkilenerek barbi (barbie) ve sindi (sindy) gibi oyuncak bebekler sayışmanın sözlerinde kullanılmıştır.

B. Ezgisel Çözümleme

1. Birbirini tekrar eden motiflerden oluşmaktadır, 2. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

3. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 4. Altere ses bulunmamaktadır,

5. Genel olarak sıralı seslerden oluşmasının yanında tekrarlanan bir motifte bir büyük üçlü atlaması görülmektedir,

6. Karar sesi sol sesidir,

C. Ritimsel Çözümleme

1. Dört dörtlük ölçüye sahiptir,

2. Dörtlük ve sekizlik notalardan oluşmaktadır, 3. Dörtlük suslar kullanılmıştır,

4. Üçüncü ölçüsünde senkop bulunmaktadır,

5. Hece bağı bulunmamaktadır.

D. Biçimsel Çözümleme

1. Motiflerde soru-cevap ilişkisi bulunmaktadır,

2. Sayışmanın on üçüncü ölçüsünden itibaren koda yapılmışçasına, ritimde bir genişleme söz konusudur,

3. Sayışma, sekiz ölçülük iki cümleden oluşmaktadır 4. Sayışmanın tamamı onaltı ölçüden oluşmaktadır,

(40)

5. Sayışmanın onbeşinci ölçüsünün üç ve dördüncü vuruşlarında, sayışmaya katılan başka bir çocuğun cevabı bulunmaktadır. Yani sayışma, karşılıklı konuşma içermektedir,

6. Form analiz şeması: (a+b+koda) şeklindedir.

3.1.2. Allahtan Başlıyorum

A. Sözel Çözümleme

Allahtan başlıyorum...(3+4=7) ... a Şeytanı taşlıyorum ...(3+4=7) ... a Kim çıkacak bilmiyorum ...(4+4=8) ... a Bana bir sayı söyler misin? ...(5+4=9) ...b

1. Nazım biçimi bakımından düzenli bir yapıya sahip değildir,

2. Sayışmanın uyak örgüsünün düzenli bir yapıya sahip olduğu söylenemez, 3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır, ancak bir mantık çerçevesin sahip değildir,

B. Ezgisel Çözümleme

1. Birbirini tekrar eden motiflerden oluşmaktadır, 2. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

3. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 4. Altere ses bulunmamaktadır,

5. Genel olarak sıralı seslerden oluşmakla beraber, büyük üçlü atlamalarda görülmektedir,

(41)

C. Ritimsel Çözümleme

1. Dört dörtlük ölçüye sahiptir,

2. Dörtlük ve sekizlik notaların yanında noktalı sekizlik-onaltılık tartım kalıbından oluşmaktadır,

3. Dörtlük suslar kullanılmıştır ancak, suslar ezgi içinde değil, ezgi sonunda bulunmaktadır,

4. Kullanılan noktalı sekizlik-onaltılık kalıbı sayışmayı tek düzelikten kurtararak yürüyen bir ezgi haline getirmiştir,

5. Tekerlemede senkop bulunmamaktadır, 6. Tekerlemede hece bağı bulunmamaktadır.

D. Biçimsel Çözümleme

1. Motiflerde soru-cevap ilişkisi bulunmamaktadır,

2. Sayışmanın dördüncü ölçüsünün ikinci vuruşundan itibaren koda izlenimi veren, ritimde bir genişleme söz konusudur,

3. Düzenli bir motif ve cümle yapısına sahip değildir, 4. Sayışma yedi ölçüden oluşmaktadır,

5. Sayışmanın altıncı ölçüsünün birinci vuruşunda, sayışmaya katılan başka bir çocuğun cevabı bulunmaktadır. Yani sayışma, karşılıklı konuşma içermektedir, 6. Düzenli bir motif ve cümle yapısına sahip olmadığından dolayı form analiz

(42)

3.1.3. Ay Dede

A. Sözel Çözümleme

Ay dede Ay dede ...(3+3=6) ... a Yolculuğun nereye ...(4+3=7) ... a Yozgat’a ...(3)...b Yozgat’ta kimin var ...(6)... c Teyzem ...(2)...d Teyzenin kaç çocuğu var ...(4+4=8) ... e

1. Nazım biçimi bakımından düzensiz bir yapıya sahiptir,

2. Sayışmanın uyak örgüsünün düzenli bir yapıya sahip olduğu söylenemez, 3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır,

4. Sözler, cansız varlıkların konuşturulduğu fabl türü kullanılarak oluşturulmuştur, 5. Sayışmada kullanılan şehir ve çocuk sayısı değişken niteliktedir.

B. Ezgisel Çözümleme

1. Düzenli bir motif ve cümle yapısından söz etmek mümkün değildir, 2. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

3. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 4. Altere ses bulunmamaktadır,

(43)

5. Genel olarak sıralı seslerden oluşmakla beraber, büyük üçlü atlamalarda görülmektedir,

6. Karar sesi sol sesidir,

C. Ritimsel Çözümleme

1. Đki dörtlük ölçüye sahiptir,

2. Dörtlük ve sekizlik notalardan oluşmaktadır, 3. Dörtlük suslar kullanılmıştır,

4. Tekerlemede senkop bulunmamaktadır, 5. Tekerlemede hece bağı bulunmamaktadır.

D. Biçimsel Çözümleme

1. Motiflerde soru-cevap ilişkisinden bahsetmek mümkün değildir, 2. Karşılıklı iki kişinin diyaloğundan oluşan bir tekerlemedir, 3. Sayışma yirmi üç ölçüden oluşmaktadır,

4. Düzenli bir motif ve cümle yapısından bahsetmek mümkün değildir, 5. Koda bulunmamaktadır,

6. Düzensiz motif ve cümle yapısına sahip olduğundan form analiz şeması çıkarılamamaktadır.

3.1.4. Sezen Aksu

A. Sözel Çözümleme

Bir bardak su ...(4)... a Sezen Aksu ...(4)... a

(44)

1. Nazım biçimi bakımından düzenli bir yapıya sahiptir, 2. Uyak örgüsü düzenli bir yapıya sahiptir,

3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır ancak, sözler arasında mantıksal bir bağlantı düşünülmeden, sadece uyak düşünülerek oluşturulmuş sözlerdir,

4. Popüler kültürün etkisi altında oluşturulmuş sözlerdir.

B. Ezgisel Çözümleme

1. Kısa bir sayışma olduğundan tekrarlanan motif bulunmamaktadır, 2. Đki küçük motiften oluşmaktadır,

3. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

4. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 5. Altere ses bulunmamaktadır,

6. Genel olarak sıralı seslerden oluşmasının yanında tekrarlanan bir motifte bir büyük üçlü atlaması görülmektedir,

7. Karar sesi sol sesidir,

C. Ritimsel Çözümleme

1. Dört dörtlük ölçüye sahiptir,

2. Dörtlük ve sekizlik notalardan oluşmaktadır,

3. Dörtlük sus kullanılmıştır ancak sus ezginin içinde değil, ezginin sonunda kullanılmıştır,

4. Ritimsel açıdan herhangi sıra dışı bir durum gözlenmemektedir, 5. Tekerlemede senkop bulunmamaktadır,

6. Tekerlemede hece bağı bulunmamaktadır.

D. Biçimsel Çözümleme

1. Motifler arasında soru-cevap ilişkisi bulunmaktadır, 2. Sayışma, birer ölçülük iki küçük motiften oluşmaktadır, 3. Sayışmada koda bulunmamaktadır,

(45)

5. Sayışmada karşılıklı konuşma bulunmamaktadır, 6. Form analiz şeması (a+b) şeklinde gösterilebilir.

3.1.5. Bir Ses Duydum

A. Sözel Çözümleme

Bir ses duydum ...(4)... a Kulağıma koydum ...(6)... a Kulağımdan çıkarttım ...(7)...b Altın tasa koydum ...(4+2=6) ... a Altın tas tahtaya bas ...(3+4=7) ... c Tahta çürük çivi tutmaz ... (4+4=8) ...d Ayşe’de annesinin sözünden çıkmaz ...(3+7+2=12) ...d

1. Nazım biçimi bakımından düzenli bir yapıya sahip değildir, 2. Uyak örgüsü tamamen düzensiz bir yapıya sahiptir,

3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır ancak tam olarak bir mantık silsilesinden bahsetmek mümkün değildir,

4. Çocuğun gerçek hayatta göremeyeceği veya telaffuz etmeyeceği, ancak masallarda karşısına çıkacak altın tas gibi bir masalsı obje, sözlerde kullanılmıştır,

5. Sesi kulağa koyup, kulaktan çıkarmak gibi masalsı bir anlatım tarzı kullanılmıştır,

(46)

B. Ezgisel Çözümleme

1. Birbirini tekrar eden motiflerden oluşmaktadır, 2. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

3. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 4. Altere ses bulunmamaktadır,

5. Genel olarak sıralı seslerden oluşmasının yanında tekrarlanan bir motifte bir büyük üçlü atlaması görülmektedir,

6. Başlangıç sesinin fa sesi olmasına rağmen, karar sesi sol sesidir,

C. Ritimsel Çözümleme

1. Dört dörtlük ölçüye sahiptir,

2. Dörtlük, sekizlik ve onaltılık notaların yanında, bir sekizlik iki onaltılık tartım kalıplarından oluşmaktadır,

3. Đkilik sus kullanılmıştır ancak sus ezginin içinde değil, ezginin sonunda kullanılmıştır,

4. Sayışmanın yedinci ölçüsündeki sözlerde ritimsel açıdan bir sıkışma görülmektedir,

5. Tekerlemede senkop bulunmamaktadır, 6. Tekerlemede hece bağı bulunmamaktadır.

D. Biçimsel Çözümleme

1. Bazı motiflerde soru-cevap ilişkisi bulunmaktadır,

2. Sayışmanın son ölçüsünde, koda yapılmışçasına, ritimde bir genişleme söz konusudur. Ancak tam olarak bir kodanın varlığından söz edilemez,

3. Sayışma, dört ölçülük iki cümleden oluşmaktadır, 4. Sayışmanın tamamı sekiz ölçüden oluşmaktadır, 5. Form analiz şeması (a+b) şeklindedir.

(47)

3.1.6. Bir Kedi Varmış

A. Sözel Çözümleme

Bir kedi varmış ...(5)... a Ona kadar sayarmış ...(7)... a

1. Nazım biçimi bakımından düzenli bir yapıya sahip değildir, 2. Uyak örgüsü düzenli bir yapıya sahiptir,

3. Anlamlı sözlerden oluşmaktadır ancak, sözlerde mantık dışılık söz konusudur, 4. Sözler, cansız varlıkların konuşturulduğu fabl türü kullanılarak oluşturulmuştur.

B. Ezgisel Çözümleme

1. Birbirini tekrar eden iki küçük motiften oluşmaktadır, 2. Fa, sol, la seslerinden oluşmaktadır,

3. Çocukların ses sınırlarına uygun aralıklardan oluşmaktadır, 4. Altere ses bulunmamaktadır,

5. Genel olarak sıralı seslerden oluşmasının yanında tekrarlanan bir motifte bir büyük üçlü atlaması görülmektedir,

6. Karar sesi sol sesidir,

C. Ritimsel Çözümleme

1. Dört dörtlük ölçüye sahiptir,

Şekil

Tablo  3.6.1’e  göre,  bu  araştırmada  derlenen  doksan  yedi  tekerlemenin  %  38’ini  oyun  tekerlemeleri  oluşturmaktadır
Tablo  3.6.3’te  görüldüğü  gibi  derlenen  tekerlemelerin  %  62’sinin  uyak  örgüsü  düzenli, % 38’inin ise uyak örgüsü düzensizdir
Tablo 3.6.4.’e göre derlenen tekerlemelerin % 83’ü anlamsız sözlere sahip iken,  %  7’si  anlamsız  sözlere  sahiptir

Referanslar

Benzer Belgeler

Officinal Storax sadece Türkiye’de yetişen Liquidambar oirientalis’ten elde edilmektedir, ancak, sınırlı üretim birçok Farmakopenin Amerika kökenli

Plastiklerin üzerinde; yalıtkanlık özelliklerinden dolayı gerek işleme gerekse kullanım sırasında statik elektrik birikimi olur. Statik elektriklenme toz, kir ve buna

Asimetrik karbon atomu taşıyan bileşikler polarize ışık (= yalnız bir tek düzlem üzerinde dalgalanan ışık) düzlemini sağa ya da sola çevirme yeteneğine sahip oldukları

Kuruluşumuz yöneticileri, yaşantısı, hareket tarzı ve hizmet bilinci ile diğer çalışanlara örnek olur, personeline etik davranış ilkeleri konusunda uygun

•Altın Arığ Altın Taycı’ya Alıp Küreldey’in ülkesine gitmesini, orada Altın Taycı’nın alacağı eş Han Sabah için bir karşılaşma düzenlendiğini,

• Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez... 05.00

Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcükler cinaslı uyak

Ekvatoral bölgede 1.000 – 4.000 metreler arası yerleşmeye daha uygun iken orta kuşak ve kutuplara yakın bölgelerde daha çok deniz seviyesine yakın alanlar yerleşim alanı