M
y
DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ
i
Yunan ordularının İzmir’den çekilişi ile
ilgili olarak Birleşik Amerika ve İngilte
re'de çıkarılan aynı nitelikteki iki kitap,
İzmir yangınını konu ederek, 50 yıldır
süregelen Türk - Ermeni düşmanlığını bir
kez daha tekrarlıyor. Oysa İngiliz devlet
belgeleri bu iddiaları tamamen yalanla
maktadır. Kaldı ki, yabancı makamların
kaynakları olmasa bile, bu kitaplarda öne
sürüldüğü gibi İzmir'in kasten Türkler
tarafından yakıldığını düşünmek mantığa
aykırıdır. Tarih, ders almak ve faydalı ol
mak için yazılır ve okunursa tüm insan
lığa yararlıdır. Ama aynı tarih insanları
ve toplumları birbirlerine düşman etmek,
kinleri yaşatmak ve alevlendirmek için,
üstelik tahrif edilerek kullanılmak istenir
se, tüm insanlığa zararlı olur. Bunu anla
mayan galiba yalnız dünden kalmış bir
kaç Ermeni komitecisidir.
I
Tarih yararlı da, zararlı da
T
AR İH , hiç kuşkusuz, çok ya
rarlı bir bilim dahdır. Ancak
bu yarar, tarihten doğru ders
abndığı
durumlarda sağlanabilir.
Yani, tarih boyunca işlenmiş hata
lar tekrarlanmaz ve toplum aynı
olabilir
hatalardan zarar
g ö r memiş olur.
Aynı tarih, başka bir «ö z le bakıldığı, başka bir niyet’e kullandığı zaman zararlı da olabilir. Bu konuda bir anı mı belirtmekle yetineceğim. 30 yıl kadar önceydi. Bir AvusturyalI grupla beraber Viyana müzesini geziyorduk. Viyana kuşatmamıza ait bazı anı'arLa karşılaşınca, bir VI- yanalı öğretmen bana aynen şunları söylemişti: «Şu kavuk ve yatağanîı resimler, hüma nist bir gözle bakılırsa ders almaya yarar. Bizi birbirimi ze dostça bağlayabilir bile. Ama aksi gözle bakılırsa, ara dan geçen yüzlerce yıla rağ men, sizi ve beni. Yirminci yüzyılın iki uygar ve birbirle rine dost, biri Türk öbürü AvusturyalI, insanını birbiri ne düşman da edebilir. Hü ner, tarihi birinci yönü İle değerlendirebilmektir. Ne der siniz?»
Bu yirmi yıl önceki anımı bana hatırlatan ve böyle bir makale ile okuyucularımın karşısına çıkmama, tarihi ikinci —olumsun— gözle gö ren ve düşmanca niyetlerle kullanmak isteyen bir yazar sebep oldu.
Marjorle Housepian adlı. Ermeni asıllı Amerikalı bir yazar hanım Amerika’da bir kitap yayınladı. Adı: «İzm ir Meselesi» (1).
Kitabı sabırla okudum. Adı «İzm ir Meselesi» ama, baş ta rafında uzun boylu Türk • Ermeni ilişkilerine yer veril miş; 50 yıldır anarşist Etme ninin dünyaya aşılamaya ça lıştığı Türk düşmanlığı bir daha tekrarlanmıştı.
Bu konuyu çok iyi incele miş, bu iddialara bir kitapla cevap vermiştim (2). Bu yüz den ve bugün başka bir ko nuya değineceğim İçin, bu yalanlardan tekrar söz etme yeceğim. Kitap hakkında hü küm verirken, yazannm esas amacının anlaşılmasına yar dımcı olur diye bu kadar de ğinmekle yetineceğim.
Kitap büyük kısmı ile Kur tuluş Savaşımızda, İzm ir’in Türk ordusu tarafından kur tarılışından sonra çıkarılan ve güzel İzm ir’ in en güzel ve mamur mahallelerini tahrip eden «yangımı konu edin mişti.
Görgü şahidi veya resmî rapor adı altında bir kısım maksatlı ve çoğu yetkisiz kay naklara dayanarak İzm ir’i Türklerln yaktıklarını ve hı- ı istivan halkı öldürdüklerini öne sürüyor. S ırf bu iddiaya uygar dünyayı inandırabilmek İçin koca bir kitap yazabili yor, tabiat gereği daha müş fik ve yumuşak olması gere ken bir Ermeni bayan ya zar...
Bu saçma ve gülünç iddia lara o kitabı okur okumaz bir makale ile cevap vermeyi düşünmüştüm. Vereceğim ce vap çok kısa olacaktı. Diye cektim ki: «Eğer İzmir mayıs 1919 - eylül 1922 tarihleri ara sında, yani Yunan işgali al tında iken yansaydı, belki bu iddia bir anlam taşırdı. Düş man eline geçmiş ve bütün dünyanın artık bir daha Türk- lere geri vermemeye kararlı oldukları bu güzel şehrin Türkler tarafından yakıldığı na belki insanları İnandır mak mümkün olabilirdi. Ama, 40 ay düşman İşgalinde kal dıktan sonra, ebediyen Türk kalmak üzere kurtarılmış o- lan güzel İzm ir’i Türklerln yaktıklarını iddia etmek han gi sağlam mantıkla izah ve isbat edilebilir?»
Cevabım bu kadar olacaktı. Sonra kendi kendime düşün düm: «Bu kitabı okuyanlar, kim olursa olsun, zerre kadar ık lı mantığı varsa, aynı man tık ve görüşle, bu sonuca va ramazlar mı? Varırlar. O hal de cevap vermeye değmez.» dedim. Vaz geçmiştim, cevap yazmaktan...
YAZAN
Sadi KOÇAŞ
[Milletvekili]
li İseler ne yapsanız boş. Ce vapsız kaldıkça bir başka türlü azıyorlar. Bu yüzden cevap vermekte fayda gör düm. Belki bu cevabım, asıl cevap vermesi gerekenleri de harekete getirebilir.
İŞTE BELGELER
ELLİ YILDIR AYNI
Aradan bir kaç ay geçtik ten sonra aynı konuda bir ki tapla daha karşılaştım. Adı: «İzm ir 1922. Bir Şehrin Tah rib i» (3).
Bu kitabı da okumaya baş ladım. İsimleri ayrı ama ki tap pvnı. Yazar aynı. İkisi de İngilizce. Yalnız ilki Ameri ka'da, İkincisi İngiltere’de basılmıştı.
İkinci kitabı da iyice karış tırdım. Aynı olduğuna kanaat getirince konuyu bir daha düşündüm. Elli yıldır her gün ■sıtılıp ısıtılıp taze bir şey miş gibi dünyanın önüne sü rülen aym konuydu, bu.. Türk düşmanlığı. Ve bu düşmanlı ğı yirminci yüz yıl İnsanında yaşatma çabası.
Bu kitabı da okuduktan son ra kararımı değiştirdim. İn sanlar yaratılıştan kötü
ni.vet-Cevap vereceğim dedim ama, gerçekte bu benim ce vabım olmayacak. Çünkü, bü tün cevabımı, bu ikinci kita bı yayınlayan ülkenin, İngil tere’nin, devlet arşivlerinden alınmış, bu konu üzerinde en yetkili kişilerin gözlem ve raporlarının tekrarı ola cak. Ben hiç bir kişisel görüş eklemeyeceğim bu resmi İn giliz yayınlarına
• BELGE I: İstanbul’da İngiliz yüksek komiseri Sir H. Rumbold tarafından 6 ey lül 192? günü (İzm ir yangı nından bir hafta önce) İngi liz hariciye nazırı Lord Cur- zon’a gönderdiği rapordan bir kaç satır:
«Çekilen Yunan ordularının hunharca tahribat yaptıkları yolundaki Milliyetçi iddiala rı, başka kaynaklar tarafın dan da doğrulanıyor. Mütare ke şansını tehlikeye sokacak bu gibi aşırı hareketlerden kaçınılması için Yunan hükü metinin uyarılması» (4).
• BELGE I I: tzmirde’ki İngiliz Başkonsolosu Sir H. Lamb tarafından aym gün, (6 eylül 1922) yine Lord Cur- zon’a gönderilen rapordan bir cümle: «Yunanlılar hâlâ geriliyorlar. Ve geçerken her- şeyl yakıyorlar.» (5).
• BELGE I I I : Bozguna uğ ramış müstevli Yunan ordu sunun Ege’ye doğru panik ha linde kaçarken şehir, kasaba ve köyleri yaktığı, halkı ge nel ve dinî binalara doldu- ıup ateşe verdiği, san’at anıt larım bile tahrip ettiği, henüz yakılmamış olan Bursa ve İz mir’in kurtarılması için T.B. M.M. başkan vekili Dr. Ad nan Adıvar imzası ile bütün dünyava yapılan çağın (6).
(• BELGE IV: 7 eylül 1922 günü, İngiliz Dışişleri Baka nı Lord Curzonün Atina’da ki İngiliz büyükelçisine gön derdiği, sert bir dille kaleme alınmış ve «E ge’de Yunan tahribatının derhal durdurul ması için» Yunan hükümeti nin dikkatinin çekilmesi hak- kındaki direktifi (7).
• BELGE V: İzm ir’deki Fransız Konsolosunun müra caatı üzerine, İstanbul’daki Fransız yüksek konüseri ta rafından, «Yunan tahribatı nın durdurulması için» İstan bul’daki İngiliz makamları na yapılan müracaat (8).
I# BELGE V I: İzm ir’deki İngiliz konsolos muavini Mr. Hole tarafından İngiliz hâri ciyesine gönderilen rapordan b ir pasaj: «Yunanlılar geri çekilirlerken her kasabayı yakmışlardır. Vahşetle sivil halkı öldürmekted’ rler. İki İngiliz demiryolu memurunu yakalayarak tahripleri bun lara yaptırmışlardır. 'Türk askerleri o kadar disiplinlidir ki, Rumların ve Ermenilerin ateşleriyle bir çok askerleri yaralandığı halde karışıklık çıkartmamışlardır (9).
• BELGE V II: İzm ir’deki İngiliz başkonsolosu Sir H. Lamb tarafından 9 eylül 1922 günü (İzm ir’in Türk ordusu tarafından işgal edildiği gün) Dışişlerine gönderdiği rapor dan: «Türk öncüleri şehre girdi. Rumların ve Ermenile rin ateşleri ve bombalan İle karışıldıklar çıkmıştır. Fakat Türk askerlerinin disiplini bo zulmamıştır» (10).
• BELGE V III: İngiliz bin başısı Howell 15 eylül 1922 günü çok mufassal bir rapor vermiştir. Bu rapordan da bir kaç satır alalım: «Bütün Türk köyleri çekilen Yunan askerleri tarafından yakıl mıştır. İngiliz subaylan Yu nan komutanına müracaatla bu tahribatın yaptırm ayaca ğına dair söz verilmesini iste mişlerdir. Yunan generali bu sözü vermeyi reddetmiştir. İngiliz subayları bir köyde kadın ve çocukların ırzlarına tecavüz edildikten sonra öl dürüldüklerine şahit olmuş lardır» (U ).
• BELGE IX : Fransız kon solosu Mr. Kocher ve İtalyan konsolosu Mr. Miazzi de bu katliamı gözleriyle gördükle rini belirtmişlerdir (12).
almakla yetindim. Konuyu de rinliğine incelemek isteyen ler, sadece artık açıklanmış bulunan İngiliz dışişleri ar şivini inceleyecek olurlarsa, gerçekleri bütün çıplaklığı ile ortaya koyacak binlerce resmi belge bulabileceklerdir.
Raporlara hiç bir kelime ek lenmesine gerek görmüyo rum. Bu raporlar olmasaydı bile, yine ve sadece aynı mantığa dayanarak, yani «600 yıllık Türk yurdu güzel İz m ir’i 40 aylık, gerçekten ıs tıraplarla ve vahşetle dolu geçen esaretten sonra ebedi yen kurtaran Türk ordusu nun bu güzel şehri yakması nın nasıl mümkün olabilece ğini» sorarak dahi bu iddia ların uygar dünyada çürütül- meşinin mümkün olacağı gö rüşündeyim. Ama hiç olmaz sa bu soruyu olsun sormak gerek.
F lz bu konuda yetkili, so rumlu, görevli resmî ve özel Türk makamları İle, yetkili Türk aydınlarının da çaba göstermeleri gerektiğine işa- ret’ e yetineceğiz.
Çünkü insanlığın mantık ve vicdanının henüz Ermeni asılh yazarın vicdan ve man tığı derecesinde şartlandırıla- madığına ve kabuk bağlama dığına inanıyorum.
Bu yüzden yine başta söy lediklerime dönerek yazıma son vereceğim.
Tarih, ders almak ve fay dalı olmak İçin yazılır ve oku nursa, tüm insanlığa yararlı dır. Ama aynı tarih İnsanları ve milletleri birbirlerine düş man etmek, kinleri yaşatmak ve alevlendirmek için, üste lik yukarıdaki gibi en açık şekilde tahrif edilerek kulla nılmak istenirse, tüm insan lığa zararlı olur.
Sevinmeye değer bir inan cımı da yazmadan geçeme yeceğim. Tarihi olumsuz göz le, kin ve düşmanlıkları ya şatmak için kullananlar dün yada çok azaldı. Galiba bü tün dünyadaki Ermenilerin bile nefret ettikleri bir avuç «Hınçak» ve «T»şrt*to» kal dı (13).
(1) The Smyrna Affair, fŞtî
ar-court Brace Jowanovich Inc. N ew Y ork , 1971
(2 ) Tarih Boyunca Erm enller ve Türk — Erm em ilişkileri. Sadi Koçaş, Ankara 1967 — 1970
(3 ) Smyrna 1922, Th e destructive* o f a city. Faber and Faber, London 1972
(4 ) Forelgn o fflce arehives (D ış. işleri A rş ivi) 424/254, San. 1G2, N o. 250
(3 ) Aym eser. 371/7886 E . 8984 (6 ) Aynı eser. 371/7889 7) Documents on Brltlsh Forelgn
polley (İn g iliz dış siyaseti hakkında dokümanlar) 1/18, sah. 17, No. 18
(8 ) Aynı eser. No. 18
(2 ) Forelgn offlce Arc. 424/254, sah. 319, No. 593/1
(10) Ayın eser. 371/7886/E. 9096 ve 424/254, sah. 175, No. 291 (11) Aynı e»er. 424/255, sah. 22 24,
N o. 30 '2
(12) Aym eser ve aym rapor, sah. 24
(13) Bu yazı 28.1.1973 günü Ame- rika’da bir Ermeni komiteci si tarafından işlenen cinayet ten evvel yazılm ıştır.
AKIL OLDUKÇA...
Bu konuda sadece bir fikir vermek İçin bir kaç Örnek
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi