#
<3< >€> <3< >€> <K >€> <3< >D <3< >€? <K $ <K >€> <3< >D> <K >D <J< >£> o< >£> <K >€> <3< >€> <K >€> >€> <K >G> <K >€> <K >€> <Jc >€> <3< >e> <K >€> <K >€> >£> <K >€> <K >€> < K >£> <K > o <K >€> <3< >€> <K > o <K >€> <K >€> <K >E> <K >€> <K >€> <K >£> <K >€> >€> <3< >£> <3< >Es <3< >£> <3< >D <3< <3< >£> <3< >£> <3< >E> <a< >f> <3< <K >D <3< >f> <3< >£? <3< >£> <3< >£> <3< <3< < K >D <3< >£> <K <5< >£> <3< >D <3< >E= <3< >£> <3< >€> <3< >£> <3< >f> <3< >£> <3< <S< >*> <K >D> <3< <3< <3< >E> <3< >D <3< >D <3c >C =3<TARİH
%
<K >P <3< >€> <K >e> <K >€> <KM E C M U A S I
M arl 1977
sayısı çıktı
Bu sayıda
Nihadî Tarihi’ne Göre
Genç Osman Faciası
Şevket Rado
Osmanlı - Türk Toplumunda
Köleler ve Cariyeler
Yılm az Öztuna
Sütlüce ve Üç Hatat Mezan
Midhat Sertoğlu
Milli Meclis’e Doğra
Günvar Otmanbölûk
Birinci Dünya Savaşının
Önemli Belgeleri
İhsan Birinci
Televizyon Ekranıyla
Yakalanan Rus Casusu
Sezen Ongan
Varşova Kuşatması
Cenap YazansoyAyrıca:
%
%
Goeben ve Breslau — Dünyayı Dize Getiren Çanakkale Müdafileri — Yedi Düvele Karşı Koyan Mehmetçik — Ser vet-i Fünun’un Maceralı Hayatı — Bi zans Sarayları ve Saray Maceraları — Şem'i Molla — Sadnâzâm Halil Rıfat Paşa’nın Oğlu Cavid Bey Neden ve Na sıl Öldürüldü? — Çırağan Sarayı Yan gını — Osmanlı Tarihinde Doktorlar — İstanbul Arkeoloji Müzesi — Kaybol muş Limanlar: Arsuz — Dünyanın İlk Posta Pulu — Tarih Postası.
>£> >€> <3< >€> >D <K >€> <S< >£> >e> >£> >£> <3< >£> <K >E> <3< o < >€> <K >€> o< >£> <K >€> <K >€> o< >e> <K >€> <K >E> «3< >E> >E> >€> <K >€> >E> o< >€> <K >e> CK >€> >€> <K >€> <3< >€> <K >€> <K >£> <K >e> <K >E> <3< >€> <3< >€> <K >E> <3< > o <K >€> <3< >£> <K <3< >§> <3< >D <3K <3< >D <3< >D <3< >£> «3< >P <K >£? <3< <3< <3< >E? <3< >D <3< >§> <3< >£> <3< < K >£> <3< >Cs <K <3< >£> «3< >P <3< >D <3< >£> <3c <K >E> <3< >D <3< >D <K i K >e> <3< >S> 5C> <K >E> a « K O N U S U , bestesi ve koreografisiyle özel olarak hazırlanmış Hurrem Sultan balesinde geleneksel giysilerle bir oyun sahnesi (soldan başlayarak Merih Çimenciler, Ümran Sümen ve Meral Fırat).
i
l
1
•
•
lu rk balesinin
• I I
i
• •
« « i
•
ilk büyük esen
sahneye kondu
Daha önce Anadolu Süiti'nden
«Çaşme Başı», Ballad'dan
«Pembe Kadın» ve «Süitler»den
«Güzelleme» gibi baleler
sahnelenmişti, ama Hurrem
Sultan cesur ve büyük adım.
Kanunî Sultan Süleyman'ın
dans ettiği eseri seyreden
Ankaralılar ve yabancılar
besteyi yapan Nevit Kodallı
ile koreograf Oytun Turfanda'yı
hararetle tebrik ettiler.
A
NKARA’da ne kadar tiyatro varsa, alabildiğince insan, he men her gece bütün yerleri dolduruyor. Sezon ■ başından beri verilmekte olan temsiller dur maksızın devam ediyor. Bunlar ara sında Kanuni Sultan Süleyman'ın gözde eşi Hurrem Sultan'la hayatı nın dramatik safhalarını canlandıran bir Bale, seyircileri pek cok kendine çekiyor. «Hurrem Sultanı adını taşıyan bu eser için «İlk büyük Türk balesi» deniliyor.
Gerçi memleketimizde Ba'e’nin boy göstermesi dört yüz küsur yıl önceye kadar uzanmaktadır. O ta rihte İstanbul'daki İtalyanlar bir şenlik dolayısıyle bale gösterileri düzenlemişler, bu gösteriye Türkler de katılmış.
Fakat Cumhuriyet Türkiye’sinde- dir ki bale sanatı ciddî olarak ele alınıyor. 1948 yılında kurulan Dev let Bale Okulu'nun — daha sonra yetişenlerle beraber— bugün hâlâ faaliyette olan mezunları çeşitli Türk bale eserleri de sahneye ko vuyorlar. Ancak «Bütünüyle Türk o- >an İlk Büyük Bale» denince, işte bu «Hurrem Sultan» gösteriliyor.
Bestecinin anlattıkları
Eserin bestecisi Nevit Kodallı: «Şimdiye kadar çeşitli Türk Baleleri sahnelendi. Fakat bunlar başka a - maçlar için yazılmış müzikler üze rine konular bulunarak
koreografi-leri yapılmış eserlerdi,» diye anlattı. «B irer perdelik kısa tür Baleler... Ferit Tüzün’ün "Anadolu Süiti" mü ziği atındı; "Çeşm e Başı" Balesi ya- ptldı. Nec3 Kâzım Akses’in "Ballad” mı aldık; "Pembe Kadın" balesini yapök- Benim «Süitler»imden "G ü zelleme" meydana geldi. Fakat "Hurrem Sultan" böyle değildir; ö- zeilikle bcde olmak için bestelen in iştir.»
Devlet Opera ve Balesi Genel M ü- dürdüğü bale müşaviri olan Nevit Kodallı. içerisinde Mehter müziği, çeşitli oyun havaları, hatta (Şehza de Mustafa'nın ölümü sıralarında yas müziği olarak kullanılmış) Tek bir bulunan bestesini üç yıla yakın bir zaman içinde çıkardığını sözleri ne ekledi. Bundan üç yıl önce genç koreograf Oytun Turfanda'nm ha zırladığı kısa özet üstünde bir
hay-ÖN pkmM^MRMer Ojlufr 'Tuffanda Kaniim rolünde görülüyor. Ve vezirler bir arada; (Cevat Aydemir, Tufan Kaytmaz, Halûk Öasoydaş).
li ön çalışmalar yapmış olan Ko- dalli: «Konunun kafamda olgunlaş masını bekledim. Bazı yerlerini de ğiştirip bazı yerlerine eklemeler ya parak bugünkü şekline getirdim,» diyor.
Sonuçta belirli bir konu üzerinde önceden tasarlanarak işlenmiş ve yazılmış ilk Türk Balesi'ni seyredi yoruz.
Balenin konusu
Baştan başa danslarla ve türlü formasyonlarla dolu, bu arada Ka nunî Sultan Süleyman’ın da dans ettiği görülen "Hurrem Sultan" ba
lesi nedir?
İlk perde açıldığı zaman huzurda bulunan saraylılar tarafından boşal tılan avluda Valide Sultan, küçük Şehzade Mustafa ve annesi Gülba har görülmektedir. Bunlar tahta çıkmış olan Sultan Süleyman'ı kut larlar. Eserin birinci tablosunu teş kil eden bu sahne, onu izleyen ikin ci, üçüncü ve altıncıya kadar de ğişen tablolarda Valide Sultan'ın, oğlu Süleyman'a sunulmak üzere seçtiği Slav güzeli Hurrem Sultan da yer alır. Hurrem, tarihte belirtil diği gibi hırslı, entrikacı bir tip. O - nun çevirdiği oyunlarla bir kenara itilmiş olan Gülbahar ise, artık oğlu Mustafa ile avunmaya çalışmakta dır.
ikinci perdenin tablolarında da (hepsi iki perde, on iki tablo) Şeh zade Mustafa aleyhine düzmece bir belge hazırlanır. Sonuçta Sultan Sü leyman onu boğdurur. Böylece oğ lunu da kaybeden Gülbahar acılar içindedir. Zafer Hurrem’in olur.
Orkestra ve yorum
Eser, Nevit KodalITnın yönettiği orkestra eşliğinde iki saate yakın sürüyor. Bu iki saat içinde seyirci, kendi tarihi ile ilgili, hem de ağır bir konunun böyle cesaretle baleye uygulanışını merak, hayret ve hep sinin üstünde saygılı bir beğeni ile izliyor. Yerinde alkışlıyor. Perde a- rasında konuşurlarken de ters bir yorumlarını işitmiyorsunuz. Eserin aynı zamanda koreografisini yapıp sahneye koyan kişi olarak (Kanunî rolündeki) Oytun Turfanda ise açık lamasını şöyle yapıyor:
— Bütün çabam Kanunî devrini yad etmektir. Kimi dile getirir tutku yu, taşı yontar, beze çizer. Benim uğraşımda da hareketler konuşur. Ağdalı bir dilden kaçındım. Yalın bir anlatıma yöneldim. Konuyu ta rihin tozundan, pasından arıtmak için, anlatımda duygusallığa, yürek sıcaklığına ağırlık tanıdım.
Öte yaRdan eser henüz konu ha lindeyken üzerinde uzun uzun ça lışmış olan Nevit Kodallı şöyle an latıyor:
— Benim için en önemli yön, ese rin stilini saptamaktı. Öyle bir stil yaratmam gerekiyordu ki hem Ka nunî devrinin görkemli atmosferini, hem içindeki dramın gerginliğini vermeliydi. Hem de Bale’ye, yani dansa uygun olmalıydı. Mehter mü ziği denemelerim burada da bana kolaylıklar sağladı.
Ancak orkestranın genişletilme sine imkân bulamayan besteci, «D a ha etkin bir mehter müziği yazmak isterdim. Fakat Opera binasındaki orkestra yerinin darlığı yüzünden gereği kadar sayıda vurma çalgıla rı koyamadın!, buna üzgünüm,» di yor.
«H UR REM S U L T A N » balesinde yurdun çeşitli bölgelerinde oynanan en tanınmış Türk halk oyunlarından stilize edilmiş olan örnekler de yer alıyor: (Bu oyunları Ankara Devlet Balesi dansçıları toplu olarak oynamaktadır).
O YU N boyunca bir hüzün ve bahtsızlık sembolü olarak se- İŞTE Kanunî Sultan Süleyman (Oytun Turfanda) yirciyi etkileyen Gülbahar Sultan rolünde (Deniz Özsoydaş). ve ona en yakın Hurrem Sultan (Rengin Taş).
Başarılı bir dönem
Balenin dekor ve kostümlerini hazırlayan Osman Şengezer, kendi sinden beklenen zevk isabetini el den geldiğince göstermiştir. Dans larda ferahlık sağlamak için üst ta rafları bedene az kıvrımla oturan yalnız ayak bileklerinden bolluk ya pan yeni bir şalvar ve kaftan biçi mi çıkarmıştır. Çinili panoların sa natçıları gölgelemeyecek kadar öl
çülü seçilmiş renk ve desenleri bir Türk sarayını canlandırmaktan da geri kalmıyordu. Devlet Opera ve Balesi yeni Genel Müdür Ferit T ü - zün idaresinde başarılı bir dönem sürdürüyor. Türk Millî Balesi’nin git tikçe gelişerek dünyadaki yerini al maya doğru gideceğine inananlar pek çoktur. Kodallı'nın kısaca be lirttiği gibi, «Hurrem Sultan, bu ya pıya konulmuş ilk taşlardan biridir.» Yakında Haldun Dormen "Yarasa”
operetini sahneye koyacak; kendisi de rol alacak. Bir yandan da "Les Patineur" balesinin hazırlıkları baş lamış bulunuyor. Bu eserin oynanı şına Türk Balesi’nin kurucusu Dame Ninette de Valois’nın davet edilece ğini öğreniyoruz. H. M. E.
Gelecek Hafta :
DEVLET
T İY A T R O LA R IN D A H AYAT
lifsrpTsi
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi