• Sonuç bulunamadı

Mehmet Rauf

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mehmet Rauf"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mehmet Rauf

Mehmet Rauftan ilk okudu­

ğum şey, (Safo) yi tahlil eden yazı­ sıdır galiba. Türkçede hâlâ bir ro­ manı bunun kadar anlayarak, an­ latırken bu kadar heyecanlanarak yazılmış bir şey bilmiyorum. Ruşen Eşrefin de (Hüküm gecesi) için bir kaç uzun ve hararetli makalesi var-

ş, dı. Fakat o Raufun muvaffakiyeti­

ne erişememiştir. Raufun Safo hak- kmdaki yazısı o kadar güzel ve a- sıl Saf onun mevcudiyetinden o de­ rece vareste bir şeydi ki, yanımda

ne zaman bu «Safo» ismi söylense, j

Daudet’nin romanile beraber Ra­ ufun makalesini de hatırlarım.

Ondan sonra, Raufun bütün eserlerini okumuştum. Fakat Türk­ çe tahlil romanının en güzel par­ çalarından bazılarını ihtiva eden Eylülden, fevkalâde güzel bir kaç nesir taşıyan Siyah incilerden ve daha bir iki kitaptan başka, bil­ hassa en son senelerinde, zavallı muharrir ne zaif şeylerde yazar ol­ muştu. Ve yaşamak için, belki ga­ zete ve mecmua sahiplerinin eski teveccüh ve itibari hiç gösterme­ yen muamelelerine tahammül ede- j rek yazdığı bu biçare şeyler, vakti- le sahralara ve ormanlara hükmet­ miş bir müthiş aslanın, ihtiyarla­ dıktan sonra, sarayında mahpus bulunduğu bir Aferika Şehriyarmı eğlendirmek için köpeklerle

(2)

güleş-tirilmeğe mahkûm edilmesi kadar hazin, feci oluyordu. Ne dense hâlâ yazamadığım bu hikâye mevzunu, Eylülü yazan kalemin bazı son ya­ zılarını her okuyuşumda hissettim ve düşündüm.

Raufun bir iki tiyatrosu da var­ dır. Tiratları biraz fazla sever, ve bütün eşhası kendi uslübile, bazı kelimeleri çok sık kullanan ve bir az yeknesak olan uslübile konuştu­ rurdu. Sahnemizde hiç bir eseri oynanmıyacak mı? Hiç olmazsa bir piyesi, dedikoduya can veren ve dedikodu zevki için sığındığı evi yıkan bir yaşlı kadın şahsiyeti­ nin hâkim olduğu bir piyesi, bu ka­ dının rolünü meslâ Hlide Hanım oynamak şartile Darülbedayi reper- tuvarma alınmalıydı.

Romanlarında Rauf ilk zaman­ lar çok şair idi, ve vak’ayı aydınla­ tan bir çok tafsilâttan kaçardı. Sonraları ise, bazen pek fazla taf­ silâta giren bir realist olmuştu.

Rauf hayatı edebiyesinin ipti­ dalarında çok şen ve hoş sohbetli bir bahriye zabitiymiş. Ben ken­ disiyle ilk ve son defa olarak karşı­ laştığım gün, güçlükle sürüklenen bir zavallı malûldü.

Yazı hayatımın ilk aylarınday- dı. Roman ve hikâye hakkında çı­ kan bir uzun makalem münasebe- tile İbrahim Necmi Bey aramızda bir münakaşa geçmiş ve kendisine iki kere cevap vermiştim. Bir müd­ det sonra, Necmi Bey, birden bire bu mevzua avdet etmiş ve bu defa makalesine Mehmet Rauf Eeyin

(3)

kendisine hitap eden bir mektubu­ nu da koymuştu. Ben, makalelerim­ de, Eylülün ortaya attığı mevzuu bir yangınla kahramanlarını yak­ mak suretile bitirmesine itiraz et­ miştim. Rauf Beyin mektubu, bana söylemediğim şeyler söyleterek bu sözleri gülünç kelimesile tavsif edi­ yordu. Biraz da haşin bir lisanla cevap vermiş, ve bu cevabı ilk, ma­ kalelerimin çıkmış olduğu (Hayat) idarehanesine getirmiştim. İdare­ hanede kimse yoktu. Bekliyordum. Derken içeri Eylül muharrir girdi. Onu senelerden beri görmemiştim ve hasta olduğundan haberim yok­ tu.

Zaiflamış, maruf tabirlerle bir deri bir kemik olmuştu. Bir kolu kımıldamıyor, müşkülâtla yürüyor, bin zahmetle konuşuyordu. Far.uk Nafizi sordu ve namına bir mektup bıraktı. O zaman, bir büyük hür­ metle, «Eylül» hakkında zannetti­ ği ve yazdığı gibi bütün bir maka­ le yazmadığımı ve mektubunda bahsettiği tarzda hükümler verme­ diğimi söyledim. Bakışı donuk, ade­ ta görmüyor gibi idi. Ve çok zah­ metle, çok yavaş güç anlaşılır bir sesle, «— Bana öyle söylemişledi. Makalelerinizi bilmiyorum.» dedi ve yine geldiği gibi ağır ağır, ade­ ta sürüklenerek döndü gitti. Sır­ tında açık renk bir elbise, başında hasır bir şapka vardı. Ve bu bitmiş, harap olmuş adamın arkasında bu açık renk elbise ve başındaki yaz­ lık şapka,çocukluğumda evimize ge­ len ihtiyar mürebbiyelerin buruşuk ve harap yüzlerini çerçeveleyen yemişelr ve çiçeklerle süslü yazlık

(4)

şapkaları hatırlattı, ayni derecede hazindi!... Rauf Bey çıkınca ce­ bimden o makaleyi çıkardım ve yırttım.

Rauf için aceba istikbal ne ola­ cak? Kendisi öldükten sonra hak­ kında çıkmış makaleleden birinde bir yerden geçerken «— Bana böy­ le bir yerde heykel yapılmalı.» şek­ linde bir söz söylediği yazılı idi. Raufun acaba bir gün heykeli ola­ cak mı? Heykelin şöhreti muazzam ve velveleli insanlara ait bir imti­ yazdır. Dünkü nesil üdebasmdan heykeli olacaklar Hâmit, Fikret ve Iîalit Ziya olabilir. Fakat Rauf için bunda şüpheliyim. Fakat, o sade kalbile ve kanile, kalbini ve kanını vererek yazdığı için, eminim ki da­ ima kalplerde küçük de olsa bir yeri kalacaktır. Ve bir san’atkâr i- çin de zaten en istenen ve istenme­ ğe en lâyık olan şey budur!

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Budur `afv eden ĥaber hep vārı terk etmek gerek 15 Kimi terk-i menāŝıbda kimi terk-i ķażāsında Faķíriñ şey’i yoķ terke meger `iŝyānı terk ede

Öyküsünden yaklaşık iki yıl önce artritle ortaya çıkan ARA geçirdiği ve yaklaşık iki ay sonra sağ kol ve bacağını daha fazla etkileyen yaygın istemsiz

Bu makalede serebral venöz sinüs trombozu ve op- tik sinir tutulumu ile giden, miyelit gibi nörolojik klinik tablolarla baflvuran hastalarda kardinal bulgular› olmasa da sistemik

İlk evresi T2bN0M0 olan iyi differansiye liposarkom tanılı, primer cerrahi uygulanan ve adjuvan radyoterapi uygulanmayan 40 yaşında kadın hastanın sol uyluk posteriorunda

FAKİR ÖĞRETM EN Fakir öğretmenim fakir yirmisinde altmışında elinde hep ak tebeşir kara tahtalar önünde yazar durur şıkır şıkır kara bilinçlere karşı dost

1850 yılında Osmanlı mâli­ yesi aylıkları ödeyemeyecek du­ ruma gelince, Sadrazam Reşid Paşa ve diğer devlet ileri gelenle­ ri dışarıdan borç almak için

1920'de Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisine girerek sanat öğrenimini burada tamamlamış, 1928'de Paris Akademi Ranson'a giderek öğrenimini gerçekleştinııiştir. Bibliothe-

This case report aims to pres- ent a life-threatening anaphylactic shock that is thought to be related to sugammadex applica- tion after reversal of the neuromuscular blockade..