• Sonuç bulunamadı

Şükriye Dikmen'in resim sergisi Tem Sanat Galerisi'nde:Doğu ile Batı iç içe

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şükriye Dikmen'in resim sergisi Tem Sanat Galerisi'nde:Doğu ile Batı iç içe"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6 H A Z İR A N 1989

T T - H V & Z KÜLTÜR

Şükriye D ikm en’in resim sergisi Tem Sanat G alerisinde

Doğu ile Batı iç içe

İki kültür arasında — Şükriye Dikmen, Doğu ve Batı sanatının olanaklarını

kişisel bir üslupta yoğuruyor. Dikmen’in güçlü bir desenden yola çıkan yo­ rumlarında, iki farklı kültürden yararlanan bir sentez ortaya çıkıyor. (Fotoğraf: Yıldız Üçok)

Şükriye Dikmen ’in 20.

kişisel resim sergisi

Tem Sanat Galerisi ’nde

21 hazirana kadar açık

kalacak. Dikmen, yeni

sergisinde eski dönem

işleriyle yeni dönem

çalışmalarına bir arada

yer veriyor.

BİRCAN ÜNVER

İlk kişisel sergisini 1953’te Pa­ ris’te Galerie Jeanne Castel’de ger­ çekleştiren Şükriye Dikmen, uzun sanat yaşamı süresince ilkini 1968’de açtığı retrospektif sergisin­ den sonra, bu kez Tem Sanat Ga- lerisi’nde eski dönem ve son dö­ nem çalışmalarını bir arada sergi­ liyor. Paris’e kendi olanaklarıyla giden sanatçı, üç yıl Fernand Lê- ger’den ders almış, iki yıl da Aca­ démie Ranson’da Singier ve Roger Chastel’le birlikte çalışmıştı. Tem- de 20. kişisel sergisini açan sanat­ çı, yurtiçinde ve dışında birçok sergiye katıldı. 1957’de Edinburg Festivali, 1961’de Sao Paulo Bie- naii, Paris ve Viyana’da açılan Çağdaş Türk Sanatı sergileri, ka­ tıldığı karma sergilerden bazıları. Aynı zamanda, 1955’te İsrail’de sergi açan ilk Türk sanatçısı olan Dikmen’in Tem’deki sergisi 21 ha­ zirana kadar açık.

Şükriye Dikmen’in sanat yaşa­ mında ilk planda hemen dikkati çeken yanı, ilk sergisinden bugü­ ne tüm açtığı sergilerde genellikle yurtiçinde ve yurtdışında olum­ lu eleştiriler alması. Hatta öyle ki 1953’te Fransa’da açtığı sergi ne­ deniyle yayımlanan bir kitapta, - La Pittira Francesa- çağdaş Fran­ sız sanatçıları arasında gösterili­ yor.

Sanatçının sade, sıcak, içten, id­ diasız, aynı zamanda kararlı kişi­ liği, sanat yaşamının daha ilk ba­ samaklarında iddialı, kararlı, ken­ dinden emin ve ne yapmak istedi­ ğini bilen bir yapıda ortaya çıkı­ yor

Şükriye Dikmen’in özellikle ağaçlar ve yolları içeren, soyut peyzaj niteliğini taşıyan yapıtları, aynı zamanda oldukça yetkin bir stilizasyonu da beraberinde geti­ riyor. iki yalın renk planının üze­ rinde, grafik niteliğini dç yoğun olarak taşıyan yol, ağaç, yaprak, sokak kompozisyonlarında, ön planda yer alan biçim ve renk, ya­ pı itibarıyla arka plandan ayrılmı­ yor. Aksine ön planda yer alan nesnelerde, geri planda yer alan renk tonunun verilmesi, bir bü­ tünlük ve birbirini tamamlayan

iş-levselliğe dönüşüyor.

Dikmen’de gözlemlenen diğer bir önemli olgu ise, sanat yaşamı­ nın başlangıcı olan ilk kişisel ser­ gisinde ulaştığı yetkinliği, sanatçı kişiliğini, hep yüksek düzeyde tu­ tarak, çok farklı biçim aranışları- na uzanmadan, aynı kişiliği geliş­ tirme düzeyinde oluşturmasıdır. Öğrencilik yıllarında yaptığı

-Büyükannesi (1944), Balıkçılar (1947), Pazar Yeri (1948)- resimle­ rinde de sanatçı için ne önemli ise resmin ön planında etkili olarak yer alırken, geri plandaki sokak ya da pazar yeri detaylara yüklenme­ den, yalınlaştırma eğilimi ile da­ ha sonraları benimsediği üslupla bir paralellik oluşturuyor.

Sanatçının özellikle yoğunlaştı­

ğı portreler, genellikle ön cephe­ den yüzün yalınlaştırılmış çizgisel- liğiyle, arka planda bazen kont­ rast, bazen de figürün saçlarıyla, gözleriyle uyum içinde bir rengin yumuşaklığı,^sıcaklığı, solgunlu­ ğu, sertliği, koyuluğu, derinliği ya da gizemliliği içinde veriliyor. Bu­ nunla birlikte ön planda yüzlerde yoğunlaştırılan çizgisel anlatım, geri plandaki tek rengin boşluğun­ da sonsuzluğa çekiliyor.

Portrelerde uzatılan boyun, Modigliani’nin resimleri ile de bir ilişki kurarken, çizgisel anlatımın­ da ulaştığı yalınlık, iri gözler, ka­ im dudaklar ve neredeyse "lokal renkte boyanan yüze rağmen, her bir yüzde yoğun bir içsel anlatım, genellikle kapalı dudaklarda bir gizlilik içinde, gözlere yüklenerek beliriyor. Bu tek bakıştan ve ön­ den algılanabilen portreler, Mısır sanatının ön cepheden ve anıtsal yaklaşımı ile bir bütünlüğe ulaşı­ yor. Yine Mısır firavunlarını be­ timleyen heykellerde olduğu gibi, yüzdeki yalın ifadeye, genellikle el- . leri dizlerinde veya üst üste kon­ muş heykellerdeki gibi, adeta don­ durulmuş bir kütle içinde verili­ yor. Natürmortlarında yer alan çi­ çek kompozisyonları, daha da ya­ lınlaştırılarak bazı portrelerde, do­ ğa ile portrenin anlatımının bü­ tünleşmesi olarak gelişiyor.

İslam sanatının etkileri de, sa­ natçının “yeniden stilizasyoniara” gittiği, daha arındırılmış biçimler­ de, renk sıcaklığı ve ilişkisi içeri­ sinde, sınırları çizilmeden yer alı­ yor. Şükriye Dikmen, Batılı mo­ dern sanatçıların bazı noktalarda­ ki yaklaşımlarını da kendine ya­ kın bulmakla birlikte, içinde ye­ tiştiği kültürün olanaklarını (süs­ leme sanatları, minyatür) kendi ( yorumunu geliştirmede, kişisel yaklaşımı içerisinde kullanıyor.

Yine portrelerinde kullandığı soluk beyaz rengi, düz yüzeyin bo­ yanması şeklinde oluşurken, iri, renkli gözler, kalın dudaklar, in­ ce kontur çizgilerden oluşan göz kenarları, kaş, burun ve çenenin belirlenmesiyle, yüzün etrafını çevreleyen saçlar, biçimlerde değil­ se bile yüzdeki beyazlıkla Japon geyşalarını ya da Kabuki oyuncu­ larının makyajını anımsatıyor.

Şükriye Dikmen’in kuvvetli de­ senden yola çıkan yorumları, ay­ nı derecede yoğun renkçilik yak­ laşımıyla, Doğu ve Batı sanatla- >

rının olanaklarını, etkilerini kişi­ sel üslupta yoğurarak, iki farklı kültür arasında, kendi insanımı­ zın duyarlılığını da katarak, bir sentezin yorumları olarak çıkıyor karşımıza.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nuruosmaniye kapısından, Kalpakçılar Caddesi’ne girmeden önce, başınızı kaldırın ve 1894 depreminden sonra kapının üstü­ ne, tuğrakeş İsmail Hakkı Efendi

Burada 24 yaşında depresyon tanısı ile sertralin tedavisi başlanan ve akneiform dö- küntü gelişen kadın hasta sunuldu.. OLGU

Avrupa, Asya ve Afrika’da KKKA’nın görüldüğü yerler Hyalomma cinsinden kenelerin ve hayvancılığın daha çok olduğu bölgelerdir (33). Sonuç olarak, KKKA

Zira her zaman yapıtlarının tümü seslendirilmiş tek bestecimiz olarak andığımız Erkin’i uma­ rız yakında “yapıtlarının tümü CD üzeri­ ne kaydedilmiş”

萬芳醫院示範養護機構火災演習,提升相關機構緊急應變能力以保障病人安全

 萬芳醫院空中農園的四季禮讚

Using a phage display technology in a chicken system, high-affinity monoclonal antibody fragments against the SARS-CoV spike protein were characterized. Ten truncated spike

Sonuç olarak sigara içen ve içmeyenler arasındaki genotoksik hasarı comet yöntemiyle araĢtırdığımız bu çalıĢmada her ne kadarkuyruk uzunluğu, kuyruk momenti ve