• Sonuç bulunamadı

Mevlana tesirleri ve Mevlevilik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mevlana tesirleri ve Mevlevilik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA: 4 Sat» 12 ARALIK 1981

Tesirleri

ve

Mevlevilik

Ord. Pıot SADİ IRMAS

M/ffEVLÂNA, çevresine ve zamanına en geniş te­ sirler yapmış adamlardan biri­ sidir. Hususî hayatiyle bir ve­ li, fikir hayatiyle bir rehber filozif, sanatçı hüviyetiyle en büyük ilham kaynağı olmuş­ tur. Mevlâna olmasaydı Itrî, Dede, Şeyh Galip ve hele Yu­ nus olmayacaktı. Mevlâna ol­ masaydı Konya Türklüğün ve Müslümanlığın merkezi olmıya çaktı. Mevlâna olmasaydı dini taassup Islâm dininde tefrika­ lar yaratacaktı. Mevlâna ol­ masaydı Eflâtun felsefesi Şar­ ka giremiyecekti. Mevlâna ol­ masaydı Mevlevilik gibi bir ir­ fan ve terbiye ocağı asırlarca feyiz dağıtamıyacaktı.

«Herkes fesahat ve belâ- gat satmayı bilir

Ben, susmayı bilen adamın hendesiyim — Mevlâna». Mevlâna, bir tarikat kurmuş değildi. O, bütün aydın insan­ lığa hitap etmiştir. Ancak oğ lu Sultan Veled, babasına hay­ ran bir evlât sıfatıyle onun ge­ leneğini yaşatmak üzere Mev­ levilik tarikatım kurmuştur. Mevleviliğe bir çile devri ge­ çirilerek girilirdi. Bu devre bir irade ve karakter terbiyesi ve imtihanı devresidir. Bin bir gün süren bu çilede aday en ağır imtihanlardan geçirilir ahlâk ve karakteri perçinlenir-

d i . Devrenin bütün denemele­ rinden başarı ile geçen çömez dede Unvanım alır, Mevleviha- nelerde oturmak hakkını kaza nırdı. Ona istidadına göre a- rapça ve farsça, musiki, edebi­ yat öğretilirdi.

Bu sayede memleket binler le aydm kazanmıştır.

Mevlâna, Avrupada Hammer in tercümeleriyle tanınmıştır (1818) bundan mülhem ola­ rak şar Rûckert’in 1832 de neşrettiği «Mevlâna» isimli

e-serindo altmış kadar şiir var­ dır. Ondan sonra AvusturyalI

mz güneşler, yıldızlar değil a- tomlar da ezelî ve ebedî bir ha

reket içinde değiller midir. Elektronlar, protonların

etra-MESNEVTNIN YAZILIŞI

Çelebi Hüsameddin anlatıyor:

Mevlâna, Mesnevî’yi söylerken hiçbir kitaba müracaat et­ mezdi. Medresede, kaplıcada, sokakta, nerede hatırına gelirse orada söylerdi. Ben de bunları yazardım. Bazan da yazmaya yetişemezdim. Bazan aylarla ara verirlerdi. Ciltler bittikçe ken­ dilerine okurdum, bazan düzeltmeler yaparlardı,

M EVLANÂ VE YUNUS EMRE

Yunus, tasavvuf aşkını Mevlâna’dan almıştı. Şahsen de Mevlâna ile bölüşmüş olduğunu şu mısralar gösterir:

MEVLÂNA HÜDAVENDtGAR BtZE NAZAR KILALI ANIN GÖRK NAZARI GÖNLÜMÜZ AYNASIDIR Yunus Emre, tasavvufu öğrendikten sonra «A Ş K ODUNA YANUP ANDAN HASILA GELDİM» demişti. Rivayet olunur ki, Mevlâna, Yunus için:

«MERATİBt MUALLÂNIN HERHANGİSİNE YÜKSELİRSEN SU TÜRKMEN KOCASI YUNUS’U KARŞIMDA BULDUM« dermiş

Yunus, türkçenin kudretini göstermek üzere tasavvuf için Mevlârea’mn 20 bin rnısraa yazdığını işitince «FAZLA YAZMIŞ, ben olsam: ET KEMİĞE BÜRÜNDÜM, YUNUS DİYE GÖRÜN­ DÜM DERDİM.» demiştir.

Rosenzıveig büyük Divandan parçalar nakletmiştir. Rosen Mesnevinin iki cildini almaıı- caya çevirmiştir. Bundan yir­ mi sene sonra \VinfiId isimli bir İngiliz mesnevinin kısaltıl­ mış bir tercüme ve tefsirini negı-etmiştir. Nihayet 1898 de İngiliz şarkiyatçısı Nikolson Mesneviye ve büyük Divanı în gilizceye çevirmiştir.

Bugün Mevlânanın Avrupa­ da ve Ameri.kada pek çok hay­ ranları vardır. Bu derin tesir, insanlığın maddecilikten bezgin bir maneviyat aramasından mis tik ihtiyacından geliyor. Büyük mistikler arasında Mevlânanın .seçicin bir yer almasının sebe­ bi, mistikliği güzelleştirmesidir. Semâ âyini bu güzelliğin zirve sidir. Sema, İlâhî cezbenin raksla ifadesidir. Esas dönme hareketleridir. Dünyada esasen her şey dönmüyor mu? Yal­

cında dönmekte, seyyareler, güneş etrafında, Dünya hem kendi etrafında hem de Güneş etrafında Güneşimiz başka güneşler etrafında dönmekte dir. Bu dönme zincirinin ucu sonsuz, yâni başlangıcı ve so­ nu olmayan bir varlığa yâni Allaha varmaktadır. Böylece sema, tabiat kanunlarının bir1 sembolü olmaktadır.

«Küfr ve dinin dışında bir

«aha vardır

Bu fezanın ortasında bizim . aşkımız vardır - Mevlâna»

Güneşi öven, kendi gözü­ nü oymuş olur - Mevlâna» «Scmaa girdiğin zaman iki cihanın dışuıdasm» Mevlânayı, sâdece bir mistik olarak kabul etmek hatalı o- lur. O, aynı zamanda insana hayrandır. İnsanda İlâhî değer ler bulunduğuna, insanın Alla­ hın tasviri «âlemi suğra - kü­ çük kâinat» olduğuna inanmak tadır. Bu sebeple insan, işlen­ dikçe kıymetlenecek bir ham elmastır. O ahlâk ve faziletle işlenebilir. Mevlâna insan hak kında kötümser değildir. O- nun için ahlâka inanmaktadır, insan, iyi ahlâkla, temiz bir kalble mücehhez olarak Alla­ ha yöneldiği zaman ilâhileş- mektedir. Sema'm aslı budur.

Konya’daki Mevlâna müzesinin dıştan görünüşü, bu Müze büyük Türk şair ve mirtesavvıfıııa ait değerli eserleri barındırmaktadır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çocuklar›n›n -az veya çok oranda- fliddet içeren video ya da bilgisayar oyunlar› oynamalar›nda sak›nca görmeyen, etkileri tüm uzmanlarca tekrarlan›p durdu¤u

Meselâ; bir teminat vasıtası olarak, rehne hem yolculukta hem de yolculuk dışında (hazarda) başvurulup vurulamayacağı, rehin akdinin gerçekleşmesi için kabz (rehnin rehin alan

Bu iş Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Er- tuğrul Özkök’ün yazdığı gibi “Cem Karaca’nın an­ nesinin Ermeni olması neyi değiştirdi ki, Sabiha G

Mevlevî Ģeyhleri yeĢil destâr sarardı ve beyitte de bahsi geçen yeĢil destâr olduğu için söz konusu edilen kimsenin bir Mevlevî Ģeyhi olduğu

INTERNATIONAL CONFERENCE ON TURKISH- ROMANIAN INTERCULTURAL DIALOGUE with a special session on “Identity of Woman and Family”, 18-19 May 2011, Bucharest-Romania

Özbek edebiyatında Fuzfıll'nin, Hakan!, Nizami, Nesiıni gibi diğer Azerbaycan şairleri kadar tesirli.. olduğunu

Avrupa ve Amerikada tanınmış olan bu mimar- ların Amerikan mimarisinin modern mimarideki ön- derliğine çok yardımları olmuştur.. Onların Avrupai ve modern görüşlerinin

Yunus Emre Mevlevîliğin ilk iki önemli ismi olan Mevlana ve oğlu sul- tan Veled’i tanımış olsa bile yine bu kurumlaşma sürecine daha sonra giren bu tarikata da