• Sonuç bulunamadı

Şiirinde ressam Melih Cevdet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiirinde ressam Melih Cevdet"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şiirinde ressam

Melih Cevdet

Elif NACİ

«Yeniden başladı < A / Açlığın, susuzluğun Ç- * ^ t?

Dayan bire Melih • '. • *' Her şey, her şey yeniden başladı.»

B

en, her şey bitti sanırken Melih Cevdet Anday «her şey ye­ niden başladı» diyor. İnanmak isterim ona, ve belki ger­ çekten öyledir. Ama ne güzel şey bitti sanırken yeniden başlamak?

Evet! Geçen gün Gazeteciler Cemiyeti kitaplık salonunda güzel bir toplantı vardı. Kim aklınıza gelirse bütün ünlü ede­ biyatçılar oradaydı. .Melih Cevdet Anday'm «Teknenin Ölümü» adlı kitabı için bir törendi bu. Yedltepe şiir armağanı veril­ di ona.

Recep Bilginer’in açış konuşmasını seçiciler kurulu adına Yedi tepe kurucusu Hüsamettin Bozokun konuşması izledi. Ne­ cati Cumalı, Melih Cevdetin kişiliğini, şiirlerindeki özü gözü­ müzün önüne serdi bütün incelikleriyle. Arkadan bana (Hadi) dediler. Ben ne diyebilirdim? Bu kadar değerli ediplerin, şairle­ rin huzurunda, çizmenin hududum! aşmak olmaz mıydı bü? Biliyordum, hele böyle bir edebiyat topluluğunda bir ressamın konuşması edep dışı bir işti. Ve hele benim gibi edebiyattan yana tanrı vergisi olmayan bir iırça adamı için. Ama konu Melih Cevdet Anday olunca dilimin bağı çözüldü ve dedim ki: Ben resimde edebiyat yapılmasından hoşlanmam ama şiir­ de resmi severim. Resim sanatında şairanelik ne kadar çirkin kaçıyorsa şiirde ressamlık da o kadar tatlı ve güzel geliyor ba­ na. İşte Melih Cevdetin ustaca yaptığı iş, ona hayranlığımın bir nedeni de bu. Onun şiirleri sanki herbiri tuval üzerine işlenmiş, ressamları kıskandıracak kadar alabildiğine renkli birer tablo.

«Gürül gürül çağlayanlar, cıvıl cıvıl kuşlar, billur şarkılar, oynak besteler, dalında şeftaliler, uzaklardaki yıldızlar, gece­ lerden süzülen bulutlar, topaç gibi çevrilen mey simler, so­ kaklarda iki yandan akan evler, bahar güneşi gibi taze tomur­ cuklar, alı al mutluluklar» onun berrak şiirlerinde bir men­ şurdan süzülen bin bir renk kıristaileşiyor.

Bazen bir güneş oluyor ısıtıyor bizi, bazen bir ağaç oluyor serinliyoruz gölgesinde. Gemilerin gezdiği rüyalarında deniz hasreti. Ölüleri ürperten at kişnemeleri. Görüyoruz havalanan bir çift güvercin, bazen burnumuzda yanık yanık karanfil ko­ kuları. Melihi okurken bir apsent içmişe dönüyoruz. Nefis bir sarhoşluk sarar içimizi. Buram buram bir tazelik, bir cömert­ likle okşar bizi şiirlerinde. Biz onda buluruz kendimizi. Ben, sen, o, biz, hepimiz, onun tadmı çıkarmasını bilenler, anlama­ sını becerenler.

Bir de eskilerden örnek verdim o gün. Bu, Edebiyatı Ce- didectlerden Süleyman Nesib’in bir manzumesıydi. Manolya Çiçeği

«Seni kim koklasa bir şuh ye muattar buse / yapışır ru­ huna ey nükheti sevda çiçeği / göğsünün şuhii üryanını herkim öpse / açıiır gülşeni ruhunda Manolya çiçeği.

Seni kim kokladı, kim kokladı benden evvel, / Neme la­ zım bana evvelki hayatın gel, gel, / senin iklimi muhabbette gönüldür vatanın / göğsünün şuhii üryanım her koklayanın / Açılır gülşeni ruhunda Manolya çiçeği.»

Bu çoktan soluvermiş. Bu renksiz ve kokusuz Manolyanın ardından asla buruşmayan terü taze kalan ve kalacak olan bir Melih Cevdet sunacağım size şimdi. Şiirin, hakiki şiirin güzel lezzetini tattırmak için:

RAHATI KAÇAN AG.AÇ Tanıdığım bir ağaç var Etlik bağlarına yakın

saadetin adım bile duymamış AUahın işine bakın

Geceyi gündüzü bilmiyor dört mevsimi, rüzgarı, kan Ay ışığına bayılıyor Ama kötülemiyor karanlığı Ona bir kitap yereceğim Rahatım kaçırmak için bir öğrene görsün aşkı ağacı o vakit seyredin»

Ağacın nasıl rahatsız olduğunu bilmem ama biz bunu oku­ yunca rahatlıyoruz.

İşte size Mitos renkli şiirindeki başka bir tablodan bir fragman:

«Kürekçilerin haşatsız denizi Köpürttüler kürekleriyle tiz yüzüşlü gemi gün batarken uiaştı sirenlerin adasına Yüreğim kopacak gibiydi ama Sirenlerin izi bile yoktu ortada Yalnız bir ezgi ta derinden ta içerimden gelen bir ezgi Başladı yavaş yavaş yükselmeye»

Ve... «Ben güzel günlerin şairiyim» diyen Melih Cevdet bir baş­ ka şiirinde şöyle diyor: «Dağdan ovaya inen seiler merhaba.» Ben de ona, hiç görmediğim göklerden gönlümüze yağan yağ­ mur gibi saygı ile sesleniyorum: Merhaba.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

本篇論文利用,人類臍靜脈內皮細胞 (HUVEC) 之 capillary tube formation assay、migration assay 和 rat aorta tube formation assay 等方法,結果 顯示肥胖相關之  

Üç etap halinde ve toplamda 140.000 metrekare alanda uygulanan ve proje sonucunda Hacı Fettah Mahallesi olarak adlandırılan Çaybaşı Kentsel Dönüşüm

rs7498665 için tüm bireyler dahil edildiğinde elde edilen genotipler ile ölçülen değişkenler arasında kilo, VKİ ve oksijen değişkenleri istatistiksel olarak

J*ai trouvé à'mon retour des Etats-Unis où je m'étais rendu pour des raisons de santé le livre que vous avez eu 1*amabilité de m'envoyer* Ayant moment nément égaré

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ida­ mı gibi, Mahir Çayan’ın, İbrahim Kay- pakkaya’nın öldürülm eleri içim izde bir yaradır.. Sevgili arkadaşım Koray Do-

Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB BBC Derneği) bu konuda bir çalışma yaparak, olası/kesin COVID-19 olgularında, orofa- ringeal

These two micro-level perspectives differ from each other— the network perspective on migra- tion stresses migrants’ specific mechanisms to facilitate the development of

Merrieketin güzel sanatlar sa­ hasındaki boşluğuna doldurarak, ressamlar, heyketraşlar ve mi­ marlar yetiştirmek için yetmiş i- ki yıl evvel temeli atılarak,