• Sonuç bulunamadı

Kandilli'ye kültür merkezi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kandilli'ye kültür merkezi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yandıktan sonra harabeye dönen Adile Sultan Sarayı yeniden inşa ediliyor

KaiMİüIiVe kültür m erkezi

Yıllarca Kandilli Kız Lisesi olarak hizmet veren Adile Sultan Sarayı, 1986 yılında ya­ narak harabeye dönmüştü.

► Başkanlığını Prof. Dr.Türkan

Saylan’m yaptığı Kandilli Kız

Lisesi Eğitim Vakfı tarafından

aslına uygun olarak inşa edilecek

kültür merkezinde aynı anda 500

kişiye hizmet verebilecek

nitelikte ziyafet ve toplantı

salonu ile 250-300 kişilik

konferans salonu, sergi salonları,

kokteyl salonu, küçük özel

yemek salonları ve binanın

tarihsel özelliklerini sergileyen

müze de bulunacak. Elde

edilecek gelir, eğitim ve kültür

hizmetlerinde kullanılacak.

MİYASE İL K N U R _________________

İstanbul’da tarihi binalarında yıllardan beri hizmet veren okullar, getirisi yüksek bu binaları bir bir terk etmek zorunda kaldılar. Terk edilen bu tarihi binalar, çoğunlukla o- tel, restoran ve iş merkezi olarak yeniden düzenleniyor.

Tarihi mekânların ve İstanbul’un doğal güzelliğini yansıtan arsaların tükendiği kent merkezinde, gözler hemen eğitim ve kültür hizmeti veren bu tür yerlere çevrili­ yor. Ancak yıllarca Kandilli Kız Lisesi ola­ rak hizmet veren Adile Sultan Sarayı’na gözlerini çevirenlerin beklentileri boşa çık­ tı. 1986 yılında yanarak harabeye dönen Adile Sultan Sarayı, kültür ve kongre mer­ kezi olarak yeniden inşa ediliyor. Bu pro­ je; bir grubu ya da kişiyi zengin etmek ama­ cıyla değil, Kandilli Kız Lisesi’nin daha iyi koşullarda eğitim vermesi ve eğitim düze­ yinin yükseltilmesi için Kandilli Kız Lise­ si Kültür ve Eğitim Vakfı tarafindan gerçek­ leştiriliyor. Sarayı daha önce Sabancı ve Polat Grubu almak istemişti.

Kandilli Kız Lisesi Vakfı’nm (KAN- KEV) girişimi ile başlatılan proje kapsa­ mında, sarayın restitütasyon projelerine uy­

gun olarak yeniden inşa edilmesi, ulusal ve uluslararası nitelikte toplantıların yapıla­ bilmesini sağlayacak özellikte donatılması planlanıyor. Saray için hazırlanan ön mima­ ri projesinde, 500 kişiye hizmet verebilecek nitelikte bir ziyafet ve toplantı salonu, 250- 300 kişilik toplantılara olanak veren bir konferans salonu, çeşitli kültür ve sanat et­ kinliklerine olanak veren sergi salonları, kokteyl salonu ve binanın tarihsel özellik­ lerini sergileyen müzesi, küçük özel yemek salonları, komisyon toplantı odaları, din­ lenme, basın, delegasyon odaları yer alı­ yor. Adile Sultan Sarayı’nın bu proje için tahsis edildiğini belgeleyen sözleşme, ge­ çen ay Milli Eğitim Bakanlığı ile KAN- KEV arasında imzalandı.

Prof. Dr. Türkan Saylan’m başkanlığın­

da 1995 yılında kurulan Kandilli Kız Lise­ si Kültür ve Eğitim Vakfi, 1986 yılında ya­ nan ve terk edilen tarihi binanın daha faz­ la harap olmasını önlemek için aslına uy­ gun olarak yeniden inşa edilerek kültür ve kongre merkezine dönüştürülmesi yönün­ de çaba sarf ediyor.

Destek isteniyor

Vakıf yönetimi, sadece Kandilli Kız Li­ sesi mezunlarını değil, Kandilli’de oturan­ ları da destek vermeye çağırıyor. Projenin tamamlanmasından sonra elde edilecek ge­ lir, Kandilli Kız Lisesi’nin eğitim düzeyi­ nin yükseltilmesi am acıyla kullanılacak. KANKEV yönetim inde Başkan Türkan Saylan dışında Kandilli Kız Ljsesi mezunu m im ar Filiz Öztürk, Hüseyin Öztürk, Prof.

Dr. İmrcOrhon da bulunuyor. Ön proje ça­ lışması İTÜ M im arlık Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. lmre Orhon, Prof. Dr. Ha­

şan Şener ve Prof. Dr. Mehmet Küçükdo- ğu tarafından yapılan sarayın iç temizliği,

liseden mezun olanların yardımıyla gerçek­ leştirildi.

Vakıf yönetimi, projeyi tanıtmak için pa­ zar günü sarayın bahçesinde bir tanıtım kokteyli düzenledi. Kokteyle İstanbul Va­ lisi Hayri Kozakçıoğlu, Toplu Konut İdare­ si Başkanı Yiğit Gülöksüz ve Kandilli’de oturan tanınmış işadamları da katıldı. Top­ lu Konut idaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz, önümüzdeki yıl yapılacak HABİTAT kong­ resi için sarayın uygun bir mekân olacağı­ nı, bu nedenle yardım konusunda elinden geleni yapacağını söyledi.

Sarayın tarihçesi

Sultan 11. M ahm ud’un kızı Adile Sultan (1826-1899) için 1876 yılında inşa edilen saray, Boğaziçi’nin Anadolu yakasında, K andilli’de bulunuyor. Sarayı çevreleyen koruluğa, sahil yolundaki kapıdan girili­ yor. Düzgün bir biçimi olmayan saray ar­ sasının ön yüzü sahil yoluna, arka yüzü ise Şıraevler Sokağı’na bakıyor. Önde üç, ar­ kada iki katlı olan sarayın 55 odası bulunu­ yor.

Galatasaray Sultanisi’nin Adile Sultan Sarayı’nda açılması düşünülen kız okulu­ nun faaliyete geçmesi 1916 yılında gerçek­ leşiyor. Türkiye’nin ikinci kız lisesi olan okul, Almanya’dan bu iş için özel olarak ge­ tirilen İYau Crommer’in idaresine verili­ yor.

10 yıl öğrenim süreli Kandilli lnas Mek- teb-i Sultanisi, 1924-1925’te yapılan deği­ şiklikle Kandilli Kız Orta M ektebi’ne dö­ nüştürülüyor. Daha sonra 1931-1932 öğre­ nim yılı başında okul tekrar lise olarak eği­ tim faaliyetlerine başlıyor. Okul, 1969-

1970 öğretim yılıyla birlikte yeni yapılan binaya taşınırken tepedeki tarihi bina ise 1986 yılında geçirilen yangına kadar pan­ siyon olarak kullanıldı.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaklaşık 15 yıl boyunca NGC 188 adı verilen yıldız kümesindeki yıldızların hareketlerini inceleyen ABD’deki Wisconsin Üniversitesi’nden araştırmacılar, yıldız

Nisan’da gerçekleşen 100 Saat Astronomi ve Ekim’de gerçekleşen Galileo Geceleri etkinlikleriyle dünya çapında bir milyondan fazla insan ilk kez teleskopla

Ayrı- ca Güneş doğuda daha erken doğduğu için, tutulma sırasında Güneş’in ufuktan ne kadar yükselmiş olacağı ülkenin ne kadar doğusun- da olduğunuza bağlı..

Majör ve minör tükrük bezlerinin duktal karsi- nomları non-skuamöz karsinomlar içinde nadir görü- len bir grubu oluşturmaktadırlar (1).. İlk defa Klein- sasser ve

Şebeke bağlantılı mikro FV sistemin FV modül – evirici arasındaki bölümü, Seaward Solar Test Cihazı ile test edilmiştir. İlgili cihaz ile; FV modül toprak

Sabiha ve Zekeriya Sertel büyük bir suç iş­ lemişler gibi Paris’lerde, Moskova’larda, Bakü’ler- de uzun yılları geçirmişler. Sabiha hanım bir daha

Hayatta bir tek kızı olan Ali Mu­ hittin Hacı Bekir’in, şimdi şekerle­ me fabrikası ve dükkanlarını yöne­ ten damadı Doğan Şahin de, en az onun kadar “ünlü”

Bağdat kasrı, Türk zevkinin inceliğinin eşsiz bir mümessili olduğun­ dan, mimarî sanatimizin incisi olarak kabul edilir... M illetlerin kültür ve me­ deniyet seviyesi,