TT- (¿¡I
3
u f
İKİ MİMARİ ANITIN
İÇİNDEKİLER ÜSTÜNE
Prof. Dr. S Ü L E Y M A N V E L İO Ğ L U
ı.
T arihsel v e g ele n ek sel yapılar d a ça ğd a ş san at yapıtlarının se r g ilen m esi önerisi, san at alanın da, teorik açıdan, «Mimari ile P lastik Sanatlar» v e «Tarihsellik ile Çağdaşlık» sorunsalım ; pratik açıdan da, «Mekan Düzenlem esi» sorunsalım gün dem e getirir.
«Mimari ile P lastik Sanatlar» v e «Tarihsellik ile Çağdaşlık» so runsalının incelenm esi, ird elen m esi ve sonuçlarım n u ygu lan m a sı, Düşünür, E stet, Sanat Tarihçi si, Mimar, D üzenleyici, Sanatçı vb. d en oluşan bir ekibin ak ad e mik d ü zeyd e işbirliğini g e re k ti rir.
«Mekan D üzenlem esi» ise, bir uzm anlık alanıdır. Böyle bir yön tem seçim i karşısında, soruna ilişkin b azı çözüm denem elerine girişm e fırsatının, uğraşları «Tu val Ressamlığı» sınırları içinde kalm ış sanatçılara verilip verile- m iyeceği sorusu sorulabilir. So runa çözüm aram aktan çok sa n atçıya konu bulm ak gib i bir k a y g ıyı içeren bu soruya verilecek yanıt, kuşkusuz, «herkese b öyle bir görev verilebilir, herkes b öyle bir görevi isteyebilir» biçim inde olur. Am a, denem elerin, «heves- kârca», «amatörce» bir çizgiyi a ş m ayan ve aşam ayacak olan so nuçlarım kabullenm ek koşulu ile.
S A N A T Ç E V R E S İ 12
2
.
Son gün lerde, İstanb ul'da ta rihsel iki m imari anıt, b ö yle bir d en em eye m ekan oluşturm akta dır. M imar Sinan H am am ı’nda Türk sanatçılarının ve A y a İrini B a zilik asın d a d a batılı san atçıla rın söz konusu sorunla ilgili d e n e m eleri sergilenm ektedir.
3
.
M imar Sinan H am am ı'nda y a pıtları sergilen en sanatçıların b i ri dışında diğerlerinin, çabalarını g en ellik le «Tuval Ressamlığı» alanına adam ış kişiler olduğu söylenebilir.
Tuval ressam larının genellik le sorunları tuval sınırları içinde çö züm lem eye alışık bir tutum için d e oldukları dikkate alındığında; onların, öneri doğrultusundaki çabalarında, kısa vad ed e uyum lu çözüm lere ulaşm aları kolay o l m ayan, yen i ve beklenm edik so runlarla karşılaşm aları kaçınıl m az olur. Sorunun b aşarıya u la şan çözüm ü ise, yaratıcı bir p o tan siyelin yan ı sıra mimari ile plastik sanatlar, tarihsellik ile çağdaşlık, y ap ıt ile m ekan arasın daki etkileşim leri d eğe rlen d ire cek, özüm lenm iş bir bilgi biriki mini ve deneyim i kazanm ış olm a yı da zorunlu kılar.
Bu açıdan bakılacak olursa, d e nebilir ki, serginin g en el görü n tüsü, iyi n iyetli «püeril» bir h e veskârlığı yansıtm aktadır.
4
.
Sergide yapıtları se rg ilen en sanatçıların, tarih sel-gelen eksel yap ıya karşı, biri «uyum» ve d iğ e ri «tepki» y e dayalı iki türlü vazi- yet-alış (attitude) sergiled ikleri gözlem lenm ektedir.
Doğaldır ki, gele n ek sel yapılar m ekanına atılan her adım, ç a ğ daş sanatçıyı iki tür vaziyet- alış'la karşı karşıya bırakır v e o, bunlardan birini seçm ek d uru m unda kalır. Sanatçı, kişilik y ap ı sının özelliklerine, sanat anlayışı v e dün ya görüşünün koşullarına göte, vaziyet-alış türlerinden b i rini seçer. Bu, ya «uyum» ya da «tepki» m erkezli bir vaziyet- alış'tır.
U yum m erkezli v a z iy e t-a lışin d ayan d ığı san at anlayışının: «de ğişme» ve «süreklilik» kavram la rını iki tem el nitelik sayan, d e ğ iş m eyi çağd aşlığın ve süreklüiği de g ele n ek selin som utlaştırdığım varsayan ve dolayısıyla san atsal bü tün lüğü n ancak gele n ek sel ve ça ğd a ş değerlerin «uyum»u ile sa ğlan ab ileceğin i savunan, ta rihsellik kategorisinde tem ellen miş bir sanat anlayışı old u ğu sö y lenebilir.
Tepki m erkezli va ziy et-a liş’ın d ayand ığı san at anlayışının ise, ancak: tarihsel ve kültürel sü rek liliği gerçekleştirici bir fonksiyo nu olm asına karşın tarihsellik