• Sonuç bulunamadı

Timur Selçuk

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Timur Selçuk"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S A N A T

• ZEYNEP ORAL

Timur Selçuk...

İstanbul ve Ankara konserleriyle geniş ilgi çeken

sanatçı müzik türlerimiz arasında bir senteze

ulaşma çabasında

K

ASIM ayı boyunca İstanbul ve Ankara’da binlerce müziksever sa­ lonları doldurdu: İstanbul’da Şan Müzikholü'nün, Ankara'da Ankara Sanat Ti- y atrosu’nun salonlarını... Koskoca sahnede koskoca, kapkara bir piyano ve başında bembeyaz giysileri içinde mini­ cik bir adam. Piyanonun tuşla­ rına vuran dev parmakları ve binlere ulaşan dev sesiyle... Ve bu konserler, “ Her şey sizin i- çin insan kardeşlerim, her şey sizin için!” diye sona erdiğinde, binlerce el, binlerce yürek yal­ nız ve yalnız Timur Selçuk için çarpıyordu.

Timur Selçuk’un İstanbul i- çin tasarladığı ilk iki konser olağanüstü bir ilgi görünce (bi­ letlerin satışa çıkarıldığı gün tükendiğini belirtelim) progra­ ma İstanbul ve Ankara’da bu konserlerin tekrarları eklendi. (Sanatçının son iki konseri İstanbul’da 23 ve 30 kasımda). Bu konserlerde “ işte Orhan Veli’ nin şiirleri ancak böyle müziklenir” dedirten parçaları, Oktay Arayıcı’nın “ Rumuz Goncagül” oyunundan şarkıla­ rı, Ümit Yaşar’ın, Faruk Nafiz Çamlıbel’ in ve şahlanan suları, inen çıkan kayıkları, yurt hasreti, insan hasretiyle dolu Nazim Hikmet’in dizelerini dinledik. Timur Selçuk’un se­ siyle, piyanosuyla, müziğiyle. Ama bunların yanı sıra belki genç nesillerin hiç tanımadığı (yoksa duydular mı anaların­ dan, babalarından, radyoların­ dan?) yetişkinlerin ise kolay kolay unutamayacakları bir başka büyük sanatçının, Münir Nurettin Selçuk'un sesini iletiyor bizlere Timur Selçuk. “ Beni Kör Kuyularda Merdi- vensiz Bıraktın...” “ Kalpler­ den Dudaklara” , “ Hayat Gençlik Boyunca...” gibi şarkılarla. Ve işte o zaman alkışlara gözyaşlarının karış­ tığı da oluyor.

KAYNAĞA DUYULAN

SAYGI

“ Babamın şarkılarını, onu yitirdikten sonra, ilk kez geçen yıl aldım repertuvarınıa” diyor Timur Selçuk vç ekliyor: “ O kaynağa duyduğum saygıyı vurgulamak için... Babam da ileriye dönük bir Türk mü zikçisiydi...” Bu yılın sonunt dek babasının şarkılarını söyle­ meyi sürdürecek Timur Selçuk. Ondan sonra yalnız çok sesliliğe uygun olanları sakla­ yacağını belirtiyor.

Konserler, sanatçının çalış­ malarının : küçük bir bölü­ münü oluşturuyor. Öte yan­ dan, “ Ç ağdaş Araştırm a Grubu” ndaki 4 arkadaşıyla birlikte (kontrbas, vurma çalgılar, gitar ve nefesli sazlar) çalışmalarını sürdürürken, 1982’nin programını hazırlıyor: Böylelikle bir tek piyanoya hapsolmak zorunluluğu orta­ dan kalkacak. Ayağa kalkıp tüm bedenle söylemek gereksi­ nimini karşılayabilecek ve en önemlisi hem söylemek, hem çalmakla yitirilen incelikleri ar­ tık yitirmeyeceğine inanıyor... Bu arada, Taksim’deki Çağ­ daş Müzik Merkezi’ nde ders vermeyi, öğrenci yetiştirmeyi de sürdürüyor... Çeşitli o- yunlar için müzik bestele­ meyi de... (AST’da halen oynanan “ Rumuz Gonca- gül” ün müzikleri onun. Aynı tiyatroda Yılmaz Onay'm sahneleyeceği “ Küçük Adam

Sana Ne 01du?” nun müzikleri­ ni de halen bestelemekte.)

Yöneticisi olduğu İstanbul Oda Orkestrasıyla, 22 ve 30 o- cakta vereceği konserde ise "Paris Mektupları” adlı bestesi koreografiyle görüntülenerek, seslendirilecek.

“TARİH MERDİVENİ”

Bütün bunlar bir yana, Ti­ mur Selçuk'un heyecanla bek­ lenen bir eseri, henüz gün ışığı­ na çıkmayan eseri. Bu eserin öyküsü şöyle: Ankara Devlet Opera ve Balesi'ni Gürer Aykal’m yönettiği dönemde, Atatürk Yılı için çeşitli eserler ısmarlanır: Bale Bölümü Mü­ dürü ve Koreograf Altan Te- kin’in teklifiyle Timur Selçuk’a bir bale müziği ısmarlanır. Sa­ natçı “ Tarih Merdiveni Süiti” adlı eserini besteler. Stüdyo çalışmaları başlar. Çift piyano (Selma Ada ve Bulgar piyanist Jikofun yorumuyla) kayda çe­ kilir, Altan Tekin eserin

ko-reografisini hazırlamıştır. 12 nisan 1980 diye eserin gala ta­ rihi saptanır. Ve sonra sessizlik... Gürer Aykal’ın yerine Yalçın Davran geçer. Altan Tekin Bale Bölümü Mü­ dürlüğümden alınır. Ve sessiz­ lik... Ve günler aylar geçer... Ve yine sessizlik... 12 Eylül sonrası gelir çatar. Timur Selçuk, Kültür Bakanına du­ rumu bildirir. 13 ocak 1981 tarihinde Devlet Opera ve Ba­ lesi Müdürü Yalçın Davran, dan aldığı yanıtta “ Size eser ısmarlandığına dair bir belgeye rastlanmadı" denmektedir. E, pes doğrısu , ne sahipsiz bir yermiş ki şu Devlet Opera Balesi, her isteyen, elini kolunu sallayıp, stüdyoya girip pi­ yanist bulabiliyor, kayıt yap­ tırıyor v b ... Ve Davran'm mektubu şöyle bitiyor: “ Bu eserin sahnelenmesi, hem müessesemizi, hem bale bölü­ mümüzü türlü polemiklere çe­ keceği inancındayım.”

Evet, evet, yanlış okumadı­ nız, bale müziği ve bale, yani söz değil yalnız müzik ve hare­ ketler polemiklere sebep olabi­ lirmiş. Şimdi herkes bekliyor. Bakalım Atatürk’ün 100. yıldönümünde, bugüne dek çeşitli müziklerimiz arasında bir senteze ulaşmak için çaba gösteren Timur ■ Selçuk’un bu eserinin başma neler gelecek?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yani cihaz cisimden yayılan termal radyasyonu bir yanılsama oluşturmak için kullanıyor. Araştırmacılar, malzeme bilimi ve teknolojilerindeki gelişmelerin bu alandaki

Küçük kız Namık Kemal ’in torunu Selma Ekrem ’di.. “ Büyübabasını öldüren o kötü adam ” onun tanımıyla “upuzun çarpık bir burnu, hiçbir yere

man Şahin, Nail Çakırhan’m bir başkaldırı şairi olduğunu vurgularken, gazetemiz yazan ve Mimarlar Odası Genel Baş­ kanı Oktay Ekinci de, Çakır- han’ı

Elde edilen bu bulgulara göre, araştırmanın “okul dışında dinî eğitim içerikli faaliyetlere katılan ergenlerin Tanrı algıları, umut ve sosyal kaygı

Yılları, asırları en güzel şekilde geri getiren Nurhan Damcıoğlu’ndan başka bugün birde Huysuz Virjin var.... Seyfi Dursunoğlu adında yakışıklı gencin,

Özel dersler de veriyor Nevin Çoka di atölyesinde üç yıl, Levent Sanat ( si ’nde dört yıl, Çizgi Sanat Evi’n d e ; yıl resim meraklılarına sunuyorbilgis. İstanbul

•Yozgat’ın yeni ilçeleri Saraykent, Kadısehir ve Aydıncıkta kaymakamların göreve başlama tö­ renine katılan Cumhurbaşkanı özal, insan hafı­ zasının zavıf