İşte serginin nev’i şahsına mah sus diğer bir tablosu: Refia Çirayrı «Mevleviler» i. Kafama çarpan ili fikir: Gene olması lâzım gelen bı hanım, çeyrek asırdan fazla bir za. mandanberi tekkeler kapalı oldu- ğu için, bunu Türkiyemizde go, e- mezdi. Anlaşılan diğer İslâm ülke lerinde görmüş olacak. Sema’hane- nin sağ köşesinde ancak üç dört tanesi görünen mevlevî dervişleri; beyaz entarilerinin bel kayışından aşağısı, dönmenin verdiği tuzdan çardaklama bir kabarışla açılmış; o hâki, uzun ve üstüvanî külâhtar yapılma sikkeli başlan sağ omuz larına doğru eğik; iki tane uzatıl mış kolların sağ el ayası yukarıyı açılıp sol el aşağıya çevrik, hepsi mavera âlemine dalarak gövde ol maktan çıkmışlar gibi. Neye vird im tablo beni bu kadarf
* -i- -i* * 3 U Sergiden aynlıp eve gelir gelme* ilk işim şakrak Çallımızm «Mevla- vller» tablosunu önüme koymak oldu. Haşan Âli Yücel dostumuzun bakanlığı zamanında çıkarılıp^ ya zık ki 6 ncı sayıdan sonra çıkamal olan, o hârika baskılı ve geniş eb- adlı «Güzel Sanatlar» mecmuasının 2 nci sayısında, rahmetli Salâh Cimcozun koleksiyonundan alınıp «tıbkı bası» sı yapılan tablo. Hayır sergide gördüğümün bununla bir zerre alâkası yok. Çallı, âyinin başlangıç tarafını ele alarak solda semaa başîıyanlarla sağda henüa yürüyüş halindeki mevlevilerl gös terip bu iki takımın ortasına hâki ve yeşil kisveli iki şeyhi koymak suretile tabloya hem hareket, hem renk bakımından ustaca bir zen ginlik sağlamış. Yalnız tabloda mevleviler çok yakından görüldük leri için bize gövde olmaktan çık mış vehmini vermiyorlar. Çalh eserine ağırlık merkezi olarak sa dece dervişlerle şeyhleri alıyor.
Halbuki Refia Giray, yalnız der vişleri değil bütün ”Çir sema’hnne- yi ele almış. Semaa başlıyan der vişler hem uzağa atıldıkları, nem dönüşlerinin en hızlı ânında olduk lan için bize gövde olmaktan çık mışlar vehmini verdiği gibi, t i r kadın sezişile, ön plânda kafesli mahfel içine koyduğu üç kadından ikisine kamaştıncı elbiseler giydi rip birer prenses edasile yüksekçe şilteler üzerinde bacak bacak üs tüne attırarak oturtması; Nedim* vazifesi gördüğü anlaşılan üçüncü kadını geride edebli bir tavırla ayakta bırakması; mahfelln balık ağı gibi İnce kafesinden sema’h a- ne duvarının dibinde oturan hâki ve yeşil iki şeyhin siluet halinde, fakat ayan beyan görünüşü... Evet, bütün bunlar, Refla^^ÇirayTn tab losuna gerçekten temaşaya değer renkli bir âlem genişliği
vermek-DESTEK SANAT
/ " \
Abdi İpekçi Caddesi 75
80200 Maçika - İstanbul 1 T 2.89 UU ,
\
S T E K R E A S L iU ^ T.A .*SAYIN TAHA TOROS
CAMLIK İNCİ A P .D .1 3 ETİLER / İSTANBUL