• Sonuç bulunamadı

Başlık: HUNLARIN DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK DÖNEMİ(MS. 25 - 46)Yazar(lar):ONAT, Ayşe Cilt: 31 Sayı: 1.2 Sayfa: 383-395 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000361 Yayın Tarihi: 1987 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: HUNLARIN DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK DÖNEMİ(MS. 25 - 46)Yazar(lar):ONAT, Ayşe Cilt: 31 Sayı: 1.2 Sayfa: 383-395 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000361 Yayın Tarihi: 1987 PDF"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK DÖNEMİ (MS. 25 - 46)

Ayşe ONAT Bu makale H u n l a r ' ı n 1. yüzyılın ortalarındaki siyasal faaliyet­ lerini, Çin kaynaklarına dayanarak incelemeyi amaçlamaktadır. Dö­ nemin özelliğinin iyice belirtilebilmesi için önce, H u n tarihi, konu edilen olaylara gelinceye kadar kısaca özetlendikten sonra, belgesel bilgiler verilecektir.

Ortaasya'da büyük bir imparatorluk kurmuş olan Hunlar'ın en parlak çağı, hükümdarları Mete ile onun yerine geçen oğlu ve toru­ nunun egemen olduğu dönemdir. Bu parlak çağ, M.O. 140 yılına kadar sürer. Bu tarihte Çin tahtına akıllı ve yetenekli bir kişi olan Wu-ti'-nin geçmesiyle H u n imparatorluğu sarsılmaya başlamıştır. Bu İmpa­ ratorun yalnız Çin'in değil, bütün Asya tarihinde de önemli bir rol oy­ nadığına belgeler tanıklık ederler. Çin için bu çağda en büyük tehlike kuzeyde oturan Hunlar'dı. İmparator Wu-ti, Hunlar'ı tamamen ez­ mek ve yok etmek için eski Çin İmparatorlarının aksine savaş yanlısı olup, saldırı politikası izlemeye başlamıştır. Ancak tek başına Hunlar'a saldırmaya cesaret edemediğinden, tahta geçişinden i k i y ı l sonra Chang Ch'ien1 adlı bir elçiyi batıya Yüeh Ch'lilere2 andlaşmaya göndermiş­ t i r . Amacı, Hunlar'a karşı askeri bir ittifak kurmaktı. Ancak Yüeh Ch'iler yeniden doğuya dönerek Hunlar'la karşılaşmak ve savaşmak­ tan çekindiklerinden dolayı, andlaşma teklifini reddetmişlerdir.

İmpa-1 Batı Asya ile ilgili önemli bilgiler vermiş olan bu kişi, Çin'in en ünlü seyyah ve elçile­ rinden biridir. Chang Ch'ien'in batıya bu seyahati ile ilgili bilgiler, Shıh Chih, 123; Han Shu 61, Han Shu 96 A-B bölümlerinde verilmiştir, İngilizce tercümesi için bkz. F. H i r t h , "The Story of Chang K'ien, Chian's Pionueer in Western Asia", Journal of the American Oriental Society X X X V I I (1917), s. 89-152.

2 Hunlann Ortaasya'da en büyük rakiplerinden biri sayılan Yüeh Chi'ler, Mete ve oğlu tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra, büyük bir kısmı batıya göç ederek yerleşmişlerdir. Bundan sonraki dönemlerde faaliyetlerini bu bölgede yoğunlaştırmışlardır. Bu kavim ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Bahaeddin Ögel, Eski Ortaasya Kabileleri Hakkında Araştırmalar I (Yüeh Chi'ler). DTCFD X V / 1-3 (1957), s. 247-278.

(2)

rator, batıdan yardım gelinceye kadar Hunlar'la ilişkilerini bozmamak amacıyla dostluk ve barış andlaşmasını yeniledi. Chang Ch'ien'in batı­ ya gönderilmesi üzerinden beş y ı l geçip de haber gelmeyince, Çin İ m ­ paratoru yardım alma ümidini yitirmiştir. Eğer Hunlar'ı mağlup ede­ cekse, bunu Çin'in tek başına yapmak zorunda olduğuna inanmıştı. Çin orduları kuzeyde açıkça Hunlar'a savaş açma tehlikesini göze ala­ mamışlardır. Bunun için H u n hükümdarı Çin ordularının gizlenmiş bulunduğu yere çekebilmek gayesiyle bir plan hazırlamışlardır. Bu plan bir yere kadar uygulanabilmişse de, son anda entrikayı farkeden H u n hükümdarı Çinlilere savaş açmıştır. Böylece her i k i devlet ara­ sında dostluk ve barış bozulmuş, yıllarca süren savaşlar başlamıştır.3 İ l k on yılda her i k i taraf birbirine karşı kesin bir üstünlük kuramamış ve ağır kayıplar vermişlerdir.

M.O. 127 yılında Hunlar, Ordos bölgesini kaybetmişlerdir. Çinli­ lere göre, bu bölgenin Hunlar'ın elinden alınması büyük bir başarı sa­ yılmıştır. Üç y ı l sonra hafif süvari birliklerinden kurulan Çin ordusu, eskiden beri Hunlar'ın yaşadığı Kansu bölgesine saldırarak, Hunlar'ın bu sağ kanadındaki prensliğini yenilgiye uğratmışlardır. M.O. 121 ta­ rihinde ikinci bir saldırı ile batıya açılan bu önemli bölgeyi ellerine geçirmişlerdir.4 Kansu'nun Çin kontrolüne geçmesiyle imparatorluk batıya açılarak genişlemeye başlamıştır. Bunun sonucunda, Türkistan bölgesinde Hun-Çin hakimiyet mücadelesi ortaya çıkmıştır.

Ancak Çin imparatoru hâlâ, doğuda H u n İmparatorluğu'nu kesin bir yenilgiye uğratarak parçalamak amacında i d i . Belgelerden öğren­ diğimize göre, H u n hükümdarının merkezine saldırmak üzere i k i büyük ordu hazırlatır. Ordularının birinin başına ünlü bir general olan Wei Ch'ing'i getirir. Bu görevi üzerine alan Wei Ch'ing, emrindeki ordusu ile Gobi'yi geçip, H u n hükümdarına saldırmak üzere çeşitli fırsatlaıı değerlendirmek eğilimindedir. A n i olarak çıkan bir kum fırtınasından yararlanan Çin generali i k i taraftan harekete geçerek H u n hükümda­ rını kuşatır. Ancak kuşatmayı yarmayı başaran hükümdar, kuzey­ batıya doğru çekilmiştir. Çin orduları onu takip ederek yakalamaya çalıştılarsa da, başaramayarak geri dönmüşlerdir. Bu şekilde Hunlar

3 Sözünü ettiğimiz plân, Ma-yi şehrindeki bir tüccarın H u n hükümdarını kandırmaya çalışmasıyla ilgilidir. Bu konuda dönemin gelişmelerinin ayrıntılı anlatunı için bkz. Bahaeddin Ögel, Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi I, Ankara 1981 (Kültür Bakanlığı yayınlarından), s. 552-554.

4 Kansu'nun Çin kontrolüne geçmesiyle ilgili savaşlara ilişkin Çin kaynaklarından yapılan çeviriler için bkz. aynı eser, s. 598-600.

(3)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK D Ö N E M Î 385 daha kuzeye, Dış M o ğ o l i s t a n ' a çekilmiş o l u y o r l a r d ı . Ç i n l i l e r i n G o b i Ç ö l ü ' n ü geçmeleri y i n e onlar i ç i n b ü y ü k b i r başarı s a y ı l m a k l a bera­ ber, H u n İ m p a r a t o r l u ğ u ' n u kesin b i r y e n i l g i y e u ğ r a t ı p o r t a d a n k a l d ı ­ r a m a m ı ş l a r d ı r . A y r ı c a Ç i n o r d u l a r ı n ı n b u sefer sırasında k a y ı p l a r ı d a b ü y ü k o l m u ş t u r . Özellikle Ç i n k a y n a k l a r ı , o r d u d a k i a t sayısının o l d u k ç a azalmış o l d u ğ u n u açıkça y a z m a k t a d ı r l a r .5

H u n v e Çin d e v l e t l e r i arasında y ı l l a r c a süren b u savaşlar, H u n l a r ' ı y ı p r a t m ı ş t ı r . D e v a m l ı yer değiştiren v e y o r g u n düşen h a l k , s ü r e k l i b i r barış o r t a m ı n ı n y a r a t ı l m a s ı n ı a r z u l a m a k t a y d ı . Savaşların y a n ı n d a , sert geçen kışlar ve a r d ı n d a n gelen k u r a k l ı k l a r , o n l a r ı y e n i o t l a k l a r a r a m a y a y ö n e l t i y o r d u . H u n l a r ' ı n b u z a y ı f d u r u m u n d a n y a r a r l a n a n , eskiden H u n İ m p a r a t o r h ı ğ u ' n a t â b i olan W u süit, W u h u a n v e T i n g l i n g ' l e r6 ü ç y ö n d e n saldırıya geçerek, H u n o r d u l a r ı m m a ğ l u p etmiş­

l e r d i r . D i ğ e r t a r a f t a n D o ğ u T ü r k i s t a n ' d a k i k ü ç ü k devletler d e H u n h a k i m i y e t i n d e n a y r ı l m a y a çalışıyorlardı. B ü t ü n b u dış e t k e n l e r i n y a m n d a , prensler arasında t a h t k a v g a l a r ı d a çıkınca, B ü y ü k H u n İ m ­ p a r a t o r l u ğ u i k i y e b ö l ü n m e k t e n k u r t u l a m a m ı ş t ı r . H u n l a r M . Ö . 5 8 y ı l ı n d a G ü n e y ( D o ğ u ) v e K u z e y ( B a t ı ) olarak i l k kez i k i y e ayrılmış­ l a r d ı r . K u z e y H u n l a r ' ı C h i h C h i h Shanyü'nün? idaresinde, G ü n e y H u n ­ l a n ise H u H a n - y e h başkanlığında t o p l a n m ı ş l a r d ı r . Güney H u n l a r ı ' n ı t e m s i l eden H u H a n - y e h M . Ö . 5 1 y ı l ı n d a Çin'e gelerek t â b i olmuş v e Ç i n ' i n kuzey-batısında y e r l e ş t i r i l m i ş t i r . K u z e y - d o ğ u M o ğ o l i s t a n ' d a b u l u n a n C h i h C h i h ise, y e n i d e n b ü y ü k b i r devlet k u r m a k amacıyla, h a k i m i y e t i n i b a t ı y a d o ğ r u genişletmek üzere harekete geçmiştir. Önce, B a t ı M o ğ o l i s t a n ' d a y a r ı bağımsız k ü ç ü k H u n prensliklerine h a k i m olmuş, b a t ı y a yönelerek W u s u n ' l a r ı m a ğ l u p e t m i ş t i r . D a h a sonra, K u z e y d o ğ u T ü r k i s t a n ' d a K ı r g ı z l a r ı v e T i n g l i n g ' l e ı i egemenliği a l t ı n a almıştır. B ü t ü n b u k a v i m l e r M e t e zamanında B ü y ü k H u n î m p a r a t o r -l u ğ u ' n a d a h i -l d i . A n c a k Mete b u k a v i m -l e r i v e bö-lge-leri k o n t r o -l ü a -l t ı n a a l d ı k t a n sonra, m e r k e z i M o ğ o l i s t a n ' a geri dönmüş v e b a t ı d a k i b u yer­ lerde o t u r m a y ı d ü ş ü n m e m i ş t i . F a k a t C h i h C h i h , Mete g i b i d a v r a n m a y a

-5 Shıh Chi''de anlatılan bu olaylarla ilgili belge ve tercümeler için bkz. aynı eser, cilt I I , s. 51-52.

6 Hunların doğusunda, batısında ve kuzeyinde yer alan bu kavimler Mete zamanında H u n İmparatorluğuna tâbi olmuşlardır.

7 H u n hükümdarına bu unvan verilmekteydi. O. Franke, Shanyü unvanının MÖ. 200 tarihinde ortaya çıkmış olduğu ve altı asır müddetle Çin'in kuzeyindeki Türk ve Proto - Moğol devletlerinde imparator anlamında kullanılmış olduğunu söylemiştir. V. asırda bu unvan yerini kağan kelimesine bırakmıştır. Bkz. Geschichte fdes Chinesiseen Reiches, C. III, Berlin - Leipzig, 1937, s. 179.

(4)

rak, Kuzey-doğu Türkistan'ı aldıktan sonra burada yerleşmiş, Moğol­ istan'daki merkezini terketmiştir. Chilı Chih'nin hu şekilde batıya göçü ve yerleşmesi, Güney H u n Devleti hükümdarı Hu Han-yeh'nin işine yaramış ve M.Ö. 43 yılında Güney Hunlar'ı Gohi'nin kuzeyindeki eski yurtlarına yerleşmişlerdir. Bundan sonra Hunlar, tarihte Doğu ve Batı olarak geçmektedirler. Bu coğrafi değişiklik, Ortaasya ve Dünya tarihleri bakımından da önem taşır.

M.Ö. 36 yılında Chih Chih'nin Çin tarafından yenilgiye uğratı­ larak ölmesi üzerine, Kuzey H u n Devleti dağılmış ve Çin için batıda büyük bir tehlike ortadan kalkmıştır. Bu tarihten itibaren Hunlar'ın tek hakimi ve temsilcisi Güney Hun Devleti hükümdarı Hu Han-yeh'-dir. Eski yurtlarında yerleşen Hunlar, burada gittikçe kuvvetlenerek, M.S. 1. yüzyılda güçlü bir devlet kurmayı başarmışlardır.

Çinde Wang Mang Dönemi ve Hunlar

M.O. 1. yüzyılın ilk yıllarından itibaren, Çin'deki Han İmpara­ torluk sülalesi8 sarsılmaya başlayınca, devlet yönetimi Wang ailesinin eline geçmişti9. Wang Mang bu ailenin en parlak ve en önemli kişisi, idi. imparator P'ing-ti (M.S. l-6)'nin saltanatı sırasında, devlet yöne­ timini elinde tutmayı başarmış, M.S. 9 yılında meşru Çin İmparatoru­ nu ortadan kaldırarak, kendisini Çin İmparatoru yapmış ve yeni bir sülale kurmuştur.

M.S. 23 yılına kadar devam eden bu dönem, Çin Tarih'nin en bunalımlı zamanlarından biri sayılabilir. Çin tarih kitaplarında fana­ tik bir idealist olarak tanımlanan Wang Mang, içte, birtakım reform hareketlerine girişmiş, ancak bu reformların, özellikle yüksek ve orta sınıf arasında büyük huzursuzluk yaratması sonucunda Çin bir iç sa­ vaşa sürüklenmiştir1 0.

8 Bu sülâle, İmparator Kao Tzu ile başlamış ve bir ara kesintiye uğradiKtan sonra, MS. 220 yılına kadar devam etmiştir. MÖ. 206-MS. 8 yılma kadar olan döneme Birinci Han sülâlesi veya Batı Hun; MS. 25-220 yılları arasındaki döneme de sonraki Han veya Doğu Han denilir. Oldukça uzun süren bu Han devri, Çin tarihinin en parlak çağlarından biridir.

9 Bu yönetim değişikliğinin nedeni, İmparator Yüan-ti'nin karısının Wang ailesinden oluşudur. Bu imparatoriçe yakınlarından birçok kişiyi devlet yönetiminde önemli mevkilere getirerek bu değişimi hazırlamıştı.

10 Wang Mang, tahta çıkar çıkmaz bir takım sosyal içerikli kanunlar çıkartmıştır. Bu kanunlara göre, bütün topraklar ve köleler, devletin malı sayılacaktı. Büyük arazi sahiplerinden alman toprak, fakir köylülere dağıtılacaktı. Tüccara karşı korumak için köylünün ürününe belli fiatlar konulacaktı. Devlet para işlerini yeniden düzenleyerek halka kredi açacak faiz

(5)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK D Ö N E M İ 387 Wang Mang'ın Çin tahtını zorla ele geçirdiği sırada, kuzeydoğuda Wu huan'lar, kuzeyde Hunlar, kuzey-batıda Wu-sun'lâr, Çin impara­ torluğuna tâbi idiler. Doğu Türkistan'ın ise hemen hemen tamamı Çin'in kontrolünde bulunuyordu. Wang Mang'ın 14 y ı l süren saltanatı sırasında, izlemiş olduğu kötü bir dış politika sonucunda, Çin bu bölge­ deki devletler üzerinde hakimiyetini kaybetmiştir. Wang Mang'ın ayrıca Hunlar'a karşı takınmış olduğu yanlış t u t u m , her i k i devletin arasını açmış ve anlaşmazlıklar doğurmuştur. H u n ve Çin devletlerinin aralarının bozulmasına şu olaylar sebep olmuştur:

1- Wang Mang başa geçtikten sonra H u n hükümdarı­ na1 1 kendi sülalesinin adını taşıyan bir mühür göndererek, eskiden Han sülalesi imparatorlarının vermiş oldukları mü­ h i m i geri istemiştir1 2. Damga niteliğini taşıyan tu çeşit mühür, aslında doğrudan doğruya imparatorun tebaası olan kimselere verdirdi. Çin İmparatorluğu'na tâbi bir dev­ letin hükümdarına bu çeşit bir mühür gönderilemezdi. Wang Mang'ın bu şekilde davranışı Hunlar'ı kızdırmış ve H u n -Çin ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştır.

2- Çin elçileri, H u n memleketinde karşdaştıkları esir Wu huan kabüelerinin, Çin'e tâbi olmaları nedeniyle, geri gönderilmelerini istemişlerdi. Bu davranışı, içişlerine

karış-oranını da özel kişilerin aldığından düşük tutacaktı. Bu arada fiat artışlarını önlemek için devlet bir takım bürolar da kurdurmuştur. Bu bürolar, ürünün ucuz ve fazla olduğu zamanlarda satın alacak, ürün azalıp fiatlar artınca da halka satacaktı. Bu şekilde fiat artışları da önlenebilecekti. Eskiden devletin hazinesi, arazilerden alman vergilere dayanıyordu. Wang Mang bu ekonomik yükü, eşit şekilde bölmek amacıyla bütün tüccarların ve meslek sahiplerinin bundan böyle % 10 gelir vergisi ödemeleri için bir kanun çıkartmıştır. Tuz ve demir devletin tekeline alınmış, buna ilâveten mamul eşya, şarap ve diğer içki satışları devletin kontrolüne girmiştir.

Bu kanunlara uzaktan bakılacak olursa, hakikaten sosyal içerikli olduğu görülür. Ancak uygulamanın kötü bir şekilde yapılması, Çin halkı arasında büyük hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Esasında bu kanunların çıkarılmasından amaç, boşalmış devlet hazinesini yemden doldurmak­ t ı . Fakat buna da muvaffak olunamamıştır. Bkz. W . M . Mc Govern, The Early Empires of Central Asia, The U n i . of North Caroline Press, 1939, ikinci baskı 1965, s. 214-215.

11 Bu H u n hükümdarı MÖ. 8-MS. 13 yılları arasında yaşamış Wu CniuJiu Shanyü'dür. 12 Eskiden Çin tarafından Hunlara armağan edilen mühür bir hakanlık mühürü i d i . Yani Çin, Hunlann hakanhk veya imparatorluklarım tanıyordu. Yeni Sülâle'nin Hunlara gön­ derdiği bu mühür ise, bir vezir veya Çin büyük memuru mühürü i d i . Ortalığı ve dolayısıyla Hunları karıştıran bu mühür değiştirme işi oldu. Böylece Çin kendi protokolunda H a n hakanının rütbesini indirmiş oluyordu. Bkz. Bahaeddin ögel, Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi I I , s. 210. Han Shu, Le-ti'en Ch'u-pan shıh Taiwan, 1974, 94 B, s. 3820-21 (Bundan sonraki notlarda HS şeklinde gösterilecektir); Tze-chıh-t'ung-chien, Shıh-chieh shu-chü, Taiwan 1972, 37, s. 1183 -84 (Bu kaynak da daha sonraki notlarda TCTC şeklinde verilecektir).

(6)

ma sayan H u n hükümdarı hoşnutsuzluk göstermiş ve istek­ leri cevapsız bırakmıştır1 3.

3- Wang Mang bir ferman yayınlayarak H u n Devle-t i ' n i 15'e bölüp doğrudan doğruya Çin'e bağlamak isDevle-tediğini açıklamıştır. Bu amacını gerçekleştirmek için de, H u n prens­ lerini t ü r l ü vaatlarla kendisine bağlamaya çalışmış ve hü­ kümdarlarına karşı isyan çıkarmaları konusunda kışkırtıcı gizli planlar yapmıştır1 4. Ancak Wang Mang'ın bu planı sonuçsuz kalmıştır.

İç ve dış politikada bu şekilde başarısızlığa uğrayan Wang Mang, M.S. 23 yılında öldürülünce, Çin yeniden biı karışıklığa ve iç savaşa sürüklenmiştir. M.S. 25 yılında H a n sülalesinden gelen L i u Hsiu adın­ da bir prens Kuang-wu unvanıyla Çin tahtına geçmeyi başarmıştır. Böylece Çin'in yönetimine yeniden eski H a n imparatorluk ailesi sahip­ lenmiş oluyordu. M.S. 25-220 tarihleri arasında, 200 yıl süren bu dö­ neme, Çin tarihlerinde "Sonraki H a n " veya "Doğu H a n Sülalesi" adı verilmektedir.

Wang Mang'ın Ölümünden Sonra Güçlü Bir Hun Devleti'nin Kurulması ve Lu Fang.

Wang Mang döneminden itibaren H u n - Ç i n ilişkilerinin bozulmuş olduğunu böylece belirttikten sonra, şimdi bu değişiklikten yararla­ nan Hunlar'ın nasıl yeniden güçlendiklerini görelim:

Kuzeyde yavaş yavaş kuvvetlenen H u n hükünldarı1 5 Çin'deki bu karışık ortamdan faydalanmak için i y i bir fırsat aramakta i d i . Bunun yanında Wang Mang'ın ölümüne yol açan karışıklık sırasında isyan eden Çin generalleri de durumlarını kuvvetlendirmek çabası içindeydi­ ler. Bu generallerden Lu Fang, taraftar toplamak ve Kuzey Çin'e hakim olmak amacıyla kendisinin eski Han İmparatorluk ailesine mensup bulunduğunu, ana tarafından ise bir H u n prensesinden geldiğini iddia etmişti. Bu girişimlerinde başarılı olabilmesi için gittikçe kuvvetlen­ miş H u n Devleti'nin ve hükümdarının yardımına ihtiyacı bulunduğu inancındaydı. Bu yüzden Hunlarla anlaşmak istediğini bildiren bir elçi

13 HS 94 B, s. 3820. 14 Aynı eser, s. 3823.

(7)

HUNLARIN DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK DÖNEMİ 389 yollamıştır. Hunlar'ı i y i tanıdığı anlaşılan Lu Fang'ın, H o u H a n

Shu'-d a k i1 6 biyografyasında bu girişimleri şu şekilde anlatılmaktadır: " L u Fang Çin'in kuzey-batısında bulunan An-ting1 7 şehrinin San-shuei18 kasabasında doğmuştur. Çin imparatoru Wu-ti ile bir H u n prensesinden19 geldiğini söyleyerek, Han imparatorluk sülalesinin soyadı olan L i u adını almıştı2 0. Wang Mang'ın ölümüne yol açan karı­ şıldıktan faydalanarak önce kendisini süvari generali (Ch'i-tu-wei) yapmış, daha sonra da imparatorluk ailesinden geldiği için de Hsi P'ing kralı olmuştur. Hunlarla anlaşmak üzere elçi yollamıştır2 1." Böyle bir fırsattan yararlanmak isteyen H u n hükümdarı, bu Çinli generalin teklifini kabul etmiştir. Çünkü bu sırada H u n hüküm­ darı kendisini Çin'in büyüğü ve koruyucusu gibi görmekteydi. Aşağıda verilen belgedeki konuşmalar, Sonraki H a n sülalesi kurulurken, H u n -larm Çinliler hakkındaki fikirlerini belirtmesi bakımından önemlidir:

"Hunlar çok önceleri Çinlilerle kardeş olmuşlardı2 2. H u n İmpara­ torluğu zayıfladıktan sonra, Hu Han-yeh Çin'e tâbi olmuş ve Çin i m ­ paratoru onu himayesi altına almıştır. Ayrıca korunması için de asker göndermiştir. Şimdi bizim görevimiz, H a n sülalesinden gelenleri (bu­ rada Lu Fang kastedilmektedir) korumaktır2 3."

H u n hükümdarı f i k r i n i bu şekilde açıklayarak, Lu Fang'ı H u n memleketine getirmek üzere K u - l i n prensini askeri ile birlikte

karşı-16 Hou Han Shu, sonraki Han devrinin resmî tarihidir. 120 bölüm olan bu eser, Suııg devri (MS. 420-477) tarihçilerinden Fan Yeh tararından yazılmıştır (Bundan sonraki notlarda kısaltılmış olarak HHS şeklinde verilecektir).

17 Bugünkü Kansu eyaletinde Ku-yüan hsien'dir. Bkz. Chung-kuo ku chin ta tze-üen; Shang-wu, Taiwan 1966, s. 305 (Daha sonraki notlarda CKKC kısaltılmış şekli ile verilecektir).

18 Kansu'da Ku-yüan hsien'in kuzeyinde bulanur. CKKC, s. 25.

19 HHS, Le-ti'en Gh'u-pan shıh, Taiwan 1974, 12, s. 505'de verilen bir belgede bu H u n prensesinin Hunlarm Lu Li prensi Y ü n Yeh'nin ablası olduğu yazılmaktadır.

20 Çin halkının Han sülâlesini yeniden başa geçirmek arzusunda olduğunu anlayan Lu Fang, İmparator Wu-ti ile bir H u n prensesinden geldiğini iddia ederek L i u soyadını almıştır. Böylelikle Çin'de taraftar toplayarak buralarda hakimiyet kurmayı başarmıştır.

21 HHS 12, s. 505-506.

22 Bu dostluk anlaşması Mete ve Çin imparatoru Han Kao Tzu arasında yapılmış i l k siyasi anlaşmadır. Bu anlaşmanın maddeleri şunlardı:

a) Çinli bir prenses, H u n hükümdarı ile evlendirilecekti,

b) Çin her yıl belli miktarlarda Hunlara ipek, şarap, pirinç ve diğer yiyecek maddeleri verecekti.

c) Çin ve H u n .hükümdarları kardeş sayılacaktı,

d) Çin şeddi her i k i devlet arasında sınır olacaktı. Bkz. HHS 94 A, a. 3754, 23 HHS 12 s. 506.

(8)

laması için göndermiştir. Lu Fang'ı getirttikten sonra onu Çin İmpa­ ratoru ilan etmiş ve bir kardeşine de önemli bir rütbe vermiştir2 4.

Hun Saldırılarının Başlaması

Yukarıda sözünü ettiğimiz bu gelişmeler olurken, bir kısım Çinli generaller isyan çıkartmışlardı. Bunun i y i bir fırsat olacağını anlayan H u n hükümdarı bu generallerle anlaşmak için planlar hazırlamaya başlamıştır. İ l k olarak, Çin İmparatoru ilan etmiş olduğu Lu Fang'ı desteklemeleri için generallerden Li Hsing'e haber yollamış ve onu Hun memleketine davet etmiştir. M.S. 28 yılında Li Hsing, emrindeki ordusu ile H u n hükümdarının sarayında Lu Fang ile görüşmüştür. Anlaşmaya varan Li Hsing ve H u n hükümdarı, bir yıl sonra da Çin'e karşı askeri harekâta başlamışlardır. İ l k saldırılarda Çin'in kuzey sı­ nırındaki Yün-chung, Ting-hsiang, Yen-men, Chiu-yüan, Wu-yüan, Shuo-fang gibi altı önemli şehri yağmalamışlardır (M.S. 29). İmpa­ ratorluk ordularının karşı saldırıları başarılı olamamış, ancak bir i k i şehri istilalardan koruyabilmişlerdir. Çin İmparatorunun bu i l k ve küçük başarısı H u n ordularını durdurmaya ve üstünlük sağlamalarına yetmemiştir. Bunun sebebi de Çin'de karışıkbk ortamının devam et­ mesi, sükûnetin sağlanamaması ve ordunun da henüz kuvvetleneme-mesi i d i . Durumunu çok i y i değerlendirebilen Çin İmparatoru'nun, Hunlar'a elçi göndererek eski dostluk andlaşmalarmın yenilenmesini istemesi Çin'in durumunu gösteren en kesin bir belirtidir2 5. Kendisini Mete gibi büyük ve ünlü gören H u n hükümdarının, İmparatorun el­ çisine karşı mağrur bir şekilde davranması, Çin İmparatorunun and-laşma ümidini de kırmıştır. A r t ı k iyice kuvvetlenmiş olduklarına inanan Hun'lar Çin içlerine akınlarını devam ettirmişlerdir.

Andlaşma ümidinin yok obuası üzerine Çin İmparatoru bu defa 60.000 kişilik büyük bir ordu hazırlatarak, başına ünlü generallerden Wu Han'ı getirmiştir. Amacı bu büyük ordu ile kuzeyden gelen akın ve yağmalara bir son vermekti. Çin ordusu Lu Fang ve diğer Çin

gene-24 HHS 12, s. 506'daki belgede Lu Fang'ın Çin imparatoru ilân edildiği yazılmakla bir­ likte» tarih belirtilmemiştir. Kronolojik bir kaynak olan TCTC 42, s. 1290'daki belgede ise, imparator Kuang-wu'nun Çin tahtına geçtiği yıl olan MS. 25'de Lu Fang'ın da Çin imparatora yapılmış olduğu görülür.

25 TCTC 42, s. 1352'de verilen belgede Hun'lara MS. 30 yılında Li Feng adında bir elçi gönderildiği yazılmaktadır. HHS 89, s. 2940'daıri bir diğer belgede ise, Han T'ong adlı bir başka Çinli elçi daha değerli hediyelerle H t m hükümdanyla anlaşmak üzere gönderilmişti. Bu şekilde Hanlara iki elçilik yollanmıştır. Ancak bu ikinci elçilik ile ilgili belge iyice tarihlenmemiştir.

(9)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK D Ö N E M İ 391 railerine k a r ş ı K a o - l i u ' d a2 6 t a a r r u z a geçince, y a r d ı m a gelen H u n o r d u ­

l a r ı t a r a f ı n d a n m a ğ l u b i y e t e u ğ r a t ı l a r a k g e r i çekilmeye z o r l a n d d a r . Ç i n o r d u l a r ı n ı n M . S . 33 ye 34 y ı l l a r ı n d a k i s a l d ı r ı l a r ı n d a n birşey elde edi­ l e m e d i . B u n a k a r ş d ı k H u n l a r K a o - l i u v e P ' i n g - c h ' e n g ' d a2 7 k a z a n d ı k l a r ı

zaferlerden sonra, daha da güçlenerek a k ı n ve y a ğ m a l a r ı n ı sıklaştırdılar. M . S . 30-36 y ı l l a r ı arasında H u n d e v l e t i n i n desteğindeki L u F a n g ' ı n g i t t i k ç e k u v v e t l e n e r e k K u z e y Çin'de çok sayıda tarafta* t o p l a m a s ı , Çin i m p a r a t o r u n u telaşlandırmıştır. B i r ç o k kez b u r a k i b i üzerine o r d u ­ l a r gönderip saldırmışsa d a H u n l a r m y a r d ı m a gelmeleri ile e n i y i gene­ r a l l e r i başarısızlığa u ğ r a y a r a k geri ç e k i l m i ş l e r d i .

M . S . 3 6 y ı l ı n d a n sonra H u n l a r ' ı n Çin'e a k ı n l a r ı n d a b u kez W u h u a n l a r d a k a t d m ı ş t ı r . Ç i n i m p a r a t o r u b u g ü ç l ü saldırılara k a r ş ı dura­ m a y a c a ğ ı n ı anlayınca, s a v u n m a d u r u m u n a geçmiştir. Sınır bölgelerinde b i r t a k ı m önlemler a l m a y a başlamış, ancak başarılı olamamıştır. B u n u n sebebi de, daha sonra aşağıda vereceğimiz belgedeki devlet a d a m l a r ı ­ n ı n k o n u ş m a l a r ı n d a n anlaşılacağı üzere, gerek H u n l a r gerekse W u h u a n l a r , Çin'le k u r m u ş o l d u k l a r ı y a k ı n i l i ş k i l e r d e n d o l a y ı Ç i n ' i v e sınır b ö l g e l e r i n i i y i t a n ı m a l a r ı d ı r . Ç i n ' l i b i r k ı s ı m devlet a d a m l a r ı , k u z e y sınır bölgelerinde e m n i y e t i sağlayabilmeK a m a c ı y l a i m p a r a t o r a b u y a b a n c ı l a r l a a k r a b a l ı k k u r m a y o l u n a g i d i l m e s i n i ö n e r m i ş l e r d i r . B u t ü r siyaset, Ç i n ' i n eskiden b e r i u y g u l a m ı ş o l d u ğ u v e z a m a n z a m a n d a b ü y ü k e t k i s i o l a n b i r y o l d u . K u z e y d e n gelen H u n v e W u h u a n saldırı­ l a r ı n a k a r ş ı a l m a n önlemlerle Ç i n ' l i devlet a d a m l a r ı n ı n ö n e r i l e r i H o u H a n S h u ' d a k i b i r belgede şöyle a n l a t ı l m a k t a d ı r : " M . S . 3 6 y ı l ı n ı n A r a l ı k ayında, H u n l a r L u F a n g v e W u h u a n ' l a r l a b i r l i k t e b ü y ü k b i r o r d u ile harekete geçerek, Ç i n ' i n sınır bölgelerine saldırdılar, i m p a r a t o r s ü v a r i b ü y ü k generali T u M a ' y ı o r d u s u y l a k u ­ zey sınırında b u l u n a n F e i - h u - t ' a o2 8 bölgesine göndererek gözetme ve

ateş k u l e l e r i n i o n a r t t ı . Ç i n o r d u l a r ı T a i - c h ü2 9" d e n P ' i n g , Ch'eng'a

k a d a r u z a n a n 300 m i l l i k b i r alanda H u n v e W u h u a n l a r l a savaştılar, ancak o n l a r ı d u r d u r a m a d ı l a r . Ç ü n k ü b u yabancılar Çin'le eskiden k u r ­ muş o l d u k l a r ı y a k ı n i l i ş k i l e r d e n d o l a y ı sınır b ö l g e l e r i n i n d u r u m u n u

26 Shansi'de Yang-kao hsien'nin kuzey-battsmda bulunan bir yerdir. Bkz. CKKC, s, 774. 27 P'ing-cheng şehri, bugünkü Shanhsi'de Ta-T'ong hsien'nin güneyinde bulunur. Aynı eser, s. 212.

28 Bugünkü Hopei eyaletinde Lai-yüan hsien'in kuzeyinde bulunan bir geçittir. Aynı eser, s. 674.

(10)

ç o k i y i b i l i y o r l a r d ı B i r k ı s ı m devlet a d a m l a r ı b u d u r u m d a yapılacak e n i y i i ş i n b u y a b a n c ı l a r l a a k r a b a l ı k k u r m a k o l d u ğ u n u söylediler. A n ­ cak b u y o l l a sınır bölgelerinde o l a y l a r ı n önlenebileceğini b e l i r t t i l e r3 0. "

Çin'de y a p ı l a n b u a k ı n v e y a ğ m a l a r d a n e n çok zarar gören hiç şüphesiz sınırlarda o t u r a n h a l k t ı . Ç i n i m p a r a t o r u b u n l a r ı n k o r u n a b i l ­ mesi i ç i n , b ü y ü k b i r k ı s m ı n ı Clı'ang-shan3 1 v e C h ü - j o n g3 2 g e ç i t l e r i n i n

doğusuna y e r l e ş t i r m i ş t i r3 3. B u arada H u n l a r ' ı n sol b ö l ü m ü n ü n Ç i n

içlerine k a d a r gelmeye başlamaları, İ m p a r a t o r u son derece endişelen­ d i r d i ğ i n d e n , b i r o r d u s u n u h e m e n He-tao-he3 4 bölgesine s a v u n m a y a

g ö n d e r m i ş t i r .

B u sıralarda, K u z e y Ç i n ' i h a k i m i y e t i n e a l a n v e güneye d o ğ r u ge­ nişlemek i ç i n a k ı n l a r ı n a d e v a m eden L u F a n g , b u a k ı n l a r d a n b i r sonuç a l a m a y ı n c a askeri g ü c ü n ü k a y b e t m e y e başlamıştı. B u z a y ı f l a m a n ı n b i r diğer sebebi de, önceleri kendisine destek olmuş Ç i n generalleri ile anlaşmazlığa düşmesidir. B u generaller L u F a n g ' ı n Çin'e t e s l i m olması i ç i n b a s k ı y a p ı y o r l a r d ı . Ç ı k a n anlaşmazlıklar, o r d u s u içinde huzursuz­ l u k y a r a t m ı ş v e dağılmasına sebep o l m u ş t u r . Y a l n ı z k a l a n L u F a n g , H u n m e m l e k e t i n e sığınmıştır. Ç i n r e s m i t a r i h l e r i , o n u Ç i n i m p a r a t o r u olarak t a n ı m a m ı ş l a r , b i r âsi k a b u l e t m i ş l e r d i r . Z a t e n k e n d i s i H u n h ü ­ k ü m d a r ı t a r a f ı n d a n Ç i n i m p a r a t o r u y a p ı l m ı ş t ı . L u F a n g ' ı n d a h a sonra Ç i n i m p a r a t o r u n a t e s l i m o l m a s ı n d a n d a anlaşılıyor k i , b u v e diğer Ç i n generalleri, önceleri W a n g M a n g ' d a n m e m n u n o l m a d ı k l a r ı i ç i n , Ç i n ' i n karışık d u r u m u n u n d e v a m etmesinden y a r a r l a n a r a k i s y a n et­ mişler v e H u n l a r ' l a i ş b i r l i ğ i y a p m ı ş l a r d ı r . A m a ç l a r ı g i t t i k ç e k u v v e t ­ lenmiş o l a n H u n d e v l e t i n i n desteğiyle önce K u z e y Ç i n ' i ellerine geçir­ m e k , sonra d a güneye i n m e k t i . A n c a k b u a m a ç l a r ı n ı gerçekleştire­ memişler v e k u r t u l u ş u y i n e eski y u r t l a r ı n a dönerek i m p a r a t o r a t â b i o l m a k t a b u l m u ş l a r d ı r . M . S . 4 0 y ı l ı n d a L u F a n g k a r d e ş l e r i n i Ç i n sara­ y ı n a göndererek t e s l i m o l m a k i s t e d i ğ i n i b i l d i r m i ş t i r . İ m p a r a t o r b u

30 HHS'de 37 yılında gösterilen bu olay, TCTC 89, s. 2940'daki belgede 39 yılına konul­ muştu!.

31 Ch'ang-shan geçidi, Shanhsi'de Yang-kao hsien'nin kuzey-batısmdadır. Aynı eser, s. 797.

32 Chü-jong geçidi, Hopei'de Ching-tao Chang-ping hsien'nin kuzey-batısmda bulunur. Aynı eser, s. 458.

33 imparatorun emriyle kuzeyden gelen akınlardan korunmak üzere Yen-men, Shang-ku, Tai-chün'de oturan 60.000 kişi, Chü-jong ve Ch'ang-shan geçitlerinin doğusuna yerleştiril­ miştir. Bkz. TCTC 43, s. 1385.

34 Shanhsi'de Tai-chün'deki Lu-ch'deng hsien'nin doğusundan çıkan bu nehir, Po Hai'-yea dökülür. Bkz. CKKC, s. 1098.

(11)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL Ü S T Ü N L Ü K D Ö N E M İ 393 t e k l i f i m e m n u n i y e t l e karşılamış, o n u T a i k r a h . y a p m ı ş t ı r . A y r ı c a kar­

deşlerine de u n v a n ve r ü t b e l e r vermiş, çok sayıda değerli hediyeler g ö n d e r m i ş t i r . L u F a n g , Ç i n i m p a r a t o r u n a yazdığı b i r m e k t u p t a b u şekilde m ü k â f a t l a n d ı r ı l d ı ğ ı n d a n d o l a y ı t e ş e k k ü r e t m i ş t i r . L u F a n g ' ı n biyografyasında b u l u n a n b u m e k t u p t a ş u açıklamalar y e r a l ı r :

" B e n eski H a n i m p a r a t o r l a r ı n d a n çok i y i l i k l e r g ö r m ü ş t ü m . W a n g M a n g ' ı n t a h t ı zorla ele geçirmesi Ç i n h a l k ı n ı çok ü z m ü ş t ü . B e n d e m e m ­ l e k e t i m i k u r t a r m a k i ç i n b a t ı d a n Chi'ang'larla, k u z e y d e n H u n l a r l a i ş b i r l i ğ i y a p a r a k a n l a ş t ı m . H u n h ü k ü m d a r ı Ç i n ' i n i y i l i ğ i n i istediğin­ den, b e n i i m p a r a t o r y a p t ı . H a l b u k i benim. Ç i n i m p a r a t o r u o l m a k i ç i n h e r h a n g i b i r i h t i r a s ı m y o k t u . B u d u r u m d a siz b e n i cezalandıracağınız yerde m ü k â f a t l a n d ı r d ı n ı z . B u n d a n d o l a y ı size teşekkür b o r ç l u y u m3 5. "

B u arada H u n h ü k ü m d a r ı n ı n L u F a n g ' ı n Çin'e t e s l i m o l d u ğ u n d a n v e İ m p a r a t o r l a yazıştığından h a b e r i o l m a m ı ş t ı . Çin'den değerli hediye­ ler a l m a k i ç i n L u F a n g ' ı i m p a r a t o r a t e s l i m e t m e y i p l â n l a m ı ş t ı . Eğer b u p l â n ı gerçekleşseydi, h e m y ü k l ü b i r m ü k â f a t alacak h e m d e a r t ı k işine y a r a m a d ı ğ ı n a i n a n a n L u F a n g ' d a n k u r t u l a c a k t ı3 6. F a k a t L u

F a n g ' ı n k e n d i isteği ile t e s l i m olması, b u , p l â n ı n ı b o z m u ş t u r . B u olay­ d a n sonra, h e m Ç i n i m p a r a t o r u n a , h e m d e L u Fang'a k a r ş ı b ü y ü k b i r d ü ş m a n l ı k d u y m a y a başlayan H u n h ü k ü m d a r ı Çin'e a k ı n l a r ı n ı sıklaş­ t ı r m ı ş t ı r .

L u F a n g ise y ü k s e k b i r m e v k i ' e g e t i r i l m i ş v e refaha k a v u ş m u ş o l ­ masına r a ğ m e n b ü y ü k b i r h u z u r s u z l u k d u y m a k t a y d ı . Çin i m p a r a t o ­ r u n d a n almış o l d u ğ u i k i n c i b i r m e k t u p t a n sonra b u h u z u r s u z l u ğ u git­ t i k ç e a r t m ı ş t ı r , İ m p a r a t o r , soğuk b i r dille, o n u n Ç i n sarayına gelmesini i s t i y o r d u . H a y a t ı n ı n tehlikede o l d u ğ u n u zannederek endişeye k a p d a n L u F a n g , M . S . 4 2 y ı l ı n d a y e n i d e n i s y a n ederek H u n l a r ' d a n y a r d ı m is­ t e m i ş t i r . Yüzlerce k i ş i l i k b i r H u n b i r l i ğ i o n u karşılayarak H u n m e m ­ leketine g e t i r m i ş t i r . G e r i k a l a n ö m r ü n ü H u n t o p r a k l a r ı n d a geçiren L u F a n g ' ı H u n i m p a r a t o r u geri gönderme teşebbüsünde b u l u n m a m ı ş ­ t ı r . B u t a r i h t e n i t i b a r e n L u F a n g a r t ı k Ç i n d e v l e t i i ç i n b i r t e h l i k e ol­ m a k t a n çıkmıştır. D i ğ e r t a r a f t a n , H u n - Ç i n i l i ş k i l e r i n d e ise barış y ö ­ n ü n d e n h e r h a n g i b i r gelişme g ö r ü l e m e m i ş t i r . Aksine, M . S . 44 ve 45 y u l a r ı n d a n Ç i n sınırlarında b ü y ü k t a h r i b a t l a r a y o l açan H u n a k ı n l a r ı , Shanhsi, Shenhsi ve K a n s u bölgelerinde t e h l i k e l e r y a r a t m ı ş l a r d ı r3 7.

35 Bu mektup 40 yılında teslim olduktan sonra yazılmıştır. Bkz. HHS 12, s. 507. 36 HHS 89, s. 2940; TCTC 43, s. 1389.

37 MS. 44 yılında Hunlar, Shanhsi'de Shang-tarıg'ı, Kansu'da Tien-shueri yağmala­ yarak Shenhsi'deki Fu-fong şehrine kadar gelmişlerdir.

(12)

H u n devletinin bu güçlü durumları hükümdarları Yü'nün M.S. 46 yı­ lında ölümüne kadar devam, etmiş ve bu tarihten itibaren H u n prens­ leri arasında ayrılıklar doğmuş ve taht mücadeleleri başlamıştır. Bu mücadelelerin yanında, Ortaasya Türk devletlerinin yıkılmalarında önemli bir etken olan kuraklığın da çıkması, Hunlarm parçalanmasını hızlandırmıştır.

Sonuç:

M.S. 1. yüzyılda güçlenmiş olan bu H u n devleti, görüleceği gibi uzun zaman yaşayamamış olmasına rağmen, Çin için büyük bir teh­ like teşkil etmişti. H u n devletinin kuvvetlenmesine hiç şüphe yok k i , Çin'de Wang Mang ve Kuang-wu dönemlerindeki karışıklıklar sebep olmuştur. Doğudaki bu Hun devletinin büyüyebilmesine engel olacak tek güç Çin devleti idi. Waııg Mang dönemine kadar i y i ilişkiler içinde bulundukları Çin ile bu devirde anlaşmazlıklara düşmüşler ve Wang Mang'ın ölümü ile her i k i devlet arasında savaşlar başlamıştır. Başa geçen yeni Çin imparatoru isyan ve karışıklıklarla uğraşırken, H u n hükümdarı bu durumdan faydalanmasını bilmiştir. Önce Kuzey Çin'­ de hakimiyet kurmaya çalışan Lu Fang ile anlaşmış ve onu Çin İmpa­ ratoru ilan etmiştir. Kendini Mete gibi ünlü gören bu H u n hüküm­ darı, Çin'in iç işlerine karışmaya hakkı olduğuna inandığından, bu şe­ kilde davrandığı, belgelerde verilen bir mektuptan anlaşılmaktadır. Daha sonra bir kısım Çinli generalleri de bu ittifaka çekmeyi başaran H u n hükümdarı, Çin'e saldırıya geçmiştir, i l k saldırıda altı Çin şehrini ele geçirmiştir. Çin ordusu henüz kuvvetlenemediğinden ve memleket içinde sükunet sağlanamadığından, H u n akınları durdurulamamıştır. Çin imparatorunun H u n Devletine elçi göndererek anlaşma yapmak istemesi bu durumu açıkça belirten kesin bir delildir. Barış teklifinin başarılı olamaması üzerine Çin, gittikçe sıklaşan ve durdurulması güç olan bu akınlara karşı birtakım savunma tedbirleri almış, ancak belge­ lerden anlaşılacağı gibi, bu tedbirlerin bir yararı olmamıştır. Hatta kaynaklar, sınır bölgelerinde yaşayan 60.000 kadar Çinlinin korun­ mak üzere başka yerlen yerleştirilmiş olduklarını da ilâve etmektedir­ ler. Çin bütün bu önlemlerin yanı sıra, Hunlarla akrabalık kurma gibi eski bir politikayı izleme girişiminde de bulunmuştur. Çin devlet adamları tarafından ileri sürülen bu teklifin ne dereceye kadar uygu­ lanabildiği, bu dönem kaynaklarında açıklık kazanmamıştır. Halbuki bu tür siyasetin eskiden çok etkili bir rol oynadığı bilinmektedir.

(13)

H U N L A R I N DOĞUDA SİYASAL ÜSTÜNLÜK D Ö N E M İ 395 Hunlar'ın bu şekilde güçlü bir devlet durumunda iken, birden­

bire ve kısa bir zaman içinde sarsılarak ikiye ayrılmalarıda bir çok iç ve dış etkenler neden olmuştur. M.S. 46 yılında H u n hükümdarının ölümü üzerine çıkan taht kavgaları, büyük bir kuraklığın meydana gelmesi, Çin'de siyasal bütünlüğün sağlanması ve devletin kuvvetlen­ mesi, Doğudan Proto-Moğul Wu Huanlann baskılarını artırmaları gibi sebeplerden dolayı Hunlar, bir daha tek bir İmparatorluk halinde birleşememek üzere yeniden ikiye ayrılmak zorunda kalmışlardı.

Hakimiyetleri kısa süren ve tarihleri ile ilgili belgelerin oldukça az olduğu bu H u n Devleti, Doğuda başarılı olmasına rağmen, aynı başarıyı Doğu Türkistan'da gösterememiştir. Bu bakımdan kendisin­ den i k i yüz y ı l önce kurulan Büyük H u n İmparatorluğu'nun ihtişamına da kavuşamamışlardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ebeveynlere karne görüşleri bölümü konusundaki görüşlerinin neler olduğu sorulduğunda ebeveynlerin % 56’sı (f=112) karne görüşleri bölümünün çocuğun

Öğün aralarında bazen veya her zaman yiyecek tükettiklerini belirten bireylerin en çok tercih ettikleri yiyecek hem genel örneklemde hem de cinsiyete göre

The regulation aims; to protect soil and water quality, sustainability of renewable natural resources to avoid erosion and to abate negative effects of

Yapılan araştırma neticesinde bu direngenliğin inanç üzerinden sağlandığı ve bu kimliğin devamlılığı sağlayan dinamiklerin endogami kuralı ile beraber Alevi

Şair, A székelyekhez (Sekellere) (1848, Ekim) adlı şiirinde Macarların özgür ve bağımsız bir ulus olması için dünyadaki tek kardeşi olarak nitelendirdiği Sekelleri

Dans cet article, pour dévoiler l’exotisme de Maalouf dans le cadre du livre théorique de Segalen, Essai sur l’Exotisme, les composants essentiels de l’exotisme - «

Various studies have shown that the positive secular change in height is mainly due to an increase in leg length and does not derive from an increase in sitting height (Susanne

Ayrıca kadınlar mahfilinin batı duvarında bulunan sivri kemer alınlığın etrafını kuşatan birbirine saplarıyla bağlı kuşakla, son cemaat yerinin batı duvarında yer