• Sonuç bulunamadı

Kur'an Tercemelerinin Dil Bakımından Değerleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kur'an Tercemelerinin Dil Bakımından Değerleri"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kvir'an tercümelerinin Dil b a L k ı m ı n d a n

değerleri

ABDÜLKADİR ERDOĞAN TUrk ve İslâm E s e r l e r i Müzesi Direktörü

Türk Dili'ndeki ölmüş ve unutulmuş ke­ limeleri diriltmek için en canlı kaynaklar­ dan biri de Kuranın eski tercemeleridir.

Kur anın kelime ve cümleleri üzerinde şim­

diye kadar çok durulmuş ve her âyetin de­ lâlet ettiği hakikî manası tamamile bulun­ muştur. Kuranım vaktile dilimizde yaşayan kelimelerle terceme ve Arabca bilmeyenlere bu tercemelerle faydalar temin edilmiş oldu­ ğunda şüphe yoktur. Arabjadan Türkçeye es­ kiden çevrilmiş diğer eserler böyle değildir. Bunlarm istinsah ayrılıkları, yahut ibare­ lerinin yanlış anlaşılmaları yüzünden karşı-lıklarmın ashna uymadıj^ı ve inceleyenleri müşkil vaziyete soktuğu vardır. Kur anın iba­ relerinde böyle bir düzensizlik hatıra bile gelmeyeceğine ve terceme edilirken o devir­ de yaşayan Türkçe lûgatlcrla çevrilmesi ge-reğeceğinc göre D i l itibarile Kur an

Icrceme-Icri kadar başka kıymetli bir kaynak bulu­

namaz. Türkler İslama j'jirdiklen ve Arab Dilini öğrendikten sonra Kur'an'ı dillerine çevirmekle gecikmemişlerdir. O devirde ya-prhıtı IcrcerJKîlcrifi asılları bu gün elimize geçmemekle beraber (Hicrî 71') - Milâdî l.'^).'),'^) yıhnda örneği alı?ınıış bir Kurdu

Irr-tcnırsiı\i\\ Hicrî besinci üsra âid olduğu

kes-(h'rilebiliyor. Hıı/ıdaıı başka »nılılclif zaman­ larda 'l'ürkçcyc çevrilmiş ve her biri vakıf müessesesine lei)crrü' edilmiş olan (!!) kur'an lercemesi daha vardır ki iuııılarııı her birisi mııhlelif zamanlarda başka başka âlimlerin kalemi ile dilimize çcvrilrnişlir.

Kur'an'm eskiden l.lr düşünce üzerine

kelime kelime Türkçeye çcvrilmcsiıuleıı çeki-nilmiş, yahut Türkçeye ç(n ı ilmesi beccrilcmc-miş olduğuna dair kanaatler vardı. Bn gün

Türk ve Islûtn Eserleri Miiresi'nüe lo|ilanmış

olan (9) Kur'an tercefnesi ile bu miisiicl ve menfi telâkkilerin suya düşliiğünü göriiyo-ru?!, işte bu dokuz lercç.nenin kıymet ve

ehemmiyetini anlatmak ve D i l üzerinde ça­ lışacakları az çok aydmlatmak maksadıla bu yoldaki görüşlerimi şurada sıraya koymak istiyorum:

1 : Boy: 0/36 m . , En: 0/27 m., Kal. : 0/14 m. (902 sayfa ve heı sayfası 9 satır).

Vaktile bir hayırsever tarafmdan Eyüb

Sultan Türbesine vakfedimiş ve bundan yir­

mi beş yd önce MüessesatT Vakfiyeden Türk

Ve İslâm Eserleri Müzesi'ne. getirilip konmuş

olan bu terceme bugün Türkiye'de görülen

Kuran tercemelerinin en eskisidir. Kaim

bir sülüsle yazılmıştır. Türkçeleri satırlar arasına kırmızı ve Talik Krrması bir yazı ile sıkıştırılmıştır. Savfaları cedvelsizdir. (Fati-ha) ile (Bakara) surelerinin başlıkları yal­ dızlıdır. Kabının üzerine yeşil bir bez geçi­ rilmiştir. Yazıcı ve yaldızlayıcısı Şirazlı H a c ı D e V 1 e t ş a h O 1 n M e lı m e d-dir. (Hicrî: 734 — Milâdî: 1333) yılmda yazılmış ve başlan başa Oğuz Türkçesi ile Icrceme edilmiştir. Terceme arasında Arab­ ca ve Farsça kelime kul'anılmaımşlır. Aslı­ nın ne.zaman Icrceme edildiği belli değilse de Hicrî dördüncü asra âid olduğu sezilmek­ ledir. Bu sezişi kııvvelleşlrrecek deliller de vardır:

Birincisi: Bu Icrccnedeki kelimeler ( H : 166 M : 1073) y.lında Iclif edilmiş olan iljiMolil j l y i ün lopladığı lû-gallara ve onun lalılilleı iı,( ııyiiımdur.

İkincisi : Kur'(nı\];\ geçen dinî kelime­ lerin karşılarına bundan ı'6()0) yıl önce bile kullanılmayan Türkçe ınııkabilleri konmuş­ tur. Hassalen Hicrî beşimi ve altıncı asır içinde kullanılmakta olan Arabça ve Farsça dinî kelimelerin Türkçeleri bulunnnış ve se­ çilmiştir.

Türklerden öıice Islâma giren İranlılar daha evvel Arablarla kaynaşmış ve onlardan

(2)

4 8 A R n V I. K A D I R F RDOC A N

aldıkUn dini krlimrlfrle kmdi dillrrinin kuv-»rlini zâfa ui^TAtmı^lardır. Tüıklrr Ac Müs­ lüman oldukları v>nra hir taraftan Arab, di-|CT yandan Müslüman Iran dili vr hassaten b(' iki dilin dini kelimrlcri Türk Dili ara.^ı-na firitKY kendi dinî kel iwlfri tr«Jriren el-den gitmeye h&flarot«tır. Hunlardan anlaşılı­ yor k i bu kuı'an tercenıe*i Türklerin ilk de\irlerine âid \e Dil hakımıııdan büyük bir rhrmmiyeti halidir. Tü'k le lilâm Ksrrifrî .UticeıTnin ı " ^ » N o : -nrıJı kayıtlı olan bu Kar'an Ifrcrmtü tarafımdan türer bin-r ta­ ranmış \e yiik<ck deleri bizre anlaşılmıştır. Burada örnek olarak ba/ı kelim<'leri Arab-ç*5i ile l'eralM'r g.Wtereoyi/:

: I n : Ilagırsak Tamu yüğiinmek tıırııtk.în ı -lejM-nikli "ğan 6/ nar ol c ü n d o g ı t ş u j EÜkotıı yr«ifi yak tanııklıık ya^uk yen II t rii'.ivllk yolbıılak budıııı lı'-lsü İK Y . ı l \ nr I ';rn.tt K ı n I ilik L'İİTiiyol Ar un olilk •rirtptinnwk ^*U» — rin«>7lti

^ ^ ^ ^

ol:' •(•Jiz.:.)^:., a . . o y k « : - g ü ı ı b a l ı ş ı ğ •ie^ g ö k a t m a k j » .- y a r u k l u k ^ ^ü<.kıİntak -j^" - y c ^ r â k k ı i | i m a k - j i i r g i i n m a i n a k ~ J U U ^ C ; j V - . I f / f ; i i l û k k ı l ı n a k J J j J ^ ^ r } ! b i i l i i n l ü k 1— - i ! y r • (.UU y,.yj.û k.'iıf c-;^ j ^ j b ı i f - n z l a ı n a k - ^y^Jy,' kj-»-* y r I ğ a n = j U v ^ > p ı i ı l g i l l ; ; - J ^ C ; ,> I'm kttr'ıın Irn'fiıu'^iuılf Tiirkf^rsj l n ı I m ı ı n a y ı p <la \ r a l > ve F a r s ( l i l l r r i ı u l n » n l ı n . ı n k f l i n u b r |>ık a / ı l ı r . İNlcsflA Şrytnn. yı'ıl; i l ' t c f i f n ı c r d i M i j r i l i a b l e Mvlvk'wx T i i r k r r k ^ ı « ı l ı ^ ı b ı ı l ı ı n a ı ı ı a m ı ş v e F n r ' ç a d n n ••—'• .• krlinı<'5İ a l m n u ş f ı r . F'akat b ı ı b ü y ü k t r r c r ı n c ara-iiTKİa y a b a m ı « l i l l r r d c ı ı a l m a n k o l i ı n r l ı r i n t o p u İ][V) II g e ç m e n ı r f i i \v (2r)fM1) I f u M fı ( M ı i k r r r r r l c r d a l ı i l d f j i l ) i b l i v a e d e n kıır"a?ı Türkc^-ryi' ç c v r i l i r k m b r ş f>M v a b a m • k r l i m e y ı - i l i t i y a r cö^torilm»'!»] v a k l i b - d i l i m i 7İn n<* kacl.ır 7rni!İ?ı oldııfMiııa r a n l ı b i r d e l i l d i r . 2 : H o y : 0 . r , n m . F , n : O.l.^, m . K a l . : O . ' i n m. ( 1 2 6 0 s ı y f a ) . HirİTif'i « a y f a ' i n d a I r v b a a r k n « ı t c / y i n n l ı v a r d ı r . S a r ı y a l d ı z l a i r i m - z i n c i r (M'kilıııiş l a r l a k r n a r l a r ı r r \ r i l n ı i « \ı- orla«<ı viıu* / i n r i r l c r l c işlcıımiş. l ı r ı ı d c ı î • ( • k i l l e r l e •iii'^Ienini' tir. <»ı>lırj;inıle lın ivert / • • m i n ü z e r i n e y a l d ı . '

i b a r ı - - i \:\>\\uhx. T r / . y i ı ı n t u ı d a k ı r m ı z ı . ı ı u ı v i - i v a l ı . k o M i \ e a r ı k k a i n e r e n k l e r l e s . ı ı ı y a l d u k \ ı l l . ı ı ı ı l ı n ı ş l ı r . t k i n r i - » a y f a d a ; ı y ı ı ı r e n k l e r l e \ e lı.l'jka b i r ş; k i l d e l i a ş i v f ' l i l e v l ı . ı l e / v i t i a l ı \.i)ıılnH>< ve b a / ı y e r l e r i n e lni'-k.' k a f ' i l | i . ı r r : ı l ; ı r ı v a p ı - j l ı r ı l n u ' - l ı r . Ü r i i ı u i i f a n ı n l ı v l ı i b ve l e l v i n i de i k i n e i n i ı ı a v ı n d ı I b ı n ı ı n ı n i ı / ı l d ı ı - b kı^'inı l ı ı r p a l a n n ı a n ı i ' ^ I ı r . S ı : rei I L ı k a L i ' n ı n b.i'<lanı;Teiııl ilitiva e d e n d " : ıliinr II . ı \ f : ı d . ı k i l ı a ş i v e l i levlı.t iieiiiu ii > .ı > f a n ı n k i n d e n d a l ı a f i i / e b l i r . Y a l n ı z a l i y a n n ı i n b i r ııeima ba-jka b i r p n r e a y a m a n ı n ı ş l ı r . I ' n mnrabb.T ii/r-rine i k i n e i b i r m ı ı r a b b a ı n . ı v r n -ı

(3)

KV R' AN T E RC E M E L E Rl 49

tersim edilmiş olmasından yıldız gibi görü­ nen dört şekil bu sayfanın dört köşesine zin­ cirli çerçeveler içerisinde i esmedilmiştir. So­ nunda Birinci Ahmed Camiine vakfedildiğine dair Birinci Ahmedin Arapça bir vakfiyesi vardır. Bazı sayfalarma vakıfnun Tuğra şek­ lindeki mühürleri basılmıştır. En sonundaki dua satırmm altmda 75 yazılıdır. Gerek vakfiyenin ve gerek duanm başka ya­

zı ile yazıldığma göre bu iarihin Birinci Ah­

med zamanma âid olmak üzere sonradan ilâ­

ve edildiği şüphesizdir. Mushaf ve terceme-sinin yazılan ne kadar değerli ve yüksek tez-hibli ise cildinin işlemesi de o derece ince ve güzeldir. Koyu vişne renk bir meşin üzerine yaldızlı sular ve zincirlerle çevrilmiş bir mustatilin köşelerine dört köşelik ve ortasına şemseye benzer çok güzel bir resim nakşedil­ miştir. Sertabmda yaldız zemin üzerine "-t V âyeti yazılmış ve mıklebi de cildinin öteki yüzleri gibi yaldızlı çiçeklerle bezenmiştir. Cildin iç yüzüne kahve renk geçirilmiş, şem­ se ve köşelikleri yaldız zemin üzerine vişne renk meşin ile kesme ve oyma çiçekler işlen­ miştir.

Tezyinat itibarile birbirinin aynı olan bu iki yüzün birisinde şemsenin ortasnıda kalın sülüsle j U l ^Ji]\ ^ v - V l ^ i l l l ' V ^ ' ^ j l j i - ^ - y vc diğer şemsenin orlasnıda 5^Hll

j._J^jj^\ ve miklcl>in içinde J > i V l ^.Ü.\ e jlvfljl ilıl_)cl ya/ılıdır.

Başlan .soınıııa kadai- en güzel bir İstan­ bul neshi ile ya/.ılınış olan bu kur'aıun «alır­ ları arasına ve lıei' kelimenin allına Türkçe­ leri sıralannuşlır. Tiirkçeye çevrilirken Arab-ça kelimelerin kar.şılıklajı çok iyi bulunmuş­ tur Birinci tunnaıada da izah edilen tcr-ceme ne kadar önemli 'se bu lertcr-ceme de başka baknndaiı o kadar eluMiınıiyollidir. Arabçalan nasıl iıarekcli ise Türkçelerine de başlan basa İKiıcke komnnşlıır ki (liliniiz için büyük bir kazanç oinnışini'. O devirde Türk­ çe kelimelerin söylenişini bu harekelerden öğrenebiliriz. Ter('eınedeki lûgalhırnı seki-zicin asır ibtidalarnıdaki koıuışına tarzına çok uygundur. Tüıkçeye çeviren ve yazan zatın kim oldukları belli değildir, tarihi de yoktur. (Snrei Faliha) daki bazı kelimelerin tercemesi şöyledir:

M\ = Tanrı — ısX^ ı j ; = Issi — ^^^1

. , . = Arka vermek j ' j IsjT isleriz = : j j ^ ~ ) J

^^.•A = Eylük eyledün = ilj-^'J ^^A

ı_._j.iıill^ = Kakılmış degül-—jl!.r^:>(_^J.;lî

1er

• n - h \ ı ~ Azmus değüller- ^ , ^ (Surei Nas) dan :

J» = eyit — i j t ' = Sığınırın = Jr^-\:-i—»

= Adamların Ca ... , , -labı = • • ^ Aynı Sure'deki tercene arasında hem Tanrı, hem de Calap kullaiiılmıştır. Bu Kur'-ai! tercemesi Türk ve İslâm Eserleri Müze­ sinde (508) numara ile le<hir olunmaktadır.

3 : Boy: 0.23 m, En: 0:15 m. K a l . : 0.05 m. (647 sayfa vc her sayfada 13 satır).

Bu Kıır'an tcrccmesin'm başlan iki say­

fasında lâcivert zemin üzerine yaldızlı, yeşil, kırmızı, siyah, mavi renklerle haşiyeli levha denilen lezyinat vardır. Kenarında sular ara­ sındaki yaldızlı zincirler çok ince işlenmiş­ tir. Tercemeler satırlar arasına kırmızı talik ile yazılmıştır. Tcrcemeleriu harekesi yoktur. Sayfa çerçeveleri yaldızlı ve lâcivert renkli, çifle cedvellidir. Kabı âdi bir meşin ile kaj)-lanmışlır.

kelebeli \e (!;90) larihlidir. Açık ]>ir Türkçe ile lerceme edilmiş olan bu Kıır'an lerceme-si Birinci ve Jkinci numaiûdakilcr kadar lü­ gat ililıarile değerli değildir. Müzenin (71) No: snıda kayıllıdır.

4 : Boy: 0.30 m. En: 0.21 nı. K a l . : O.OH m. (627 sayfa ve her siiyfada I I salır). Bu Kıır'an TiTccnıesluı]} kelebe ve tari­

hi yoklııi'. I^irinci sayfasnnia ^3-' lilj j\^Ju, larafındaıı \ aki'cdi bliğine

dalı-(<')o3) tarihli bir vakfiye . ureli \;ır(iıi'. I'm-nun lercemeleri de siyah nıürekkci) vc ince talik ile satırlar arasına y;,zılınışIir. Türkçe­ leri harekelidir. Hicrî Dokezııncıı asır Türk telâffuzunu göstermesi ili! arile kıjıııctli sa­ yılabilir. Müze No: 357 de ka> illidir.

5 : Boy: 0.33 m. Kn: 0. .2:'. m. K a l . : U.Ü8 m. (976 sayfa ve her sayfada 9 salır).

(4)

5 0 ABDVLKADtR ERDOĞAN

ItUnbul if* çok u r i f bir cildi, vaidir. E»^elkiler<İFn b « ^ a kur*an lermitmidir. Da­ ha Mmra Türiçryr çevrild-jii ifadr tarzından trailmrktMİir. Tarihi ı«Tcrn»r rdrn zatın adı yazılı drğildir. Kakat nunda yazan iıal-talin >.f adlı olduğuna dair bir krtrbr ilâte rdilmi^ir. lUşında Mihrişah kadm ura/ından H : 1210 M : 1795» yi- . Iında vakfniildiğiıır dair bir kayıl vardır. aMriık tahmin rdilmrktrdiı .Müzenin •2t))

. \ o : finda kayıtlıdır.

6 : Boy: OM m. Kn: 0.76 m. K a l . : 0.07

m. 1552 .Miyfa %r hrr savfada 11 »atır>.

M r h m r d Hin H a s a n adlı bir

u t Urafından «H: M : \M9> yılında

yazıimı^ır. Sonunda l «küdar'da Deıatı^ı Za-J- Tfkkrunt vakfrdildigine dair bir kayıt

vardır. Başında ite A b d u l l a h K ı z ı

R u k ı y p H a t u n tarafından l ^ k ü d a r d a

Drvatçı Zadr d m i w k l e maruf ^rh Muslafa

Efendi Türbrune vakffHÜldi^tni po^tcren

mahla.<ar bir vakfiye yazılıdır. Vakfiyenin ta­

rihi i H : I08V) tür. Ne lu-«ında. ne de baş-k< bir yerinde tezyinat yoktur. Sayfaları

red-vel»izdir. Terremeler »alırlar arasındadır. Hu

afimdan alınmı* bir «ir. ektir. Ter<-eme*i r^ki. Türkçe kelimeleri .•henııniyetlidir.

Irt-releıtK4ı için |ta«lı babına l ir me\zıı olabilir.

Müzenin •2.^7» nıımara»ııifl.-ı kayıtlıdır.

O' ^- Ha>.k - J^\> j ' j - - Az^ıık

- U :r Yazuk { . l : ^ ' )

J _ J ı ^ l r Volrri J j l

Ct j ^ ' Suç ^rçirnu k ^ • - t ? ' ^i"*

f^^i : Gin c ı r j» Kığırmak

^ i * : t «ıırurıı iJ')J})^ *tjj~-. Deprmme - *t t j ^ i

1 : IW.y: O. t i m. S,,: 0.2.ı m. Kal.: 0.9<> m. lOVî «ayfa \e her «ayfada kalırı tır;»-hile 10 «alır».

Hattan iki «ayfa*ında liaHİyeli \e ürün-ri; *avfa«ında kublx-ii lr\|ı;)lar vardır. Sıır«' başları başlan »onuna kadar )al<li7,iı ve ludur. H g d a I m u k a t a a ( ı « ı S ü ­ l e y m a n tarafından t H : 1142 • M: 1729) w U ' » . ' j ' l ««ular l-»i'eri

yılında a»lından İAtinsab edilmiştir. A b -m e d S a l i h bin . A b d u l l a h adlı bir bilgin t i l : İ09fı - M: l(>»t) yılında Bagdad-da Abdülkttdir (ieytânİ f'umıınde Türkçeye çevrilmiştir. Terceme tarihine ju mısra" söy­ lenmiştir:

jCÎ 1096

Hu lercemeden daha önce Uzun ibrahim Paşanın emri ile Y a k u b u Ç e r h î ' ııiıı farsça tercemeli olan ^ cüzleri­ ni Türkçeye çevirmiş ve İbrahim l'aşa çok beyenmiştir. Hu tarzda bütün Kur'anın ter­ ceme edilmesini ve Arabça bilmeyen Türk çocuklarının da faydalanmalarını cmrü ten-bih eylemiştir. Dunun üzeıine J.j»Jlj(y>

.1.>:!'«-*l>» < « - J İ > - ^ ' > * ve haşi­

yelerini ve diper mutelw! eserleri araştırarak dört yıl içinde bitirmek niyeti ile işe başla­ mış ve fakat fazla çalışarak bir st-nede bi-titmeye muvaffak olmuştuı

Terceme ederken (Kazı Heyzavî) uiıı J jöllj'j'' il*" H ii s e y n î K â -ş i f i ' İlin 1 inden dntia fazla istifade e t t i ğ i için bu fertcnıcııiıı adım j^jiVl} ^ A İ ^ ' j l ' l Î J , j koydupunu tnıı mukaddimesinde söylenıcklcdiı.

Tcrcemeleri sayfa kenarlarında yaldı/lı cedvrller arasındadır. Haşlan başa iıarekcli-dir. Hazı yerlerinde izahlar da vardır. Dil \« Türkçe lûpatlar bakinitiidan i>irinci. ikin ci ve alımcı ııunıaralard ı izah edilen lcr< <-meler kailar clıcınıniycli lıaiz «h-ğilse <le yine

i l m i H İ edilenıiyı cck deıcr ' de kıymelli bir Icı «•»'tneılir. Kabı koyu vişne r e n k nıcşindcııdiı. Tezyinatı sadedir. Mii/ctıiıı (201) No: s ı ı ı d ı ı

kayıtlıdır.

;î ; Hoy: O..'..^ i n . I'ıı: ().2() n i . K a l . :

O.'X) m. ( 10.7) sayfa ve her sayfa nesli ile yfızılı 'î satır).

Hunim Tiirkeeleri snlılar arasına k ı r n ı ı zı i l e ya/ılnıış ve lıarcki'leımıiştir. Haşlan iki sayfası nıa\i. ııenbe. siyalı yeşil, kırını/ı \e sarı yaldızla tezyin edilmiş ve ince bir temle vaztItııışlır. Kcteb. ve tarihi yoklm Tnhmiiıeıı beş avırlık bir terceniedir. CiMi koyu kahve renk meşin ii/eririi' kalıarlmaiı ve köşebeiıdlidir. Te/yiiıalı Hirinci Selini Devrindeki İstanbul tezlıiblerine uygundur

(5)

KU R ' A N T E R C E M E L E R I 5 1

Sayfa kenarları sarı yaldız ve pembe boya ile çevriimiştir (Müzenin 255 numarasmda kayıtlıdır). Türkçeye çeviren zat bu ter-cemede çok i y i muvaffak olmuştur. Dilcileri alâkalandıracak bakir lûg'ıtları vardır. Bun­ lardan bazılarmın şuraya alınmasmı faydalı buluyorum: — Oğulcan , ... = Yalan basla-mak ^ J i L » = Girçek — îssi j Ü i - l = Güyümek A—I j = Gin »-.-^i = Kakımak jl-*?- = Tartışmak C->iyai — Ey ü dilemek « = Yansulamak = Ün

Jİ^A — Yavuz sanmak = ^f= flduz

9 : Boy: 0.31, En: 0.26, K a l . : 0.07. 5!) 2salıifedir, her salıü'esi on bir satır­ dır. Başlan iki salıifesi lınjıyeli levha ile tez­ yin edilmiş, kırmızı, lâcivert, mavi, pembe, san yaldızla süslenmiştir. I'aşlıkları beyaz ve kûfî ile, lercemeleri ince ııesiı iledir. Sahifeler cedvelli değildir, lercemele'i lıarekelidir. Cil­ di açık vişne renk meşindendir, şemse ve kö­ şelikleri yaldızlıdır. M e lı m e d bin H a m • z a tarafından lürkçeye çevrilmiş. Iiicrî

(827) yılında tercemesi bilirilmiştir. Y u s u f bin M a İl m u d ' un milki olduğuna dair sonunda bir kayıl vardır. Mülercimiııin el ya­ zısıdır. En sonunda da sade bir türkçe ile ya­ zılmış 6 be'lyilli bir Falname vardır. Falna­ mede bütün kelimeler Tf-rkçc kullanıldığı için dilimiz ilibarih; önemlidir (Müzenin 40 numarasında kayıtlıdır). Hu lercüme de öle-kilerden büsbütün başkadır. Örnek olarak şu lûgatlar alınmıştır: j = Dakı = = Göğüz ~ ^^>- = Yavuz dilemek = vİjU = Üğürücü ^ = Dirmek J yj = Yalavaç J j l = İlkin jf- = Yiğrek l i * = Uşbu o al; = Şer İrte Ildırayici Yeyisi Dizeleşmiş Buyruk IN^enese Neşene Durak yiri Dirmek E-mecik Varmak Sökük Sayın Görüklü Yolısul Eren Yeiuıl aiiııii = Beyinsüz ji- i^\_r~ = Süci

^gT; = Çiftleşmek

Eski zamanlarda l'.ırkçeyc çevrilmiş kur'anlar bunlardan ibaret değildir. Anka­ ra, Konya. Bursa ve sair şehirlerde de teree-meli kurbanlara tesadüf edilmiştir. Onlar üzerinde incelemelere fırsat lıuiamadığımız için gördüklerimizden başka ınnlır? biimiyo-rum. Yalnız geçenlerde Silivrika])i(laki İbra­

him l'dşa CamiUn tetkik ederken iniaının oda­

sında bir tercemeli kıır'ana daha raslanmıs-dır ki bunun da başka bir zat tarafından Türkçeye çevrildiği aıılaşılınışlır. Bu terce-meııin battal ve mülercinıi belli değildir. Yal­ nız hicrî (9.^S) yılında Samda yazılmış ol­ duğuna dair bir kayıt ve İlualıim Paşa tara­ fından kendi camiine vakfedildiğine ait bir de vakfiye sureti vardır.

(6)
(7)

• 4 ^

(8)
(9)
(10)

İif

,1

r 4

'ti, SJW1S?.

(11)

M.

i

(12)
(13)

' 1 Ik.* • »

(14)

'i 4U

0

W -4U i* 4 ^ H M o — 20 n u m a r a l ı K ı ı r ' a n ' ı n ilk s a h i f e s i

(15)
(16)

4t <3 •Sr. •M i l m K İ At* 4ir

(17)
(18)

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Siyah zemin üzerine sarı piktogram b) Mavi zemin üzerine beyaz piktogram c) Yeşil zemin üzerine beyaz piktogram d) Kırmızı zemin üzerine

Bir çok renk mütehassısları esas renkleri kır- mızı sarı ve mavi kabul ederek Newton'un tasnifini takip etmişlerdir; Bu esas renklerden ikinci dere- cede renk olarak turuncu,

Hemoglobin görece kısa dalga boylu yeşil ve mavi ışığı soğururken uzun dalga boylu kırmızı ışığı yansıtır ve kırmızı görünür.. Dokula- ra oksijen

5- R 3 direncini ġekil 1’deki gibi kısa devre ederek toplam direnç değerini tekrar ölçünüz ve kayıt ediniz. 6- Gerilim kaynağını tekrar devreye bağlayarak toplam akımı

TEKNOMARIN POLIURETAN ZEMIN KAPLAMA (Güverte için) İki bileşenli poliüretan esaslı, yüksek parlaklıkta bir güverte zemin kaplamasıdır*. Kendinden yayılma

Ovanın koruma ve kullanma stratejisi kapsamında kent ile bütünleşmesi; kentsel tarım alanlarının belirlenmesi, kent ve kır ilişkisini güçlendirmeye yönelik

Karşıdan karşıya geçerken önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakarım. Yayalara yeşil ışık yandığında karşıdan

Göz/yüz koruması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Ellerin korunması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur Cildin ve vücudun korunması Özel koruyucu ekipmana gerek yoktur