• Sonuç bulunamadı

Haloperidolün postoperatif bulantı kusma üzerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haloperidolün postoperatif bulantı kusma üzerine etkisi"

Copied!
63
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

ANESTEZİYOLOJİ ANABİLİM DALI

Tez Yöneticisi Prof. Dr. Zafer PAMUKÇU

HALOPERİDOLÜN POSTOPERATİF BULANTI

KUSMA ÜZERİNE ETKİSİ

(Uzmanlık Tezi)

Dr. Mehmet Tevfik DAĞ

(2)

TEŞEKKÜR

Uzmanlık eğitimimde bilgi ve becerilerimi geliştirmemde bana emeği geçen;

Prof. Dr. Zafer Pamukçu’ya, Prof. Dr. Işıl Günday’a Prof. Dr. Beyhan Karamanlıoğlu’na, Doç. Dr. Dilek Memiş’e, Doç. Dr. Alparslan Turan’a, Doç. Dr. Ayşin Alagöl’e, Yrd. Doç. Dr. Cavidan Arar’a, Yrd. Doç. Dr. Gaye Kaya’ya, Uzm. Dr. Alkin Çolak’a, Uzm. Dr. Sevtap Hekimoğlu’na, Uzm.Dr. Mehmet İnan’ a ve bana yardımcı olan başta Dr. Ebru Tarıkçı olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.

(3)

2

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ VE AMAÇ

………... 1

GENEL BİLGİLER

………... 3

BULANTI-KUSMA………... 3

POSTOPERATİF BULANTI KUSMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER... POSTOPERATİF BULANTI KUSMANIN ÖNLENMESİ VE TEDAVİSİ. 4 7 HALOPERİDOL……... 12

GEREÇ VE YÖNTEMLER

………... 15

BULGULAR

………... 20

TARTIŞMA

………... 39

SONUÇLAR

………... 45

ÖZET…

………... 46

SUMMARY

……….. 48

KAYNAKLAR

………... 50

EKLER

(4)

SİMGE VE KISALTMALAR

DSS : Dakika solunum sayısı

EKG : Elektrokardiyografi GİS : Gastro intestinal sistem

5-HT3 : 5 Hidroksi Triptofan 3 İM : İntramuskuler

İV : İntravenöz

KTZ : Kemoreseptör trigger zone

POBK : Postoperatif Bulantı-Kusma VAS : Vizüel analog skala

(5)

GİRİŞ VE AMAÇ

Hastalarda anestezik yöntemlere ve ilaçlara bağlı olarak postoperatif dönemde gelişen bulantı-kusma, önemli bir problem olmaya devam etmektedir. Bulantı rahatsız edici bir his olup kusma ile birlikte veya tek başına olabilir (1,2). Ameliyat sonrası anestezik ve analjezik ilaçların rezidüel etkilerine bağlı olarak hava yolu refleksleri tam olarak dönmediği için postoperatif kusma pulmoner aspirasyon riskini arttırarak hayati tehlikeye neden olabilir. Ayrıca inatçı kusmalar dehidratasyon ve elektrolit imbalansı oluşturabilir.

Bulantı-kusma durumundan geniş olarak ilk kez 1848’de John Snow bahsetmiş ve kısa zaman önce yemek yiyenlerde sıklıkla bulantı-kusma olduğunu gözlemlemiştir. Bu ilk çalışmada operasyondan kısa bir süre sonra hasta hareketinin kusmayı tetiklediğinden bahsedilmiştir (3).

Bulantı sonrası vitreus kaybı, batın cerrahisi sonrası yara açılması, deri fleplerinden kanama, nöroşirurjide akut kafa içi basınç artışı gibi cerrahi komplikasyonlara neden olabilir (1). Postoperatif bulantı-kusma (POBK) hastaların % 20-40’ında görülür. Hastaların pek çoğu preoperatif ve postoperatif dönemde sorgulandıklarında ağrıdan çok bulantı-kusmadan şikayetçi oldukları tespit edilmiştir (3). Kusma probleminin insidans ve şiddetinde, emetik özelliği az anestezik ajan kullanımı, operasyon tekniğindeki ilerlemeler ve risk grubu hastaların önceden belirlenmesi gibi sebeplerle genel bir azalma görülmekle beraber, bulantı-kusma hala “Büyük ufak problem” olarak karşımıza çıkmaktadır (4).

Genel anestezi, rejyonel anestezi veya monitörize anestezi bakımı uygulanması sonrasında, postoperatif bulantı-kusma önemli bir morbidite nedenidir (5). Literatürü incelediğimizde yapılan çalışmalara göre POBK insidansı çalışmanın şekline operasyonun

(6)

tipine, anestezi prosedürüne ve hastanın özelliklerine göre %14-82 arasında değişmektedir. Tüm yapılan çalışmalara ve önlemlere karşın POBK’nın devamlı yüksek insidansda seyretmesi problemin üzerinde durulması gerektiğini, tedavi ve profilaksi metodlarında iyileştirme gerektiğini göstermiştir.

Hidroksizin, droperidol ve metoklopramid gibi antiemetikler postoperatif bulantı-kusmanın önlenmesi için en yaygın kullanılan ajanlardır. Fakat etkinlikleri ve yan etkileri farklıdır. Sedasyon, hipotansiyon, ağız kuruluğu, disfori, halusinasyon ve ekstrapiramidal semptomlar gibi yan etkiler görülebilir. Aynı amaçla ondansetron, tropisetron gibi, selektif hidroksitriptamin subtip 3 (5-HT 3) reseptör antagonistleri kullanılarak postoperatif bulantı ve kusmanın önlenmesi ve tedavisinde etkili bulunmuştur ancak bu ilaçların maliyeti yüksektir (6).

Butirofenon türevi bir ilaç olan haloperidolün kemoreseptör trigger zone (KTZ)’u bloke ederek antiemetik etki yaptığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir (7). Ancak etkin doz, yan etki ve maliyetin değerlendirildiği çalışmalar bulunmamaktadır. Çalışmamızda haloperidolun postoperatif bulantı-kusmanın önlenmesindeki etkinliği, optimum etkin dozunu ve yan etkilerini araştırmayı amaçladık.

(7)

GENEL BİLGİLER

BULANTI-KUSMA

Bulantı ve kusma lokal, bölgesel ve genel anestezi sonrası en sık görülen postoperatif komplikasyonlardan biridir. Bulantı tek başına veya kusmanın da eşlik edebileceği subjektif, hoş olmayan bir duyudur. Genellikle epigastriumda ve boğazın arka kısmında hissedilir. Gastrik tonusun kaybolması duedenal kontraksiyon ve mide içeriğinin reflüsü ile birliktedir. Öğürme, ağız ve glottis kapalıyken, gastrik içerik boşalmadan diyafram, eksternal interkostal kaslar ve abdominal kasların spazmodik, senkron ve ritmik hareketi ile karekterizedir. Kusma, gastrik içeriğin ağızdan güçlü bir şekilde atılmasıdır ve abdominal kasların güçlü kontraksiyonu, diaframın aşağı inmesi ve kardiyak sfinkterin açılması sonucunda oluşur (1-3).

İnatçı bulantı ve kusmalar, dehidratasyona ve elektrolit imbalansına neden olabilir. Özellikle günübirlik cerrahiden sonra hastanın taburcu edilmesini geciktirebilir. Tekrarlayan öğürme ya da kusmalar sütürlerde gerilme ve venöz basınçta artmaya neden olur, deri flebi altına kanamayı arttırır (1-8). Anestezik ve analjezik ilaçların rezidüel etkileri sonucunda hava yolu refleksleri deprese olmuş ise kusma sonucu pulmoner aspirasyon riski yüksektir (9).

Bulantı-kusma ağız yoluyla alınan toksinlerin tekrar atılması için önemli bir savunma mekanizmasıdır. Kusma; preejeksiyon, ejeksiyon ve postejeksiyon olmak üzere birbirini izleyen fazlara ayrılır. Preejeksiyon fazı salivasyon, yutkunma, taşikardi gibi otonomik işaretler ve bulantı gibi öncü semptomlar, ejeksiyon fazı ise öğürme ve kusmayı içerir (1-3).

Midenin antrumu kasıldığında proksimali gevşer ve midenin içeriği mide ve özofagus arasında sallanır. Öğürme sırasında diyaframın hiatal bölümü gevşemediği için intratorasik

(8)

basınç azalırken intraabdominal basınç artar. Tam tersine kusma sırasında diaframın hiatal bölümünün gevşemesi intraabdominal basıncın toraksa geçmesine olanak sağlar. Karın ön duvarının rektus abdominis ve eksternal oblik kasların kontraksiyonu, özofagus sfinkterinin gevşemesi intratorasik ve intragastrik basıncın artması peristaltizmi geri çevirir, açık bir glottis ve ağız gastrik içeriğin atılmasına yol açar. Postejeksiyon fazında otonomik ve visseral cevaplar geri döner ve vücut rahatlar. Bulantı olabilir veya olmayabilir (1).

Kusma, solunum, gastrointestinal sistem ve abdominal kasların koordinasyonunu içerir, kusma merkezi tarafından kontrol edilir. Anatomik çalışmalar kusma olayındaki visseral ve somatik sonuçlardan sorumlu motor yolun, ‘retiküler formasyon’ olduğunu göstermiştir. Bu alan beyin sapındaki tractus solitarius’a çok yakın olan lateral formasyonda yer alır. Kusma merkezinin ve traktus solitariusun elektriksel uyarımı hemen kusmaya neden olur. Bu merkezin hasarlanması ve çıkarılması hem apomorfinin hem de doğrudan kimyasal uyarıların neden olduğu kusmaya engel olur. Santral sinir sistemi (SSS)’nde bulunan çeşitli alanların uyarılmaları kusma merkezini etkileyebilir. Bu uyarılar, yüksek kortikal merkezler ve area postrema’da bulunan KTZ’den kaynaklanan afferentler olabileceği gibi, farinks, gastrointestinal yol ve mediastenden gelen uyarılar da olabilir. Beyin sapındaki area

postrema, dopamin, opioid, serotonin ve 5-hidroksitriptamin reseptörlerini içerir. Nukleus tractus solitari enkefalinler, histaminik ve muskarinik kolinerjik reseptörlerden zengindir. Bu

reseptörler uyarıların kusma merkezine iletilmesinde önemli rol oynarlar (10).

‘‘Kemoreseptör trigger zon’’, 4. ventrikülün tabanında, area postrema’da bulnan bir kemoreseptör bölgesidir. Bu bölgede kan-beyin engeli yoktur. KTZ, SSS’ i içinden gelen duyusal uyarıları ve periferden gelenlerin çoğunu kusma merkezine gönderen bir istasyon görevi yapar. Kusma merkezi, 4. ventrikül tabanında ve KTZ’nun hemen yanında yer alır (3-11).

POSTOPERATİF BULANTI KUSMAYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Bu faktörler anestezi dışı ve anestezi ile ilişkili olarak incelenebilir.

Anestezi Dışı Faktörler

Hasta ile ilgili faktörler: Bunlar yaş, cinsiyet, obesite, bulantı kusma hikayesi,

(9)

Yaş: Pediatrik hastalarda bulantı sıklığı erişkinlere göre daha yüksektir. Pediatrik grup içinde, 11-14 yaş grubunda POBK en yüksektir. Bazı araştırmacılara göre yaş arttıkça bulantı-kusma sıklığı azalmaktadır (12).

Cinsiyet: Birçok çalışmada kadınlarda erkeklere oranla POBK sıklığının daha fazla olduğu bildirilmiştir. Preadölesan yaş grubunda ve yetmiş yaşın üzerindeki hastalarda cinsiyet farkı kaybolmaktadır. Kadınlardaki bulantı-kusma sıklığında serum gonadotropinlerinin veya diğer hormonların rol oynadığı düşünülmektedir (1,12,13).

Obesite: Vücut ağırlığı arttıkça POBK insidansı da artmaktadır. Yağ dokusunda biriken anestezik ajanlar, kullanımları kesildikten sonra tekrar kan dolaşımına geçmektedir. Şişman hastalarda adipoz doku fazla olduğu için postoperatif yan etkiler daha sıktır. Gastrik rezidüel hacmin fazlalığı, özofageal reflü, safra kesesi ve diğer gastrointestinal sistem hastalıklarının obes hastalarda daha sık görülmesi diğer sebeplerdir. Ek olarak şişman hastalarda maskeyle ventilasyon sırasında gastrik distansiyon daha fazla oluşmaktadır (12).

Bulantı-kusma hikayesi: Taşıt tutması veya POBK hikayesi olan hastaların kusma eşiği daha düşüktür. Bu hastalarda emetik semptomlar daha kolay ortaya çıkar (1).

Anksiyete: Preoperatif anksiyetesi olan hastalarda stres hormonlarının artmasına bağlı olarak gastrik motilite artmakta, gastrik sıvı miktarı artmakta ve gastrik boşalma gecikmektedir (12).

Gastroparezi: Gastrointestinal obstruksiyon, kronik kolesistit, nöromüsküler hastalıklar ve intrinsik nöropatilerde mide boşalımı gecikir, POBK sıklığı artar (1,12).

Ameliyatla ilgili faktörler: Genel anestezi sonrası bulantı-kusma sıklığı cerrahi

işlemle yakından ilgilidir. Yapılan çalışmalarda genel anestezi altında günübirlik ameliyata alınan erişkin hastalarda en yüksek postoperatif kusma sıklığı laparaskopik periovaryal girişim uygulanan kadınlarda (%54), ikinci olarak da diğer laparaskopik girişimlerden sonra (%35) görülmektedir (1,12,14). Aynı çalışmada diş çekimi, uterusta dilatasyon, küretaj ve diz artroskopilerinde bulantı-kusma sıklığının benzer olduğu (%16, %12, %22), ayrıca litotripsi, baş-boyun, mide, duedonum ve safra kesesi ameliyatlarından sonra kusma insidansının yüksek olduğu rapor edilmiştir. Çocuklarda şaşılık, orşiopeksi ve ortakulak ameliyatları sonrası bulantı-kusma sıklığı artmaktadır (1,12).

Operasyon süresi: Uzun operasyonlarda emezis yapıcı ajanlara daha fazla maruz kalındığı için POBK sıklığı yüksektir (12).

(10)

Anestezi İle İlgili Faktörler

Preanestezik medikasyon: Premedikasyonda opioid kullanımı bulantı-kusmayı

artırmakta, ek olarak atropin kullanımı bu sıklığı azaltmaktadır (1,14).

Gastrik distansiyon ve aspirasyon: Özellikle az deneyimli kişiler tarafından

uygulanan pozitif basınçlı maske ventilasyonu sırasında oluşan gastrik distansiyon postoperatif dönemde kusmayı artırmaktadır (15).

Anestezik yöntem: Yapılan kontrollü çalışmalarda, bazı anestezik ajanların

diğerlerine göre daha çok postoperatif kusmaya sebep olduğu gösterilmiştir. Bunlardan biri olan N2O özellikle laparaskopik girişim geçiren kadınlarda potent inhalasyon ajanları ile

birlikte kullanıldığında postoperatif kusma sıklığını artırır. Ketamin kullanımı endojen katekolaminlerin salınımına yol açarak bulantı-kusma insidansını artırır. Emetik semptomlar propofol kullanımı ile önemli derecede azalmaktadır. Ameliyatın sonunda nöromüsküler bloğu geri döndürmek için kullanılan neostigmin, gastrointestinal sistem üzerinde kuvvetli muskarinik etkisi olduğu için mide barsak peristaltizmini ve mide sekresyonunu artırarak POBK’yı artıran bir ajandır (15).

Postoperatif etkenler: Bu faktörler sırasıyla ağrı, baş dönmesi, mobilizasyon, oral alınım, antikolinesterazlar ve opioidlerdir.

Ağrı: Visseral veya pelvik ağrı POBK’nın nedenlerinden biridir. Opioidlerle sağlanan analjezi naloksan ile antagonize edildiği zaman bulantı-kusma artmaktadır (1,14-16).

Baş dönmesi: Postoperatif dönemde gelişen postural hipotansiyon fark edilmeyen hipovoleminin ilk belirtisi olabilir. Bu hastalarda ayağa kalktıklarında KTZ’nin medüller kan akımının azalmasına bağlı olarak baş dönmesi ve bulantı oluşur. Postoperatif dönemde vagal tonusun artması baş dönmesi ve bulantıyı arttırır. Bu semptomlar yeterli hidrasyon ve/veya sempatomimetik aktiviteyle düzelmektedir (1,15).

Mobilizasyon: Ani hareketler ve pozisyon değişiklikleri opioid alan hastalarda bulantı-kusma oluşturmaktadır.

Oral alınım: Postoperatif dönemde ilk oral alınım zamanı bulantı-kusmayı etkiler. Bu konuda çelişkili çalışmalar vardır.

Antikolinesterazlar: Antikolinesterazlar gastrointestinal sistem (GİS) üzerinde kolinerjik etki ile motiliteyi ve gastrik asit sekresyonunu arttırırlar (5). Neostigminin POBK üzerindeki etkisi hala çözülememiştir. İntravenoz (iv) neostigminin POBK etkisi çelişkilidir.

(11)

Tramer ve arkadaşları (17) 2.5 mg ve üzerindeki neostigmin dozunun POBK insidansını artırdığını belirtmişlerdir .

Opioidler: Premedikasyonda, opioid ajan verilen hastalarda, bu ajanların uygulanmadığı hastalara göre POBK oranı daha yüksektir (18,19). Opioid analjezikler premedikasyonda, peroperatif ve postoperatif dönemde kullanılırlar. Bu ajanlardan morfin ve papaverinin kuvvetli emetik olduğu bilinen bir gerçektir (20). Minor jinekolojik operasyonlarda morfinin POBK insidansını %22’den %67’e çıkardığı gösterilmiştir (21). Benzer etkiler papaverin ve pethidinle de bildirilmiştir, ancak pethidinde genelde dozla ilişkilidir (22). Alfentanil ve sufentanilin de, özellikle çocuklarda yüksek oranda POBK’ya neden olduğu belirtilmektedir (23,24). Postoperatif opioid kullanımı POBK’nın en sık nedenlerinden biridir, intranazal, transdermal, oral, intratekal, subkutan, intramuskuler (im), iv veya epidural kullanımda bulantı-kusma sıklığı benzerdir (1,15,17).

POSTOPERATİF BULANTI KUSMANIN ÖNLENMESİ VE TEDAVİSİ

Postoperatif bulantı kusma tedavisinde bugünkü yaklaşım, nonfarmakolojik ve farmakolojik olarak ikiye ayrılır.

Non Farmakolojik Yaklaşım

Elektif operasyondan önce 4-6 saat açlık süresi bırakılarak anestezi öncesinde mide boşalmasının sağlanması bunun yanında uyanık hastada havayolunun fazla stimulasyonundan kaçınmak, genel anestezi altındaki hastaya oral veya nazal gastrik tüp yerleştirerek, dolu mide içeriğini boşaltmak, yeterli ağrı kontrolü, hiperkarbinin önlenmesi, iyi hidrasyon ve oksijenasyon sağlanmalıdır (1). Özellikle genel anestezi sırasında midenin dilate edilmesinden ve sıkı oksijen maskelerinden kaçınılmalıdır. Bu hastalara yavaş ve derin soluması önerilmelidir çünkü bu yaklaşım bulantı hissini azaltır (18).

Bulantı-kusma spinal veya epidural anestezi uygulaması sırasında gelişmişse, 0.5-1 mg atropin, 10-25 mg efedrin (eğer hipotansiyon belirginse), oksijen uygulanması, sedasyon ve moral desteği ile tedavi edilebilir (18).

Spinal anestezi uygulaması sonrası gelişen bulantı ve kusmanın önlenmesinde, P6 noktasına uygulanan akupress ile operasyon sırasındaki bulantı ve kusma insidansının %53’ten %23’e, POBK’nın ise %66’dan %36’ya indiği saptanmıştır (25). Buna karşılık

(12)

ürolojik endoskopik cerrahide anestezi indüksiyonundan 30 dakika önce P6 noktalarına yerleştirilen akupres bantlarının POBK’yı azaltmadığı bildirilmiştir (26).

Diğer bir yöntemde propofolun düşük anestezik dozlarda uygulanmasıyla, antiemetik etki geliştiği bilinmektedir, ancak bu etki halen tartışmalıdır (27). Hasta kontrollü propofol 20 mg ve propofol 40 mg dozlarda, plasebo ile karşılaştırılmış ve tedavinin ilk 15. dakikasında bulantı skoru, kusma insidansı ve antiemetik gereksinimi her iki doz propofol ile plaseboya oranla daha az gözlenmiştir. Sedasyon skorları tüm gruplarda benzer iken, derlenme odasında kalma süresi plasebo grubunda daha uzun olarak saptanmıştır. 40 mg grubunda 2 hastada derin sedasyon gözlenmiştir. Bu nedenle derlenme odasında gözlenen POBK’da bazı çalışmalarda propofol önerilmemektedir (28).

1. Oksijen tedavisi: Nitroz oksitin postoperatif bulantı ve kusmaya neden olduğu

kabul edilmektedir. Son zamanlarda solunan oksijen konsantrasyonu arttırıldığında, nitroz oksitin bu etkisinin zayıflatıldığı ve yüksek konsantrasyondaki oksijenin antiemetik olabileceği düşünülmüştür (29). İntraoperatif dönemde %80 oksijen verilen olgularda, %30 oksijen verilenlere kıyasla daha az bulantı ve kusma ile karşılaşıldığı bildirilmiştir (30). Abdominal cerrahide oksijen destek tedavisinin POBK üzerine etkili olduğu bildirilmektedir. (31). Ancak son dönemde bu konuda yapılan çalışmalarda bu etkinlik tartışmalı hale gelmiştir.

2. Farmakolojik tedavi: POBK’nın primer olarak tedavisi antiemetik ilaçların

kullanılmasıdır. Antiemetiklerin profilaktik kullanımları tartışmalıdır. Çünkü hastaların ancak % 30’ u etkilenmektedir, çoğu zaman hafif ve geçicidir. Antiemetikler etkili olamayabilir ve antiemetik ilaçlar uygulandıklarında yan etkileri semptomlardan daha şiddetli olabilir (18). Keats ve arkadaşları (32) profilaktik antiemetiğin %80-90 hastada gereksiz olduğunu, çünkü hastaların %70’inde gelişmeyeceğini ve ilaç uygulansa bile, %10-20’sinde kusma ile karşılaşacağını bildirmektedirler. Bununla birlikte taşıt tutması olan hastalar, intraokuler cerrahi, tonsillektomi, laparaskopik cerrahi gibi POBK’ın sık gözlendiği operasyonlarda ve özellikle kusmanın tehlikeli sonuçlara varabileceği Mallory-Weiss Sendromu ve mediastinit gibi durumlarda faydalı olabilir ve önerilmektedir (18).

Antiemetikler, bulantı ve kusmanın önlenmesinde premedikasyonda, indüksiyon sırasında veya postoperatif olarak kusmanın tedavisinde uygulanırlar. Profilaksi için uygulanacak ajanın kabul edilebilmesi için etkili ve etki süresinin uzun olması ve kayda değer yan etkilerinin olmaması gerekir.

(13)

Bu amaçla, antikolinerjikler, antihistaminikler, fenotiazinler, butirofenonlar, benzamidler kullanılmıştır (2,18.). Droperidol, metoklopramid ve proklorperazin sıklıkla antiemetik olarak kullanılmışlardır. Fakat her zaman POBK’da etkin oldukları gösterilememiştir. Alizapride ve cisaprid’in periferik etkili gastrokinetik ajan olan droperidole üstünlüğü gösterilememiştir (2,33). Son yıllarda POBK’nın önlenmesinde ve tedavisinde, 5-HT 3 antagonistleri sıklıkla kullanılmaktadır (34).

Sedatifler, Antimuskarinikler ve Anksiyolitikler

Transdermal hyosin yaklaşık 2 saat içerisinde etkin olur, bu nedenle akut tedavide kullanılmaz (35). Antimuskarinik ilaçlar, periferik parasempatolitik blokaj ve gastro-ösofagial bariyer basıncını azaltarak etki gösterir.

Benzodiyazepinlerin direkt antiemetik etkileri yoktur, fakat anksiyetenin kontrolünü sağlarlar. Midazolam da dahil benzodiyazepamların kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmada

etkili olduğu bildirilmiştir. Postoperatif dönemde standart antiemetik rejimlere (metoklopramid, proklorperazin veya droperidol) dirençli olan kusmalarda 1 mg/saat dozda

midazolamın plaseboya göre etkili olduğu ve antiemetik gereksinimi olmadığı belirtilmiştir. Sedasyon skoru ve oksijen saturasyonu arasında gruplar arasında farklılık saptanmamıştır (36).

Dopamin D2 reseptör antagonistleri

Fenotiazinler, butirofenonlar ve metoklopramid POBK’nin tedavisinde orta derecede etkilidirler. Nadiren antiemetik etkilerinden daha uzun sürebilen ekstrapiramidal ve disforik reaksiyonlara neden olabilirler. Bu tür reaksiyonlar daha sıklıkla kadınlarda ve çocuklarda görülür, opioid ajanlar verildiğinde daha az karşılaşılır. Fenotiazinler arasında prometazin oldukça sedatiftir, proklorperazin ve perfenazin kusmayı engeller ancak ekstrapiramidal semptomlar ve hareketliliğe neden olabilir. Bu ilaçlar öncelikle antidopaminerjik ajanlardır, orta derecede antihistaminerjik ve antikolinerjik aktiviteye sahiptirler (33).

Metoklopramid’in etki mekanizması 5-HT3 reseptörlerinin antagonizmasından çok, dopamin D2 reseptörlerinin antagonize edilmesi şeklindedir. Metoklopramid alt özofagial sfinkter tonüsünü arttrır ve gastrik boşalımı kolaylaştırır (2,25).

Alizaprid antidopaminerjik etkilidir, fakat gastrokinetik etkisi yoktur. Alizapridinin antiemetik etkisi doz bağımlıdır ve droperidolden daha az güçlüdür. 100 mg alizaprid, bulantı kusmayı azaltır ve etki süresi 4 saattir. Hipotansiyon, taşikardi ve ekstrapiramidal yan etkilere neden olur (34).

(14)

Butirofenonlar

Butirofenonlar Belçika’da Janssen tarafından 1950’lerin sonunda bulunmuş nöroleptiklerdir. Bunlar 4-fenilpiperidin türevleridir ve bir opioid ilaç olan meperidin’e benzeyen bir yapı gösterirler.

Farmakolojik etkileri bakımından fenotiazinlere, özellikle piperazin bileşiklerine benzerler. Güçlü antipsikotik etkiye sahiptirler. Otonom sinir sistemi ile ilgili etkileri fenotiazinlerinkine göre zayıftır. Antikolinerjik etkileri yoktur. Alfa-adrenerjik reseptör bloke edici etkileri zayıftır; fenotiazinlere göre daha seyrek ve hafif ortostatik hipotansiyon yaparlar. Sedatif etki gösterirler; bu etkileri fenotiazinlerinkine göre genellikle daha azdır. Fenotiazinler gibi KTZ’u bloke ederler, belirgin antiemetik etki yaparlar.

Butirofenonlar, SSS’de dopaminerjik reseptörleri ve daha zayıf olarak noradrenerjik reseptörleri bloke ederler. Dopaminerjik reseptörleri fenotiazinlere oranla daha selektif ve daha güçlü bir şekilde bloke ederler (37). Droperidol ve haloperidol iki antiemetik etkili antidopaminerjik nöroleptik ajanlardır. Her iki ajanın da etkisi hızlı başlar ancak haloperidol 3 saat ve droperidol 24 saat etki eder. Sedasyon ve ekstrapiramidal reaksiyonlar gibi yan etkiler genelde yüksek dozlarda gözlenir. Droperidol, POBK’nın önlenmesi ve tedavisinde düşük dozlarda önerilir (29).

Kortikosteroidler

Steroidlerin etki mekanizmaları tam açık olmamakla birlikte, POBK’nın tedavisinde kullanılmaktadırlar. Deksametazonun, beyinde 5-HT dönüşümünü azaltarak metoklopramidin etkisini artırdığı bildirilmiştir (2). Son yıllarda deksametazon tek başına veya diğer antiemetiklerle kombine edilerek değişik cerrahi girişimlerde kullanılmaktadır. Uygulama zamanı tartışmalıdır, ancak anestezi indüksiyonu öncesinde uygulandığında, operasyon sonunda uygulanmasından daha etkin olduğu bildirilmiştir (24). Çalışmalarda yetişkinlerde 8-10 mg, çocuklarda 8-100-150 µg/kg dozlarda kullanılmaktadır (38). Rejyonal anestezide de granisetron ve 8 mg deksametazon uygulanmış ve daha az POBK gözlenmiştir (39).

Tonsillektomilerde 5-11 yaş arasında 10 mg, 11 yaşın üzerinde 0.5 mg/kg uygulanan oral prednizolonun da postoperatif 4-7. günlerde bulantı ve kusmayı azalttığı bildirilmiştir (40).

(15)

Serotonin Antagonistleri

Önemli yan etkileri olmaksızın, serotonin antagonistlerinin kemoterapi sırasındaki emeziste etkili olduğu 10 yıldan daha uzun süreden bu yana bilinmektedir. Ondansetron, POBK’da kullanılan ilk serotonin antagonistidir. Bu sınıf ilaçlara daha sonra granisetron, tropisetron, dolasetron ve azasetron eklenmiştir (41).

Ondansetron özgün ve güçlü bir 5-HT3 antagonistidir (42). Bu nedenle 5-HT3 reseptörlerinin neden olduğu bulantı ve kusmayı area postrema, nukleus tractus solitarius ve/veya intestinal sistemde bloke eder.

Postoperatif bulantı kusmanın önlenmesinde oral ve iv yol kullanılırken, tedavide iv yol kullanılmaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda radyoterapi ve kemoterapiye bağlı emezisde dil üzerine uygulanan oral çözünen tabletlerin de etkinliği araştırılmaktadır (43). POBK’nın önlenmesinde ondansetronun uygulama zamanı ve dozu halen tartışmalıdır. Yetişkinlerde POBK’yı önlemede, 4-8 mg ondansetronun plaseboya göre etkin olduğu saptanmıştır. Postoperatif bulantı-kusma, daha önce öyküsünde POBK olanlarda %67.7 iken, olmayanlarda %46.4 oranında gözlenmiştir (44). Radikal mastektomide 4 mg profilaktik ondansetronla ilk 24 saatte %33.3 oranında POBK bildirilirken, plasebo grubunda bu oranın %81.5 olduğu ve ondansetronun postoperatif ilk 6 saatte etkili olduğu vurgulanmıştır (45). Ondansetron çeşitli çalışmalarda diğer standart antiemetik rejimlerle de karşılaştırılmıştır. Laparoskopik kolesistektomilerde 4 mg ondansetron, 1.25 mg droperidol ve 10 mg metoklopramid karşılaştırılmıştır. Ondansetron verilen grupta POBK oranının 1-4 saatler arasında diğer iki gruba göre daha az olduğu gözlenmiştir (46). Çocuklarda da ondansetronun droperidolden daha etkin olduğu bildirilmiştir (47). Kadınlarda laparoskopik kolesistektomilerde 5 mg tropisetron ve 1.25 mg droperidol karşılaştırılmış ve bulantı açısından fark olmamasına rağmen, kusma tropisetron grubunda az gözlenmiştir (48).

Laparaskopik kolesistektomilerde 40 µg/kg granisetron, 20 µg/kg droperidol ve 0.2 mg/kg metoklopramid uygulandığında granisetronun droperidol ve metoklopramide üstün olduğu vurgulanmıştır (49).

Eberthart ve ark. (50) ekstrakapsüler katarkt cerrahisinde 10 mg/kg droperidol ve 12.5 mg dolasetron tek başına veya kombine olarak uygulamışlardır. Düşük doz droperidol ve dolasetronun antiemetik etkilerinin benzer olduğunu ve kombine uygulamalarının aditif etki yaratmadığını göstermişlerdir.

(16)

Jinekolojik cerrahi sonrası 0.3 mg ramosetron ve 2.5 mg granisetron karşılaştırıldığında, ramosetronun granisetrona üstün olduğu bildirilmiştir ve etkin dozun 0.3 mg olduğu vurgulanmıştır (51). Orta kulak cerrahisinde, uzun süreli POBK’ nın önlenmesinde ramosetronun granisetrondan daha etkin olduğu bildirilmiştir (52).

HALOPERİDOL

Şekil 1. Haloperidolün kimyasal formülü (7)

Haloperidol bulantı-kusma, ajitasyon ve deliryumun tedavisinde kullanılan butirofenon derivesi bir nöroleptik ilaçtır. Butirofenonlar 1950’i yılların sonunuda Jansen tarafından bulunmuştur (Şekil 1)(7).

Fizikokimyasal Özellikleri

Haloperidolün kimyasal yapısı, 4-[4-(p-klorofenil)-4-hidroksipiperidino]-4-florobutirofenon’dur. Butirofenonlar 4-fenilpiperidin türevleridir ve bir opioid ilaç olan meperidine benzeyen bir yapı gösterirler.

Etki Mekanizması

Butirofenonlar, SSS’de dopaminerjik reseptörleri ve daha zayıf olarak noradrenerjik reseptörleri bloke ederler. Haloperidolün sedasyon, kas gevşemesi, hipotansiyon ve refleks taşikardi gibi etkileri α1- adrenerjik reseptör bloke edici etkisine bağlıdır. Ekstrapiramidal yan

etkilerin ise nigrositriatal dopaminerjik yolağın innerve ettiği bazal ganglion hücrelerindeki D2 dopaminerjik reseptörlerin blokajına bağlı olduğuna inanılmaktadır. Butirofenonlar güçlü

antiemetiklerdir (53). Yalnızca psikiyatride kullanılmayıp aynı zamanda cerrahi hastalarda ciddi ajitasyonu engellemekte de kullanılmıştır. Yapılan çalışmalarda haloperidolün etkili

(17)

olarak apomorfinin indüklediği emezisi önlediği gösterilmiştir. Henz ve arkadaşlarının (54) yayınlarında bir butirofenon olan droperidolün antiemetik etkisinin doza bağımlı olmadığı ancak yan etkiler olan sedasyon ve baş dönmesinin doza bağımlı olduğu belirtilmiştir.

Farmokokinetik

Oral kullanıldığnda plazma konsantrasyonu 3-6 saat sonra tepe değerine ulaşır ve yarılanma ömrü 13-35 saattir. Mide bağırsak sisteminden iyi emilir ve im verildiğinde oral kullanımından daha etkindir. Daha çok α1-asitglikoproteine olmak üzere %91’i plazma

proteinlerine bağlanır. 1-10 mg haloperidol iv verildikten sonra ilk sedasyon etkisi genellikle 2-5 dakika içinde başlar. Yarılanma ömrü yaklaşık 2 saattir, fakat doza bağlıdır. Kan-beyin bariyerini kolayca geçer ve serebrospinal sıvıdaki serbest ilaç konsantrasyonundan 10 kat fazladır (7).

Metabolizma ve Atılım

Karaciğerde %50 ilk geçiş metabolizmasına uğrar. Büyük kısmı karaciğerde N-dealkalizasyonla inaktif metabolitlerine dönüşür. Bir kısmı da hidroksihalperidole indirgenir. %40’ı 5 gün içinde metabolize olarak, %1’i de değişmeden renal yolla atılırken %15’i safra yolu ile atılır. Uzun plazma yarılanma ömrü nedeniyle tekrarlanan dozlarda birikici etkilerine dikkat edilmelidir (7).

Sistemler Üzerine Etkileri

Santral sinir sistemine etkileri: Ajite hastalarda sakin ve uyumlu görünüşle

sonuçlanan SSS depresyonu yapar. Hasta çevreye ilgisizdir ve ayrıca kataleptik hareketsiz bir durumdadır. Bu ilaçla amnezi görülmez, analjezik etkisi ise minimaldir. Ayrıca, haloperidol nöbet eşiğini azalttığından nöbet riski olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (7).

Kardiyovasküler sisteme etkileri: Haloperidol periferik α1- bloke edici etkisine bağlı

hafif bir hipotansiyona sebep olabilirken dopamin nörotransmitter fonksiyonundaki azalma ile de hipotansiyona sebep olabilir. Haloperidolun toksik dozu ‘torsade de pointes’ ile sonuçlanan QT intervalinde uzamaya sebep olabilir. Toksik dozda haloperidol alan iki çocukta ventriküler aritmi gözlenmemiştir. Daha önce de haloperidolun terapötik dozuyla ortaya çıkan torsades de pointes tanımlanmamıştır. Toksik doz sonrası QT aralığı uzaması görülen hastaların birçoğunda mitral valv prolapsusu, çeşitli aritmiler, tioridazin, fenotiazin ve trisiklik antiepresan kullanımı söz konusudur (55).

(18)

Solunum sistemine etkileri: Haloperidol yalnız başına verildiğinde solunum

sistemine anlamlı etki oluşturmaz. Opioidlerle birlikte verildiğinde solunum depresyonu rapor edilmiştir, ancak hafif düzeydedir (7).

Endikasyonları

Anestezik ajan olarak nörolept anestezide, antiemetik olarak genel anestezide, hipnotik sedatif olarak premedikasyonda ve derin sedasyonda, yoğun bakımda ajitasyon ve deliryumun tedavisinde kullanılır. Bunun dışında özellikle fenotiyazinlere dirençli olan veya alerjisi olan hastalarda psikoz tedavisinde kullanılır (7).

Kullanım Şekli ve Dozu

Deliryum ve ajitasyonun tedavisinde oral haloperidolün başlangıç dozu hastanın hemodinamik stabilitesine, eşlik eden semptomların yoğunluğuna bağlıdır. Yaşlı ve hemodinamik olarak stabil olmayan hastalarda 0.5 mg gibi küçük dozlarda başlanırken, stabil hastalarda 2-5 mg oral yolla günde üç dört kez verilebilir. Oral verilmediği zaman parenteral yol önerilir. Ajitasyon ciddiyetine bağlı olarak başlangıç iv bolus dozu 0.5-10 mg’dır. Sürekli infüzyonu (3-25mg/sa) daha düzenli serum konsantrasyonu sağlar. Premedikasyon amacıyla kullanıldığında 2.5-5 mg intramuskuler, antiemetik olarak 0.075 mg/kg, sedasyon için 0.05-0.1 mg/kg dozda kullanılır (7).

Kontrendikasyonları ve Yan Etkileri

Ekstrapiramidal yan etkileri nedeniyle Parkinson hastalığında kesin kontrendikedir. Mitral valv prolapsusu ve çeşitli aritmilerde uzamış QT intervaline neden olabileceğinden kardiyak hastalık öyküsü olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Plasentayı geçip fötal dolaşıma geçebilir. Gebe kadınlarda mutlaka gerekli ise verilmeli, doğumdan 1-2 hafta önce kesilmelidir (7).

Akut distonik reaksiyonlar, akatizi, parkinsonizm, tardif dizkinezi gibi ekstrapiramidal yan etkiler görülebilir. Kas rijiditesi, ateş, mental durum değişikliği ile karakterize nöroleptik malign sendrom seyrek olarak oluşabilir. Özellikle dehidrate hastalarda hipotansiyona sebep olur. QT intervalinde uzama ve “torsade de pointes” oluşabilir. Nöbet riskini arttırabilir (7).

(19)

GEREÇ VE YÖNTEMLER

Çalışmamız 2005-2006 yıllarında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Anabilim Dalı’nda, yapılmış olup, Fakülte Etik Kurulu ve çalışmaya katılan tüm olguların yazılı onayı alınmıştır (Ek 1, 2).

Çalışmamıza yaşları 19-70 arasında değişen, Amerikan Anestezi Derneği (ASA) sınıflamasına göre I ve II. gruba giren olgular alındı. Akciğer, karaciğer, böbrek, kalp veya SSS hastalığı, geniş barsak rezeksiyonu yapılacak olan, cerrahiden önceki 24 saat içinde herhangi bir nedenle antiemetik alan ve nazogastrik tüp takılan, haloperidolün kontrendike olduğu ya da opioid alerjisi olan olgular çalışma dışı bırakıldı.

Olgular arası standardizasyonu sağlamak amacıyla Apfel risk skoru baz alındı (56). Bu sınıflamaya göre % 40 ve üzeri risk taşıyan hastalar seçildi. Bu skor; taşıt tutma hikayesi olan, sigara içmeyen, kadın, obesite sorunu olan, opioid ihtiyacı olması beklenen ve daha önceki ameliyatlarında bulantı kusma hikayesi olan hastaları içermektedir. (Tablo 1).

Çalışmada cinsiyet farkı gözetilmeksizin alınan 250 hasta randomize olarak 5 gruba ayrıldı. Grup I (n=50) kontrol grubu, Grup II (n=50) 2 mg haloperidol grubu, Grup III (n=50) 1 mg haloperidol grubu, Grup IV (n=50) 0.5 mg haloperidol ve Grup V (n=50) 0.25 mg haloperidol grubu olarak belirlendi.

Tüm olgular operasyondan önce 8 saat aç ve susuz bırakıldılar. Hastalara, operasyondan 45 dakika önce im olarak 0.05 mg/kg midazolam ile premedikasyon uygulandı.

Hastalar operasyon masasına alındıklarında el sırtından 18 G kanül ile iv damaryolu açılarak %0.9 NaCL izotonik sıvıdan 10 ml/kg/saat infüzyona başlandı. 3 yollu EKG ile kalp

(20)

ritmi ve kalp tepe atımı (KTA), noninvaziv olarak sistolik arter basıncı (SAB), diyastolik arter basıncı (DAB), pulsoksimetre ile periferik oksijen satürasyonu (SpO2) monitörizasyonu

uygulandı (Drager PM8040, Lübeck, Germany).

Anestezi indüksiyonunda iv olarak 2 mg/kg propofol ve 2µg/kg fentanyl kullanıldı. Kas gevşetici olarak 0.6 mg/kg rokuronyum uygulandı ve yeterli nöromusküler blok sağlandığında endotrakeal entübasyon gerçekleştirildi ve 8 ml/kg tidal volüm, 12 solunum/dakika frekans ile mekanik ventilasyon başlatıldı. Anestezi idamesi sevofluran ve %50 O2/N2O (3lt/dk) ile sağlandı. Operasyon sonunda tüm hastalara atropin (0.02mg/kg) ve

neostigmin (0.04mg) verildi. Cilt kapamaya geçildiği sırada I. gruba antiemetik verilmedi, II. gruba 2 mg haloperidol, III. gruba 1 mg haloperidol, IV. gruba 0.5 mg haloperidol, V. gruba 0.25 mg haloperidol verildi. Bu aşamada, postoperatif analjezi için 2 mg morfin iv bolus olarak verildi. Hasta kontrollü analjezi yöntemi ile morfin uygulanması için 100 ml % 0.9 NaCl içine 30 mg morfin HCl (Morphine HCL ampul 0.01g/1 mL, Galen İlaç San. Tic. A.Ş., İstanbul) eklendi. Hasta kontrollü analjezi için Abbott Pain Management Provider (Abbott laboratories, North Chicago, IL, USA) cihazı kullanıldı ve bazal infüzyon 2 mg/saat, kilitli kalma süresi 20 dakika, 4 saatlik limit 20 mg olarak programlandı.

Operasyon sonrasında hastaların toplam cerrahi süresi, anestezi süresi, postoperatif parmak ucu kan şekeri değerleri kaydedildi.

Tablo 1. Apfel risk skoru (56)

Kadın cinsiyet %20 Sigara içmemek %20

Anestezi sonrası veya seyahatte bulantı ve/veya kusma %20 Postoperatif opioid alımı %20

Hastaların derlenmeleri Aldrete derlenme kriterleri ile değerlendirildi. (Tablo 2)(57). Değerlendirilmede her bulgu için verilen puanlar toplandı ve 10 puan tam derlenme olarak kabul edildi. Bu kriterler 5. 15. ve 30. dakikalarda tekrarlandı. Sedasyonun derecesini belirlemek için Ramsey sedasyon skalası (Tablo 3) kullanıldı (58).

(21)

Hasta memnuniyeti, gaz çıkarma zamanı, oral alım zamanı, ayağa kalkma zamanı, ‘Lyles Quality of recovery’ sorgulaması, postoperatif kan şekeri değerleri, hastanede kalış süresi ve yan etkiler kaydedildi (Tablo 4)(59).

Tablo 2. Aldrate derlenme kriterleri (57)

0 puan 1 puan 2 puan

Preanestezik arteriyel kan basıncıdeğerinden

sapma

± %50 ± %20-49 ± %0-20

Bilinç Verbal uyarıya refleks

yanıt yok

Verbal uyarıya refleks

yanıt var Açık

Aktivite Bütün ekstremiteleri

hareket ettirebiliyor

İki ekstremiteyi hareket ettirebiliyor

Ekstremitede hareket yok

Solunum Apneik Yüzeyel, dispne veya

takipne varlığı

Derinliği yeterli öksürebiliyor

Periferik oksijen satürasyonu

Sürekli oksijen desteği

ile SpO2<%92

SpO2>%9 sürdürebilmek

için oksijen desteği

Oda havasında

SpO2 >%92

SpO2: periferik oksijen saturasyonu

Tablo 3. Ramsey sedasyon skalası (58)

1 Sinirli, ajite ve/veya huzursuz hasta

2 Koopere, oryante ve sakin hasta

3 Sadece emirlere uyan hasta

4 Glabellar vuruya hemen yanıt veren hasta

5 Glabellar vuruya yavaş yanıt veren hasta

(22)

Tablo 4. Lyles ‘Quality of recovery’ sorgulaması (59)

Hiç Bazen Genellikle

Genel olarak kendimi iyi hissettim 0 1 2

Diğerlerinden destek aldım (dr. ve hemşire) 0 1 2

Yapılan uyarı ve önerileri anladım 0 1 2

Kendi tuvaletimi ve kişisel temizliğimi yardımsız yapabildim 0 1 2

İdrar ve büyük tuvaletinizi yapmada zorluk yaşadınız mı? 0 1 2

Rahatlıkla nefes alabildiniz mi? 0 1 2

Baş, bel veya kas ağrısı çektiniz mi? 0 1 2

Bulantı, kusma ve öğürme çektiniz mi? 0 1 2

Ciddi veya orta şiddette ağrı çektiniz mi? 0 1 2

Postoperatif ağrının değerlendirilmesinde 10 cm’ lik yatay bir çizgi üzerinde, çizginin başlangıcının ağrısızlığı (0), en sağının ise dayanılmayacak kadar şiddetli ağrıyı (10) gösterdiği ve olguların bu çizginin üzerinde ağrısının yerini belirlediği vizüel analog skala (VAS) kullanıldı (Şekil 2).

0---5---10

Ağrı yok Orta derecede ağrı En şiddetli ağrı

Şekil 2. 10 Puanlı Vizüel Analog Skala (VAS)

Hastaların postoperatif 30. dakika, 1., 2., 4., 6., 12., 16. ve 24. saatteki kalp atım hızı, sistolik arter basıncı, diastolik arter basıncı, dakika solunum sayısı, VAS sedasyon dereceleri, hasta memnuniyeti ve yan etki olup olmadığı kaydedildi. Hasta memnuniyeti: zayıf, 0-25; orta, 26-50; iyi, 51-75 ve çok iyi, 76-100 olarak değerlendirildi.

(23)

Ameliyattan önce hastaların tümüne, postoperatif dönemde bulantı ve kusma olabileceği ve bunu önlemede kullanılacak ilaçlar anlatıldı. Bulantı ve sedasyon değerlendirilmesi için uygulanacak olan bulantı ve sedasyon skorlarının nasıl sorgulanacağı aşağıdaki şekilde açıklandı.

Bulantı skorunda (0=Bulantı yok, 1=Bulantı var) olarak tariflendi ve bunlar arasındaki bulantı ve kusmaya bir numara vermesi isteneceği anlatıldı, kusma gerçekleştiğinde 1, olmadığında 0 olarak değerlendirildi.

Sedasyon skorlamasında ise (5= hasta ağrılı uyaranlara yanıt veremiyor, 4= hasta sadece ağrılı uyarılara yanıt verebiliyor, 3= hasta sözlü komutlara yanıt veremiyor fakat sarsma ve taktil uyarılara yanıt verebiliyor, 2= hasta sadece tekrarlayan ve yüksek sesli komutlara yanıt verebiliyor, 1= hasta sedatize ama oryante, verbal komutlara yanıt normal, 0= hasta uyanık) olarak değerlendirileceği anlatıldı.

Olgular, vital bulgular yeterli görüldüğünde ve Aldrete skoru en az 9 iken servislerine gönderildiler. Ameliyatın ertesi günü hastaların 24 saatlik postoperatif süreçte ek anti-emetik gereksinimleri kaydedildi. Hastaların kusması olduğunda ve/veya bulantısı olduğunda, ya da hastalar talep ettiğinde ek anti-emetik olarak intravenöz 8 mg ondansetron uygulandı ve kaydedildi.

Çalışmamızdaki verilerin istatistiksel analizi Statistica 7 programı kullanılarak yapıldı. Niceliksel değişkenlerin normal dağılımı, uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile incelendi. Gruplar arasında normal dağılımı gösteren değişkenlerin farklı olup olmadığı bağımsız gruplarda t testi, normal dağılım göstermeyen değişkenlerin farklı olup olmadığı Mann-Whitney U testi ile değerlendirildi. Gruplar arasında kategorik değişkenlerin farklı olup olmadığı ki-kare testi ile incelendi. Değişkenlere ait değerler ortalama ± SS, mediyan (min-maks) olarak ifade edildi. Yapılan değerlendirmelerin sonunda p<0.05 anlamlılık sınırı olarak kabul edildi.

(24)

BULGULAR

Olguların demografik özellikleri, anestezi ve cerrahi süreleri tablo 5’te gösterilmiştir. Gruplar arasında yaş (yıl), cinsiyet (E/K), ağırlık (kg), anestezi süresi (dakika) ve cerrahi süre (dakika) açısından fark saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo 5).

Tablo 5. Olguların demografik özellikleri, anestezi ve cerrahi süreleri (Ort±SS)

Değişkenler Grup I

( n=50) Grup II (n=50) Grup III ( n=50) GrupIV (n=50) Grup V (n=50) P* Yaş (yıl) 48.58 ± 11.67 45.59 ± 15.54 43.60 ± 14.87 43.29±15.46 43.89±11.64 0.298 Cinsiyet (E/K) 26/24 26/24 24/26 25/25 25/25 0.993 Ağırlık (kg) 70.58 ± 9.68 77.04±23.10 69.67 ± 14.29 71.90±13.80 72.39±10.70 0.129 Anestezi süresi (dakika) 119.20 ± 39,75 121.64±41.66 118.24 ± 89.88 127.96 ± 65.64 118.79 ± 40.45 0.829 Cerrahi süresi (dakika) 109.28 ± 39.05 109.64±40.78 108.92 ± 39.68 112.65 ± 90.33 110.00 ± 41.48 0.990 * Analizde kullanılan yöntem t testi.

Kalp Atım Hızı (KAH) (vuru/dk)

Olguların KAH 30. dakika, 1. saat, 2. saat, 4. saat, 8. saat, 12. saat, 16. saat ve 24. saat değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo 6).

(25)

Tablo 6. Gruplara göre kalp atım hızı (KAH) değerleri (Ort±SS)

Grup I

(n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 30.dakika 74.56±10.25 74.47±10.03 64.32±10.22 74.32±10.22 75.14±10.30 0.995 1.saat 76.70±7.87 76.94±8.25 77.37±7.91 76.72±8.10 75.95±12.65 0.960 2.saat 77.06±7.69 76.90±7.60 77.05±8.02 77.50±7.80 77.20±7.68 0.997 4.saat 77.30±7.00 77.57±6.47 76.92±6.73 77.46±6.75 77.37±6.54 0.991 8.saat 77.62±6.72 78.02±6.50 76.92±6.74 77.46±6.76 78.29±6.30 0.986 12.saat 78.00±6.72 78.25±6.53 78.04±6.60 77.92±6.40 78.31±6.69 0.998 16.saat 78.36±6.57 78.50±6.41 78.26±6.40 78.00±6.20 78.54±6.52 0.994 24.saat 79.10±6.75 78.98±6.83 79.32±6.87 78.90±6.80 79.29±6.97 0.997 * Analizde kullanılan yöntem t testi.

Olguların sistolik arteryel basınç (SAB) 30. dakika, 1. saat, 2. saat, 4. saat, 8. saat, 12. saat, 16. saat ve 24. saat değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo 7).

Tablo 7. Gruplara göre sistolik arteryel basınç (SAB) değerleri (Ort±SS) Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 30.dakika 112.64±18.20 112.45±16.62 114.80±16.56 113.78±17.89 118.96±16.60 0.329 1.saat 113.70±15.21 115.11±14.61 112.80±15.36 114.00±14.30 114.20±15.36 0.959 2.saat 115.50±13.97 115.29±12.50 114.30±14.50 116.96±14.35 116.40±13.72 0.908 4.saat 113.90±13.14 113.92±12.62 114.80±13.32 112.90±11.70 112.60±19.78 0.945 8.saat 109.50±23.08 113.14±10.77 112.50±11.03 113.49±10.98 113.85±10.88 0.900 12.saat 114.10±13.69 112.54±12.14 111.50±7.97 116.69±10.98 111.57±19.68 0.460 16.saat 112.50±11.79 113.43±13.73 113.40±13.94 113.43±18.87 114.17±14.56 0.999 24.saat 115.40±12.32 115.10±12.38 115.00±12.66 113.14±18.38 113.13±18.92 0.889 * Analizde kullanılan yöntem t testi.

Olguların diastolik arteryel basınç (DAB) 30. dakika, 1. saat, 2. saat, 4. saat, 8. saat, 12. saat, 16. saat ve 24. saat değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo 8).

(26)

Tablo 8. Gruplara göre diastolik arteryel basınç (DAB) değerleri (Ort±SS) Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V ( n=50) p* 30.dakika 66.82±12.71 68.53±8.32 68.80±8.49 69.41±8.46 69.17±8.90 0.962 1.saat 70.90±9.35 71.37±9.06 71.10±8.53 71.07±9.07 71.25±8.9 0.999 2.saat 71.44±8.14 72.16±8.20 71.10±7.84 70.20±12.77 70.83±7.31 0.862 4.saat 71.30±9.57 72.25±9.13 71.50±9.27 71.67±9.20 71.15±9.19 0.980 8.saat 79.70±7.79 70.09±7.97 70.40±6.91 70.67±7.41 70.41±7.64 0.974 12.saat 70.40±8.26 70.78±7.76 71.10±7.71 70.29±7.70 70.52±8.20 0.987 16.saat 69.70±8.94 59.50±8.79 70.30±8.55 69.70±9.13 69.48±8.39 0.991 24.saat 70.90±8.49 70.88±8.35 71.20±8.54 70.29±7.49 70.52±8.00 0.985

* Analizde kullanılan yöntem t testi.

Vizuel Analog Skor (VAS)

Olguların VAS 30. dakika, 1. saat, 2. saat, 4. saat, 8. saat, 12. saat, 16. saat ve 24. saat değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo 9).

Tablo 9. Gruplara göre visuel analog skor (VAS) değerleri (Ort±SS) Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 30.dakika 3.08±2,15 3.08±2.11 3.08±2.07 2.94±2.06 2.97±2.085 0.987 1.saat 2.80±1.97 2.72±1.95 2.80±1.97 2.11±1.82 2.75±1.99 0.246 2.saat 2.18±1.83 2.05±1.78 2.06±1.85 2.05±1.82 2.06±1.84 0.994 4.saat 1.66±1.60 1.54±1.62 1.60±1.53 1.56±1.57 1.58±1.63 0.995 8.saat 1.38±1.40 1.35±1.40 1.38±1.41 1.37±1.35 1.33±1.40 0.100 12.saat 1.10±1.28 1.17±1.26 1.10±1.28 1.00±1.21 1.10±1.32 0.972 16.saat 0.70±1.11 0.70±1.10 0.72±1.10 0.86±1.11 0.68±1.11 0.831 24.saat 0.34±0.72 0.37±0.72 0.36±0.72 0.29±0.67 0.37±0.73 0.960

* Analizde kullanılan yöntem t testi.

Sedasyon Skoru

Olguların sedasyon skoru 30. dakika, 1. saat, 2. saat, 4. saat, 8. saat, 12. saat, 16. saat ve 24. saat değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(Tablo10).

(27)

Tablo 10. Gruplara göre sedasyon skoru değerleri (Ort±SS) Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 30.dakika 2.00±0.57 1.98±0.54 1.98±0.55 1.98±0.54 1.97±0.38 0.993 1.saat 2.00±0.49 2.07±0.39 1.96±0.34 2.01±0.46 1.93±0.38 0.518 2.saat 1.96±0.40 2.00±0.28 1.96±0.40 2.00±0.34 1.95±0.41 0.949 4.saat 2.08±0.49 2.07±0.48 2.00±0.34 2.07±0.48 2.02±0.43 0.824 8.saat 2.02±0.47 2.01±0.46 2.02±0.47 2.01±0.46 2.02±0.8 1.000 12.saat 2.14±0.60 2.11±0.58 2.19±0.56 2.08±0.52 2.16±0.66 0.920 16.saat 2.10±0.54 2.09±0.53 2.10±0.54 2.13±0.56 2.10±0.55 0.979 24.saat 1.96±0.28 1.96±0.28 1.96±0.28 1.96±0.28 1.97±0.32 0.961

* Analizde kullanılan yöntem t testi.

Postoperatif Bulantı Değerlendirmesi

Olguların postoperatif ilk iki saat bulantı değerlendirmesi sırasıyla Grup I için 13 (%26), Grup II için 2 (%4), Grup III için 6 (%12), Grup IV için 7 (%14), Grup V için 14 (%28) olarak bulunmuş ve gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında ileri derecede anlamlı fark bulunmuştur (p=0.006) (Tablo 11). Bu sonucun Grup I ile Grup II arasındaki farklılıktan kaynaklandığı saptanmıştır (p<0.05).

Olguların 2-24 saat bulantı değerlendirmesi sırasıyla Grup I için 9 (%18), Grup II için 2 (%4), Grup III için 1 (%2), Grup IV için 3 (%6), Grup V için 14 (%28) olarak bulunmuş ve gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı fark bulunmuştur (p=0.026) (Tablo 11).

Tablo 11. Gruplara göre bulantı değerlendirmesi Değişkenler Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 0-2.saat 13 2 6 7 14 0.006 * * 2-24.saat 9 2 1 3 14 0.026 * * *

** Analizde kullanılan yöntem Mann-Whitney U testi **Grup I- Grup II ile karşılaştırıldığında p<0.05 ***Grup I-Grup III ile karşılaştırıldığında p<0.05

Postoperatif Kusma Değerlendirmesi

Olguların ilk iki saat kusma değerlendirmesi sırasıyla Grup I için 11 (%22); Grup II için 0 (%0); Grup III için 3 (%6); Grup IV için 5 (%10); Grup V için 8 (%16) olarak bulunmuş ve gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı fark bulunmuştur (p=0.026) (Tablo 12).

(28)

Olguların 2-24.saat kusma değerlendirmesi sırasıyla Grup I için 8 (%16), Grup II için 6 (%12), Grup III için 5 (%10), Grup IV için 1 (%2), Grup V için 6 (%12) olarak bulunmuş ve gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı fark bulunmamıştır (p=0.136) (Tablo 12).

Tablo 12. Gruplara göre kusma değerlendirmesi Değişkenler Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* 0-2.saat 11 0 3 5 8 0.026** 2-24.saat 8 6 5 1 6 0.136***

** Analizde kullanılan yöntem Mann-Whitney U testi. **Grup I-Grup II ile karşılaştırıldığında p<0.05 ***Grup I-Grup IV ile karşılaştırıldığında p<0.05

Morfin Tüketimi

Olguların 24.saat morfin tüketimi değerleri sırasıyla Grup I için 24.04 ± 5.05, Grup II için 23.90 ± 5.51, Grup III için 24.03 ± 5.50, Grup IV için 24.08 ± 5.45, Grup V için 23.88 ± 4.92 olarak bulunmuş ve gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldıklarında anlamlı fark bulunmamıştır (p=1.000).

Aldrete Skoru

Olguların Aldrete skoru 5. dakika, 15. dakika ve 30. dakika değerleri 5 grup arasında kıyaslanmış ve bu değerlerde anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05)(tablo13).

Tablo 13. Gruplara göre Aldrete skoru değerleri (Ort±SS) Grup I (n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p* ALDRETE 5.dakika 9.00±0.00 9.00±0.00 9.00±0.00 9.00±0.00 9.00±0.00 1.000 ALDRETE 15.dakika 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±00 1.000 ALDRETE 30.dakika 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±0.00 10.00±000 1.000

(29)

Olguların hasta memnuniyeti değerleri kıyaslandığında gruplar arasında ileri derecede anlamlı fark bulunmuştur (p<0.001) (Tablo 14). Bu farklılık Grup I ve Grup II’den kaynaklanmıştır.

Gruplar arasında gaz çıkarma zamanı, oral alım zamanı, ayağa kalkma zamanı, ‘‘Quality of recovery sorgulaması’’, postoperatif kan şekeri ve hastanede kalma zamanı kıyaslandığında anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 14).

Tablo14. Gruplara göre postoperatif değerlendirme sonuçları (Ort±SS)

Değişkenler Grup I

(n=50) Grup II (n=50) Grup III (n=50) Grup IV (n=50) Grup V (n=50) p Hasta memnuniyeti 52.00 ±10.10*** 79.21 ±12.47 59.22±11.80 75.60 ±15.14 56.60± 10.42 0.000** Gaz çıkarma zamanı (saat) 12.38 ±1.78 12.04 ± 1.20 12.43 ±1.71 12.20 ± 1.23 11.80 ± 0.99 0.281* Oral alım zamanı (saat) 14.88 ± 1.87 14.90 ± 2.13 14.71 ±1.78 14.67 ±2.08 14.59 ±1.68 0.953* Ayağa kalkma zamanı (saat) 18.40 ± 3.92 18.27 ± 4.01 18.12 ± 3.93 18.42± 4.01 18.50 ±3.92 0.982* Lyles(Quality of recovery) 12.50 ± 1.27 12.40 ±1.32 12.50 ±1.38 12.36 ±1.32 12.54 ± 1.29 0.894* Postoperatif kan şekeri 133.04±35.13 132.04 ±35.27 133.57±34.7 133.57±34.7 133.70±35.74 0.864* Hastanede kalma zamanı (saat) 34.78 ± 8.20 34.69 ± 9.52 33.87 ±8.23 35.90± 8.23 34.78± 8.20 0.978*

*Analizde kullanılan yöntem t testi.

**Analizde kullanılan yöntem Mann-Whitney U testi ***Grup I-Grup II ile karşılaştırıldığında p<0.05.

Olguların Postoperatif ek antiemetik gereksinim değerleri

Hastaların postoperatif 0-24.saat ek antiemetik gereksinim değerleri Grup I için 20 (%40), Grup II için 3 (%6), Grup III için 4 (%8), Grup IV için 7 (%14), Grup V için 14 (%28) olarak bulunmuş ve gruplar istatiksel olarak karşılaştırıldığında anlamlı fark bulunmuştur (p=0.001). Bu sonuç Grup I ile Grup II arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır (p<0.05).

Yan Etkiler

Grupların hiçbirinde tardiv diskinezi, salivasyon artışı yada tremor gibi bir yan etkiye rastlanmadı.

Olguların gruplara göre demografik ve ölçülen değerleri Tablo 15, 16, 17 ve 18’de gösterilmiştir.

(30)

Olgu

No Protokol No Cinsiyet Yaş Vücut Ağırlığı ASA APFEL Operasyon Servis

1 183992 K 54 65 2 60 Laparatomi KHD 2 120911 K 65 70 2 80 TAH + BSO KH 3 69 E 52 72 2 40 İnguinal herni G.C 4 176689 E 46 75 2 60 TAH+BSO KHD 5 176764 E 60 70 2 60 TAH+BSO KHD 6 185248 K 53 80 2 60 Diskal herni NRŞ 7 193685 E 66 65 2 40 İnguinal herni G.C 8 194656 K 50 65 2 60 TAH+BSO KHD 9 196568 E 52 72 2 60 TAH+BSO KHD 10 80061 K 30 84 2 60 Over kisti KHD 11 190786 K 48 76 2 60 TAH+BSO KHD 12 192434 K 48 74 2 60 Taşlı kese G.C 13 173316 E 39 70 2 80 over kisti KHD 14 193019 E 65 70 2 60 İnguinal herni G.C 15 25789 K 53 70 2 60 TAH+BSO KHD 16 191883 K 39 52 2 60 Pelvik kitle KHD 17 184503 E 65 65 2 40 Taşlı kese G.C 18 189322 K 48 65 2 60 Kc.kisthidatk G.C 19 14973 E 28 60 2 60 TAH+BSO KHD 20 18303 E 32 65 1 60 Taşlı Kese G.C 21 192984 K 41 75 2 60 TAH+BSO KHD 22 184024 K 39 65 2 40 Taşlı kese G.C 23 196703 E 50 90 2 60 TAH+BSO KHD

24 191867 K 64 67 2 40 Kalça protezi Ortopedi

(31)

25 192457 E 50 48 2 80 TAH+BSO KHD 26 18320 E 48 77 2 60 TAH+BSO KHD 27 190996 K 47 63 2 60 TAH+BSO KHD 28 192019 E 26 90 1 60 Pelvik kitle KHD 29 192203 K 65 72 2 40 Taşlı kese G.C 30 30738 E 49 76 1 60 TAH+BSO KHD 31 191545 E 53 70 1 60 TAH+BSO KHD 32 194118 K 53 87 2 60 TAH+BSO KHD 33 194215 K 55 75 2 60 Taşlı kese G.C 34 101558 E 45 60 2 80 TAH+BSO KHD 35 186021 E 58 78 1 60 Diskal herni NRŞ 36 177253 K 65 80 2 60 Taşlı kese G.C 37 138357 K 24 95 2 60 Uterus anomalısi KHD 38 107592 E 50 81 2 60 Diskal herni NRŞ 39 197812 K 46 62 2 60 Diskal herni NRŞ 40 198649 E 37 63 2 60 Mng G.C 41 178108 E 32 65 2 40 Pelvik kitle KHD 42 195317 K 46 76 2 60 TAH+BSO KHD 43 110768 K 29 67 2 60 Diskal herni NRŞ 44 190777 E 60 70 2 80 İnguinal herni G.C 45 2514105 E 65 80 2 60 Laparatomi KHD 46 30733 K 65 70 2 40 Taşlı kese G.C 47 197783 E 35 70 2 60 Pelvik kitle KHD 48 91515 E 36 50 2 60 Pelvik kitle KHD 49 198798 E 56 60 2 60 Miyom uteri KHD 50 87378 K 47 62 1 60 Laparatomi KHD

KHD:kadın hastalıkları ve doğum. G.C:genel cerrahi. NRŞ: Nöroşirurji. Mng:multi nodüler guatr. TAH+BSO:total abdominal histerektomi+bilateral salpingooferektomi. ASA: Amerikan Anesteziyoloji Derneği. APFEL: Bulantı kusma risk skoru.

(32)

Olgu No Protokol No Cinsiyet Yaş Vücut

Ağırlığı ASA APFEL Operasyon Servis

1 207491 K 19 85 2 40

Mandibula

fraktürü Plastik C.

2 199707 E 63 71 1 20 Açık prostat Üroloji

3 179857 E 57 90 2 60 Laparotomi KHD

4 176849 K 26 60 2 60 Laparotomi KHD

5 198933 K 56 75 2 60 TAH+BSO KHD

6 187030 E 20 60 2 60 TAH+BSO KHD

7 18995 E 52 120 2 60 Taşlı Kese G.C

8 156946 K 48 90 2 40 Böbrek taşı Üroloji

9 120112 K 38 55 2 60 Böbrek taşı Üroloji

10 100856 E 42 84 2 60 Safra kesesi operasyonu G.C 11 168016 K 19 48 2 60 Skolyoz Ortopedi 12 130344 E 38 71 1 60 Laparaskopik kese G.C 13 126777 E 58 82 2 40 Taşlı Kese G.C 14 43543 K 19 55 1 40 Septo rinoplasti Plastik C. 15 176987 K 60 85 2 40 Nefrektomi Üroloji 16 172892 E 58 83 2 40 İnsizyonel herni G.C 17 213472 E 22 58 1 60 Mng G.C

18 226663 K 52 65 2 40 Femur frakt Ortopedi

19 229824 E 35 85 2 60 Laminektomi NRŞ

20 229833 K 45 80 1 60 Spnal stenoz Ortopedi

21 1393535 K 38 80 1 40

Suprakondil

fraktürü Ortopedi

22 230203 E 30 80 1 40 Femur fraktürü Ortopedi

(33)

23 231207 K 67 90 2 40 Amputasyon. Ortopedi, KDC 24 183894 E 23 60 1 40 Pelvik kitle KHD 25 86793 K 35 54 1 40 Tendon onarımı Ortopedi 26 163167 K 31 75 1 40 Mng G.C 27 125547 E 50 80 1 40 Nüks guatr G.C

28 227894 K 40 56 2 40 Tibia fraktürü Ortopedi

29 38080 E 54 84 2 40 İnguinal herni G.C 30 226104 E 63 60 2 60 Eksizyonel herni G.C 31 182155 E 57 75 2 60 Kalça çıkığı Ortopedi 32 217819 K 67 80 2 40 Sistoskopi Üroloji 33 218176 E 53 75 1 60 Nefrektomi Üroloji

34 216242 K 33 65 1 60 Böbrek taşı Üroloji

35 223025 K 65 75 2 40 Endometriyu mda kitle KHD 36 201580 E 27 74 1 40 Myoma uteri KHD 37 222337 E 32 83 2 40 Diskal herni NRŞ 38 234122 K 67 150 1 60 Histerektomi KHD 39 32198 E 46 63 2 60 Taşlı Kese G.C 40 213486 E 37 188 1 60 Taşlı Kese G.C 41 213431 K 54 72 2 60 Tur p Üroloji 42 122853 E 67 65 2 60 Tur p Üroloji 43 221219 K 64 70 2 40 Diskal herni NRŞ 44 19605 K 57 83 40 Endometriyu mda kitle KHD 45 219328 K 60 75 2 80 Spondiloz+di skal herni NRŞ

(34)

46 221729 E 51 55 1 60 Myoma uteri KHD 47 183128 K 55 65 2 40 Debridman Ortopedi 48 222243 E 51 75 1 60 Mng G.C 49 130909 E 67 90 2 40 Lobektomi Göğüs C 50 227676 K 16 67 2 60 KC kisthidatik G.C

KHD:kadın hastalıkları ve doğum. G.C:genel cerrahi. NRŞ: Nöroşirurji. Mng:multi nodüler guatr. Tur P:

Trans uretral prostat rezeksiyonu. TAH+BSO:total abdominal histerektomi+bilateral salpingooferektomi. ASA: Amerikan Anesteziyoloji Derneği. APFEL: Bulantı kusma risk skoru. KDC: Kalp damar cerrahisi.

(35)

Olgu No

Protokol

No Cinsiyet Yaş

Vücut

Ağırlığı ASA APFEL Operasyon Servis

1 203791 K 35 70 2 40 Böbrek taşı Üroloji

2 230323 E 45 87 1 40 Taşlı kese G.C 3 225732 E 51 64 2 40 Taşlı kese G.C 4 227883 K 52 85 2 40 Lobektomi Göğüs C 5 214618 E 25 75 2 40 Materyal çıkarımı Ortopedi

6 141289 K 60 69 2 40 Kalça protezi Ortopedi

7 207246 K 38 65 2 60

Materyal

çıkarımı Ortopedi

8 227076 E 18 50 1 60 Mng G.C

9 30727 E 42 60 2 60 Diskal herni NRŞ

10 144213 K 69 75 2 40 Kalça prot Ortopedi

11 213729 K 44 60 2 60 Diskal herni NRŞ

12 227200 E 27 54 1 40

Posterior

Enstrumant. Ortopedi

13 13858 E 56 74 2 60 Kalça protezi Ortopedi

14 225895 E 40 95 1 60 Debridman Ortopedi 15 1212313 K 36 80 2 40 Materyal çıkarımı Ortopedi 16 221260 E 50 59 2 60 Meme biyopsisi Göğüs c

17 123929 K 70 74 2 40 Kalça protezi Ortopedi

18 226399 E 62 55 2 60 Spinal kitle NRŞ

19 222307 K 57 80 2 60 Laparatomi KHD

20 218833 E 42 69 2 60 Disk herni NRŞ

21 183128 K 55 56 2 40 Femur fraktürü Ortopedi

(36)

Tablo 17. (devamı) III. grubun verileri

22 228289 E 56 92 2 60 Spinal stenoz Ortopedi

23 221734 K 65 70 2 40 Nefrektomi Üroloji 24 74965 K 37 98 2 40 Humerus fraktürü Ortopedi 25 61309 E 36 80 1 40 Mng G.C 26 226108 E 16 48 1 60 Nefrektomi Üroloji 27 229240 K 68 65 2 60 Laparatomi KHD 28 72422 K 46 78 2 60 Femur fraktürü Ortopedi 29 196568 E 52 72 2 60 Humerus fraktürü Ortopedi 30 196531 K 54 57 1 60 Diskal herni NRŞ 31 80061 E 30 84 2 40 Diskal herni NRŞ 32 1382822 K 50 56 2 40 Taşlı kese G.C 33 205902 E 26 91 2 40 Radius fraktürü Ortopedi

34 11039 K 65 70 2 60 Kalça protezi Ortopedi

35 165473 K 52 73 2 60 Diskal herni Ortopedi

36 229016 E 60 58 1 60 Tur T Üroloji 37 216623 E 21 63 2 60 Pelvik Kitle KHD 38 227435 K 54 81 2 40 Böbrk taşı Üroloji 39 223056 K 33 69 2 60 Mng G.C 40 229323 K 48 97 2 40 Femur fraktürü Ortopedi

41 231230 E 41 80 2 40 Tibia fraktürü Ortopedi

42 65024 K 21 55 2 60 Diskal herni NRŞ

43 204159 E 26 86 2 60 Pelvik Kitle KHD

(37)

Tablo 17. (devamı) III. grubun verileri

45 206812 E 50 90 2 60 Kalça Protezi Ortopedi

46 12504 K 43 85 2 40

Posterior

Enstrumant. Ortopedi

47 231441 E 18 48 2 60 Tibia fraktürü Ortopedi

48 211022 K 36 85 2 60

Bilateral tüp

ligasyonu KHD

49 234453 E 20 53 2 60 dirsek çıkığı Ortopedi

50 236584 K 24 75 2 40 dirsek çıkığı Ortopedi

KHD:kadın hastalıkları ve doğum. G.C:genel cerrahi. NRŞ: Nöroşirurji. Mng:multi nodüler guatr. Tur T:

Trans uretral prostat rezeksiyonu. TAH+BSO:total abdominal histerektomi+bilateral salpingooferektomi. ASA: Amerikan Anesteziyoloji Derneği. APFEL: Bulantı kusma risk skoru.

(38)

Tablo 18. IV. grubun verileri Olgu No Protokol No Cinsiyet Yaş Vücut

Ağırlığı ASA APFEL Operasyon Servis

1 146068 E 43 65 2 60 Splenektomi G.C 2 209695 K 45 70 2 60 Over kisti KHD 3 30405 E 57 64 2 60 TAH+BSO KHD 4 219234 K 19 65 2 40 Spinal kord tümörü Ortopedi

5 198578 K 40 85 2 40 Böbrek taşı Üroloji

6 221150 E 20 55 2 60 Over kısti KHD 7 217450 E 53 78 2 40 Sistektomi Üroloji 8 216793 K 56 75 2 60 Nefrektomi Üroloji 9 207272 K 29 55 2 60 Nefrektomi Üroloji 10 216284 E 53 82 2 60 Pelvik kitle KHD 11 85912 E 35 58 2 40 Pelvik kitle KHD 12 221503 K 49 83 2 40 Diskal herni NRŞ 13 221012 K 38 78 2 60 Over kısti KHD

14 198578 K 40 85 2 40 Böbrek taşı Üroloji

15 217480 E 60 70 2 60 Pelvik kitle KHD 16 219648 K 27 53 2 60 Vertebra kırığı NRŞ 17 211824 E 52 69 2 40 Femur kırığı Ortopedi 18 216636 K 44 65 2 60 TAH+BSO KHD 19 221022 E 36 85 2 60 Bilateral Tüp ligasyonu KHD 20 218099 K 62 55 2 40 Vertebra kırığı NRŞ 21 218971 E 19 70 2 60 TAH+BSO KHD 22 197917 E 45 64 2 60 TAH+BSO KHD 23 200459 K 22 70 2 60 Sezaryen KHD

(39)

Tablo 18. (devamı) IV. grubun verileri 24 35222 E 61 100 2 60 İnguinal herni G.C 25 715105 K 30 70 2 60 Sezaryen KHD 26 196279 E 62 95 2 60 TAH+BSO KHD 27 190988 E 68 85 2 40 Sistektomi Üroloji 28 185440 K 22 64 2 40 Yanık Plastik C 29 188487 K 23 72 2 40 Yanık Plastik C 30 1120571 E 43 6 1 60 Taşlı kese G.C 31 21056 K 58 80 2 60 İnguinal herni G.C 32 131048 E 18 70 2 60 Adnexial kitle KHD

33 189922 K 47 70 2 60 Diskal herni Ortopedi

34 191629 E 53 70 2 60 Taşlı kese G.C 35 12968 K 61 70 2 40 İnguinal herni G.C 36 187809 E 54 55 2 60 Taşlı kese G.C 37 184501 K 45 65 1 60 Taşlı kese G.C

38 189950 E 65 77 2 80 Skalpta kitle Plastik C

39 199125 K 42 67 2 60 Taşlı Kese G.C

40 191120 E 63 80 2 40 Diskal herni Ortopedi

41 3843 E 53 67 2 60 Taşlı Kese G.C 42 221022 K 36 85 1 60 Bilateral tüp Ligasyonu KHD 43 221132 E 34 80 2 60 0ver kisti KHD 44 231987 K 18 55 2 60 Spinal kord tümörü Ortopedi

45 227451 K 20 67 2 40 Böbrek taşı Üroloji

46 232583 E 43 65 2 60 Tibia fraktürü Ortopedi

47 210362 E 46 50 2 40 Tiroid CA G.C

(40)

Tablo 18. (devamı) IV. grubun verileri

48 232242 K 68 84 2 60 Kalça protezi Ortopedi

49 225149 K 52 70 2 60 Kalça protezi Ortopedi

50 232312 E 51 65 2 40 Over kisti KHD

KHD:kadın hastalıkları ve doğum. G.C:genel cerrahi. NRŞ: Nöroşirurji. TAH+BSO:total abdominal

histerektomi+bilateral salpingooferektomi. ASA: Amerikan Anesteziyoloji Derneği. APFEL: Bulantı kusma risk skoru.

(41)

Tablo 19. V. grubun verileri Olgu No Protokol No Cinsiyet Yaş Vücut

Ağırlığı ASA APFEL Operasyon Servis

1 34297 E 40 75 2 60 Fleb çevirimi Plastik C

2 137059 K 18 63 2 40 Tümör eksizyonu Ortopedi

3 140532 E 36 85 2 40 Akut Batın G.C

4 230203 K 41 85 2 40 Önkol kırığı Ortopedi

5 140497 K 39 63 2 60 Memede kitle G.C

6 165376 E 53 84 2 40 Spinal Stenoz Ortopedi

7 64361 E 43 80 2 40 Hemaroid G.C

8 16958 K 46 90 2 60 Taşlı kese G.C

9 234736 K 50 66 2 60 Memede lipom G.C

10 199057 E 47 70 2 40 Kalça protezi Ortopedi

11 231665 E 64 60 2 40 Omuzda kitle Ortopedi

12 233963 K 36 90 2 40 Alt ve üst eks kırığı Ortopedi

13 83148 K 50 72 2 60 Artroskopi Ortopedi

14 233632 K 41 67 2 40 Omuz kırığı Ortopedi

15 36555 E 49 76 2 60 Femur fraktürü Ortopedi

16 233643 K 70 60 2 60 Ayakbileğinde artroz Ortopedi

17 230574 E 70 80 2 60 Lobektomi Göğüs.c.

18 203791 K 36 64 2 40 Vertebra Stenozu Ortopedi.

19 231242 E 47 65 2 60 Spinal stenoz Ortopedi.

20 233399 K 65 68 2 60 Taşlı Kese G.C

21 223898 E 35 80 1 40 Debridman Ortopedi

22 228677 E 38 85 2 40 Septoplasti KBB

23 225315 K 43 65 1 40 Böbrek taşı Üroloji

(42)

25 215412 K 29 75 2 60 Sezaryen KHD

26 224569 E 57 67 2 40 Yüzde kitle Plastik C.

27 231178 E 45 84 2 40 Multıpl travma Ortopedi

28 227389 K 40 70 1 60 İnguinal herni G.C

29 33984 K 50 67 2 60 Paratiroidektomi G.C

30 233722 E 35 90 1 40 Humerus fraktürü Ortopedi

31 46888 K 42 58 2 60 Tendon kesisi Plastik C.

32 115701 E 58 60 2 60 TAH+BSO KHD

33 149654 K 54 90 2 40 Radius kırığı Ortopedi

34 232609 E 27 56 2 40 Femur kırığı Ortopedi

35 235630 K 47 90 2 40 Artroskopi Ortopedi

36 789 E 52 78 2 60 Nefrektomi Üroloji

37 233214 K 36 90 2 40 Diskal herni Ortopedi

38 69381 E 27 61 2 60 Materyal çıkarılması Ortopedi

39 231783 K 40 73 1 60 Mng G.C

40 235760 E 20 76 2 40 Servikal fraktür Ortopedi

41 237435 E 57 60 2 40 Spinal stenoz Ortopedi

42 76302 K 22 49 2 60 Tonsillektomi KBB

43 50016 E 41 63 2 60 Histeroskopi KHD

44 40486 K 39 75 1 60 Umblikal herni G.C

45 212462 K 51 70 2 40 İnguinal herni G.C

46 87598 E 43 65 2 60 Mng G.C

47 102656 E 46 79 2 40 Materyal çıkarılması Ortopedi

48 6017 K 51 70 2 40 İnguinal herni G:C

49 121344 K 43 70 2 60 TAH+BSO KHD

50 107342 E 54 65 2 60 TAH+BSO KHD

KHD:kadın hastalıkları ve doğum. G.C:genel cerrahi. NRŞ: Nöroşirurji. Mng:multi nodüler guatr. TAH+BSO:total abdominal histerektomi+bilateral salpingooferektomi. ASA: Amerikan Anesteziyoloji Derneği. APFEL: Bulantı kusma risk skoru.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu durum daha fazla ağrı duyulması ve ameliyat sonrası dönemde daha fazla miktarda meperidin kullanılması ile açıklanabilir. Michaloliakou ve arkadaşlarının

Saat Kusma varlığı dağılımları 24.Saat Kusma varlığı dağılımlarından istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuş (p=0,033), 2.Saat Kusma varlığı

According to reducing pain, nausea and vomiting in the first hours after the operation, patients who received dexamethasone can be discharged earlier so treatment costs

This qualitative case study aimed at investigating the ways students with different previous learning experiences go through in order to survive the problems faced within

• Zirai mücadele bayi isleticiligi yapan bayilerin büyük çogunlugu konu ile ilgisi olmayan her hangi bir egitim kurumundan mezun olarak ve o günün kosul- larinda kanunun

Biz 42 yaşında bir erkek hastada sildenafil kullanımıyla zamansal ilişkili olarak ortaya çıkan geçici iskemik atak olgusunu sunuyoruz.. Anahtar kelimeler: Geçici iskemik

Bu araştırma cerrahi uygulanacak hastalara ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası uygulanan rahatlama tekniğinin ameliyat öncesi kaygı durumu, ameliyat sonrası

Pasternak ve arkadaþlarý (15) elektif kraniyotomi yapýlan hastalarda intraoperatif tek doz 10 mg deksametazonun kan glukoz düzeyine etkisine baktýklarý çalýþmalarýnda 10