• Sonuç bulunamadı

C. Farklı Dönemlerdeki Bazı Konular

3. Zimmîlere KarĢı Uygulamalar

Müslümanlar fethettikleri yerlerde kilise ve havralara zarar vermemiĢler ve zimmîlerin kutsal günlerinde hac çıkarmalarına izin vermiĢlerdir. Genel olarak müslümanlar fethettikleri yerlerde yapılan anlaĢmalarda zimmet sahibi insanlardan Ģu Ģartlar üzerine cizyelerini ödemelerini istemiĢlerdir. Cizyelerini öderlerse: Ģehir merkezlerinde ve taĢradaki kilise ve havralar yıkılmayacak. Kanları akıtılmayacak. Can ve mal emniyeti sağlanacak. DüĢman tarafından bir saldırı söz konusu olursa düĢmanla savaĢılacak ve zimmîler korunacak. Ancak yeni kilise ve havralar inĢa edilmeyecek. ġam‟ın tamamı ve Hire‟nin büyük bir kısmı bu Ģartlar altında sulh yoluyla fethedildi.604

Ebû Yûsuf, Harûn ReĢid‟in kendisine yönelttiği kilise ve havraların durumu ile ilgi soruya açıklık getirirken, ġam‟da Ebû Ubeyde b. Cerrah‟ın uygulamalarından bahseder. Ebû Ubeyde b. Cerrah, ġam‟da zimmîlerle yaptığı anlaĢmada zimmîlerin aĢağıdaki Ģartları yerine getirmesi halinde kilise ve havralarının yakılmamasını emretti.605

Önceden yapılmıĢlar hariç yeni kiliseler yapılmaması, Kendi mallarıyla nehirler üzerine köprüler yaptırmaları, Memleketlerine gelen müslümanları üç gün misafir etmeleri,

Hiç bir müslümana sövmemeleri ve hiçbir müslümanı dövmemeleri, 602 Ebû Yûsuf, s. 82. 603 Ebû Yûsuf, s. 83. 604 Ebû Yûsuf, s. 138. 605 Ebû Yûsuf, s. 138.

131

Müslümanların toplu halde bulundukları yerde haç çıkarmamaları, Müslümanların mahallelerinde domuz satmamaları,

Müslümanların önemli ve gizli bilgilerini ifĢâ etmeme ve yasak bölgelerini yabancılara bilgi aktarmamaları,

Çanlarını ezan vaktinde çalmamaları,

Bayram günlerinde silah taĢımamaları ve evlerinde silah bulundurmamaları,606

Zimmîler bu Ģartlardan herhangi birisini ihlal ederlerse anlaĢma bozulacak ve verilen bütün haklar geri alınacaktı. Zimmîler daha sonra Ebû Ubeyde‟ye gelerek hac çıkarmamız için bize en azından senede bir gün müsaade et diye isteklerini ilettiler. Ebû Ubeyde de onların bu isteklerini kabul etti. Böylece diğer maddelere riayet etmek Ģartıyla anlaĢma yürürlüğe girmiĢ oldu.607

Ġlerleyen zaman içerisinde müslümanların güzel hasletlerini gören zimmîler bölgede Müslümanları kendilerine yakın hissetmiĢler bölgeye yapılan saldırılara karĢı onların yanında yer almıĢlardır. Zimmîlerin müslümanlara karĢı bu hissiyatları bölgenin fethini kolaylaĢtırmıĢtır.608

Müslümanlara açısından bir diğer olumlu geliĢme Zimmîlerin Rumların yaĢadıkları bölgelere casuslar göndermeleri oldu. Rumlar müslümanlara karĢı büyük bir savaĢ hazırlığı içerisindeydiler. Casuslar, topladıkları bütün bilgileri bölgelerindeki müslüman valilere bildirdiler. Valiler de edindikleri bilgileri Ebû Ubeyde‟ye ulaĢtırdılar. Ebu Ubeyde durumu gözden geçirdi ve kendileriyle sulh anlaĢması yapılan memleketlerdeki valilere bir mektup yazarak onlardan toplanan cizye ve haraçların kendilerine iade edilmesini istedi. Zimmîlere bir mektup yazarak Rumların büyük bir savaĢ hazırlığı içinde olduklarını haber verdi. “Bu savaĢta biz sizleri

koruyabilecek güçte değiliz. Bunun için sizden aldıklarımızı geri veriyoruz Ģayet Allah bizi düĢmana karĢı galip kılarsa eski Ģartlar yine geçerli olacaktır.” dedi. Müslümanlar bu Ģekilde davranınca zimmîler “Allah sizi muzaffer kılsın ve tekrar baĢımıza getirsin. ġayet sizin yerinizde onlar olsaydı bunları bize iade etmedikleri gibi elimizdekileri de alırlardı.” dediler. Ebû Ubeyde‟nin zimmîlere karĢı bu Ģekilde

606 Ebû Yûsuf, s. 138; Fayda Mustafa, Hz. Ömer Zamanında Gayri Müslimler, s.139,140. 607 Ebû Yûsuf, s. 138, 139.

132

davranmasının sebebi onların kalplerini kazanmakla beraber henüz anlaĢma sağlanmamıĢ diğer memleketlerde yaĢayanların sevgisini kazanarak gelecekte onların da müslümanlarla anlaĢma yapmalarını sağlamaktı.609

Beklenen savaĢ müslümanlarla müĢrikler arasında büyük bir mücadaleyle baĢladı. Her iki taraf da büyük kayıplar verdi. SavaĢın sonucunda müĢrikler büyük bir hezimete uğradılar. SavaĢ sonucunda büyük bir yenilgi almaları Ģimdiye kadar müslümanlarla sulh anlaĢması yapmayan diğer Ģehirlerde yaĢayan müĢriklerin temsilciler göndererek Ebû Ubeyde‟den sulh talebinde bulunmasına sebep oldu. Ebû Ubeyde de daha önce yapılan sulh anlaĢmalarında geçerli olan maddelerin çerçevesinde onlarla anlaĢma yaptı. Ebû Ubeyde savaĢtan önce cizyelerini iade ettiği Ģehirlere uğradığında ise halk kendisini cizyelerle karĢıladı. Ebû Ubeyde‟de savaĢtan önceki anlaĢmayı hiçbir değiĢiklik yapmadan aynen geçerli kıldı.610

Ebû Ubeyde kazanılan savaĢ, ganimetler, zimmîlerle yapılan barıĢ anlaĢması gibi bölgedeki uygulamaları hakkında bilgi vermek için Hz. Ömer‟e bir mektup yazarak onun bu konudaki görüĢlerini kendisine ulaĢtırmasını istedi. Hz. Ömer ashabıyla istiĢare ederek Ebû Ubeyde‟ye cevap yazdı. Kuran-ı Kerim‟den bazı ayetlerle Hz. Ömer görüĢünü açıkladı. “ Allah’ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği

ganimetler için siz at ve deve koĢturmuĢ değilsiniz. Fakat Allah, Peygamberlerini dilediği kimselere karĢı üstün kılar. Allah her Ģeye kadirdir.”611

“Allah’ın (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah,

Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmıĢlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaĢan bir servet olmasın, Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan sakının. Allah’tan sakının çünkü Allah’ın azabı çetindir.”612

609

Ebû Yûsuf, s. 139. 610 Ebû Yûsuf, s. 139, 140. 611 HaĢr: 59/6.

612 HaĢr: 59/7 “ HaĢr 7 ve 8. Ayetler Ġslâm devletinin gelir kaynaklarından Fey’i hükme bağlamaktadır. Fey düĢmandan silah kullanmadan elde edilen gelirlerdir. Bu gelirler kamu yararı gözetilmek Ģartıyla her hangi bir sınırlama yapmadan asker, memur maaĢları, savunma giderleri, bayındırlık iĢleri vb. devletin yapması gereken bütün hizmetlere harcanır.” Fayda Mustafa, “Fey” DĠA, Ġstanbul, 1995, XII, s. 511-513; ayrıca daha geniĢ bilgi için bkz. Juynboll Th.W., “Fey (Fay)” ĠA,

133

“(Allah’ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaĢtırılmıĢ olan, Allah’tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah’ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. ĠĢte doğru olalar bunlardır.”613

“ Daha önceden Medine’yi yurt edinmiĢ ve gönüllerine imanı yerleĢtirmiĢ olan

kimseler kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinden bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, iĢte onlar kurtuluĢa erenlerdir.”614 Sözüyle Ebu Yûsuf bu ayetteki kurtuluĢa erenlerin Ensâr olduğunu ifade eder.615

“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve âhiret gününe

inanmayan, Allah ve Rasûlü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaĢın.”616

Hz. Ömer‟in Ebû Ubeyde‟nin gönderdiği mektuba ayetlerin ıĢığında verdiği cevabı bu Ģekilde ifade edebiliriz.

ġam‟da müslümanlar ile Zimmîler arasında gerçekleĢen sulh anlaĢmalarının mesajlarına genel anlamda bakıldığında Hz. Ömer‟in bir bakıma Ebû Ubeyde‟nin uygulamalarına onay verdiği söylenebilir.617

D. SĠYASĠ, SOSYAL VE KÜLTÜREL TARĠHE KAYNAKLIĞI YÖNÜYLE,

Benzer Belgeler