• Sonuç bulunamadı

ZAMİR+FİİL ŞEKLİNDEKİ BÜTÜNLEŞMİŞ YAPILAR

bılayt- “böyle yapmak, böyle etmek, bu Ģekilde yapmak” (<bılay it-), ḳalayt- “nasıl etmek, ne yapmak” (<ḳalay it-),

nişle- “ne yapmak, ne etmek” (<ni éĢ+le-), nişlet- “ne yaptırmak, ne ettirmek” (<ni éĢ+let-),

90

nit- “ne yapmak, herhangi bir Ģey yapmak” (<ni it-), oşolayt- “Ģöyle etmek, Ģu Ģekilde etmek” (<oĢolay it-), şulayt- “Ģöyle yapmak, Ģu Ģekilde yapmak” (<Ģulay it-),

91

ALTINCI BÖLÜM

SÖZLÜKTE MÜSTAKİL OLARAK BULUNMAYAN/KÖKTEN AYRILMADAN YAŞAYAN FİİLLER

BaĢkurt Türkçesinde tespit edilen toplam 10.926 fiilin 2.239 tanesi sözlükte müstakil olarak bulunmamakta olup, bazı ekler de kökten ayrılmadan yaĢamaktadır. Biz böyle yapıları etimoloji yapma becerimizin sınırlı olmasından dolayı ayrıntılı olarak ele alamadık. Bu yüzden çalıĢmamızda bu yapıları bu baĢlık altında vermeyi uygun gördük.

Sözlükte müstakil olarak bulunmayan/kökten ayrılamadan yaĢayan fiillere dair birkaç örnek: abın-“yerdeki Ģeyi görmeden ayağı takılarak yere düĢmek”, bat- “1. Batmak, girmek, suyun içine doğru gitmek 2. Gök cisimleri için batmak”, delég- “KarĢılaĢmak, rastlaĢmak”, eylen-“eylenmek, dönmek, dolanmak”, éste- “istemek, dilemek, niyet etmek”, fes- “abartarak konuĢmak, mübalağa etmek”, görö- “küremek, kürek çekmek”, haġın- “özlemek, hasret çekmek; özlemle yad etmek”,

ıra- “baĢarılı olmak, verimli olmak”, ihene- “esnemek”, jılı- “kaymak”, ḳamşa-

“kuĢatıp almak, sarıp almak”, kereg-“gerekmek, gerekli olmak, lazım olmak”, lapay- “geniĢ yer almak, yayılmak”, mıyıl- “Gülümsemek, tebessüm etmek; sırıtmak”, nuy- “yorulmak, güçsüz hâle gelmek, hâlsizleĢmek”, oḳşa- “benzemek, denk gelmek, eĢ gelmek”, örge- “üremek, yetiĢmek”, sepe- “Ģaklatıp vurmak, tokatlamak”, taġ- “takmak, iliĢtirmek, asmak”, urta- “yutmak, yudumlamak”, üb-“öpmek”, vat- “kırmak, parçalamak, bölmek”, yalḳ- “bezmek, usanmak, bıkmak”, zıñḳ- “zıng etmek.

92 SONUÇ

1) Yürüttüğümüz bu çalıĢmada BTH‟deki fiiller tespit edilmiĢ ve fiĢlenmiĢtir. Toplamda 10.926 fiil tespit edilmiĢtir. Bu fiiller aldıkları eklere göre isimden fiil ve fiilden fiil yapım ekleri baĢlığı altında incelenmiĢtir. Bu inceleme sonucunda 5.262 fiil, isimden fiil yapım ekleri, 3.344 fiil, fiilden fiil yapım ekleriyle türetilmiĢtir. Ayrıca 65 tane ikilemelerden oluĢan fiil, 16 tane bütünleĢmiĢ yapılardan oluĢan fiil ve 2.239 tane de sözlükte müstakil olarak bulunmayan (kök hâlindeki) fiiller tespit edilmiĢtir.

2) Bu çalıĢmada fiil tabanlarının isimlere oranla daha az olduğu tespit edilmiĢtir. “Bunun nedeni, birden çok varlığın aynı eylemi yapıyor olmasıdır. „Gülmek‟ eylemini yalnız insan yapabilirken, „yürümek‟ eylemini insanlarla birlikte hayvanlar, „doğmak‟ ve „ölmek‟ eylemlerini ise, bütün varlıklar yapabilmektedir” (Karaağaç, 2013: 389).

3) Ġsimden fiil yapan eklerin en iĢlek olanlarını sırasıyla Ģöyle verebiliriz: +la-

/+le-; +lan-/+len-; +lat-/+let-; +laş-/+leş-; +landır-/+lendér-; +laştır- /+leştér-; +ılda-/+élde-; +ay-/+ey-/+y-; +a-/+e-; +hın-/+hén-,+hon-/+hön- ; +ha-/+he-, +hı-/+hé-, +ho-/+hö-; +ır-/+ér-/+r+/+ar-/+er-; +hıt-/+hét- ,+hot-/+höt-; +hıra-/+hére-, +hora-/+höre-; +ık-/+ék-, +oḳ-/+ök-, +k- ;+da-/+de-, +źa-/+źe-, +ta-/+te-; +al-/+el-/+l-; +ı-/+i-,+o-/+ö-; +ra-/+re- ,+ıra-/+ére-; +ray-/+rey-; +at-/+et-; +ġar-/+ger-, ḳar-/+ker-; +sı-/+sé-, +so-+sö-; +ġı-/+gé-, +ġo-/+gö-, +ḳı-/+ké-, +ḳo-/+kö-; +ala-/+ele-; +ġa- /+ge-, +ḳa-/+ke-; +na-/+ne-; +an-/+en-/+n; +şı-/+şé-, +şa-/+şe-;+ın-/+én- /+n-; +ġır-/+gér-,+ḳır-/+kér-; +tay-; +pay-/+pey-; +lık-/+lék-.

4) Ġsimden fiil yapan eklerde en iĢlek kullanılan ek Ģüphesiz +la- olarak tespit edilmiĢtir. Burada +la-/+le- ekiyle 1865 adet ismin doğrudan doğruya ve 2541 adet fiilin ise aynı ek üzerine –n-,-n-dır-,-ş-,-ş-tır-,-t- gibi çatı eklerini alarak fiilleĢtiği tespit edilmiĢtir. Böylece BTH‟de morfolojik yolla türeyen 5262 adet isim kökenli fiilin 4406 tanesi +la-/+le- ekinin getirilmesiyle türetilmiĢtir.

5) +la-/+le- ve aynı ek üzerine –n-,-n-dır-,-ş-,-ş-tır-,-t- gibi çatı ekleriyle fiilleĢmiĢ kelimeler kökenleri bakımından diğer dillerden alıntıladığı

93

kelimeler bakımından da incelenmiĢtir. BaĢkurt Türkçesi Arapça, Farsça, Rusça ve çok az da olsa Çinceden (sey “çay”) alıntı sözler kullanmıĢtır. 6) BaĢkurdistan‟da uzun yıllar süren ve günümüzde de devam eden Rus idaresi,

BaĢkurt Türkçesinde Rusça alıntı sözlerin yerleĢmesine sebep olmuĢtur. Bu yüzden BaĢkurt Türkçesi en fazla alıntı sözü Rusçadan almıĢtır.

7) Rusçadan alınmıĢ sözlerden oluĢan fiillerde, fiil oluĢum unsuru olarak sadece

+la-/+le- ekinin izlendiği tespit edilmiĢtir (642).

8) Arapçadan alınmıĢ sözlerden oluĢan fiillerde, fiil oluĢum unsuru olarak +la-

/+le- ekinin yanında diğer bazı isimden fiil yapım eklerinin de kullanıldığı

tespit edilmiĢtir (449).

9) Farsçadan alınmıĢ sözlerden oluĢan fiillerde, fiil oluĢum unsuru olarak +la-

/+le- ekinin yanında diğer bazı isimden fiil yapım eklerinin de kullanıldığı

tespit edilmiĢtir (154).

10) BaĢkurt Türkçesinin fiilleri içerisinde 642 adet Rusça, 449 adet Arapça, 154 adet Farsça ve 3 adet Çinceden (“çay”) alıntı kelime tespit edilmiĢtir.

11) Alıntılardaki damak uyumuna bakıldığında ise, Arapça ve Farsça alıntı unsurlardan sonra gelen ekler damak uyumuna bağlı olarak gelirken, Rusça alıntılarda bu uyumun bozulduğu tespit edilmiĢtir: Far. döröṡ+le- “doğrulamak, dürüst diye bildirmek, doğru diye bildirmek; düzeltmek”; Ar.

dava+la- “tedavi etmek, ilaç vermek”, niyet+le- “niyet etmek, niyetlenmek”; Rus. briket+la- “briketlemek, kerpiçlemek”, dirijir+la- “orkestra ya da

koroyu yönetmek, idare etmek”, adres+la- “göndermek, yollamak”.

12) Alıntı unsurları özleĢtiren (BaĢkurtçalaĢtıran) yapılara baktığımızda genel tercihin hıź/héź “+sız-/+siz-” yokluk bidiren ek olduğu tespit edilmiĢtir:

bereket+héź+le- “bereketini, kutunu kaçırmak, bereketini yok etmek;

değersiz hâle getirmek, kıymetsizleĢtirmek” (<Ar. bereket), yen+héź+len- “merhametsiz hâle gelmek, Ģefkatsiz hâle gelmek” (<Far. cān);

mikrob+hıź+lan- “mikropsuzlanmak” (<Rus. mikrop) vb. Yani böyle

özleĢmiĢ (BaĢkurtçalaĢmıĢ) yapılarda “yokluk” bildiren ek üzerinden fiil yapımı söz konusudur.

94

13) BaĢkurt Türkçesinde yansımalı sözlerin de fiil yapımında kullanıldığı tespit edilmiĢtir. Burada yansımalı fiiller, sadece ses yansımalı değil aynı zamanda görüntü (hareket) yansımalı sözlerdir.

14) Yansıma sözlerde en fazla tercih edilen ek +ılda-/+élde-(toplam 286) olmakla beraber, +la- (223) /+lan- (1) /+laş- (53) /+lat- (136) ( toplam 413) eklerinin içerisindeki köklerde de çok sayıda yansıma sözler bulunduğu tespit edilmiĢtir.

15) Yansıma sözlere baktığımızda 665 adet ses yansıması, 113 adet görüntü yansıması görülmektedir. Sonuç itibariyle ses yansımasının daha çok kullanıldığı tespit edilmiĢtir.

16) Ġsimden fiil yapan bazı eklerin sadece bir iki tane örneğine rastlayabildik. Bu ekler az iĢlek hatta iĢlek olmayan, kullanımdan düĢmüĢ eklerdir: +ḳay-/+key;

+tan-; +dır-/+dér-,+tır-/+tér-; +lay-; +pé-; +ıt-/+ét-; +yı-/+yé-; +aḳ-/+ek- ; +két-; +ma-+me-.

17) Ġsimden fiil yapan eklerin içerisindeki bazı kelimelerin dal Ģekiller hâlinde kullanıldığını tespit ettik: heybet+le- ~ eybet+le-, in+le- ~ iñ+le-, ḫisap+la-

~ iṡep+le-, kelép+le- ~ ḳalıp+la-, kirtmes+le- ~ kirtkes+le-, ḳorma+la- ~ korgak+la-, leġnet+le- ~ nelet+le-, mezaḫ+la- ~ meźek+le-, neġéş+le- ~ naġış+la-, numér+la- ~ nomér+la-, pudra+la-~ buźır+la-, zir+le- ~ zer+le-, zur+la- ~ źur+la-, batır+lan- ~ matur+lan-, er+len- ~ ġer+len-, hava+lan- ~ ava+lan-, ḫester+len- ~ hesret+len-, ıźa+lan- ~ eza+lan-, iṡep+len- ~ ḫisap+lan-, ḳaṡmaḳ+lan- ~ kaymak+lan-, ḳehet+len- ~ ḳehét+len-, ḳıybat+lan- ~ ḳimmet+len-, teṡir+len- ~ teṡor+lan-, nizaġa+laş- ~ nizaġ+laş-, aź+hın- ~ eź+hén-, yétém+hé- ~ yetim+hé-.

18) Buradaki dal Ģekillere baktığımızda yalnızca in+le-/iñ+le- “enini ölçmek” fiillerinin kökleri farklıdır. Yani sözlükte in “iĢaret, iz” anlamlarında kullanılırken, iñ “en, geniĢlik” anlamlarında kullanılmaktadır. Bu iki farklı kök +la- ekini alınca anlam aynılaĢmıĢtır.

19) Fiilden fiil yapan ekler arasında ise -t-; -ş-; -l-; -dır-/-dér- ,-dor-/-dör-, -tır-/-

tér-, -tor-/-tör-, -źır-/-źér-, -źor-/-źör-;-n-; -r- gibi çatı ekleri çok iĢlek

kullanılmıĢtır. Bu ekleri çatı eki olmasından dolayı, geçiĢli-geçiĢsiz, etken- edilgen, dönüĢlü ve iĢteĢ Ģeklinde ele almaya çalıĢtık.

95

20) ET. döneminden bu yana bir değiĢikliğe uğramamıĢ olan –t- ekinin BaĢkurtçada sadece yardımcı ünlüsü bakımından fark vardır. Ek, dudak uyumuna bağlı olarak ünsüzle biten fiil tabanlarına –ı-/-é-,-o-/-ö- yardımcı ünlüleriyle bağlanmaktadır.

21) -ş- iĢteĢlik eki de ET. döneminden bu yana iĢlek bir kullanıma sahiptir. BaĢkurtçada yine sadece yardımcı ünlüsü bakımından fark vardır. Ek, dudak uyumuna bağlı olarak ünsüzle biten fiil tabanlarına –ı-/-é-,-o-/-ö- yardımcı ünlüleriyle bağlanmaktadır. Ayrıca bazı fiillere –a-/-e- yardımcı ünlüleriyle de bağlandığı tespit edilmiĢtir.

22) -l- eki de ET. döneminden bu yana iĢlek bir kullanıma sahiptir. BaĢkurtçada yine sadece yardımcı ünlüsü bakımından fark vardır. Ek, dudak uyumuna bağlı olarak ünsüzle biten fiil tabanlarına –ı-/-é-,-o-/-ö- yardımcı ünlüleriyle bağlanmaktadır.

23) ET. döneminden bu yana çok iĢlek olan diğer bir ek de -dır-/-dir-, -dur-/-dür- ekidir. Ek, ET. döneminde yalnız –tur-/-tür-, -dur-/-dür- olarak yuvarlak Ģekilde kullanılmaktaydı. BaĢkurtçada da iĢlek olan bu ekin Ģekil bakımından farklı olduğunu belirtmek gerekir. Ek, sedalı seslerden sonra ünlü uyumuna bağlı olarak -dır-/-dér- , -dor-/-dör- Ģeklinde, sedasız seslerden sonra -tır-/-

tér-,-tor-/-tör- Ģeklinde; yine v, r, y, ź seslerinden sonra -źır-/-źér-,-źor-/-źör-

Ģeklinde eklenir.

24) -n- eki de ET. döneminden bu yana oldukça iĢlek bir kullanıma sahiptir. BaĢkurtçada yine sadece yardımcı ünlüsü bakımından fark vardır. Ek, dudak uyumuna bağlı olarak ünsüzle biten fiil tabanlarına –ı-/-é-,-o-/-ö- yardımcı ünlüleriyle bağlanmaktadır.

25) -r- fiilden fiil yapım eki, BaĢkurtçada dudak uyumuna bağlı olarak ünsüzle biten fiil tabanlarına –ı-/-é-,-o-/-ö- yardımcı ünlüleriyle bağlanmaktadır. 26) Az kullanıma sahip fiilden fiil yapım ekleri Ģöyledir: ıḳ-/-ék-,-oḳ-/-ök-,-k-;-

lıḳ-/-lék-,loḳ-/-lök-;-ala-/-ele-;-ra-/-re-, -ıra-/-ére-; -la-/-le-; –ay-/-ey-; ġı-/- gé-,-ḳı-/-ké-; -ġır-/-gér-,-ḳır-/-kér-; -ġıź-/-géź-, -ġoź-/-göź-, -ḳıź-/-kéź-, -ḳoź-/- köź-;-a-/-e-; -ıź-;-ha-/-he-,-hı-/-hé-, -ho-/-hö-; -sı-/-sé-; şı-/-şé-, -şa-/-şe-;-na- /-ne-; ġa-/-ge-,-ḳa-/-ke-; -ġar-/-ger-, -ḳar-/-ker-; -hın-/-hén-,-hon-/-hön-;- arla-/-erle-; -da-/-de-, -źa-/-źe-, -ta-/-te-.

96

27) Ġçerisinde bir ya da iki örneğini tespit edebildiğimiz fiilden fiil yapım ekleri Ģöyledir: şır-/-şér-, -şor-/-şör-; -ġın-/-gén-,-ḳın-/-kén-;-dar-/-der-, -źar-/-źer-

,-tar-/-ter-; -ma-/-me-; -yı-/-yé-; -hıt-/-hét-, -hot-/-höt-; -har-; -pıl-; -şın-; - sıḳ-;–tay-; -maş-; -ek-.

28) Buradaki eklerin BTTSY adlı eser üzerinden tasnif edildiğini belirtmiĢtik. Bu eserde kimi ekler sadece isimden fiil yapan ekler olarak belirtilmiĢtir. Biz BaĢkurtçada bu eklerin fiiller üzerine gelerek de fiil yapımında kullanıldığını tespit ettik, bu ekler Ģunlardır: -ma-/-me-; -hıt-/-hét-, -hot-/-höt-; -ha-/-he-, -

hı-/-hé-, -ho-/-hö-; -hın-/-hén-,-hon-/-hön-; -ay-/-ey-; -yı-/-yé-; da-/-de-,-źa-/- źe-, -ta-/-te-; -tay-; -la-/-le-.

29) Fiilden fiil yapan ekler isimden fiil yapan eklere oranla daha azdır ve fonksiyon bakımından zengin olmamalarına rağmen iĢleklikleri oldukça fazladır.

97 FİİL LİSTESİ abalanıv абаланыу

Kendi kendine atılıp coĢup ayağa kalmak, yükselmek.

abalatıv абалатыу

CoĢturup ayağa kaldırmak, ürümek abalav абалау

Atılıp coĢarak ürümek abavlatıv абаулатыу Islık çalmak; ses vermek abavlav абаулау abo diyerek ses çıkarmak abaylatıv абайлатыу Sezdirmek; farkettirmek abaylav абайлау

Dikkatli olmak; sezmek; farketmek abındırıv абындырыу

Yerdeki Ģeyi görmeden ayağı takılarak yere düĢürmek. abınıp-hörlögöv абынып-һөрлөгөү Hoplayıp zıplamak abınıp-hörönöv абынып-һөрөнөү Hoplayıp zıplamak abınıv абыныу

Yerdeki Ģeyi görmeden ayağı takılarak yere düĢmek.

absolutlaştırılıv

абсолютлаштырылыу Farklı bir üstünlüğe getirilmek.

absolutlaştırıv абсолютлаштырыу Farklı bir üstünlüğe getirmek, yücelik derecesine ulaĢtırmak

abstraktlaşıv абстрактлашыу Bir kavram ya da görünümü baĢka nitelik ve iliĢkileriyle sınırlamak. abstraktlaştırıv

абстрактлаштырыу

Bir kavramın ya da görünümün baĢka nitelik ve iliĢkileriyle sınırlandırmak. adréslanıv адресланыу

Mektup ya da baĢka bir Ģeyi bir adrese yollanmak

adréslav адреслау Göndermek, yollamak. afatlanıv афатланыу

Felakete düĢmek, büyük belaya girmek

agahlandırıv агаһландырыу

Sezdirmek; akla getirmek, hatırlatmak. aġarınıv ағарыныу

Yüz rengi için bembeyaz kesilmek aġarıv ағарыу

Ak düĢmek, beyazlamak aġartılıv ағартылыу Beyaza boyamak

98 aġartışıv ағартышыу

BeyazlaĢmak; temizlemek; bir Ģeyi parlatmak

aġartıv ағартыу BeyazlaĢmak, ağarmak aġarttırıv ағарттырыу Beyazlatmak; beyaza boyamak aġaslanıv ағасланыу

Ağaç gibi olarak kalmak aġılıv ағылыу

Bir yöne doğru durmaksızın gitmek, hareket etmek. aġıtılıv ағытылыу Akıtılmak; aktarılmak. aġıtışıv ағытышыу KarĢılıklı akıtmak. aġıtıv ағытыу Akıtmak. aġıv 1 ағыу

Bir yönde hareket etmek; akmak aġıvlanıv ағыуланыу Zehirlenmek. aġıvlatıv ағыулатыу Zehirletmek. aġıvlav ағыулау Zehirlemek. aġıźılıv ағыҙылыу Akıtılmak aġıźışıv ағыҙышыу AkıĢtırmak aġıźıv ағыҙыу Akıtmak aġıźźırıv ағыҙҙырыу Akıttırmak agitatsiyalav агитациялау Tahrik etmek, provake etmek agitirlav агитирлау

Tahrik etmek , propaganda yapmak aġlav ағлау

Ağlamak

ahahaylav аһаһайлау Haykırarak gülmek aḫaḫaylav ахахайлау Ha ha diye bağırarak gülmek ahaḳtav аһаҡтау Ah uh etmek aḫıldaşıv ахылдашыу KarĢılıklı ah uh etmek aḫıldatıv ахылдатыу HâlsizleĢip ah uh ettirmek ahıldav аһылдау HâlsileĢip ah uh etmek aḫıldav ахылдау HâlsizleĢip ah uh etmek aḫımsılav ахымсылау Ġçip baĢı dönmek

99 aḫmaḳlandırıv ахмаҡландырыу

Bir Ģekilde kandırıp aptala çevirmek aḫmaḳlanıv ахмаҡланыу

Ahmağa çevirmek, aptal etmek ajarlanıv ажарланыу

Gayret göstererek coĢmak, gayretlenmek, güçlenmek, azimlenmek

ajġırınıv ажғырыныу

Korkutacak ses çıkarmak, böhlemek, bağırarak korkutmak

ajġırıv ажғырыу

Kızıp öfkeyle bağırmak, öfkeyle haykırmak

ajrayıv ажрайыу

Öfkesinden, sinirinden ağlamak aḳañlav аҡаңлау

Etrafa bir öyle bir böyle bakmak. aḳayıv аҡайыу

Gözünü büyütüp çevirerek açmak; öfke ile bakmak.

aḳaytıv аҡайтыу

Gözünü büyüterek açmak. aḳbalsıḳlav аҡбалсыҡлау Ak balçık ile boyamak; ağartmak. aḳburlav аҡбурлау

Kireçlemek; beyazlamak. aḳhaḳlav аҡһаҡлау

Aksak aksak basmak, yürümek

aḳhanlav аҡһанлау

Aksak aksak yürümek, yaylana yaylana yürümek

aḳhap-tuḳhav аҡһап-туҡһау Aksak aksak basmak, yürümek aḳhatıv аҡһатыу Aksatmak, engellemek aḳhav аҡһау Aksamak aḳhıllanıv аҡһылланыу Beyaza çalınmak aḳhıllatıv аҡһыллатыу Beyaza çaldırmak aḳılhıźlanıv аҡылһыҙланыу Akılsızlanmak, ahmaklaĢmak aḳıllanıv аҡылланыу

Akıllanmak, aklı baĢına gelmek aḳıllaşıv аҡыллашыу

KarĢılıklı fikir almak, danıĢmak aḳırınıv аҡырыныу

Öfke ile bağırmak, hiddetlenmek aḳırıp-baḳırıv аҡырып-баҡырыу Çok öfkelenmek, bağırmak

aḳırışıv аҡырышыу KarĢılıklı bağırıĢmak aḳırıv аҡырыу

Kuvvetli bir ses ile bağırmak, haykırmak

100 aḳırtıv аҡыртыу

FenalaĢtırıp kıĢkırtmak; bağırtmak aḳlanıv 1 аҡланыу

Beyaza boyamak; beyazlatmak aḳlanıv 2 аҡланыу

Süt eklemek; süt katmak. aḳlav 1 аҡлау

Beyazlatmak; beyaza boyamak. aḳlav 2 аҡлау

Süt koymak; süt eklemek. aḳrayıv аҡрайыу

Gözü büyükçe açmak, gözü belertmek aḳsallanıv аҡсалланыу Ak düĢmek, ağarmak aḳşarlav аҡшарлау Kireçlemek, beyazlaĢtırmak, badanalamak aḳşaytıv аҡшайтыу

Büyütüp gözlerini açarak bakmak aḳtarılıv аҡтарылыу Aktarılmak, çevrilmek aḳtarınıv аҡтарыныу Aktarılmak aḳtarıv аҡтарыу Aktarmak, çevirmek aḳtartıv аҡтартыу Aktartmak, çevirtmek aktivlanıv активланыу AktifleĢmek, etkinleĢmek aktivlaşıv активлашыу AktifleĢmek, etkinleĢmek aktivlaştırılıv активлаштырылыу AktifleĢtirilmek, etkinleĢtirilmek aktivlaştırıv активлаштырыу AktifleĢtirmek, etkinleĢtirmek alabarmanlanıv алабарманланыу Dikkatsiz olmak alabırıv алабырыу Ġlgi göstermek; tutmak alabırtıv алабыртыу Ağırlamak, ilgi göstermek alaḳanlav алаҡанлау Etrafa öylesine bakmak alaḳaylanıv алаҡайланыу Bir o yana bir bu yana dönmek, hareketlenmek

alaḳlav алаҡлау Beneklemek; lekelemek alalanıv алаланыу Ela renge dönmek alalav алалау Elaya dönüĢtürmek

alamalanıv аламаланыу Eskimek, yırtılmak

alañġırtlav алаңғыртлау Ayazlı bulutlu olmak

101 alañlatıv алаңлатыу

Gözü sağa sola çevirtmek; baĢ döndürmek

alañlav алаңлау Sağa sola göz atmak alarıv 1 аларыу Elaya dönmek alarıv 2 аларыу

Büyükçe açılmak (göz için) alartıv алартыу

Gözünü döndürüp büyüterek açmak alaṡlav алаҫлау

Keçe ya da yün yakıp dumana tutmak (tedavi için)

albıratıv 1 албыратыу Takatini almak, zayıflatmak albıratıv 2 албыратыу Dikkatini bir yöne çekmek albırav 1 албырау Güçsüz, kuvvetsiz olmak albırav 2 албырау

Bir Ģeyle meĢgul olarak unutmak albırġatıv албырғатыу

Bir kimsenin dikkatini çekmek albırġav албырғау

BirĢeyle meĢgul olarak unutmak, ilgilenmemek

aldaḳlaşıv алдаҡлашыу Hile yapmak, kandırmak

aldalav алдалау Aldatmak, kandırmak aldanıv алданыу Aldanmak, kandırılmak aldaşıv алдашыу

Ġftira atmak; yalan söz söylemek aldaştırıv алдаштырыу

Gönülden vurmak; cesaretlendirmek aldatıv алдатыу Aldattırmak, kandırtmak aldav алдау Aldatmak, kandırmak aldav-yoldav алдау-йолдау Türlü Ģekillerde aldatmak aldırıv алдырыу Aldırmak aldırtıv алдыртыу Aldırtmak alġaźav алғаҙау

Bir istek ve fikir doğrultusunda cesaretlenmek; Ģevklenmek alġaźıv алғаҙыу

BirĢeyle meĢgul olarak unutmak alġıhatıv алғыһатыу

Bir istek ve düĢünce ile

cesaretlendirmek; yüreklendirmek. alġıhav алғыһау

Bir istek ve düĢünce ile cesaretlenmek; yüreklenmek.

102 alġırlanıv алғырланыу

Güç, kuvvetle dolmak; coĢmak alhıvlandırıv алһыуландырыу PembeleĢtirmek; pembe renge çevirmek alhıvlanıv алһыуланыу Pembelenmek alhıvlatıv алһыулатыу PembeleĢtirmek alhıvlav алһыулау

Pembe hâle getirmek, pembeleĢtirmek alımlav алымлау

Ara ara bölmek alınıv алыныу Alınmak

alınlav алынлау

Ara ara bölmek, aralıklarla bölmek; paylamak

alıṡayıv алыҫайыу UzaklaĢmak

alıṡaytıv алыҫайтыу Uzak etmek, uzaklaĢtırmak alıṡlanıv алыҫланыу UzaklaĢmak, uzak etmek alıṡlaşıv алыҫлашыу Uzağa, dıĢarı gitmek

alıṡlaştırıv алыҫлаштырыу UzaklaĢtırmak

alıṡlatıv алыҫлатыу Uzak hâle getirmek alışınıv алышыныу Aralarında yer değiĢmek alışıv 1 алышыу

Almak, birbirine vermek, ortaklaĢmak alışıv 2 алышыу

YarıĢta güç denemek, gücünü sınamak alışıv 3 алышыу

Yer değiĢmek, göçmek alıştırıv алыштырыу Aralarında yer değiĢtirmek alıv алыу

Almak, kabul etmek alḳalanıv алҡаланыу Küpe gibi sallanmak alḳındırıv алҡындырыу

Tıka basa doldurmak, ağzına kadar doldurmak

alḳınıv алҡыныу

Bir yöne doğru gözünü dikip bakmak, gözü dalmak

alḳışlanıv алҡышланыу

Mutluluk ve sevinç ile Ģükran duymak alḳışlav алҡышлау

Mutluluk ve kıvanç ile Ģükran sunmak; tebrik etmek

103 alḳıtıv алҡытыу

Tıka basa doldurmak, ağzına kadar doldurmak allandırıv алландырыу Al renge çevirmek allanıv алланыу Al renge dönmek allaştırıv аллаштырыу ĠlahlaĢtırmak; Allah‟a tapar gibi tapmak

allav аллау Al renge boyamak almalanıv алмаланыу

Elma meyvesi verecek hâle dönmek, elmaya dönmek

almalav алмалау

Elmaya benzer süsler yapmak almaşalanıv алмашаланыу Akıl sağlığını yitirmek

almaşınıv алмашыныу Kendi aralarında yer değiĢmek almaşıv алмашыу

Bir Ģeyi aralarında alıp vermek, değiĢ tokuĢ yapmak

almaşlaşıv алмашлашыу

Birbirini kötülemek; birbiri hakkında ileri geri konuĢmak

almaşlatıv алмашлатыу Birilerini kötülemek, kusurlarını söylemek

almaşlav алмашлау

Kötülemek; biri hakkında ileri geri konuĢmak

almaştırılıv алмаштырылыу Aralarında yer değiĢtirmek almaştırıv алмаштырыу Aralarında yer değiĢtirmek alpanlav алпанлау Sallanmak; yaylanmak alsaḳlanıv алсаҡланыу Güleç hâle gelmek

alsayıv алсайыу

BaĢı yukarı kaldırıp ayakları geride durmak (iri hayvanlar için)

altınlanıv алтынланыу Altına banmak; altınla kaplamak altınlatıv алтынлатыу

Altına bulamak, altınla kaplamak altınlav алтынлау

Altın rengi vermek, altına banmak altışarlav алтышарлау

AltıĢarlı hâle gelmek alyav алъяу

Akıl sağlığını kaybetmek alyıtıv алйытыу

104 alyıv алйыу

YaĢlanıp akıl sağlığını kaybetmek alyotlanıv алйотланыу

AhmaklaĢmak; aklını yitirmek amanlaşıv аманлашыу Hâl hatır sormak

ampayıv ампайыу

Ağzını açıp bakmak, ĢaĢkın ĢaĢkın bakmak

analizlanıv анализланыу Çözümlenmek, incelenmek, analiz edilmek

analizlav анализлау

Ġncelemek, çözümlemek, analiz etmek añdırıv аңдырыу

Birinin aklına girmek; aklına düĢürmek; birini düĢündürmek añdıv аңдыу

KiĢi ya da varlıkları gizlice gözlemek añġarıv аңғарыу

ĠĢ ve durumun esasını anlamak, düĢünmek

añġartıv аңғартыу

Birinin aklına girmek, aklına düĢürmek anhatlandırıv анһатландырыу KolaylaĢtırmak, hafifletmek anhatlanıv анһатланыу KolaylaĢmak, hafifleĢmek añhav аңһау Gizlice gözlemek anhıġıv анһығыу

Çok fazla susamak, susuzluktan ölmek anhıḳtırıv анһыҡтырыу

Çok fazla susatmak; güçlü istek uyandırmak

anhılıv анһылыу Çok fazla susamak anhıv анһыу Çok fazla susamak

añhıźlanıv аңһыҙланыу AhmaklaĢmak, akılsızlaĢmak anıḳlanıv аныҡланыу

Açıklamak, aslını esasını belirlemek anıḳlatıv аныуҡлатыу

Aslını, esasını inceleyip belirlemek; açıklamak

anıḳlav аныҡлау Belirlemek, açıklamak añırıv аңырыу

Gizlice gözlemek, gözetlemek añışıv аңышыу

Anlamak, düĢünmek añḳayıv аңҡайыу

Ağzı açık havaya bakarak donup kalmak

105 añḳaytıv аңҡайтыу

Aldatmak; kandırmak; tuzağa düĢürmek

añḳıtıv аңҡытыу Buram buram kokutmak añḳıv аңҡыу

Yoğun Ģekilde kokmak, buram buram kokmak; tam hissedilmek, açıkça görünmek añlaşılıv аңлашылыу AnlaĢılmak, açıklanmak añlaşıv аңлашыу AnlaĢmak añlatılıv аңлатылыу Açıklanmak, anlatılmak añlatıv аңлатыу Anlattırmak, açıklatmak añlav аңлау Anlamak añralanıv аңраланыу

Ahmağa dönmek, deliye dönmek añşanlav аңшанлау

Boynunu uzatıp bir oraya bir buraya bakmak

añşayışıv аңшайышыу Birlikte ya da karĢılıklı ağzı açık kalmak, ĢaĢırmak

añşayıv аңшайыу Ağzı açık kalmak, ĢaĢmak

añşaytıv аңшайтыу ġaĢırtmak, hayret ettirmek apanlav апанлау

Ağzı Ģapırdatmak aparıv апарыу Alıp gitmek, götürmek apartıv апартыу

Aldırıp göndermek, götürtmek apavlav апаулау

Güzel söz ile sevip okĢamak apayıv апайыу

ġaĢırmak, donup kalmak apḳalıv апҡалыу Alıp kalmak apḳasıv апҡасыу Alıp kaçmak apḳaytıv апҡайтыу Alıp dönmek apsayıv апсайыу Üste çıkmak apsıġıv апсығыу Alıp çıkmak aptırandırıv аптырандырыу ġaĢırtmak, ĢaĢkına çevirmek aptıranıv аптыраныу DüĢünceye dalmak aptıraşıv аптырашыу Tuhaf karĢılamak, garipsemek, ĢaĢırmak

106 aptıratıv аптыратыу

ġaĢkınlaĢtırmak, ĢaĢkına çevirmek aptırav аптырау

Garipsemek, tuhaf karĢılamak aralanıv араланыу

Ayrılmak, bölünmek aralaşıv аралашыу KarıĢtırıp eklemek; bulamak aralaştırıv аралаштырыу KarıĢtırmak, eklemek

aralav аралау

Aralamak, arayı açmak, ayırmak aramyalanıv арамъяланыу Kolay hâle gelmek, hafiflenmek aramyalaşıv арамъялашыу Gönülsüz, amaçsız iĢ yapmak, savsaklamak

aramyalav арамъялау

Üstün körü çalıĢmak, savsaklamak arasılav арасылау

Biri için araya girmek, birinin

tarafında olmak, birine sahip çıkmak, birini korumak

aratalav араталау

Desteklemek, destek koymak, dayak koymak

arav арау

Aramak, bakınmak, bulmağa çalıĢmak

arazlaşıv аразлашыу

DalaĢmak, çekiĢmek, kavga etmek arbaḳlav арбаҡлау

Saygı gösterip övmek, methetmek arbalıv арбалыу

Büyü ve sihir ile kontrolü altına alınmak

arbatıv арбатыу Büyü, sihir yaptırmak arbav арбау

Büyü yapmak, sihir yapmak arġıllanıv арғылланыу

Dik dik uzanmak, sarp Ģekilde durmak arġınlanıv арғынланыу

Dik dik uzanmak, sarp Ģekilde durmak arguméntlav аргументлау

Kanıtlamak, delillendirmek, ispatlamak

arıġayıv арығайыу

Tamamiyle zayıflamak; arınmak arıḳlandırıv арыҡландырыу Zayıflatmak, inceltmek; güçsüzleĢtirmek arıḳlanıv арыҡланыу Güçsüzlenmek, zayıflamak arındırıv арындырыу Arındırmak, kurtarmak arınıv арыныу

107 arıp-talıv арып-талыу

Çok fazla yorulmak, çırpınmak

Benzer Belgeler