Monyatsi (2006) araĢtırmasında, ortaöğretim kurumlarında uygulanan değerlendirme sisteminin öğretmenleri güdülemedeki etkililiğini ölçmeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmanın verilerini elde etmek amacıyla uygulanan anket, Bostwana‟nın Güney Bölgesinde çalıĢan 607 öğretmene uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda, ortaöğretim kurumlarında uygulanmakta olan değerlendirme sisteminin doğru biçimde kullanıldığı takdirde öğretmenleri güdüleyebileceği tespit edilmiĢtir. Ayrıca güdülenen öğretmenlerin okulun amaçları için çabalarını artıracakları ortaya çıkmıĢtır.
Kelley, Heneman ve Milanowski (2002) tarafından hazırlanan araĢtırmanın amacı ödül sistemleri ile öğretmen güdülenmesi arasındaki iliĢkiyi tespit etmektir. AraĢtırmanın verileri, 1995-1998 yılları arasında Kentucky ve Charlotte- Mecklenburg okul bölgelerinde çalıĢan öğretmenlerden anket ve görüĢme yoluyla elde edilmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda, öğretmenlerin güdüleme sistemlerine duyarlı oldukları (olumlu ya da olumsuz etkilendikleri) tespit edilmiĢtir. AraĢtırmada öğretmenlerin baĢarıyla tamamladıkları görevler sonucunda ödül almalarının, onları olumlu güdüleyeceği sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ancak ödül sistemlerinde yer alan bazı unsurların öğretmenlerde strese yol açtığı ortaya çıkmıĢtır. Bu nedenle
araĢtırmada ödül programları tasarlanırken gerçekçi hedeflerin konulması gerektiği önerilmektedir.
Lindner (1998) “ĠĢgören Güdülemesini Anlama” adlı araĢtırmasında, iĢgörenlerin güdülenmesinde bazı unsurların (iĢ güvenliği, iĢin ilginçliği, iyi ücret, ödül sistemleri, iyi çalıĢma koĢulları, kurumda terfi, kiĢisel problemlere yardım, iĢgörenlere sadakat, iyi düzenlenmiĢ disiplin sistemleri, yapılan iĢin beğenilmesi) önem derecesini belirlemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmada kullanılan anket, Piketon AraĢtırma ve GeliĢtirme Merkezi çalıĢanlarından 25 kiĢiye uygulanmıĢtır. Anket sonuçlarına göre; iĢin ilginçliği ve iyi ücret iĢgören güdülenmesinde en önemli unsurlar olarak ortaya çıkmıĢtır. Bunun yanında, iĢgörenlerin yaĢı ilerledikçe yapılan iĢin ilginçliğinin daha güdüleyici bir unsur olduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca araĢtırmada, uygun biçimde düzenlenmiĢ ödül sistemlerinin zamanında yerine getirilmediği takdirde, iĢgörenleri güdülemesinin zor olacağı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Anket sonuçlarına göre iĢin beğenilmesi iĢgörenleri güdüleyen ikinci önemli unsur olarak tespit edilmiĢtir.
Mittal (1995)‟ın “ĠĢte Öğretmen Güdülenmesi” adlı araĢtırmasının amacı; öğretmenlerin okulda güdülenme kalitesi ve bunun etkilerini ortaya koymaktır. AraĢtırmada daha önce yapılmıĢ bilimsel incelemeler sunulmuĢtur. AraĢtırmaya göre; öğretmen, eğitim sistemi içinde çok önemli bir konuma sahiptir ve toplumun sosyokültürel dönüĢümünde kritik rol oynar. Son teknolojik ilerlemeler ıĢığında eğitimin geliĢmesi büyük ölçüde öğretmenlerin kalitesi, yeteneği ve onların güdülenmesine bağlıdır. AraĢtırmada öğretmenlerin güdülenme unsurlarının, okullarda verilen eğitimin kalitesinde göz önünde bulundurulmasına rağmen, bu anlamlı boyut üzerinde çok az bir çaba sarf edildiği tespit edilmiĢtir. Ayrıca öğretmenlerin çalıĢma hayatında güdülenmesinin, onların kiĢiliği, iĢ doyumu ve örgütsel iklim ile iliĢkili olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.
Gallmeier (1992), Chicago Devlet Üniversitesi‟nden mezun olan 30–40 öğrenci ile birlikte yaptığı araĢtırmada, öğretmen güdülenmesinde okul müdürlerinin liderlik stillerinin etkisini ölçmeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmada Amerika Öğretmen Federasyonu tarafından geliĢtirilen „Öğretmen Moral Anketi‟ kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda demokratik yöneticilerle çalıĢan öğretmenlerin güdülenme seviyelerinin, diktatör yöneticilerle çalıĢan öğretmenlerden yüksek olmadığı tespit edilmiĢtir. Ancak araĢtırmacı farklı bir ölçme aracı kullanılarak bu alanda daha çok çalıĢma yapılması gerektiğini belirtmiĢtir.
Ofoegbu (1985) yaptığı araĢtırmada, okul geliĢimi ve sınıf etkililiği için öğretmen güdülenmesini önemini belirlemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmada kullanılan veriler, araĢtırmacı tarafından düzenlenen anket aracı kullanılarak toplanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda öğretmen güdülenmesinin baĢlaması için öğretmenlerin eğitim sürecine katılmaya istekli olmaları gerektiği tespit edilmiĢtir. Verilerin analizi sonucunda öğretmen güdülenmesinin sınıf etkililiği ve okul geliĢiminde çok önemli bir unsur olduğu ortaya çıkmıĢtır.
Güdülemeye bir veya birden çok insanı belirli bir yöne ya da amaca doğru devamlı Ģekilde harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamı olarak bakıldığında güdüleme olgusunun sürekliliği önem kazanmaktadır. Bu kavram Matthews ve arkadaĢları tarafından araĢtırılıp, öğretmenlerin güdülenmesini okul yöneticilerinin sürekli olarak üzerinde yoğunlaĢması gereken bir olgu alarak tanımlamıĢlardır (Matthews vd. 1982).
Thomas (1980) “GeliĢim Performansı: güdülemenin temelleri” konulu çalıĢmasında çalıĢanların performansının artması tamamen onların güdülenmesiyle iliĢkili vurgulamıĢ ve sonucun baĢarısında güdülemenin yöneticiler tarafından yapılmasının oldukça etkili olduğunu tespit etmiĢtir. Bu nedenle, yönetici, bireyleri tanımalı ve bireyleri nasıl güdüleyebileceğine iliĢkin fikir edinmeye çalıĢmalıdır. Okullarda öğretmenlerin verimliliği, yöneticilerin onları etkili ve verimli olarak yönetmesine bağlıdır. Dolayısıyla öğretmenlerin verimliliği, okul yöneticilerin eğitsel liderlik bilgi ve becerilerinin sonucudur Ģeklinde düĢünülmesine rağmen araĢtırmacılar ne eğitsel liderliği tanımlayabilmiĢler ne de eğitsel liderlik konusunda kendine zaman ayıran ve yetiĢtirmeye çalıĢan okul yöneticilerinin okullarında daha fazla güdülenme olduğu belirlenmiĢtir.
Patton ve Miskel (1975)‟in yaptığı araĢtırmada, okullarda bürokrasinin derecesi ile öğretmenlerin güdülenmeleri arasındaki iliĢkiyi hangi modelin (Argyris Modeli ve Getzels- Guba Modeli) daha iyi açıkladığının ortaya çıkarılması amaçlanmıĢtır.
Argyris (1973)‟in savunduğu modelde bürokrasinin iĢgören güdülenmesinde olumsuz etkisi olduğu vurgulanmıĢtır. Getzels ve Guba (1957)‟nın savunduğu modelde ise örgütsel beklentilerin ve bireysel ihtiyaçların birbirinden ayrı olduğu yani bürokrasi ile güdülenme arasında iliĢki olmadığı açıklanmıĢtır. AraĢtırmada kullanılan anket verileri, 9 okul bölgesinden toplam 297 öğretmenden toplanmıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda öğretmen algılarına göre, içsel ve dıĢsal güdülenme unsurları ile bürokrasi arasında anlamlı bir iliĢkinin olmadığı ortaya çıkmıĢtır.