• Sonuç bulunamadı

1.8 İlgili Araştırmalar

1.8.1 Yurt dışında yapılan araştırmalar

Debes, (1968), “Some Foundations for Visual Literacy” adlı çalışmasında görsel okuryazarlığa dair bazı esaslardan bahsetmiştir. Bu çalışmada televizyonla birlikte gelen görselliğin çocuklardaki görsel dil gelişimine ve görsel iletişime etkilerinden söz edilmektedir. Ayrıca görsel okuryazarlığın o günün şartlarındaki rolünden bahsetmektedir.

Fransecky ve Debes, (1972) Visual Literacy: A Way to Learn a Way to Teach. Adlı çalışma resimli tanıtımlarla görsel okuryazarlık ve sınıf uygulamaları kavramını eğitimcilere tanıtmak için tasarlanmış bir çalışmadır. Burada görsel okuryazarlık hedefleri açıklanmıştır ve tanımlanmıştır. Resim ve kamera kullanımının okuma- yazma programlarında kullanımı araştırılmıştır. Ayrıca bu çalışmada okullardaki bazı görsel okuryazarlık programları kısaca açıklanarak tanıtılmıştır.

Hortin 1980 yılındaki “Visual Literacy-The Theoretical Foundations: An Investigation of the Research” adlı çalışmasında görsel okuryazarlığın teorik temelleri üzerine yoğun bir çalışma yaparak tezini bu konuda yazmıştır.

Box ve Cochenour (1995)’un “Visual Literacy: What Do Prospective Teachers Need to Know?” adlı çalışması lisans eğitimi gören öğretmenlerin görsel okuryazarlık konusunda eğitime ihtiyaçları olup olmadığını belirlemek adına yapılmış bir çalışmadır. Araştırmada yapılan literatür incelemesinde aday öğretmenlerin

23

öğrencilere görsel okuryazarlık becerisi kazandırabilmeleri için görsel okuryazarlık bilgi ve eğitimi verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için bir anket düzenlenmiştir. Araştırmanın sonucunda öğretmen eğitimi programlarında görsel okuryazarlık eğitiminin bütüncül bir yaklaşımla ders olarak tekrarının yapılması gerektiği belirlenmiştir.

Kaplan ve Mifflin (1996), “‘Mind and Sight’: Visual Literacy and the Archivist” adlı çalışmasında çağdaş kültürle birlikte görsel malzemelerin elektronik ortam da dâhil artarak daha önemli bir hal aldığını belirtmektedir. Dolayısıyla yayınların arşivlenmesindeki önemden bahsederek, yapılan araştırmaların kayıtlarını bulmada iyi sonuçlar verilmesinin öneminden bahsedilmektedir.

Begoray (2001), İngilizce dil sanatları sınıflarında üç öğretmenle görsel okuryazarlığı çeşitli öğretim teknikleriyle iki yıllık bir proje olarak araştırmışlardır. Bu öğretmenler sınıf içi uygulamalarında görsel malzemelerinve görsel tekniklerin öğrencilerin konuları kavramalarında önemli katkısının olduğunu, görsel okuryazarlığını geliştirdiği sonucuna varmışlardır.

Stokes (2002), “Visual Literacy in Teaching and Learning: A Literature Perspective.” adlı çalışmasında görseller kullanılarak öğrenmenin eğitimdeki sonuçları gösterilmiştir. Araştırmanın temel dayanak noktası, görüntüleri oluşturmanın yanı sıra kavramları iletmesi için görseller oluşturma yeteneği olarak tanımlanan görsel okuryazarlık kavramıdır. Bu çalışma görsel okuryazarlığa giriş sağlamaktadır. Görsellerin değişen koşullardaki etkileri incelenmiştir. Ayrıca görsel donanımlar kullanılarak öğrencilerin okuma, matematik ve sözel becerilerinin gelişmesinin yanında görsel becerilerinin de geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Brill, Kim ve Branch, (2007) “Visual Literacy Defined: The Results of a Delphi Study: Can IVLA (Operationally) Define Visual Literacy?” adlı çalışmada görsel okuryazarlığın görsel düşünme ve dilbilgisi görüntülerinin nispeten yeni bir yaklaşım olduğunu ifade etmişlerdir. Görsel okuryazarlığın görüş birliğine varılmış bilimsel bir tanımının olmadığını söylemişlerdir. Görsel mesajlar için ortak bir dilbilgisi kurmaya ihtiyaç vardır. Çalışmanın amacı Delphi tekniğiyle görsel okuryazarlığın ortak tanımını bulmaktır. Çalışmanın sonucunda yazarların Uluslar arası Görsel Okuryazarlık Derneğinin (IVLA) inşa ettiği tanımı benimsemeye yol açmaktadır.

24

Bamford (2008), “The Visual Literacy White Paper” adlı çalışmasında görsel okuryazarlığın ne olduğunu, görsel okuryazarlığın tarihini, neden önemli olduğunu ve görsel okuryazarlık stratejilerini anlatan bilgiler vermiştir.

Felten (2008), “Visual Literacy” adlı çalışmasında 1990’lı yıllarda Amerikan eğitim sisteminde yer alan görsel okuryazarlığın, yüksek öğretimde yer alması gerektiğinden bahsetmiştir. Bu konuda çeşitli kaynakları da referans göstermiştir.

Avgerinou (2009) “Re-Viewing Visual Literacy in the "Baind' Images" Era” adlı çalışmasında görsel okuryazarlığın önemine çeşitli tanımlarına ve yer vermiştir. Görsel okuryazarlık alanında yapılan çalışmalardan elde ettiği verileri analiz ederek görsel okuryazarlık yeterliliklerini açıklamıştır.

Petterson (2009), “Visual Literacy and Message Desing” adlı çalışmasında görsel okuryazarlıkla mesaj tasarımının ilişkisini ele almıştır. Görsel okuryazarlığın ve görüntülerin kullanımının mesaj tasarımında önemli olduğu sonucuna varmıştır. Bu kavramların kısmen örtüştüklerini ifade etmiştir.

Yeh ve Cheng (2009), “The Influence of the Instruction of Visual Design Principles on Improving Pre-Service Teachers’ Visual Literacy” adlı çalışmalarında görsel tasarım ilkeleriyle yapılan öğretimin hizmet öncesi öğretmen adaylarının algısı ve görsel materyallerin (analizi) yorumlanması üzerinde bir etkisi olup olmadığı araştırılmıştır. Görsel tasarım ilkeleriyle öğretimin muhtemelen hizmet öncesi öğretmen adaylarının görsel okuryazarlığını arttırabileceğini söylemiştir.

Kesavan (2012), “Visual Learning-The Language of Maps in Note Taking” adlı yakın zamanda yazdığı makalesinde görsel öğrenmenin öneminden bahsetmiştir. Makalenin birincil odak noktasının öğrencilerin görsel algı yoluyla etkili öğrenebileceğidir. Araştırma bize, görsel öğrenmenin her türlü öğrencinin öğretimi için en iyi yöntemler arasında olduğunu söylemektedir. Görsel öğrenme öğrencilerin nasıl düşündüğünü, nasıl öğrendiğini ve akademik başarıya nasıl ulaştıkları konusunda olanak sağlar. Görsel düşünme, fikirler, kelimeler ve kavramları görüntülerle ilişkilendirdiğinde, öğrencinin daha iyi anladığı ve koruduğu bir öğrenme tarzıdır. Onlar bilginin nasıl gruplandırılabileceğini ve organize edilebileceğini fark ederler. Görsel öğrenme öğrencilerin bilgiyi çözümlemesinde ve düzenlemesinde öğrencilere yardımcı olur. Bu nedenle öğrenciler her konuyu özetlemek için zihin haritaları, grafikler ve kavram haritlarını kullanabilirler.

25

Öğrencilerin bilgiyi gördüğünde, onu anlayabilmesi, koruyabilmesi ve öğrenebilmesi mümkündür, diyerek görsel okuryazarlığın temelinin görsel öğrenmeden geçtiğini ifade etmiştir.