• Sonuç bulunamadı

2.11. Ġlgili AraĢtırmalar

2.11.1. Yurt Ġçinde Yapılan AraĢtırmalar

Fazlıoğlu‟nun (2007) çalıĢmasında “Çocuk Hakları SözleĢmesinde Yer Alan “Çocuk Hakları” Konusunda Öğretmenlerin ve Yöneticilerin Bilinç Düzeyleri” yüksek lisans programı tezidir. Bu çalıĢma, ilköğretim okullarında çalıĢanların özel yaĢamlarında ve okul ortamında, Çocuk Hakları SözleĢmesi maddelerini hangi ölçüde kabul ettiklerini ve uyguladıklarını ölçmeyi amaçlamaktadır. Bu tez; Ġstanbul ili, Maltepe ilçesi devlet okullarında görev yapan 318 öğretmen ve 50 yöneticiye uygulanmıĢtır. Veri analizi için anket formları kullanılmıĢtır. AraĢtırma neticesinde; devlet okulunda çalıĢanların, çocuk haklarının bilinç düzeyleri arasında farklılık gözlenmemiĢtir. Öğretmenler arasında kıdemlerine göre; çocuk hakları bilinç düzeyleri farklılık göstermektedir. Okul ve evde çocuk haklarının varlığı ve önemi arasında farklılıklar gözlenmiĢtir. Ülkemizde öğretmen ve yöneticiler tarafından çocuk haklarının önemi kavranmıĢ olmasına karĢın, uygulama istenen düzeyde değildir.

Tugay (2008), “Öğretmenlerin Çocuk Ġstismarı ve Ġhmaline Yönelik Farkındalık Düzeyleri” baĢlıklı çalıĢma, çocuk ihmal ve istismarının belirlenmesinde önemli rolü olan öğretmenlerin, konuyla ilgili farkındalık düzeyini belirlemeye yönelik bir ölçme

aracını Türk Literatürü‟ne kazandırmak amacı ile yapılmıĢtır. Kullanılan anket Dr. Kerryann Walsh, Prf. Ann Farrell, Prf. Robert Schweitzer ve Ruth Bridgstock tarafından geliĢtirilen “Öğretmenler Ġçin Çocuk Ġstismar ve Ġhmal Anketi”dir. AraĢtırmanın birinci basamağında; öğretmen ve okul özellikleri, yasa ve politikalar hakkındaki farkındalıkları, çocuk istismar ve ihmal türlerinin belirleyicileri hakkında bilgi, yaygınlığı ile ilgili inançlar, konuyu bildirim durumu değerlendirilmiĢtir. Ġkinci basamağında ise; öğretmen ve okul özelliklerinin yanıt verilen 32 hikâye değiĢkenleri ile bağlantısı araĢtırılmıĢtır. Bunun akabinde; öğretmenlerin çocuk ihmal ve istismarını belirleme konusunda kendilerinden emin olmadıkları ve bildirime yönelik eksiklerinin olduğu görülmektedir.

Yurtsever (2009), “Ebeveyn Çocuk Hakları Tutum Ölçeğinin GeliĢtirilmesi ve Anne Babaların Çocuk Haklarına Yönelik Tutumlarının Farklı DeğiĢkenler Açısından Ġncelenmesi” isimli doktora tezi çalıĢmıĢtır. Bu çalıĢma iki bölümden oluĢmuĢtur. ÇalıĢmanın birinci bölümünde; anne ve babaların çocuk haklarına yönelik davranıĢlarını belirlemeye yönelik Türkiye koĢullarına uygun, kabul edilebilir ve güvenilir bir “Ebeveyn Çocuk Hakları Tutum Ölçeği”nin geliĢtirilmesi amaçlanmıĢtır. Ġkinci bölümde ise anne ve babaların çocuk hakları tutumlarının çocukların erken çocukluk ve erken ergenlik dönemlerine, aile ve çocuğa iliĢkin bazı demografik değiĢkenlere (çocuğun cinsiyeti, ebeveynin yaĢı gibi) ve ebeveyn otorite tipine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığının belirlenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma Ġstanbul Ġli genelinde ilköğretim düzeyinde devlet okulları ile özel okullara devam eden çocukları olan ebeveynler üzerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre; ebeveynlerin çocukların haklarına yönelik tutumlarında bir farklılık gözlenmektedir. AraĢtırma sonuçları serbest otorite tipine sahip olan ebeveynlerin çocuklarının haklarına karĢı “Bakım ve Korunmadan” yana tutum sergilediklerini iĢaret etmektedir.

Türk (2010), “Öğretmen Adayları Ġle Ġlköğretim Okullarında Görev Yapan Öğretmenlerin Çocuk Ġstismarı Potansiyeli Açısından Ġncelenmesi” isimli çalıĢmasında; ilköğretim kurumlarında çalıĢan öğretmenler ile öğretmen adayları arasında istismar potansiyeli açısından ne gibi farklılıklar olduğunu belirlemek amacı ile yapılmıĢtır. Zonguldak ili, Ereğli ilçe merkezinde bulunan 18 ilköğretim okulunda çalıĢan 180 öğretmen ve Karaelmas Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesinde öğrenim

gören 229 öğretmen adayı ile çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada öğretmen adaylarının demografik özelliklerine göre istismar ölçümleri arasında anlamlı fark olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır. Öğretmenler ile ilgili demografik değiĢkenlere göre ise; öğretmenlerin istismar ölçümleri arasında anlamlı fark olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ayrıca öğretmen ve öğretmen adaylarının; Ġstismar, Yalan ve Rastgele Yanıt Ölçümleri arasında anlamlı bir fark olduğu gözlemlenmiĢtir. Öğretmen adaylarının Ġstismar Ölçümlerinin öğretmen Ġstismar Ölçümlerinden yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Öğretmen adaylarının Yalan ve Rastgele Yanıt Ölçümlerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir.

Pala (2011), “Geleceğin Öğretmenlerinin Çocuk Ġstismarı Ve Ġhmali Konusunda Bilgi Ve Farkındalık Düzeyleri” isimli tıpta uzmanlık tezi; öğretmen adaylarının çocuk istismar ve ihmaline yönelik bilgi ve farkındalık düzeylerini değerlendirmek, konuya ilgilerini artırmak amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢma, Osmangazi Üniversitesi öğrencilerinden oluĢmaktadır. AraĢtırmaya 171 öğrenci katılmıĢtır. ÇalıĢma; kesitsel bir araĢtırmadır. Veri aracı olarak anket formu kullanılmıĢtır. AraĢtırmada; öğretmen adaylarının çocuk istismar ve ihmaline yönelik eğitim eksikliğini ortaya çıkarmaktadır. Konuya yönelik eğitim faaliyeti alan öğrenci sayısı oldukça düĢüktür. Üniversitelerde eğitim faaliyetleri de yetersizdir.

Sağır (2013), “Okul Öncesi Ve Sınıf Öğretmenlerinin Çocuk Ġstismarı Ve Ġhmaline Yönelik GörüĢleri Ve Farkındalık Düzeyleri” isimli çalıĢmasında öğretmenlerin çocuk istismarı ve ihmali konusundaki farkındalıklarının belirlenmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmanın örneklemini 2012-2013 eğitim öğretim yılında Kayseri ilinde görev yapan 369 sınıf öğretmeni ve 169 anasınıfı öğretmeni oluĢturmaktadır. Veriler anket yoluyla toplanmıĢtır. Çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili öğretmenlerin farkındalıkları yüksek düzeyde çıkmıĢtır.

SarıbaĢ (2013), “Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çocuk Ġstismarına Yönelik Farkındalıklarının Belirlenmesi” isimli çalıĢması; okul öncesi öğretmenlerinin çocuk istismarına yönelik farkındalıklarını belirlenmesi amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırmada 3 bölümden oluĢan anket formu kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma Balıkesir‟de bulunan anaokullarında görev yapan öğretmenler oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemini ise; 200 anasınıfı öğretmeni oluĢturmaktadır. ÇalıĢma verileri anket tekniğinden yararlanılarak toplanmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen bulgulara göre;

öğretmenlerin fiziksel istismar vakalarının farkında oldukları, cinsel ve duygusal istismar vakalarının kısmen farkında oldukları görülmüĢtür. Anketlerde sorulara verilen cevaplar incelendiğinde; okul öncesi öğretmenlerinin çocuk istismarı hakkında yeterli donanıma sahip olmadığı gözlemlenmiĢtir. Özellikle bildirim ve erken tanı konusunda okul öncesi öğretmenlerinin hizmetiçi eğitime ihtiyaçlarının olduğu saptanmıĢtır.

ġimĢek (2016), “Türkiye‟de 2005 Yılı Sonrası Çocuk Haklarının GeliĢimi” isimli yüksek lisans tezidir. Bu çalıĢmanın amacı; çocuk haklarının tarihsel geliĢimini ele alarak, yasal düzenlerde nasıl yer aldığını ve konu ile ilgilenen kurum ve kuruluĢların iĢlevselliğini incelemektir. Diğer amaç ise yaĢanan geliĢmeleri belirterek konunun çeĢitli boyutlarıyla ele alınması ve bütüncül bir bakıĢ açısıyla çocuk haklarının korunması ve güvence altına alınmasıyla ilgili özellikle 2005 yılı ve sonrası meydana gelen geliĢmelerin değerlendirilmesidir. Çocukla ilgili karar alınırken ve uygulanırken çocuğun fikirlerine önem verilmelidir. ÇalıĢmanın sonucu olarak; çocukların yaĢayabileceği güvenli ortam için; toplumda çocuklara daha iyi koruma sağlanması için meslek grupları arasında köprüler oluĢturulmalı, toplum çocuk hakları ihlallerinin olumsuz etkileri hakkında yeterince bilinçlendirilmelidir. Çocuklar için yüksek yararı gözetilen politikalar üretilmelidir.

Karcı (2016), “Ġlkokul 4. Sınıf Öğrencilerinin Çocuk Hakları Konusunda Farkındalık Düzeylerini Belirleyen Faktörler” isimli yüksek lisans tezidir. Bu çalıĢmada; ilköğretim öğrencilerinin çocuk haklarına iliĢkin farkındalık düzeylerini etkileyen etkenleri belirlemek amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢma tarama modelindedir. AraĢtırmanın evrenini 2015-2016 öğretim yılında Ankara ilinde ilkokul 4. Sınıf öğrencileri oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veriler araĢtırmacının geliĢtirdiği ve içerisinde belirlenen haklardan örtük olarak bahsedilen örnek olaylardan oluĢan yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formları kullanılarak toplanmıĢtır. ÇalıĢmanın sonucunda çocukların genel olarak belirlenen hakların farkında olduğu görülmüĢtür. Belirlenen haklardan sadece sağlık hakkı ve eğitim hakkına iliĢkin farkındalık düzeyleri devam ettikleri ilkokulun sosyo-ekonomik düzeyi açısından anlamlı bir fark göstermiĢtir. Aydınlık (2017), “Çocuk Haklarının GeliĢiminde Okul Öncesi Eğitimin Yeri Ve Önemi: “Ankara Örneği” isimli yüksek lisans lisans tezidir. Bu çalıĢmanın amaçlarından biri; okul öncesi öğretmenlerinin çocuk haklarına yönelik tutumlarının

okul öncesi öğretmen adaylarının tutumlarından farklı olup olmadığını belirlemektir. Diğer amacı ise; okul öncesi öğretmen adaylarının ve okul öncesi öğretmenlerinin çocuk haklarına yönelik tutumlarının cinsiyete göre incelenmesidir. AraĢtırmanın örneklemini ODTÜ Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümüne devam eden 66 öğrenci ile Ankara‟da çeĢitli okullarda çalıĢan 80 Okul Öncesi Öğretmeni oluĢturmaktadır. Bulgular, cinsiyetin katılımcıların çocuk haklarına iliĢkin tutumları üzerinde etkisinin olmadığını göstermiĢtir. Ancak, Okul Öncesi Öğretim lisans programına kayıtlı öğrenciler ile okul öncesi öğretmenlerinin çocuk haklarına iliĢkin tutumlarının farklılaĢtığı gözlenmiĢtir.

Özdemir, Doğan (2017), “Çocuk Hakları Eğitiminde Uzman Sınıf Öğretmenlerinin Perspektifinden Etkili Çocuk Hakları Eğitimi: AnlayıĢlar Ve Uygulamalar” isimli yüksek lisans tezinde; çocuk hakları eğitiminde uzman öğretmenlerin görüĢ açısından etkili çocuk hakları eğitiminin incelenmesi amaçlanmıĢtır. Olgu bilim araĢtırması olarak desenlenen çalıĢmada veri toplama yöntemlerinden odak grup görüĢmesi uygulanmıĢtır. Bu çalıĢmada veriler içerik analizi yapılarak çözümlenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda, etkili çocuk hakları eğitiminin nasıl olması gerektiğiyle ilgili beĢ farklı anlayıĢın önerildiği belirlenmiĢtir. Bu çalıĢma kapsamında, etkili çocuk hakları eğitimi için ön görülen uygulama Ģekli, bu sürecin nerelerde ve kimlerle gerçekleĢtirilmesi gerektiği ile ilgili detaylı bilgiler elde edilmiĢtir.

Benzer Belgeler