• Sonuç bulunamadı

B. 19. Yüzyılda Rusya‟nın Osmanlı Politikası

1. Yunan Ġsyanı

Viyana Kongresi sonrası oluĢan Mukaddes Ġttifak (Rusya, Prusya, Avusturya) Devletleri aldıkları karar gereği Avrupa‟da meydana gelen milliyetçi isyan hareketlerine engel olacaklardı. Ancak Rusya buna rağmen Yunanistan‟da Osmanlı‟ya karĢı baĢlayan isyan hareketini desteklemiĢtir.102

Yunanistan‟ın Rus etkisi altında kalmasını istemeyen Ġngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri de isyanı destekleme kararı aldılar. Bunun üzerine Osmanlı Devleti isyanı kendi baĢına bastıramayınca Mısır Valisi Mehmet Ali PaĢa‟dan yardım talep etti. Mehmet Ali PaĢa Mora ve Girit Valiliği‟nin kendisine verilmesi karĢılığında yardım edeceğini bildirdi. Ġsteğinin yerine getirileceğinin iletilmesi neticesinde Ġbrahim PaĢa komutasındaki Mısır kuvvetleri yardıma gelerek isyanı büyük ölçüde bastırmaya muvaffak oldu.103

Mora isyanını beklemedik bir Ģekilde bastırmaya muvaffak olan Osmanlı- Mısır kuvvetlerinin bu baĢarısı üzerine Ġngiltere, Rusya ve Fransa Osmanlı Devleti‟ne karĢı bir protokol imzaladılar. Protokol gereği bu üç devlet isyancılarla Osmanlı Devleti arasında bir ateĢkes sağlanmasını istediler. AteĢkesin ardından da Yunanistan Devleti kurulacağını bildirdiler. Osmanlı hükümeti bu kararları tanımayınca Osmanlı-Mısır donanması Ġngiliz-Rus-Fransız ortak donanması tarafından ani bir baskınla Navarin‟de 20 Kasım 1827‟de batırıldı.104

101 Karal, age., C. V, s. 203. 102 Kurat, “Rusya Tarihi”, s. 309. 103 Dördüncü, agm., s. 82. 104

Mehmet Kocaoğlu “Kavalalı Mehmet Ali PaĢa Ġsyanı (1831–1841)”, OTAM, C. VI, S. 6, Ankara 1995, s. 197.

Navarin olayını Bâb-ı Âli, ilgili devletler nezdinde Ģiddetle protesto etmiĢ ancak üç devlete birden savaĢ açacak durumda olmadığı için yalnızca Rus saldırılarına karĢı Tuna boylarına asker sevk etmekle yetinmiĢtir.105 Navarin olayı bütün Avrupa‟da özellikler Fransa, Rusya ve Yunanistan‟da büyük sevinçle karĢılandı. Hıristiyanlığın Müslümanlık karĢısındaki zaferi olarak telakki edildi. Rusya Ġngiltere ile kurduğu ittifaktan Osmanlı Devleti aleyhine yararlanabilmek için harekete geçti. Osmanlı üzerindeki baskıyı artırmak maksadıyla kendisinin Eflak ve Boğdan‟ı iĢgal etmesini, Ġngiltere‟nin de Boğazları zorlamasını teklif etti. Rusya‟nın bu teklifi ve Navarin olayı Ġngiltere'yi endiĢelendirmekteydi. Nitekim Navarin olayı sonucunda Rusya‟yı Doğu Akdeniz‟de zorlayacak bir donanma kalmamıĢtı. Ayrıca Rusya yayılmacı emellerini artık açıktan gerçekleĢtirmeye çalıĢmaktaydı.106

Navarin olayından sonra Osmanlı–Rus iliĢkileri iyice bozuldu. Bu olay Osmanlı halkının Rusya‟ya karĢı büyük bir kin duymasına sebep olmuĢtur. PadiĢah II. Mahmut da Rusya‟nın bu hareketinden rahatsız olmuĢ ve devrin ulemasını Ġstanbul‟da yapılacak toplantıya çağırarak Rusya aleyhine söylemlerde bulunmuĢtur. Bütün bunlara karĢı Rusya da Osmanlı Devleti‟ne karĢı savaĢ hazırlıkları yapmaktaydı. Bu doğrultuda henüz savaĢ halinde olduğu Ġran ile bir barıĢ imzalamıĢ ve Ġran cephesinden çekilerek padiĢahın tavır ve söylemlerini bahane ederek Osmanlı‟ya savaĢ ilan etmiĢtir.(26 Nisan 1828).107

Osmanlı Devleti Rusya ile bir savaĢ yapacak durumda değildi. Zira Osmanlı donanması Navarin‟de yok edilmiĢ ve Mora isyanları da devam etmekte idi. Bununla birlikte Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra yerine getirilecek olan ordu henüz yeni kurulmaktaydı.108

Rusya, 1828 yılında Balkan sıradağlarını aĢarak Ġstanbul üzerine yürüyebilmeyi hedefleyen bir saldırı planı hazırladı. Osmanlı Devleti‟nin ise 18. yüzyılın son yıllarında Rusya‟yla giriĢtikleri savaĢlarda sürekli olarak savunmaya dönük karĢı saldırı stratejisini benimsemiĢ olması ve Balkan bölgesinin bu konuda Osmanlı Devleti‟ne fayda sağladığı gerçeği dikkate alındığında Rusya‟nın söz

105 Kurat, “Türkiye ve Rusya”, s. 56. 106Karal, Osmanlı Tarihi, C. V, s. 275. 107 Kurat, “Türkiye ve Rusya”, s. 277. 108 Armaoğlu, age., s. 277.

konusu hedefini gerçekleĢtirmesi kolay olmayacaktı.109

Nitekim Yeniçeri Ocağı‟nın kaldırılmasından sonra kurulan yeni Türk ordusu Tuna boylarında Ruslara karĢı baĢarılı mücadeleler vermiĢ ancak Rusların Balkanları aĢmalarına engel olamamıĢlardır. Ağustos 1829 tarihinde de Ruslar Edirne‟yi ele geçirdiler.110

Rusların Ġstanbul‟a bu kadar yaklaĢmıĢ olmaları üzerine Sultan II. Mahmut ateĢkes antlaĢması istemiĢ ve iki ülke arasında barıĢ görüĢmelerine baĢlanmıĢtır. Yapılan görüĢmeler neticesinde 14 Eylül 1829‟da Ruslarla Edirne AntlaĢması imzalanmıĢ ve bu antlaĢmaya göre Doğu Anadolu ile Ahıska bölgesi, Tuna deltasındaki adalar Rusların eline geçecek ve Rusya ticaret gemileri için Boğazlardan geçiĢ hakkı elde edecekti.111

Edirne BarıĢı ile Boğazlarda ilk kez ticaret gemileri ile ilgili genel bir kural da ortaya koyulmuĢtur. Karadeniz artık Türk-Rus denizi olmaktan çıkarak ticaretle uğraĢan tüm milletlerin gemilerine açık kalacak Ģekilde milletlerarası bir statü kazandı. Bu suretle Rusya‟nın Karadeniz‟deki limanlarının ekonomik kalkınmasını sağlayacak imkânlar da sağlanmıĢ olmaktaydı.112

Edirne BarıĢı Osmanlı Devleti‟nin parçalanmasında önemli bir aĢamadır. BarıĢ sonucunda Osmanlı Devleti Yunanistan‟ın bağımsızlığını tanımıĢ ve Eflak- Boğdan‟ı Ruslara bırakmıĢtır. Yunanistan‟ın bağımsız olması Osmanlı Devleti içerisinde yaĢayan diğer uluslara örnek olmuĢ ve imparatorluğun dağılmasında bir baĢlangıç olmuĢtur. Bundan sonra Osmanlı Devleti kendi toprağını kendi gücüne dayanarak savunamayacağını anlamıĢ ve özellikle Rusya‟nın yayılmacı emellerine karĢı Avrupa‟daki güç dengeleri üzerinden toprak bütünlüğünü koruma politikası izlemiĢtir. Yunanistan‟ın bağımsızlığı ve Cezayir‟in Fransa tarafından iĢgalinden sonra Osmanlı Devleti on yıl boyunca Mehmet Ali PaĢa isyanı ile uğraĢtı.113

Benzer Belgeler