• Sonuç bulunamadı

1.2. ĠĢletmelerde Organizasyon

1.2.2. Genel Olarak Organizasyon Amaç ve Ġlkeleri

1.2.2.6. Yetki ve Sorumluluk Denkliği Ġlkesi

Her sorumluluğun beraberinde bir yetki getirdiği veya tersinden bakıldığında her yetkinin bu paralelde bir sorumluluk oluĢturacağı tabiidir. Dolayısıyla iĢletmenin her seviyesinde görev yapan kiĢilere verilen sorumluluklara paralellik arz edecek Ģekilde yetki verilmiĢ olmalıdır.

Bu ilke, organizasyon üyelerinin sorumlu oldukları konularda karar alabilme yetkisi ile donatılmalarını ifade etmektedir. Veya baĢka açıdan bakılırsa, her yetkilinin, bu yetki kullanımının sonuçlarından sorumlu olması gerekmektedir (ġimĢek, 1999:144).

Organizasyonun her kademesindeki görev tanımlarının yapılmasında yetki ve sorumlulukların tanımlanması açık olmalıdır.

Yetki ve sorumluluk denkliği ilkesinin çok sağlıklı iĢletildiğini ifade etmek çok doğru olmaz. Çünkü bu ilke en çok ihlal edilenler arasında yer almaktadır.

ĠĢletme dahilinde belli sorumlulukların verilmesinin yanı sıra söz konusu sorumlulukların yerine getirilmesi için gerekli karar yetkisi verilmediği genel olarak kabul görmektedir. Dolayısıyla bu ilkenin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde; kendisine sorumluluk tevdi edilen kiĢi, kendisini sorumluluk dıĢında bırakacak biçimde performans sergileyebilmekte ve baĢkalarının karar vermesini beklemektedir.

1.2.2.7. Yetki Devri Ġlkesi

Bu organizasyonda yetkilerin (merkezcil) bir biçimde mi, yoksa adem-i merkezi (merkezkaç) bir biçimde mi kullanacağı konusu, baĢka faktörlerin de incelenmesini gerektiren bir husustur. Örneğin bu faktörlerin baĢında, yetki devredilmesi düĢünülen iĢe iliĢkin özellikler, yöneticinin ve astlarının kiĢisel özellikleri, olumsuz sonuçların iĢletmeyi etkileme derecesi vb. gelmektedir. Ayrıca yetki devri, bilgi akıĢ sistemi ile de yakından ilgilidir. Yetki devredilen bir yöneticinin, etkin karar verebilmesi için, aynı zamanda, gerekli bilgi ve verilerle donatılması gerekir (ġimĢek, 1999:144).

Yetki devri çalıĢanlara güç vermek değil, içlerinde olan bilgi ve beceriyi ortaya çıkarma ve onları güdülemektir. ÇalıĢtıkları iĢ yerini kendi iĢleri gibi hissetmeleri için bir Ģeyler yapmaktır. Yetki devri kiĢilerin katılımcı olmalarını sağlayarak, sahiplik bilincini ve duygusunu benimsetir (Rodoplu, 2003-2004:251- 273).

Organizasyon dahilinde yetki devretmeye bağlıdır. Aksi durumda yetkinin kullanılması konusunda problemler yaĢanabileceği gibi organizasyonun sürekliliği de tehlikeye girebilir. Yetkinin devredilmesi ile astların yetiĢtirilmesi sağlanmıĢ olur.

1.2.2.8. Ġstisnalarla Yönetim (Ayrıklık) Ġlkesi

Bir yöneticinin günlük iĢler dıĢındaki sorunların çözümü için zaman ayırabildiği oranda baĢarı Ģansı artmaktadır. Her organizasyonda bizzat üst yönetici tarafından üstlenilmesi uygun olan kritik karar alanları vardır. Buralarda oluĢan kritik noktaları sürekli göz önünde bulundurmak da ilgili yöneticinin görevleri içindedir. Ancak, bu noktalarda beliren olumlu ya da olumsuz sapmaların miktarlarını gözlemlemek ve saptamak "Ġstisnalarla Yönetim" ilkeleri içine girmektedir. Yetki devrinin uygulandığı bir organizasyonda organizasyonun değiĢik yönetim kademelerindeki yöneticiler günlük normal kararlarını ve iĢlevlerini mevcut yönergelere, yöntemlere, kurallara ve çalıĢma ilkelerine göre yürütürler. Ancak, çözümü mümkün olmayan ve yetkilerini aĢan sorunları ilgili üst yönetim kademesine iletirler. ĠĢte sorunun ait olduğu organizasyon biriminde çözümlenerek karara bağlanması ve ancak olağan dıĢı sorunların gerektikçe yukarı kademelere aktarılması durumuna "ĠSTĠSNAĠLĠK" ilkesi denilmektedir (Zel, 2010).

“Organizasyonda rutin (sık sık tekrarlanan) nitelikteki kararlar, alt kademe yöneticilerine bırakılmalı, ancak stratejik ve önemli nitelik taĢıyan kararlar üst kademelerce alınmalıdır”. Zaman zaman “kısa devre ilkesi” olarak da adlandırılan bu ilke, üst kademeleri günlük ayrıntılardan uzaklaĢtırarak, daha temel nitelikteki konularda düĢünebilmek için zaman ayırmayı amaçlamaktadır (ġimĢek, 1999:145).

Bu ilkede yönetici, özellik arz etmeyen nitelikteki kararları astlara bırakarak veya faydalanarak önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlanmıĢ olacaktır ki; bu da iĢletme verimliliğine olumlu etkide bulunmaktadır.

1.2.2.9. Denge Ġlkesi

“Organizasyonun çeĢitli bölümlerinin büyüklüğü arasında, standardizasyon ile esneklik arasında ve merkezcilik ile merkezkaçlık arasında belirli bir denge sağlanmalıdır”(ġimĢek, 1999:145).

Organizasyon tasarımında yararlanılabilecek bir ilke olan denge ilkesi Ģunu vurgulamaktadır: Bir organizasyon dizaynı yapılırken, temel iĢbölümüne bağlı olarak

oluĢturulan organlar arasındaki karĢılıklı iĢ iliĢkileri ile bu iliĢkilerin hangi organların sorumluluğunda ve hangi koordinasyon mekanizmaları kullanılarak yürütüleceği belirtilmelidir. Böylece her alt sistemin etkin çalıĢmasına olanak sağlayacak bilgi ve veri akıĢını gerçekleĢtirecek bir örgüt yapısı kurulabilir(ġimĢek, 1999: 146).

1.2.2.10. Verimlilik ve Etkinlik Ġlkesi

Tüm iĢletme faaliyetlerinin en verimli ve etkin bir Ģekilde yerine getirilmesidir. Buna göre organizasyon yapısı minimum maliyetlerle iĢletme amaçlarına ulaĢacak Ģekilde planlanmalıdır.

Bu ilkenin temelinde, iĢletme faaliyetlerinin ekonomik nitelikte faaliyetler olması gerçeği yatmaktadır. ĠĢletme faaliyetlerinin rasyonelliğe dayanması esas olduğuna göre bu faaliyetlerin cereyan edeceği yapı olan organizasyonun, verimli çalıĢmaya olanak verecek biçimde planlanması gerekmektedir. Bilindiği üzere her iĢletme kararı bir optimal simgedir. Her karar, pek çok faktör dikkate alınarak verilmiĢ ve faktörler açısından en uygun sayılan bir karardır. Verilen karar belirli bir faktör açısından en iyi karar olmayabilir; fakat o faktörler topluluğu karĢısında en uygun sayılan karardır(ġimĢek, 1999: 146).

1.2.2.11. Basitlik Ġlkesi

ĠĢletmelerde organizasyon yapıları karıĢık ve anlaĢılmaz olmamalıdır. Bir baĢka anlatımla organizasyon yapıları ilave bir açıklamaya mahal vermeyecek derecede basit ve anlaĢılır olmalıdır.

Organizasyon yapısı gerek departmanlar arası, gerekse kiĢiler arası iletiĢim kopukluğunu oluĢturmayacak seviyede oluĢturulmalıdır.

1.2.2.12. Esneklik Ġlkesi

ĠĢletmeler sürekli değiĢiklikler gösteren bir ortamda faaliyet gösterirler. Bu değiĢiklikler teknolojik, ekonomik, politik ve sosyo-kültüreldir. Bu değiĢimlerin iĢletmeyi etkilemesi doğaldır. Bu nedenle iĢletmenin değiĢen çevre koĢullarına uyum sağlayan, gerekli esnekliğe sahip bir organizasyona sahip olması gerekir. Çevredeki değiĢikliklerin yöneticilerce izlenmesi trendinin belirlenmesi gerektiğinde iĢletmenin

organizasyonda gerekli değiĢiklikleri yapması organizasyonun baĢarısı için zorunludur (Dalay, 2010).

Organizasyon belli amaçları gerçekleĢtirmek üzere maddi ve beĢeri unsurların düzenlenme biçimini göstermektedir. Bu düzenleme belirli bir ortamda belirli koĢullar altında yapılacaktır. Eğer ortam koĢulları değiĢmiĢse, yeni bir düzenleme yapmak gerekecektir. Yani örgüt yapısı değiĢecektir (ġimĢek, 1999:147).

Bir çok değiĢim beraberinde geliĢimi getirmektedir. Nüfusun sürekli artması, ihtiyaçların artması, talebin artıĢıyla birlikte farklılaĢması ile birlikte teknolojik değiĢim ve bu paralelde oluĢan geliĢmeler kaçınılmazdır. KüreselleĢen dünyamızda iĢletmeleri söz konusu değiĢimler dıĢında tutmak imkânsızdır. Dolayısıyla değiĢimlere ayak direyen değil tam tersi o doğrultuda politika belirleyen iĢletmeler süreklilik kazanabilmektedir. ĠĢte burada söz edilen organizasyonun koĢullara uyulabilir olmasıdır.

1.2.2.13. Açıklama Ġlkesi

Organizasyon dahilinde bulunan tüm tarafların (kiĢilerin) görev, yetki ve sorumluluklarının çok net bir Ģekilde ve yazılı olarak açıklanmasıdır.

Bu ilke organizasyon el kitabının oluĢturulması ile nihayetlenmektedir.

1.3. ĠĢletmelerde Muhasebenin Yeri ve Önemi

ĠĢletmelerin amaçlarına ulaĢabilmeleri için öncelikle yönetsel etkinliğe sahip olması zorunluluğu bulunmaktadır. Yönetsel etkinlik ise zamanında, doğru ve anlaĢılabilir bilgilere dayanılarak oluĢturulabilmektedir. ĠĢletme dahilinde mali bilgilerin arz edilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Değer hareketleriyle ilgili bilgilerin anlamlı ve doğru olarak sunulması görevini muhasebe departmanı/muhasebeci yapmaktadır.

“Günümüzün büyük ve modern iĢletmelerinin özellikleri genellikle Ģöyle sıralanmaktadır,

- ĠĢletmenin sahipleri yöneticileri birbirinden tamamen ayrı kimseler haline gelmiĢtir.

- ĠĢletmenin yöneticileri, iĢletme sahiplerinden baĢka, çeĢitli menfaat gruplarına karĢı da sorumludur.

- UlaĢım ve haberleĢme sistemindeki hızlı geliĢmeler sonucu iĢletmelerin büyüklüklerinde değiĢmeler olmuĢ ve dev iĢletmeler meydana gelmiĢtir. - Modern iĢletmeler artan sayıda mamul ve piyasalara sahiptirler.

- ĠĢletmelerin büyümesi, en yüksek yöneticiye düĢen görevleri ve sorumlulukları, bir tek yöneticinin kapasitesinin çok üstüne çıkardığından, modern iĢletmelerin yönetimi, ancak geliĢtirilmekte olan yeni bazı yönetim teknikleri ile mümkün olmaktadır.

- ĠĢletmenin kar hedeflerinin gerçekleĢtirilmesinde, kar sorumluluklarının desantralizasyonu esastır.

- Modern iĢletmeler, Ģiddetli rekabetten ötürü dar kar marjlarına sahiptirler. - Kar marjlarının dar olması, faaliyetlerin daima artan bir verimlilikle

yapılmasını zorunlu kılmıĢtır. Bu Ģiddetli ihtiyacın karĢılanabilmesi ve ekonomik değiĢme temposunu hızlandıracak yeni tekniklerin bulunması için de, modern iĢletmelerde araĢtırma ve geliĢtirme harcamaları hızla büyümektedir.

ĠĢletmelerde meydana gelen bu geliĢmelerin doğurduğu diğer bir husus da, modern iĢletmecilikte “muhasebe”nin anlam ve öneminin artmıĢ olmasıdır. Çünkü muhasebe, teori ve tatbikat olarak iĢletme yönetiminde ilk plana çıkmıĢ ve iĢletmelerde düzeni ve geliĢmeyi sağlayan temel etkenlerden biri olmuĢtur.

Diğer yönden muhasebe, iĢletmelerdeki önemine paralel olarak değiĢik kar gruplarının toplandığı ve karĢılaĢtığı büyük iĢletmelerin durumunu ve faaliyet sonuçlarını tespit ettiğinden kamu çıkarlarını ve dolayısıyla devleti ilgilendiren bir konu haline gelmiĢtir” (Özaslan, 1970:18-19).

1.3.1. Muhasebenin Tanımı

Tamamen veya kısmen mali karakterde ve para ile ifade edilebilen iĢlemlere ait anlamlı ve güvenilir bilgileri sağlayacak biçimde verilerin ilgili kaynaklardan

toplanmasına, doğruluklarının saptanmasına, kaydedilmesine, tasnif edilmesine, raporlar halinde sunulmasına, analiz ve yorumlanmasına muhasebe denir (Koç Yalkın, 2004:1).

Uygulamalı bir bilim dalı olan muhasebe, iĢletme faaliyetleri ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgilenen kiĢi ve kuruluĢlara, belirli ekonomik verilerin ölçülerek sunulmasıyla ilgilidir. Muhasebenin farklı yazarlar tarafından yapılmıĢ çeĢitli tanımları vardır. Bu tanımlardan bazıları aĢağıda verilmiĢtir (Akdoğan, 1987:1)

“Muhasebe bir örgüt hakkındaki bilgilerin toplanması, özetlenmesi, çözümlenmesi ve para türünden rapor edilmesi sistemidir” (Robert, 1970:1). “Muhasebe ekonomik bilgilerin, bu bilgileri kullananlar tarafından bilinçli yargılarda bulunmak ve karar verilmek üzere belirlenmesi, ölçülmesi ve iletilmesi sürecidir.” Muhasebe sürecini aĢağıdaki Ģekilde özetlemek mümkündür (Cemalcılar ve Önce, 1999:3).

ġekil 1: Muhasebe Süreci

Muhasebe Süreci

Ölçme ĠĢlevi ĠĢleme ĠĢlevi

Ekonomik

Kaynak : (Cemalcılar ve Önce, 1999:3). Ekonomik Etkinlikler Karar Vericiler - İlgili ekonomik etkinliklerin belirlenmesi - Ekonomik etkinliklerin para birimi ile ifade edilmesi - Sistematik bir şekilde kaydetme ve özetleme - Finansal verilerin analiz ve yorumu - Faydalı raporların hazırlanması ve iletilmesi

Yukarıdaki Ģekil; özetle muhasebe sürecini ifade etmektedir. Bu süreç dahilinde ölçme iĢlevi ve iĢleme iĢlevi bulunmaktadır. Dolayısıyla muhasebe süreci ekonomik etkinliklere baĢlamakta ve karar vericilerin faydalanmaları ile devam etmektedir. Burada ekonomik verilerin para birimi ile ifade edilmesi, iĢlenmesi, özetlenmesi ve devamında mali raporların analiz ve yorumu ile birlikte raporların hazırlanması ve iletilmesi yer almaktadır.

“Muhasebe bir hizmet etkinliğidir. Muhasebenin iĢlevi, ekonomik kararlar almada yararlı olması amacıyla, ekonomik kiĢilikler arasında, esas olarak finansal nitelikteki nicel bilgilerin sağlanmasıdır” (Akdoğan ve Aydın, 1987: 1).

“Muhasebe, esas olarak finansal nitelikteki iĢletme olay ve iĢlemlerinin kayıt ve sınıflandırma bilimi ve bu iĢlem ve olayların önem arz eden bir biçimde özetlenmesi, çözümlenme ve yorumumun yapılması ve sonuçlarının karar vermek ve bir yargıda bulunmak durumunda olan kiĢilere iletilmesi sanatıdır” (Akdoğan ve Aydın, (1987: 2)

“Muhasebe, kendi bilimsel doktrinlerine göre sanatkarane bir Ģekilde uygulanan, gerekli anlamlı bilgileri çeĢitli gruplara sağlamaya yarayan yaygın bir haberleĢme sistemi olarak kabul edilmektedir. Muhasebe doktrini veya teorisi muhasebenin bilimsel yönünü temsil eder. Bu bakımdan teorinin özel muhasebe uygulanmasıyla uğraĢan muhasebe tatbikatından ayrılır. ĠĢ hayatı ile ilgili faaliyetleri en objektif ve adil bir Ģekilde yorumlayarak faydalı bilgiler halinde ihtiyacı olan ilgililere vermek için, teori ve tatbikatın ahenkli olarak birleĢtirilmesine de muhasebe sanatı adı verilebilir” (Özgür, 1977:9).

ĠĢletmenin dili olarak ta ifade bulan Muhasebe; iĢletmelerin varlıklarında ve kaynaklarında değiĢme meydana getiren ve para ile ifade edilen olay ve iĢlemlere ait bilgileri, belgelendiren, kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek raporlayan, analiz edip yorumlayan ve sonuçları ilgi duyan kiĢi ve kuruluĢlara bildiren bilim olarak tanımlanmaktadır.

Muhasebe; kaynakların optimum dağılımına ve örgütün amaçlarına ulaĢmasına yardımcı olacak Ģekilde, kullanıcıların bilinçli yargılarda bulunmasına ve kararlar vermesine olanak sağlamak üzere, belirli bir birim hakkında ekonomik ve sosyal bilgiler sağlayan bir değerleme ve iletiĢim sistemidir (Akdoğan ve Aydın, 1987:4).

1.3.2. ĠĢletmelerde Muhasebe Departmanı ve Yapısı

Muhasebe departmanı, her iĢletmede kurmay bölüm niteliğindedir. Görevi, yürütme yetkisini kullanan yöneticilere ve diğer kurmay personele özel hizmette bulunmaktır. Bu hizmetlere bütçeleme, fiyat tespiti ve özel kararlar gibi konularda danıĢmanlık yapmak ve bilgi sağlamak yoluyla yardımcı olmak ta dahildir.

Muhasebe departmanın büyüklüğü ve iĢ örgütlenmesi saptanırken muhasebe bilgilerinin iĢletmeye sağlayacağı yarar ile yükleneceği külfetler birbiriyle kıyaslanmalıdır. Daha iyi ve daha geniĢ bir muhasebe örgütü daha çok ve daha ayrıntılı bilgi sağlayacaktır. Ancak bu ek bilginin değeri, muhasebe örgütündeki geniĢlemenin külfetlerinden fazla değilse bu geniĢleme, gereksiz ve yararsızdır (Salık, 1993:23).

“Örgütün organizasyon yapısında bulunan muhasebe departmanının yeri, muhasebe verilerinin toplanma amacı, toplanan muhasebe bilgilerinin kullanım Ģekli gibi etkenler, örgütlerde muhasebe bilgilerinin kullanım düzeyini belirler. Günümüz iĢletmelerinde maliyetlerin ölçümü veya muhasebe standartlarına uyum, sadece örgüt içi bilgilendirme amacı için değil, çevreye uyum içinde gerekli olmuĢtur. Bu gereklilik; problemlerin çözülmesi, yeni ürünlerin dizaynı, etkinlik ve etkenliğin ölçülmesinde yeni yaklaĢımların ortaya çıkmasından doğmuĢtur. Bu ihtiyacı algıla- ma ve bu algılamaya cevap verecek muhasebe sisteminin oluĢturuması da örgütün iklim yapısına bağlıdır. Örgüt iklimi ve bu iklimi oluĢturan örgüt kültürünün muhasebeden beklentileri ve bu beklentiler doğrultusunda oluĢturulan muhasebe sistemleri, örgütler bazında farklılıklar gösterecektir. Bu farklılıklar; (Düzenli ve Usul, 2006:117-126).

- ÇalıĢanların bütçeleme ve standartları ne oranda dikkate aldığı,

- Örgüt yönetiminin muhasebe raporlarını kullanım amaçları veya ne oranda kullandıkları,

- Muhasebe sisteminin bilgi amaçlı veya vergi amaçlı kullanılıp kullanılmadığı Ģeklindedir.

Yukarıda yaptığımız açıklamalardan sonra, her örgütte farklı olan örgüt yapısı ve yapının beraberinde getirdiği örgüt iklimi, muhasebe uygulamalarını örgütler bazında farklılıklar göstermesine neden olmaktadır. Diğer bir ifadeyle, örgüt üst yönetiminin sahip olduğu vizyon ve misyon, çalıĢanlar arasındaki iletiĢim, üst yönetimin çalıĢanların motivasyonu konusunda gösterdikleri tutum, örgütün müĢteri odaklı olmayı kabul edip etmediği, örgütün beklentileri; bu örgüt yapısında muhasebenin yerini ve konumunu ortaya koyacaktır” (Düzenli ve Usul, 2006:117- 126).

1.3.3. Muhasebenin Alanları (ÇalıĢma ve Uygulama Bakımından)

“ÇalıĢma ve uygulama amaçları bakımından muhasebe genel olarak baĢlıca aĢağıdaki alanlara ayrılmaktadır (Akdoğan ve Aydın, 1987:4-5).

a) Genel Muhasebe veya Finansal Muhasebe : Finansal muhasebe bir ekonomik birimin tüm muhasebesine uygulanır. Finansal muhasebe, aĢağıda belirtilen sınırlar dahilinde, bir iĢletmenin ekonomik varlıkları ve yükümlülüklerinin ve bu varlıklar ve yükümlülükleri değiĢtiren ekonomik etkinliklerin para türünden nicelleĢtirilmiĢ sürekli bir tarihini sağlar. Bu muhasebe türü, iĢletme ve kurumların finansal durum ve etkinliklerinin sonuçları hakkında finansal raporlar diye anılan genel amaçlı raporlar üzerinde yoğunlaĢan bir muhasebe dalıdır. Finansal muhasebe bir iĢletmenin içinde ve dıĢındaki kiĢilerce kullanılması amacıyla o iĢletmenin tümü hakkında finansal raporların hazırlanmasıyla sona eren bir süreçtir.

b) Denetim (Auditing) : Finansal muhasebenin bağımsız bir kiĢi tarafından incelenmesiyle ilgili bir muhasebe etkinliğidir. Denetleyiciler bir iĢletmenin finansal tablolarının dayanağı olan kayıt ve iĢlemleri inceler ve bu tabloların doğruluğu ve güvenilirliğine iliĢkin fikirlerini ifade ederler. Finansal tabloların güvenilebilirliğinin ve dürüstlüğünün artmasında bağımsız denetleyicilerin rolü son derece önemlidir. Kimi büyük iĢletmeler, yönetim emirlerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için iç denetim sistemini de kurarlar.

c) Maliyet Muhasebesi: Maliyetlerin belirlenmesi ve kontrolü üzerine yoğunlaĢır. Maliyet muhasebesi esas olarak, üretim sürecinin maliyetleri ile ilgilenir ve maliyetlerin mal ve hizmetlere dağıtımını sağlar. Ayrıca, cari iĢlemlerin kontrolü ve gelecek planlamada gerçek ve tahmini maliyetlerle ilgili verileri yönetime yardımcı olacak Ģekilde yorumlanır ve bir araya getirir.

d) Yönetim Muhasebesi : Doğrudan bir iĢletmenin içindeki kiĢiler (genellikle yöneticiler) tarafından kullanılmak üzere o iĢletmenin alt birimleri hakkındaki tarihsel ve tahmini verilerin toplanması ve iletilmesiyle ilgilenir. Genellikle, yönetime, çeĢitli karar seçeneklerinden birini seçmede yardımcı olur.

e) Vergi Muhasebesi : Vergi beyannamelerinin hazırlanması ve önerilen iĢlemlerin veya farklı hareket tarzının vergi sonuçlarını göz önüne alır. Yapılan iĢlemlerin vergi yasaları açısından muhasebeleĢtirilmesini sağlar. f) Muhasebe Sistemleri : Finansal verilerin toplanması ve raporların

hazırlanması için iĢlemlerin düzenlenmesi ve yürütülmesiyle ilgili bir uzmanlık dalıdır. ĠĢletme varlıklarının korunması için uygun kontrol önlemlerini, yönetime yararlı etkin bilgi akımını düzenler. ÇeĢitli veri iĢleme makinaları veya sistemlerinin farklı kullanımından doğan yarar ve maliyetleri hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir.

g) Devlet Muhasebesi : Devlet, belediyeler gibi politik birimlerin iĢlemlerinin kayıt ve rapor Ģekilleri üzerindeki uzmanlık alanıdır.

h) Muhasebe Öğretimi : Adından da anlaĢılacağı üzere, muhasebe öğretimiyle ilgilenir. Ayrıca muhasebe eğitimcileri, araĢtırma, denetim gibi konularla da yarı zamanlı olarak ilgilenir.

i) Sosyal Muhasebe : Muhasebenin en yeni dallarından biri olan sosyal muhasebe, kısa bir Ģekilde tanımlanması en güç olan bir daldır. ġimdiye kadar ölçülemez diye kabul edilen sosyal maliyet ve yararların ölçülmesi konusunda muhasebe mesleği üzerinde ağır baskılar oluĢmuĢtur. Bir ülkenin en etkin taĢın sisteminin kurulması, çevre kirlenmesinin toplum üzerindeki etki ve maliyetlerinin hesaplanması, kamu fonlarının optimum Ģekilde kullanılması, doğanın korunması, az geliĢmiĢ ülkelerin kalkınma sorunları gibi konularla ilgilenen sosyal muhasebenin ilgi alanı, sosyal devlet kavramı içerisinde gittikçe önemli bir yere sahip olmaktadır. j) Bütçeleme : Bir örgütün (kar amaçlı olsun, olmasın) belirli bir zaman

perspektifi içerisindeki faaliyetlerinin belirlenmesi, planlanması tahmini çalıĢmalarını kapsayan bütçeleme iĢlemlerinde muhasebecilerin ve muhasebe verilerinin önemli bir yeri vardır. Bütçenin hazırlanması için gereksinilen niteliksel verilerin yanı sıra bütçelenen hedeflere ulaĢma derecesini gösteren veriler de büyük ölçüde muhasebeden sağlanır” (Akdoğan ve Aydın, 1987:4-5).

1.3.4. ĠĢletmelerde Muhasebenin Yeri

Ġnsanların ihtiyaçları çeĢitlidir. Bu ihtiyaçları karĢılayacak mal ve hizmetleri insanların kendilerinin yaratması olanaksızdır. DeğiĢik mal ve hizmetler farklı kiĢiler tarafından yaratılır. Dolayısıyla ihtiyaçlarını gidermek için baĢkalarının yaratmıĢ olduğu mal ve hizmetlerden yararlanırlar. Ġnsanların ihtiyaçlarını gideren mal ve hizmetleri ise iĢletme adını verdiğimiz

iktisadi birimler karĢılar. ĠĢletmeler mal ve hizmet üretmek için çeĢitli faaliyetlerde bulunurlar. ĠĢçi çalıĢtırırlar, hammadde malzeme satın alınır. Mal alınır satılır, bunlara bağlı olarak para tahsilatı ve ödemeleri ile çok sayıda benzer iĢlemler yapılır. ĠĢletmelerin bu faaliyetleri sırasında varlıkları ve kaynaklarında değiĢmeler meydana gelir. ĠĢte muhasebe yapılan faaliyetleri ve buna bağlı olarak oluĢan değiĢmeleri saptar ve bunları yeni kararlar alınmasında tekrar kullanılabilir bilgiler haline getirir (Peker, 1978:9). Bu çerçevede muhasebe Ģu Ģekilde tanımlanabilir;

"Muhasebe, bir iĢletmede meydana gelen değer ve miktar artıĢ ve azalıĢlarının sürekli Ģekilde kaydeden, belirli dönemlerde bunların özetini çıkaran (bilanço düzenlemesi gibi...) sonucu saptayan (kar- zarar tablosu düzenleme), raporlayan ve bunları yorumlayarak ilgisi bulunduğu kiĢilere ve kurumlara, amaçlarına uygun yararlı bilgiler sağlayan, sanat, bilim ve uygulamadır" (Salık, 1993:23).

Kaynak ve üretim faktörlerinin en ektin ve verimli biçimde kullanılarak kar, süreklilik ve sosyal sorumluluk amaçlarını yerine getirmek amacıyla kurulan iktisadi birim olarak tanım bulan iĢletme; amaçlarını gerçekleĢtirebilmek için iyi bir yönetime ihtiyaç duymaktadır.

Etkili bir yönetim de iĢletme faaliyetleri hakkında doğru ve anlamlı olup, zamanında sağlanan bilgi ve verilere dayanarak fonksiyonunu yerine getirir. Bu bakımdan iĢletme içinde bilgi ve verilerin arzı ve talebi söz konusudur. ĠĢletmedeki değer hareketleri ile ilgili bilgi ve verilerin arzını muhasebe örgütü yapar (Koç Yalkın, 2004:4).

Muhasebe, aynı zamanda “ĠĢletme Lisanı” olarak ta tanımlanmaktadır. Çünkü iĢletmeyle ilgili olan gruplar, özellikle yöneticiler iĢletmede meydana gelen faaliyet ve olayları tasvir etmek için muhasebe deneyimlerini ve kavramlarını kullanırlar (Koç Yalkın, 2004:5).

Muhasebe departmanının iĢletme içerisindeki yeri ve görevlerini aĢağıdaki gibi Ģekil üzerinde göstermek mümkündür (B. Demir, 1999:116).

ġekil - 2 :Muhasebe Bölümünün Örgüt Ġçerisindeki Yeri ve Görevi Kaynak : B. Demir, 1999:116 Genel Müdür Bilgi İşlem Bölümü Pazarlama Bölümü Muhasebe Bölümü Finans Bölümü İnsan Kaynakları Bölümü Üretim Bölümü Muhasebe Müdürü (Kontrolör) Maliyet Muhasebesi

Genel (Finansal) Muhasebe Yönetim Muhasebesi

Benzer Belgeler