• Sonuç bulunamadı

Yerleşmelerin kuruluşunda, gelişmesinde veya gelişmemesinde, mekân kullanımında, yerleşim tipinde, yerleşme tarzında ve yerleşmelerin dağılışında kesinlikle en etkili faktör doğal çevre faktörüdür (Tunçdilek, 1967; 27). Yerleşim yerinin dolaylı olarak ömrünü belirleyen ve nüfus hareketlerinin oluşmasına sebep olan iktisadi faaliyetlerin şekli, süresi ve verimi üzerinde doğal çevre faktörleri mutlak etkilidir (Akdemir, 2004; 121). Yerleşmelerin bulunduğu sahanın fiziki ve beşeri özelliklerinin farklı olması nüfuslarını ve nüfusların alandaki dağılımına da etki edeceği gibi sahadaki yerleşmelerin de birçok açıdan birbirinden farklı olmasına veya benzer özellikler taşımasına neden olmaktadır.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin sınırını aynı zamanda araştırma sahasından geçmektedir. Bu saha Permo-Karbonifer yaşlı ve çoğunlukla mikaşist, kiltaşı, kumtaşı, marn, fillat ve kristalize kalkerli metamorfik kayaçlardan meydana gelen bu eski yapı, araştırma sahasında sokulduğu alanları yükseltmiştir ve bu tip yapılar araştırma sahasında temel konumdadır (İmamoğlu, 1996; 177). Araştırma sahasının kuzeyine karşılık gelen yüksek kütle bahsedilen özelliklerden dolayı tarım alanlarını sınırlandırmaktadır.

Araştırma sahasındaki morfolojik birimler, sahanın jeolojisi, jeomorfolojisi, iklimi, hidrografyası gelişmesine veya gelişmemesine, mekân kullanımına, yerleşim tipine, yerleşme tarzına ve yerleşmelerin dağılışına etki eden doğal çevre faktörlerinin başında gelmektedir.

Araştırma sahasının kuzey sınırını oluşturan Akdağ (2.551 m.), Gilisi Dağı (2.358 m.) ve çevreleri yerleşmelerin kurulması için engel teşkil eden birimlerdir. Özellikle zemin açısından uygun olmayan jeomorfolojik birimlerin varlığına eğimli ve

arızalı topografyanın da eklenmesi ile zaten yüksekte kurulmuş olan ilçenin kuzeyinde hiçbir yerleşmeye rastlanılmamaktadır. Kuzeydeki bu yüksek kütleler iklim ve yüzey şekilleri açısından yerleşmelerin kurulmasına uygun olmadığından yerleşmeleri kısıtlayan birimlerdir. Bu birimler engebeli bir topografik yapıya sahiptir.

Hidrografik açıdan baktığımızsa ise akarsuların olduğu su ihtiyacının yeterince karşılanabildiği sahalarda ise nüfus toplanarak yerleşmelerin kurulmasına katkı sağlamıştır. Örneğin Göksu Çayı; toplam arazi miktarının %35’ini kaplayan Çiftlik, Boyundere, Havutlu, Yaylımlı, Köseli ve Öğütlü köyleri alanlarının su ihtiyacını karşılayarak yerleşmelerin bu alanda kurulmasına ortam sağlamıştır. Bu yerleşmeler hidrografyanın olumlu etkisiyle kurulmuştur ancak hepsi aynı konumda, tarzda, yapıda, gelişmişlikte ve aynı tipte değildirler. İşte bu noktada doğal çevre faktörlerinden olan jeoloji ve jeomorfolojinin etkisi daha da belirginleşmiştir. Araştırma sahasına baktığımızda yerleşmelerin bazılarının vadilerde, bazılarının sırtlarda ve bazılarının ise nehir kenarında kurulmuş olduğunu görebilmekteyiz (Harita 12).

Araştırma sahasında yüksek plato sahalarının kapladığı alanlara baktığımızda yerleşmeler için uygun olmayan alanlara karşılık geldiği ve bu nedenle bu sahalarda yerleşmelerin yer almadığını görmekteyiz. Yaklaşık olarak 1500-2000 m. yükseklikleri arasındaki yüksek platolar araştırma sahasının kuzey kesiminde yer almaktadır. Bu alanlar daha öncede belirtildiği gibi yerleşmeye elverişsiz alanlara karşılık gelmektedir.

Yaklaşık olarak 1000-1500 m. yükseklikleri arasında yer alan alçak platolar ise ilçemizde yerleşmelerin çoğunluğunun bulunduğu alana karşılık gelir. İlçe merkezi de dahil olmak üzere sahadaki yerleşme birimlerinin bir kaçı bu alan kurulmuştur. Sahada yükselti kuzeyden güneye doğru azalmaktadır. Araştırma sahasındaki en yüksek yerleşme Kaşlıca Köyü (1250 m.), en alçakta yer alan köyü ise Yaylımlı Köyü (632 m.)’dür. Araştırma sahası konum itibari ile sarp ve yüksek bir alanda olsa da iklimi çok sert değildir. Bu durum yerleşmeler ve yerleşmelerin dağılışı açısından olumlu bir etkiye sahiptir. İklim faktörü aynı zamanda meskenler, ekonomik faaliyetler üzerinde de oldukça etkili bir unsurdur. Ekonomiyi de etkileyen iklim faktörü yerleşmelerin çeşitlenmesine ve yapısına da etki etmektedir. Böylece tarım ile daha çok ilgili olan mezra ve bağ evi gibi birçok kırsal yerleşmenin oluşmasına yol açmıştır. Saha engebeli bir topografyaya sahip olduğundan kısa mesafede çok belirgin olmamakla birlikte küçük çaplı iklim değişikliklerine yol açmıştır.

araştırma sahasında yerleşmelerin kuruluşunda ve dağılışına etki eden önemli beşeri faktörlerde bulunmaktadır. Özellikle halkın ekonomik faaliyetleri, güvenlik, ulaşım, sosyal hayat, gelişen teknoloji ve insanların daha iyi şartlarda yaşama isteği vb. unsurlar yerleşmeler üzerinde etkili rol oynayan faktörlerin başında gelmektedir. Ancak araştırma sahasında yerleşmelerin kuruluşunda etkili olan beşeri faktörlerin başını olumsuz fiziki şartlardan kaynaklanan ekonomik kaynaklı sorunlar ve sahanın sarp bir alanda olup ulaşım güçlüğünün olması oluşturmaktadır. Öyle ki geçim kaynaklarının az ve sınırlı olması yerleşmelerin kuruluşunu da sınırlamaktadır. Hatta bu durum daha çok Tut’un göç vermesine neden olmakta ve başta nüfus miktarı, nüfusun dağılışı olmakla birlikte doğrudan ve dolaylı olarak yerleşmeleri de olumsuz yönde etkilemektedir.

Araştırma sahasındaki kırsal yerleşmelere baktığımızda yerleşmelerin dokusu ve yapısı üzerinde beşeri faktörlerin etkisinin daha da belirgin olduğu görülmektedir. Öyle ki yerleşmelerin konumunda ve yerleşmelerdeki konutların şeklinde ekonomik faaliyetlerin etkisi ön plana çıkmaktadır. Nitekim konutlar iktisadi faaliyetlerin yapıldığı arazilere çok yakın inşa edilirken, meskenlerin kat sayısında ve kullanım şeklinde de yapılan iktisadi faaliyetin etkisi belirleyici faktör olmaktadır.

Çalışma sahası oldukça yüksek bir yerde ve ulaşımın zor olması ilçenin gelişip kalkınmasının önünde büyük bir engel olmuştur. Bu durumdan sosyal yaşamda oldukça fazla etkilenmektedir. Araştırma sahasında bulunan yerleşmeler açısından ulaşım faktörünün olumlu bir etkisinden bahsetmek pekte mümkün değildir. Ulaşım imkânları zor olmasa dahi yerleşmelerin gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayacak boyutta bir etki söz konusu değildir. Yani ulaşım faktörü bu alanda yerleşmelerin gelişmesine, büyümesine, kalkınmasına, yayılmasına katkı sağlamamaktadır.