• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. BİREYSEL YENİLİKÇİLİK

3.9. Yenilikçilik Üzerine Yapılan Çalışmalar

Yenilikçilik üzerine çalışmalar incelendiğinde, genel olarak yeni bir teknolojik gelişmenin, ürünün ya da uygulamanın benimsenmesi üzerinde durulduğu görülmektedir. Rogers’ın “yenilik yayılımı teorisi” bu çalışmalar üzerinde hakim olan teoridir. Yenilikçilik çalışmalarının yurtdışında daha etkin olarak gerçekleştiğini ve ülkemizde çok çalışma olmadığını görmekteyiz. Birçok farklı alanda araştırmalar yapılmış ve bu konuya ilgi gösterilmiştir. Ülkemizde 2000’li yıllardan itibaren

yenilikçilik üzerine çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu başlık altında yenilikçiliğe dair yerli ve yabancı çalışmalar yer alacaktır.

3.9.1. Yenilikçilik Üzerine Yapılan Yerli Çalışmalar

Esen ve Mardan yapmış oldukları çalışmada yeniliklerin kabul sürecindeki yenilikçilik kategorilerini ve kategorilere göre öğrencilerin özellikleri üzerinde durmuştur. 289 üniversite öğrencisinin VCD filmleri benimsemeleri, yenilikçilik kategorilerine göre dağılımı ve aralarındaki farkları araştırmışlardır. Üniversite öğrencileri yenilikçiler, erken çoğunluk ve geç çoğunluk olarak üç gruba ayrılmıştır. Yapılan çalışmanın sonucunda yenilikçilerin medyayı fazla takip ettiği, yenilikçilerin ailelerinin eğitim seviyesinin ve gelir düzeylerinin daha fazla olduğu görülmüş ve yenilikçilerin daha teknolojik ürünlere sahip olduğu gözlemlenmiştir (Madran ve Esen, 2002).

Özen ve Bingöl Erzurum, Erzincan ve Bayburt üzerinde yaptıkları çalışmada 112 küçük ve orta ölçekli imalat sanayi işletmesini incelemişlerdir. Yapılan araştırma sonucunda işletmelerdeki çalışanların eğitim düzeyi, bilgisayar kullanımı ve hangi yenilik türüne yatkın olduğuna dair önemli sonuçlara varılmıştır. Kurum içindeki bireylere teknolojik imkan verildiğinde ve çalışanlara belirli eğitimler uygulandığında, yenilikçiliğin arttığı tespit edilmiştir (Özen ve Bingöl, 2006).

Basım, Korkmazyürek ve Tokat çalışanların öz yeterlilik algılarını ölçmek ve bu algının yenilikçi davranmalarına ve risk eğilimlerini nasıl etkilediğini ortaya koymak amacıyla bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmada kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 230 kişiye anket uygulamışlardır. Çalışma sonucunda ortaya çıkan sonuçta çalışanların öz yeterlilik algılarının ve risk alma eğilimlerinin ortalamanın üzerinde olduğu ve yenilikçi davranışa yüksek derecede meyilli oldukları saptanmıştır. Risk alma, öz yeterlilik ve yenilikçi davranış arasında bir bağ olduğu görülmüştür (Basım, Korkmazyürek ve Tokat, 2008).

Yılmaz, Soğukçeşme, Ayhan, Tuncay, Sancar ve Deniz yaptıkları çalışmada öğretmen adaylarının mesleki yenilikçilik eğilimlerini ölçmeyi amaçlamışlardır. Dicle Üniversitesindeki 512 öğretmen adayı üzerinde bir çalışma uygulanmıştır. Araştırmaya göre kadın öğretmen adaylarının erkek öğretmen adaylarına nazaran daha yenilikçi eğilimde olduğu görülmüştür. Sosyal bilgiler öğretmen adaylarının yenilikçiliğe daha eğilimli olduğu ayrıca birinci ve ikinci sınıflardaki öğretmen adaylarının üçüncü ve dördüncü sınıflardaki öğretmen adaylarına göre yenilikçilik puan ortalamalarının yüksek olduğu belirlenmiştir (Yılmaz, Soğukçeşme, Ayhan, Tuncay, Sancar ve Deniz, 2014).

3.9.2. Yenilikçilik Üzerine Yapılan Yabancı Çalışmalar

Rosen, “Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Modeli” esasında bilişim teknolojilerindeki yenilikçiliğin, teknolojinin benimsenmesine etkisini araştırmıştır. Üniversite öğrencilerine bir bilgisayar programı verilmiş, bu programı benimsemelerine ve kullanımlarına bakılmıştır. Bu araştırmada kişilerin bilişim teknolojilerine karşı yenilikçilik eğiliminin teknolojiyi kullanmada önemli bir unsur olduğu belirtilmiştir. Ayrıca internet üzerinden satın alma tutumunun, yenilikçilik düzeyi yüksek olan bireylerde daha sık görüldüğü saptanmıştır (Rosen, 2004).

Martin, Salanova ve Piero işteki talep ve kaynakların bireysel yenilikçiliği etkilemedeki görevini araştırmıştır. Yaş ve cinsiyetin kontrol altında tutulduğunda işteki talep ve kaynakların bireysel yenilikçiliği belirlemede etkili olacağını düşünmüşlerdir. Çalışanların yüksek oranda iş talep ve kaynaklarına sahip olduklarında daha yenilikçi bir tavır sergiledikleri görülmüştür. Yüksek iş talepleriyle mücadele edebilmek için yüksek iş kaynaklarına sahip çalışanların farklı ve yenilikçi yollar denedikleri görülmüştür (Martin, Salanova ve Piero, 2007).

Scott ve Bruce, bireysel yenilikçilik davranışı doğrultusunda mühendisleri ve bilim adamlarını kapsayan geniş bir çalışma yapmıştır. Liderliğin, grup içindeki ilişkilerin, sorun çözme tarzının bireysel yenilikçilik davranışını etkilediğini saptamışlardır. Araştırmaya göre yöneticinin, çalışanların yenilikçi olmasını istemesi

çalışanın yenilikçi davranışını olumlu olarak etkilemektedir. Bu durum çalışanı cesaretlendirecektir ve yeni şeyler denerken daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır. Ayrıca sorun çözmede sistematik olmanın yenilikçi davranış üzerinde olumsuz etkisi olduğu görülmüştür (Scott ve Bruce, 1994).

Könnings, Gruwel ve Merrienboer, Hollanda’da görev yapan 142 öğretmenin yeniliklere karşı tutumlarının, çalışma yılı, cinsiyet ve ders sayısıyla ilgisi olup olmadığını karşılaştırmıştır. Araştırmada eğitimcilerin ya da öğretmenlerin işbirliği içinde olmaları gerektiği ve yenilikçi uygulamalar geliştirilerek daha yenilikçi kişilerin yetiştirileceği kanısına varılmıştır (Könnings, Gruwel ve Merrienboer, 2007).

Spiering ve Erickson, yeniliğin yayılımı teorisi doğrultusunda çalışmıştır. Bu çalışma birleşmiş milletlerdeki yurtdışında eğitim gören ve görmeyen öğrenciler üzerinde yapılmış, yeniliğin beş özelliğinin yurtdışında eğitim görme isteğini nasıl etkilediği ölçülmüştür. Bu doğrultuda denenebilirlik ve göreceli avantajın yurtdışında eğitim görmeye karar vermede etkili olduğu belirtilmiş. Gözlenebilirlik ise 3. sırayı almıştır. Karmaşıklık özelliği ise yurtdışında eğitim görmeme kararında en etkili olmuştur. Öğrenciler enteresan olarak sürecin planlarına uygunluğu ve yurtdışı eğitimin kolay olup olmadığıyla ilgilenmediklerini belirtmişlerdir (Spiering ve Erickson, 2006).

Noone, yaptığı çalışmasında akademik personelin ve yöneticilerin yeniliğin önünde engel olarak hangi sorunları algıladıkları üzerinde çalışmıştır. Araştırma nitel araştırma ve 48 katılımcıyla yapılmıştır. En önemli engelin değişime direnç olduğu belirlenmiştir (Noone, 2000).