• Sonuç bulunamadı

3.2. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

3.2.1. Yenilenebilir Enerjinin Gerekliliği ve Önemi

Günümüzde ihtiyaç duyulan enerji hâlâ büyük oranda fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Ancak eskiden beridir süren bu durum fosil kaynakların sonsuz olmaması ve tükenme tehlikesinin zamanla artmasından, ülkeleri alternatif bir enerji

39

kaynağı arayışına sürüklemiştir. Bu arayışı yenilenebilir enerji kaynakları ile tamamlamaya başlayan ülkeler sadece enerji sektöründe değil farklı alanlarda da bu kaynaklara yönelmeye başlamışlardır [21].

Bugün birçok ülkenin gündeminde yenilenebilir enerji kaynakları yer almaktadır. Bunun belli başlı nedenlerinden biri, özellikle enerjiye duyulan ihtiyacın sürekli olarak artmasıdır. Bununla birlikte ortaya çıkan birtakım ekonomik ve sosyal sebepler ve doğayı korumak amacıyla daha bilinçli çalışmalar yapılması yenilenebilir kaynakların önemini arttırmaktadır [42].

Doğa belli bir seviyeye kadar kendi kendini temizleyebilme özelliğine sahiptir. Bundan dolayı kirliliğin çevreye etkisi çok belirginlik göstermese de zamanla bu durum değişmiştir. Günümüzde gelinen noktada küresel ısınma ve bunun neticesinde oluşan iklim değişikliği günümüzün en büyük çevresel problemleridir [42]. Çevre dostu alternatif enerji kaynakları kullanmak; enerji kaynaklarının çevreye olan olumsuz etkisini azaltmak ve sonraki nesillere tahrip edilmemiş bir çevre bırakmak açısından çok önemlidir. Enerji üretiminde çok büyük yeri olan fosil yakıtların yanmasıyla iklim değişikliğine neden olan sera etkisini ortaya çıkaran karbondioksit (CO2), kükürt dioksit (SO2), metan gazı (CH4) gibi zararlı gazlar atmosfere salınmaktadır. Sera gazlarının salınımını kısıtlamak için çeşitli ülkelerin katılımıyla iklim zirveleri düzenlenerek ülkelerin atmosfere saldıkları karbondioksit seviyesi azaltılmaya çalışılmaktadır. Fosil enerji kaynaklarının tüketiminin devam etmesi durumunda, atmosferdeki CO2 oranının büyük ölçüde artabileceği, sonucunda iklim değişikliklerinin meydana geleceği ve bu bunların sonuçlarının ise uzun vadede negatif etkiler doğuracağı öngörülmektedir. Bu şekilde enerji üretimiyle atmosfere salınan sera gazlarından ötürü iklim değişiklikleri ortaya çıkmış, ekolojik dengenin bozulmuştur. Günümüzde küresel olarak tedbirlerin alınmazsa dünyamız yaşanılabilir bir dünya olmaktan çıkma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle ülkeler sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelerek yürüttükleri çevresel politikaları revize etmelidir [6].

Küresel sera gazı emisyon salınımlarında 1900’lü yıllardan günümüze dek istikrarlı bir yükseliş eğilimi olduğu tespit edilmiştir. Bu emisyonların gaz çeşitlerine göre

40

dağılımına bakıldığında ortalama %60-70’lik bir oranla en yüksek paya sahip olan gazın karbondioksit olduğu görülmektedir. Karbondioksit salınımının en büyük sebebi fosil yakıt kullanımıdır. Küresel sera gazı emisyonlarının ekonomik sektörler açısından dağılımına bakıldığında ise en büyük paya enerji sektörünün sahip olduğu görülmektedir. Bu bağlamda günümüzün en büyük çevresel sorununun asıl nedeninin fosil yakıt egemenliğine dayalı bir enerji sistemi olduğu söylenebilir. Kullanılan başlıca enerji ekolojik hayat için büyük bir sorun teşkil etmektedir ve sürdürülebilir bir enerji sistemine geçiş artık bir zorunluluk boyutuna gelmiştir. Çevre açısından çok avantajlı olan alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının sera gazı salınımı sıfır ya da en az seviyededir. Tükenmeyen, kendi kendini yenileyebilen, üretimi için doğa haricinde ek bir girdiye ihtiyaç duyulmayan yeşil kaynaklardır. Bu kaynakların “yeşil enerji” olarak adlandırılması bu kaynakların çevreci ve temiz enerji kaynakları olduğunun bir kanıtıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları aydınlatma, ısıtma, soğutma, tarım vb. gibi günlük yaşam alanlarında birincil enerji kaynağı olarak kullanılabilir [42].

Fosil yakıt kullanımının insan sağlığına ne kadar zararlı olduğu bilinmektedir ve bunun minimum seviyeye indirilebilmesi amacıyla alternatif enerji kaynaklarından faydalanmayla ilgili çalışmalar sürdürülmektedir. İnsan sağlığına olumsuz etkisi olan bir başka etken ise araçlarda kullanılan akaryakıt ürünleridir. Bunların büyük bir bölümü fosil yakıtlardan üretilmektedir ve açığa çıkan karbondioksit havaya dağılmaktadır. Araçlarda kullanılan benzindeki kurşun miktarı su kirliliğine neden olmaktadır. Bunu engelleyebilmek amacıyla elektrik enerjisi (Hybrid) ve güneş enerjisiyle çalışan araçlar kullanılmalıdır [6].

Ülkeler için enerji çok önemli bir ihtiyaçtır ve dünyada genel olarak en çok tercih edilen enerji kaynağı fosil yakıtlardır. Ancak enerji kullanımında fosil yakıtlar bir düşüş eğilimindedir. Bunun başlıca sebebi ise fosil yakıtların dünya genelinde gittikçe azalması ve çevreye zararlı olmasıdır. Fosil yakıtların ülkelere göre eşit dağılmadığı bilinmektedir. Bu sebepten ötürü fosil yakıtları veya yeterli miktarda fosil yakıtları olmayan ülkeler bu gereksinimi karşılayabilmek amacıyla enerjiyi ithal etmek durumundadır ve bu da ülke ekonomilerinin üzerinde büyük bir yük haline gelerek cari açığın başlıca sebeplerinden birini oluşturmaktır. Yenilenebilir enerji ülkelerin büyük

41

orandaki dışa bağımlılığını, dış borcunu ve yabancı enerji kaynaklarına olan bağımlılıklarını nispeten giderebilir. Güneş, rüzgâr gibi doğal kaynakların kullanımı sonucunda enerji ithalatını düşürerek yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek olan ülkeler enerji ithalatına gereksinim duymayabilir. Ayrıca uzun vadede enerji fiyatlarının düşmesi açısından da büyük katkılar sağlayabilir [42].

Günümüzde kişi başı gelir seviyeleri yüksek olan ülkelerin, kişi başı enerji kullanımları da yüksektir. Ülkeler ekonomik olarak büyüdükçe enerji talepleri de artar ve enerji üretimleri yeterli düzeyde olmaması ülke ekonomilerinin geleceği bakımından risk teşkil etmektedir. Bu riskin yok edilebilmesi, ülke sanayilerinin gelişebilmesi ve belli bir pazar büyüklüğüne ulaşılabilmesi için, yerli enerji üretimine olan desteğin belirli hedeflere yönelik ve uzun vadeli olarak planlanması gereklidir. Böylece ülkeler hem ekonomik büyüme hedeflerini gerçekleştirirken hem de ülke içi alternatif enerji kaynaklarını değerlendirerek enerji tüketimlerini karşılayabileceklerdir [6].

Enerjinin ucuz, güvenilir, devamlı, kaliteli ve rekabet seviyesi yüksek bir piyasadan karşılanması dünya piyasasında rekabet edebilir bir ekonomiye sahip olmanın en önemli faktörlerinden birisidir. Enerji sektöründe fosil enerji kaynaklarına bağımlı olunması, bu kaynakların bazı bölgelerde ve belirli sayıda ülkenin elinde bulunması, günümüz piyasa koşullarında rekabet edilebilmesini engellemektedir. Bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması için ülke içi alternatif enerji kaynaklarının maksimum olarak değerlendirilmesi önemlidir [6].

Benzer Belgeler