• Sonuç bulunamadı

Yeni Mardin evinin oluşumunda doğal verilerin etkisi

3. MARDĐN VE MARDĐN EVĐ

3.5. Yenişehir’de Konut

3.5.3. Yeni Mardin evinin oluşumunda doğal verilerin etkisi

Mardin’deki yeni yerleşim, büyük ölçekte yükseklik farklılıkları göstermeyen ve düz kabul edilebilecek bir alan üzerinde planlanmıştır. Trafik yollarının belirleyici olduğu ızgara şeklindeki kentsel planlama şablonu, yeni Mardin konut yerleşimde konutların yerleşeceği ada ve parselleri ortaya çıkarmıştır (Şekil 3.22). Bu şablonun, yerleşmenin yer aldığı topoğrafyadan bağımsız bir şekilde ve her türden eğimli alanda aynı şekilde uygulandığı gözlenmiştir. Bu tip bir kentsel plan şablonu eğimli bir parsele uygulandığında, eğim farkı zemin ve zemin-altı konut katlarının oluşturulması ile giderilmektedir. Bir başka deyişle, eğim parsel ölçeğinde ele alındığından topoğrafyaya uyum sağlamak hedeflenmemektedir. Eğimli bir sokakta yer alan yapı blokları sahip oldukları eğimi zemin katta eritmekte, saçak seviyesine ise yeterince yansıtmamaktadır (Resim 3.64).

Şekil 3.22 : Yeni Mardin kent dokusundan bir kesit (kaynak-Mardin Belediyesi)

Yürürlükteki mevzuat ile üretilen konut adaları topoğrafyayı bir veri olarak değerlendirmemekte olup mevcut yer şekli (daha önceden iki boyutlu bir bakış açısı ile form ve yükseklikleri belirlenmiş olan) yapı bloklarına uydurulmaktadır. Sonuç olarak topoğrafya, görevi toprağı tutmak olan ve “istinat duvarı” olarak isimlendirilen yapı elemanlarının yardımı ile bina için uygun hale getirilmektedir (Resim 3.62 ve 3.63)

Resim 3.63 : Yenişehir’de istinat duvarlı yerleşim

Resim 3.64 : Ankara-Çankaya’da eğimli bir arazideki yapılaşma (Hasan Özbay) 3.5.3.2. Đklim

Geleneksel Mardin evini oluşturan doğal veriler kapsamında Mardin’in içinde bulunduğu iklim koşulları ve bu iklim kuşağında yapılacak konut tasarımı ayrı başlıklar halinde anlatılmıştı. Bu başlık altında ise yeni Mardin konutu oluşturulurken hangi iklimsel verilerin etken olduğu analiz edilecektir. Konut oluşumunda iklimsel verilerin kullanımı, bina ve yerleşim planı ölçeği olmak üzere iki temel başlık ile gündeme gelmektedir. Bina ölçeğindeki iklimin etkisi “bina kabuğu” ve, “yapım teknolojisi ve yapı malzemesi” şeklinde iki bölüm altında incelenmiştir. Bu başlık ile yeni Mardin evinin kurgusu ve iklimsel uygunluğu an hatları ile tartışılacaktır.

Yeni Mardin konutunun genel bir bakış açısı ile analizi yapıldığında ilk göze çarpan, iklimsel verilerin konut oluşumunda fazlaca bir etkisinin olmadığıdır. Mardin’de apartman dairesi şeklinde karşımıza çıkan yeni konut tipi, aynı plan, malzeme, yapım teknolojisi, form ve çatı örtüsü olarak Ülkemizin iklim olarak çok farklı yörelerinde de aynı şekli ile uygulanmaktadır. Sıcak-kuru iklime sahip diğer Ülkelerdeki yapılar incelendiğinde (teras çatı örtüsü, kalın kagir malzeme ile bina kabuğu oluşturulması, küçük pencereler, gölgeli açık alanların varlığı) gibi iklime

uyum için belirli temel kararların aynı olduğu gözden kaçmaz. Yeni Mardin konutunun oluşumunda ise bu tip verilerin değerlendirilmediği gözlenir.

Sıcak-kuru bir iklim bölgesinde yapılacak bir konut tasarımında kış mevsimi değil, yaz mevsim koşullarının değerlendirilmesi beklenir. Bu iklim bölgesinde yaşam, gölgeli açık ve yarı açık alanlarda geçmektedir. Zira, yaz mevsiminde kapalı alanlar çok iyi bir yalıtıma sahip değilse ısının çok fazla yükselmesine neden olmaktadır. Akşam ve gece saatlerinde düşen sıcaklık değerleri iç mekana çok fazla yansımamaktadır. Bu nedenle bu saatlerde yapay iklimlendirme araçları kullanılmazsa iç mekanda arzu edilen fiziksel konfor elde edilemez. Yeni konutta, mekan organizasyonunun anlatıldığı bölümde açıklandığı üzere, kapalı mekan kurgusuna dayalı bir tasarım söz konusudur. Yüzde on olarak yer verilen balkon şeklindeki açık alanların işlevselliği ise farklı açılardan tartışma konusudur. Bu konudaki detaylı açıklamalar ilgili bölüm başlıkları altında verilmektedir.

Yeni yerleşimdeki bir apartman, katında iki veya dört, nadiren de üç daire olacak şekilde tasarlanmaktadır. Her katta iki konut olan plan şemasında, her bir konut bir (yönü bilinçli bir şekilde dolu yapılmamışsa) 180 derecelik bir görüşe sahiptir. Bununla birlikte, çok rastlanan her katta dört daireye yer verilen bir plan şemasında her bir dairenin görüş alanı 45 dereceye düşer. Bu plan şemasındaki daireler, mevsime göre güneşten yararlanmak veya sakınmak için konut içi göçten yararlanamazlar. Daha önemli olarak her kattaki en az iki daire güneş, manzara gibi doğal kaynaklardan mahrum olmaktadır.

Yürürlükteki imar mevzuatının iklime uyum anlamındaki olan tek katkısı, bina kabuğunun detayının belirlenmesinde kendini gösterir. Bu tez kapsamında (4. Bölümde) ortaya konan iki bilimsel çalışma, Mardin’de yapılan yeni yapılara ait bina kabuğu detayının iç mekan iklimsel konfor için yeterli olmadığını göstermiştir. TSE’nin bir standardı temel alınarak yapılan ısı kaybı hesabı kış koşulları düşünülerek yapıldığından sıcak-kuru iklim bölgesindeki ısısal gereksinimleri karşılayamamaktadır. Mardin Yenişehir’deki bu standarda göre yapılan yeni konutların yaz aylarındaki fiziksel konfor açısından sahip olduğu yetersizliği 4. bölümde gösterilecektir.

Sıcak-kuru bir iklim bölgesindeki yapıların ortamda zaten var olan fazla ısıdan daha az etkilenmek için birbirlerini perdeleyecek şeklide sık yerleştiği gözlenir. Yeni yerleşimdeki yeni yapılar ise ısı kazanımına neden olacak biçimde genellikle ayrık düzen olarak yerleştirilmiştir. Binaların çatı formunun, yüzey alanı azaltmak

amacıyla düz yapılması beklenirken genellikle eğimli bir yüzey tercih edilmesi yaz aylarında yapıya daha fazla ısı kazanmasına neden olacağı için uygun değildir.

3.5.3.3. Manzara ve doğal kaynaklara erişim

Eğimli bir arazide yerleşimin planlanması, doku içindeki konutların eşit bir şekilde manzaraya ulaşmalarına olanak vermesi nedeniyle bir avantajdır. Yeni kent dokusunu oluşturan imar mevzuatında manzara, bir tasarım verisi olarak değerlendirmemektedir. Yürürlükteki imar mevzuatına göre, eğimli bir arazi yapısındaki yapılanma koşulları, su basman seviyesinin tespiti dışında düz bir arazi ile aynıdır. Mevcut uygulamalarda eğimli bir araziye yerleşmesine karşın bazı konut yapılarının üst katlar dışında manzara ve güneş gibi doğal kaynaklardan yararlanamadığı görülür (Resim 4.29 ve 4.30). Geleneksel Mardin yerleşiminde konut kullanıcılarının ufukları insan gözünün optik özellikleri ile sınırlı iken, göç ettikleri yeni yerleşimde ise 4+4=8 metre olan bahçe mesafesine düşmüştür (Şekil 3.23 ve Resim 3.65).

Şekil 3.23 : Yenişehir’de arka cepheye bakan bir dairenin ufuk mesafesi

Mardin’deki yeni yerleşim, düz bir alana kurulduğundan ve kentsel gelişimi mevcut imar plan ve yönetmelikleri ile biçimlendiğinden bu parametre ile bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Arka ve yan cephelere bakan dairelerde yaşayan insanların ufukları 6 veya 8 metreye inmiştir ve manzara onlar için söz konusu değildir. (Şekil 3.65). Diğer yandan, bu tip yerleşimde esinti, (ızgara ile oluşturulan imar planları sonucu her yönden bloke edildiklerinden) alt katlardaki dairelere ulaşmamaktadır.

Resim 3.65 : Mardin yeni yerleşimdeki arka cephe dairelerin 4+4=8 metre olan

bahçe mesafesi ile ufukları.