• Sonuç bulunamadı

Farkındalık hem içsel süreçleri hem de dıştan gelen çevresel faktörleri beraberinde barındıran mental, duygusal ve fiziksel olarak tam olarak o anda olduğunun farkında olmayı içeren bir süreçtir (Beshara vd., 2013, Bishop vd., 2004). Yeme farkındalığının detaylı tanımlamasından önce farkındalık kavramına değinilmelidir. Kabat ve diğerleri (2003) farkındalığı an itibarıyla yargılamaksızın o ana odaklanma olarak tanımlamıştır. Bishop ve diğerleri (2004) ise benzer şekilde farkındalığı mevcut deneyimi başarmada kişinin kendi dikkatini düzenlemesi olarak tanımlamışlardır. Yeme farkındalığı odak- lanmayı ve beraberinde bilinçli ve amaçlı bir şekilde mevcut durumuna devam etmeyi içermektedir.

Yeme farkındalığı, açlığın hissedilmesiyle beraber o an durmak, düşünmek ve sonrasında harekete geçmek ile yediklerinin farkında olarak bilinçli tüketmek anlamına gelmektedir yani bir refleks olarak yemek yemek ya da yediğini fark etmek anlamına gelmemektedir (Bays, 2009). Bu farkındalık genellikle yeme hızını yavaşlatabilmekte, ağırlık kontrolünü sağlamaya yardımcı olmakta ve böylece vücut ağırlığı kontrolünün sağlanmasında etkin rol oynayabilmektedir (Alberts vd., 2012). Yeme farkındalığında bir diğer önemli konu ise fiziksel ve duygusal duyumların ön plana geçmesidir (Fram- son vd., 2009).

Yeme farkındalığının amacı tüketilen besinin her bir tüketim anında (her lokma- da) tadını hissetmektir. Böylece bireyin tüketilen besinin farkında olarak daha sağlıklı ve doyurucu seçimler yapması sağlanabilmektedir. Bütün duyuların kullanılması gere- ken süreçte hem bireyi tatmin ederek hem de bireyin bedenini doyurarak doygunluk sürecini tamamlamak yeme farkındalığının önemli bir parçasıdır. Birey aynı zamanda hangi tür açlığının olduğunun farkına varmalı ve buna göre ne zaman yemeye başlayıp

ne zaman duracağını önceden belirlemeli ve kendisini yönlendirmelidir (Cole ve Hora- cek, 2010; Mathieu, 2009).

Kendiliğinden yeme davranışı kaçınılmazdır çünkü yeme öğrenilmiş bir davranış- tır (Cohen, 2008). Tuomisto (1998) insanların açlık konusundaki herhangi bir farkında- lık yüzünden değil yemek yeme zamanı geldiği için yediklerini vurgulamaktadır. Bu- nunla birlikte, dikkatli farkındalık, bireyin odağını tükettiği besine çekmektedir. Alberts (2010) farkındalığın “yemek yemeyi” bıraktırdığını ve özlemlere verilen tepkileri geliş- tirdiğini ve dolayısıyla daha iyi ağırlık düzenlemesine yardımcı olduğunu belirtmekte- dir. Dürtüsellik kendiliğinden yemeye benzer şekilde, olumsuz etkileri göz önünde bu- lundurmadan, uyaranlara hızlı ve reaksiyonlara karşı kayıtsız bir eğilimdir (Stanford vd., 2009). Dürtüsellik aşırı yemenin ve şişmanlığın en önemli nedenlerindendir. Stresli bir kişi dikkatleri kontrol etmekte güçlük çeker ve bu nedenle de, hazzı geciktirmede güçsüz kalabilir. Son zamanlardaki bulgular, farkındalık teknikleri ile duyarlılık arasın- da bir olumsuzluk olduğunu ortaya koydu; bu durum, farkındalık tekniklerini kullanma- nın dürtüsellikten uzaklaştıracağını ve bir kez daha gıda tüketiminin azaltılmasına yar- dımcı olacağı varsayımını desteklediğini göstermektedir (Peters vd., 2011).

Kendiliğinden yeme, duygusal yeme şeklinde de olabilmektedir. Duygusal yeme, olumsuz duyguların varlığında yemeğin başa çıkma mekanizması olarak kullanılmasın- dan kaynaklanmaktadır (Geliebter ve Aversa, 2003). Başka bir deyişle, yemek yeme olumsuz düşünceleri ve duyguları önlemek veya bastırmak için bir araç haline gelmek- tedir. Kaçınma veya bastırma, duygulardan kısa süreli bir kaçış, ancak olumsuz düşün- celerden kaçınma eğilimi ve olumsuz etkilerden kaçınma eğilimi gibi uzun süreli bir çözüm görülmemelidir (Wegner, 1987). Olumsuz duyguları bastırmak veya engellemek yerine, dikkatli olmak ve odaklanmak yemek yemenin duyguları bastırdığı düşüncesini ortadan kaldıracaktır.

Son yıllarda duygusal beslenmenin ağırlık artışı, endişe ve depresyon ile pozitif ilişkili olduğunu destekler nitelikte çalışmalar bulunmaktadır (Konttinen, 2010; Mantzios vd., 2014; Hofmann vd., 2010). Bu nedenle, farkındalık, olumsuz duyguların yeme davranışı üzerindeki etkisini hafifletmekte veya içinde bulunulan duygusal duru-

mun yeme davranışı üzerindeki etkisini azaltabilmektedir ve öylece psikolojik açıdan farkındalık yeni başa çıkma mekanizması haline gelebilmektedir (Mantzios, Janet, 2015). Mantzios ve diğerleri (2014) çalışmalarında yeme farkındalığı oluşturan birey- lerde diyete bağlı ağırlık kaybının kontrol grubuna göre daha fazla gerçekleştiğini orta- ya koymuşlardır. Farkındalık durumunda, bir birey açık ve yargılayıcı olmayan bir du- ruş kullanarak ani gelişen deneyimlerini gözlemlerler (Bishop, 2004). Günümüzün far- kındalık öncülerinden biri, ana akım tıpta, özellikle depresyon tedavisinde kullanılan, Farkındalığa Dayalı Stres Azaltma (MBSR) programını geliştiren JonKabatZinn'dir (Kabat-Zinn, 1990). Son gözden geçirmeler ağrı, depresyon ve psikolojik olarak iyi hal yönetiminde farkındalığın önemini kanıtlamıştır (Chiesa ve Serretti, 2011, Klainin- Yobas vd., 2012, Chiesa ve Serretti, 2009).

Yeme farkındalığı kapsamında özellikle porsiyon kontrolünü sağlama, duygusal yemeyi engelleme, aşırı yemeyi durdurabilme, gibi içsel ve dışsal faktörler ile vücut ağırlığı yönetiminde önemli rol oynamaktadır (Compare vd., 2012, Baer vd., 2005, Bis- hop vd., 2004). Yeme farkındalığı becerisi, yemek planlaması, kayıt tutma ve porsiyon kontrolü gibi ağırlık kontrolü için en yaygın olarak öğretilen bilişsel becerilerden farklı bir kategoridir (Wansink, 2004). Yeme farkındalığı becerileri, bireylerin açlık ve tokluk durumlarını değerlendirerek yeme eğilimine geçebilmesine, yeme eylemini başlatabile- cek çevresel faktörler ile duygu durumlarına bağlı olmadan, yargısal bir tutum sergile- meden, kendini değerlendirme ve yönlendirmesine olanak sağlamaktadır (Wansink, 2005).

Farkındalık tabanlı yeme farkındalığı eğitim programı, gıdanın kokusu görüntüsü gibi yiyecekle ilgili ipuçlarına otomatik reaksiyonu hedefleyen bir müdahale olarak ta- nımlanmaktadır (Kristeller vd., 2013). Bu eğitim sadece yeme için tasarlanmıştır ve genel ağırlık yönetimi için adapte edilmeye ihtiyacı bulunmaktadır. Her ne kadar çalış- malar farklı yemek türlerini hedef almış olsa da, bulgulara genel olarak aşırı yemek ye- me ve ağırlık kaybı gibi farkındalığa dayalı müdahalelerin etkili olduğunu gösteren ça- lışmalar mevcuttur (Mantzios ve Wilson, 2015). Yapılan çalışmalarda yeme farkındalı- ğının, düzensiz beslenme alışkanlıkları ile düzensiz yeme davranışları arasındaki ilişkiyi hafiflettiği, stresi azaltmada, ağırlık kaybında, obezitede ve yeme davranışı bozuklukları

tedavisinde yarar sağladığı bildirilmektedir (Masuda, 2012, Lyzwinski, 2017). Yeme farkındalığı sağlıklı ağırlık kaybına neden olmakta ve daha sağlıklı yeme davranışlarını sağlayarak daha az enerji alımı ile yeterli ve dengeli beslenmeye katkı sağlamaktadır (Baer, 2006). Yeme farkındalığının, odaklanma ve dikkat ile mevcut olayların farkında- lığına sahip olunabilmesini sağlayarak besinlerin aşırı tüketiminin azaltılmasına yar- dımcı olabileceği düşünülmektedir. Buradan yola çıkarak yeme farkındalığının ağırlık artışını engelleyebilecek dürtüsel yiyecek seçimini azaltmada faydalı bir yöntem olduğu belirtilmektedir (Hendrickson ve Rasmussen, 2017, Lyzwinski vd., 2017). Yapılan bir çalışmada (Masuda vd., 2012) yeme farkındalığının stresi azaltmada, ağırlık kaybında, obezite de ve vücut ağırlığı ile ilgili yeme bozukluklarında da etkili olduğu saptanmıştır. Yeme farkındalığı, sorunlu yeme davranışlarını ve birçok kişinin yiyecek alımını kont- rol altına almadaki zorlanmayı azaltma yönünde etkisi vardır (Warren, 2017).

Aşırı yeme kavramı, duygusal aşırı yeme (anksiyete gibi) ve dışsal aşırı yeme (be- sinin görüntüsü/kokusu) olarak ikiye ayrılmıştır. Disinhibisyon ile aşırı yeme ve hafif şişman olma arasındaki ilişkiyi duygusal ve dışsal aşırı yeme çerçevesinde değerlendi- rilmektedir (Van Strien, 2009). Duygusal ve dışsal yeme davranışlarının ikisinde de deneyimsel kaçınma mevcuttur. Yeme farkındalığı besinlere karşı önlenemez yeme ar- zusu davranışını azaltmakta (Alberts, 2012), ve böylece vücut ağırlığı denetiminin sağ- lanmasında etkin rol oynamaktadır (Forman vd., 2009). Kabat ve Zinn (2003) araştır- masında strese bağlı yemenin abdominal yağlanmaya olan etkisini azaltmak için ran- domize kontrollü farkındalık müdahalesi uygulanmış ve farkındalık eğitimleriyle geli- şen farkına vararak tüketilen öğünlerle vücut ağırlığı kaybını ortaya çıkarmıştır.

Yeme farkındalığı temelli yaklaşımların aşırı yemek yeme, duygusal yeme ve tı- kınırcasına yeme gibi durumlarda oldukça etkili olduğu bildirilmektedir. Yeme farkın- dalığı, sorunlu yeme davranışları ve yeme bozuklukları olan birçok kişinin yiyecek alı- mını kontrol altına alma konusundaki güçlüklerle başa çıkma potansiyeline sahiptir (Warren, 2017). Yeme davranışı bozukluklarının tedavisinde yeme farkındalığı yakla- şımları üzerinde durulmaktadır. Bu alternatif yöntemlerin sağlıklı yeme davranışlarının geri kazandırılmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir (Mathieu, 2009).

Benzer Belgeler