• Sonuç bulunamadı

3.4. Demokrat Parti Dönemi Milli Eğitim Şûraları

3.5.1. Yedinci Milli Eğitim Şûrası (5-15 Şubat 1962)

Yedinci Milli Eğitim Şûrası gündemindeki konuları görüşmek üzere 5-15 Şubat 1962 Tarihlerinde bakan Hilmi İncesulu başkanlığında; İlköğretim, ortaöğretim, çeşitli teknik öğretim, yükseköğretim, özel okullar, din ile ilgili eğitim ve öğretim, milli savunma ile ilgili öğretim ve eğitim vakıfları59 gündem başlıklarıyla Ankara’da toplanmıştır.

Şûranın amaçlarını, Milli Eğitim Bakanı Hilmi İncesulu, Şûra’yı açış konuşmasında Gazi Eğitim Enstitüsü konferans salonunda şu sözleriyle ortaya koymuştur:

“Sayın Şûra üyeleri! Türk milletini mümkün olan hızla çağdaş uygarlık seviyesine yükseltmek, eğitimimizi bu vazifeyi yapabilecek bir hale getirmek, bu suretle milletimizin refahını ve Cumhuriyetimizin ilelebet muhafaza ve müdafaasını sağlamak esas işimizdir. Eğitimin, fertlerin ve milletlerin hayatında ne derin bir rolü olduğu bilinmektedir. Biz, çalışmalarımızla, millî, İnsanî gayelere götüren yolu açacak ve bütün Türk milletinin eğitim, ilim, sanat ve teknikten faydalanmasını, kültürümüzün genişlemesini sağlayacağız.”60

58 Muzaffer Deniz, a.g.t., s. 119- 131.

59 MEB, TTKB Şura Genel Sekreterliği, s. 27.

60 MEB, Yedinci Milli Eğitim Şûrası, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1991, s. 62.

65

27 Mayıstan sonra Eğitim Millî Komisyonunun raporu bastırılmış, memleketin ilgili kimselerine dağıtılmış ve bu rapor Millî Eğitim konulan üzerinde durup düşünmek için bir zemin teşkil etmiştir” diyerek açılış konuşmasının başında milli eğitimin temel gayesinin vatanı müreffeh bir hale getirebilecek yurttaşlar yetiştirmek olarak açıklar.

Konuşmasının devamında şu açıklamalarda bulunur:

“… anayasamız vatanımızda ferde, içinde rahat teneffüs edilir bir mânevi hava getirmekte, eğitim için de en müsait zemini yaratmaktadır.

Anayasamız millî idealimizin kanun! bir ifadesidir. Anayasamızı her derecedeki okullarda öğrencinin seviyesine göre okutacağız ve bu en değerli formasyon vasıtasından amelî olarak faydalanacağız.

Anayasamızın hükümleri, çocuklarımızın çalışmaları, vatana bağlılıkları bakımından bir sâik olacak ve eğitimimizin amaçlarını gerçekleştirmede bize en büyük yardımı sağlayacaktır.”61 İfadeleriyle açıkça anayasal yurttaşlığın koşullarından bahsetmektedir. Anayasal ilkelere bağlılık vurgusu yaparak bu ilkeleri öğrencilerimizin seviyesine indirip, öğretmekten bahseder; ancak milli eğitim bakanının vurguladığı anayasal yurttaşlık kavramı şura toplantısında komisyonlarca çok yüzeysel görüşülmüştür.

Konuşmasında milli eğitim sistemimizin amaçlarından da şöyle söz etmiştir:

“Eğitimimizin amacı yetiştireceğimiz çocukta her şeyden evvel şahsi, yetin gelişmesine yardım etmek olacaktır. Zihin ve bedence sağlam, adaleti ve hakkaniyeti seven, insan değerlerini tanıyan, işe saygı duyan, sorumluluk duygusu taşıyan, hür ruhlu, millî ülkü sahibi yurttaşlar yetiştireceğiz. Bütün çalışmalarımızda bu amacı arayacağız ve buna varmak için de karşılıklı anlayış, birlikte çalışma, akademik hürriyete saygı, yolumuz olacaktır.

Yurttaşa gerekli siyasî bilgileri vereceğiz; okullar partilerin leh ve aleyhinde telkinlerde bulunmayacaklardır. Din eğitiminde dinî toleransı ve toplum içinde dinlerin önemine dikkat edeceğiz.

Okul idareleri bu esasa göre eğitimin amacına varmak için gereni şartlan sağlayacaklardır. Hükümet bu prensiplerin gerçekleştirilmesi yolunda icap ettikçe, millî imkânların sınırlan içinde, kanunlar hazırlayacaktır.

Netice olarak diyebiliriz ki, Türk eğitimi sosyal bir eğitimdir. Sosyal eğitim demek, ferdî istidat ve kabiliyetlerine göre, toplumun hayatına en faydalı şekilde

61 MEB, Yedinci Milli Eğitim Şûrası, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1991, s. 63- 64.

katılma kudretine sahip şahsiyetler yetiştirmeyi hedef tutan eğitim demektir.”62 Görüldüğü gibi konuşmasında milli eğitimin temel amaçlarını sıralarken yurttaşlık bilincine sahip bireylerin her alanda ihtiyaç duydukları bilgiyle donatılmalarını ve yurttaş yetiştirilmesine önem verilmesi bu konuyla ilgili eğitimlerde siyasal bilgilerin de verilmesinden söz edilmektedir. Konuşmasının devamında planlama, öğretmen yetiştirme, dış kültür münasebetleri, eski eserler- müzeler ve halk eğitimine değinerek konuşmasını sonlandırır.

Sayın bakanın konuşmasının ardından şurada genel kurul çalışmalarına geçilir.

Kurul görüşmelerden çıkan esaslar şunlardır:

1. Millî eğitimimizin amacının, her yaştaki yurttaşları eşit eğitim imkânları içinde, ilgi ve kabiliyetlerine göre en üstün seviyede yetiştirmek. Milletimize ve insanlığa yararlı iyi ve verimli yurttaşlar hâline getirmek. Sosyal ve ekonomik kalkınma programlarının uygulanması için gereken çeşitli vasıftaki insan gücünü hazırlamak şeklinde tespit edilerek şûra eğitimimizin temel yapısının bir ideal yurttaş yetiştirmek olduğunu ve milli eğitimin gayesinin bu yönde olduğunu ortaya koymuştur.

2. ilköğretim alanına giren bütün meseleler etraflıca incelenmiş ve mecburi ilköğretimin 1970 yılına kadar bütün yurdumuzda yayılması ve daha da genişleyebilmesi için plan hazırlanmış ve çeşitli yönetmelikler çıkarılmıştır.

3. Koordinasyon Grubu, ortaokulu; ortaöğretimin ilk kademesi olarak, ilkokulu bitirmiş olan öğrencilerin genel eğitimlerinin yaş ve fikir seviyelerine uygun surette sağlanmasıdır. Çevrenin ekonomik özellikleri de göz önünde bulundurularak, öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerinin meydana çıkarılıp geliştirilmesi gereklidir.

Öğrencilerin daha sonraki eğitim ve öğretim kademelerini takip için gerekli olan bilgi ve becerilerle ehliyetli hâle getirilmeleri ve hayata atılmak isteyenlere, tutacakları işlerde başarı şartlarının kavratılması ile görevli bir kurum, olarak tarif etmiş ve bu tarif aynen kabul edilmiştir.

4. Lise ve dengi meslek okullarını bitiren öğrencilerin ilgili fakültelere giriş hakkını elde edebilmek için yetiştirildikleri alanlara göre yerleştirilecekleri ve tek elden idare olunacak çeşitli olgunluk imtihanları sistemine tabi tutulmaları, hususunda Koordinasyon Grubunca hazırlanan teklifin Millî Eğitim Şûrasınca da kabul edildiğini görmekteyiz. Ortaöğretimin derecelenmesinde kalite bakımından millî bir standart getiren bir teklif olmuştur. Bu teklif, bir taraftan liselerimizin uyumlu bir şekilde

62 MEB, Yedinci Milli Eğitim Şûrası, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1991, s. 64- 65.

67

gelişmesini sağlarken, aynı zamanda, lise dengi mesleki ve teknik öğretim kurumlarımızda yetişen üstün kabiliyetli öğrencilere, başka bir okulun düzeninden geçmeğe zorlanmaksızın, yükseköğrenim imkânı vermekle mesleki ve teknik öğretimin gelişmesine ve yayılmasına ve faydalı bir yurttaş olarak yetiştirilmesinde büyük ölçüde hizmet edecektir.

5. Koordinasyon Grubunca teklif ve Millî Eğitim Şûrasınca tespit edilen aşağıdaki ilkelerin öğretmen yetiştiren bütün kurumlar için esas olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.

Her öğretmenin;

a) Millî eğitimin temel ilkelerinin benimsemiş ve bunların uygulama seviyesine ulaşmış olması

b) Meslek hayatına atıldığı zaman genel kültür ve bilgi yönünden en az lise seviyesinde olması

c) Mesleki formasyon ve okutacağı derslerin bilgi ve becerileri ile donatılmış ve gerekli uygulamaları geçirmiş bulunması

d) Türkiye Cumhuriyeti’nin, devrimlerinin ve milliyetçiliğinin ilkelerine bağlı, şahsiyet ve ahlâkî karakter sahibi, mesleğin değerine inanmış ve kendini meslekte hizmete vakfetmiş olması gereklidir. Görüldüğü gibi açıkça bahsedilmese de bir ideal yurttaş kimliği çizilmektedir.

6. Şûra, Eğitim Enstitüleri Edebiyat Bölümlerinin Türkçe ve Tarih-Coğrafya - Yurttaşlık Bilgisi; Fen bölümlerinin de Matematik-Fizik ve Kimya-Tabiat Bilgisi olmak üzere ikişer branşa ayrılmasını uygun görmüştür.

7. Halk Eğitimi Bölümünde Halk eğitimin amaçlarına değinilmiş. 63 Bir önceki şûra kararlarına benzer konular görüşülmüştür.

Şûra yurttaşlık bilincine sahip bireyler yetiştirme noktasında aldığı kararlar açısından önemlidir. Anayasal yurttaşlıktan bahseder. Ayrıca bu yurttaşlık kavramının daha ilk eğitim aşamasındaki çocuklarımıza öğretilmesi için daha da seviyelerine uygun hale getirtilerek verilmesi gerektiğinden bahseder. Şûrada eğitimin amaçları açıklanırken ideal yurttaş yetiştirmenin birinci derece önem arzettiği görülmektedir.

Yurttaşlık oluşturma politikaları bakımından eğitimi birinci derece de önemli gösteren bir şûra olmasına rağmen komisyonlarca detaylıca işlenmemiş olması bir eksiklik sayılabilir.

63 MEB, TTKB Şura Genel Sekreterliği, s. 28- 42.