• Sonuç bulunamadı

İlk TBMM’nin açılışında Cumhuriyetin ilanına kadar görev yapan hükümetler dönemine İcra Vekilleri Heyetleri Dönemi adı verilmiştir. 23 Nisan 1920'de, olağanüstü bir dönemde açılan I. Dönem TBMM, Türk milletinden aldığı yetki ve egemenlik hakkını muhafaza etmek hususunda çok titiz davranmıştır. Bu durumu, TBMM"nin hemen hemen yaptığı bütün uygulamalarda ve aldığı kararlarda görmekteyiz.18 Bu dönemdeki eğitim alanındaki politikalarında da bu titizlik kendini göstermiştir.

Türk Milleti Atatürk’ün önderliğinde bağımsızlık mücadelesine girişirken, gençliğin bundan sonra hangi ilkelere, amaçlara hangi eğitim felsefesi ve dünya görüsüne göre yetiştirilmesi gerektiğinin belirlenmesi önemliydi. Gençliğin eğitimi artık eskiden beri süregelen, denenmiş, değersizliği ve hatta zararları kanıtlanmış, asrın yapısına uymayan bir felsefe ve dünya görüsüne göre yapılamazdı.

Yenilikçi ve modern bir eğitim şarttı. Osmanlı Devleti’nden kalma eğitim ise, başlıca eğitim temel eğitim kurumları olan Medreseler ve Sıbyan mektepleri tarafından yürütülürdü. Bu temel eğitimin verildiği kurumlar, XVII. yüzyıldan beri yararsız, yalnızca din ve Arap kültürü veren okullar haline dönüşmüş, yeniliklere cephe alıp taşlaşmışlardı. Medrese zihniyeti çeşitli zamanlarda özellikle Tanzimat döneminde başlayan eğitimde ve çeşitli alanlardaki yenileşme hareketlerini engellemiş, olumsuz

17 Yahya Akyüz, a.g.e., s.323-324.

18Yavuz Aslan, “I. Dönem TBMM'de “İcra Vekilleri Heyeti Riyaseti (Hükümet Başkanlığı)” nın Statüsü ve "TBMM Reisi"nin İcra ile İlgili Yetki ve sorumluluğu” Atatürk Dergisi, Cilt3, Sayı 1 (2000),s. 62.

etkisini sürdürmüştü. Osmanlı Devleti’nde yabancı okulların istedikleri gibi at oynattıklarını, azınlıkların, her çeşit etnik toplulukların, eğitim yoluyla iktisaden güçlenip siyasi bakımdan bilinçlendiklerini ve devleti yıkmaya yöneldikleri gözlenmişti.19

Bu geri kamış düşünce yapısının; ancak eğitim yoluyla silineceğini bilen Atatürk ve arkadaşları, derhal çalışmalara başlamıştır. Bu hususta Milli mücadelenin en yoğun zamanlarından cumhuriyetin ilanına kadar kurulmuş olan hükümetlerin çabaları takdire şayandır.

Meclis açıldıktan sadece 9 gün sonra, 2 Mayıs 1920’de, Maarif Vekâletinin ilk merkez örgütü oluşturulmuştur.20 Buna göre, idari teşkilat ise şöyle oluşuyordu: Maarif Vekâleti Teşkilatı, Maarif Vekâletine bağlı olarak, ilk Tedrisat Müdürlüğü, Orta Tedrisat Müdürlüğü, Sicil ve İstatistik Müdürlüğü, Türk Asarı Atikası Müdürlüğü ve Planlama Heyeti’nden oluşmaktadır.21 İlk icra vekilleri heyetinin Maarif Nazırı ise Rıza Nur Bey olarak seçilmişti.

Büyük Millet Meclisi açıldıktan 16 gün sonra ise 9 Mayıs 1920 yılında hükümet programında eğitim faaliyetlerine büyük önem verileceği ancak o günkü şartlar altında mevcut kurumlarla yetinileceğinden bahsedilmişti. Bu amaçla gerçekçi hedefler gözetilerek o dönemde yapılacak ilk eğitim isi, mevcut okulları iyi idare etmek olarak belirlenmişti. Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği ekonomik alanda çok büyük sıkıntıların yaşandığı günlerde kurulan ilk icra vekilleri heyetinin ve Maarif Vekilinin amacının, öncelikle var olan okulları iyi idare etmek olması ve var olan eğitim kaynaklarından faydalanılması gerektiğini belirtmesi mevcut şartların zorunlu sonucundan kaynaklanmaktadır.

Bu heyetin iş başında olduğu dönemde öğretmen maaşlarının düzenli olarak verilmesi için çalışmalar yapılmış, Anadolu’daki öğretmenlerin İstanbul’daki Maarif-i Umumiye Nezaretine değil de, yeni kurulan TBMM’ye bağlı Maarif Vekilliğine bağlanması için uğraşılmıştır. Bu amaçla Ankara’da “Muallime ve Muallimler Cemiyeti” kurulmuştur. Bu cemiyet bir süre sonra “Türkiye Muallime ve Muallimler Birliği” adını alacaktır. Sonraki II. ve III. icra Vekilleri Heyetleri döneminde, Hamdullah Suphi Bey ve Mehmet Vehbi Bey maarif vekilleri olmuşlardır. Bu, icra

19 İsa Tak, “Atatürk Dönemi Egitim Politikasının Cumhuriyetçi Karakteri”, Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi 1, (2007): s. 120-135

20 Bahir Sorguç, 1920’den 1981’e Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul, Milli Eğitim Basımevi, 1982, s.11.

21 Bahir Sorguç, a.g.e., s.18.

9

vekilleri heyetleri döneminde birer hükümet programı hazırlanmamıştır. Heyetlerin iş başında olduğu yıllarda eğitime yönelik yapılan iki önemli faaliyet olmuştur. Birincisi, Maarif Kongresi’nin toplanmasıdır. İkincisi, İstanbul civarının Maarif Vekâletinin görev alanı içine alınmasıdır. Maarif Vekâleti tüm öğretmenlere bir genelge yayınlayarak öğretmenleri atama ve görevden alma hakkının yalnızca Ankara’daki Maarif Vekâleti’ne ait olduğunu duyurmuştur.

Ayrıca bu hükümetler döneminde, yabancı okullara karşı takınılacak tavır konusunda önemli adımlar atılmış, Merzifon’daki Amerikan Koleji siyasi eğitim ve propaganda yapıldığı gerekçesiyle kapatılmış ve yurt genelindeki tüm Amerikan kolejleri bu konuda uyarılmıştır.

Milli mücadele dönemi hükümetleri döneminde TBMM’de bazı milletvekilleri Ankara’da bir hukuk fakültesi, Kastamonu’da bir tıp fakültesi kurulması konularını gündeme getirmişlerdir. Bu teklifler, şartların uygun olmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.

Cumhuriyetin ilanından önceki son icra vekilleri heyetinin maarif vekili ise İsmail Safa Bey’dir. Maarif Vekâletinin yaptığı çalışmalarda, takip edeceği ilmi esasları tespit etmekle görevli “Heyeti İlmiye” adıyla bir kurul oluşturulması gibi daha pek çok önemli konularda kararlar alan İsmail Safa Bey. Açıklanan bu programla eğitim politikası, millilik ve çağdaşlık esaslarına dayandırılmıştır. Sonraları eğitimde birliğin sağlanması yönünde alınan karar, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulü ile gerçekleşecektir.

Diğer taraftan programla kurulması kararlaştırılan Heyet-i İlmiye Kurulu 1923’te oluşturulmuş, bu kurul 1923-1926 yılları arasında üç toplantı yapmıştır. İcra Vekilleri Heyeti’nin görev yaptığı son günlerde Maarif Vekili, tüm çalışmalara rağmen, milli eğitimin zor günler yasamaya devam ettiğini söylemektedir. Vekilin TBMM’ye yaptığı açıklamaya göre; savaştan en fazla eğitim kurumları etkilenmiştir, on yıllık savaş öğretmen bırakmamış, okullar öğretmensiz kalmış, öğretmen çıkan gençler okula değil talimgâhlara gönderilmiş, bunların birçoğu şehit düşmüştür. Bundan dolayı okullara öğretmen bulunamamakta, mevcut öğretmenler ise maaşlarını alamamakta, öğrenciye kitap götürülememektedir. Milli eğitimin içinde bulunduğu bu olumsuz

durum karşısında, Maarif Vekâleti bazı okulları kapatmak zorunda kalmıştır.22 Dönemin zor şartları bu okul kapatma gibi kararları mecburen almıştır.

Cumhuriyetin ilanından hemen önceki son İcra Vekilleri Heyetinin Maarif Vekili İsmail Safa Bey döneminde eğitim politikası modernleştirilmek ve çağın ilerisindeki devletlerin eğitim seviyelerini yakalayabilmek için önemli kararlar almıştır.

Bu kararlar her ne kadar bu dönemde yürürlüğe girmemiş olsa da, ilerleyen yıllarda eğitim alanındaki çalışmalarda bu kararlar tekrar alınarak yürürlüğe girecektir.