• Sonuç bulunamadı

1.6. DAVRANIŞSAL FİNANS AÇISINDAN YATIRIMCILARI PAY SENEDİ

1.6.3. Yatırıma Psikolojik Hazırlanma

Yatırımcı getirisini arttırmak için riske katlanmak isteyebilmektedir. Yatırımcı bu sebeple pozisyon açmanın ve geri satmanın kolay olacağı bir piyasa seçmektedir. Böylelikle ihtiyaç duyduğu an likidite ihtiyacını giderebilmektedirler. Yatırımcı yaş ve sağlık nedenlerinden ötürü de likiditesi yüksek yatırımları tercih edebilirler. Örneğin; Yaşlı bir yatırımcı ya da sağlık açısından risk taşıyan bireyler, elindekileri hemen nakde çevirebilecek bir yatırım aracında veya likit olarak değerlendirmek isteyebilmektedirler. Bu anlamda likidite ihtiyacı bireyin yatırım kararını önemli ölçüde etkilemektedir.

İMKB-30 endeksine dahil olan pay senetleri ise yine daha fazla işlem hacmine sahip oldukları için tercih edilmektedirler. Yatırımcılar, satış düşünerek burada pozisyon açmaktadırlar.

1.6.2.11. Piyasaya Miyoptik Bakış Açısı

Bireyler yatırım karalarını verirken, uzun vadeli bir bakışla servetlerini arttırma üzerine değil, kısa vadeli bir bakışla hareket etmektedirler. Bu durum riskten kaçınmayı ve kısa vadeli getirileri beraberinde getirmektedir. Oysaki yatırım kararlarını alırken, sadece en etkili ve ilk akla gelen etkenleri değil; olası tüm etkenleri dikkate alacak bir bakış açısı gerekmektedir. Bu sebeple miyop bakış açısı ile kısa vadeli düşünmek karar almayı olumsuz etkilemektedir.

1.6.3. Yatırıma Psikolojik Hazırlanma

Yatırımcıları pay senedi piyasası’nda yönlendiren etmenlerden birisi bireyin psikolojik durumudur. Bu anlamda bireyi yatırım kararı verirken psikolojik olarak şu etmenlerin etkisinde kaldığı saptanmıştır:

- Korku Psikolojisi - Bilinçaltı

Aşağıda bireyin psikolojisine dayalı olarak yatırım davranışını etkileyen etmenler açıklanmaktadır92.

1.6.3.1. Korku Psikolojisi

Belirsizlik ortamı yatırımcıların riskini arttırır ve birçok yatırımcı bu riski taşımak istemez. Bu risk, güvensizliği; güvensizlik ise yatırımcılarda korku duygusunu uyandırır. Yatırımcılar uyuyup kâbus görmektense uyanık kalmayı tercih ederler93. Yatırımcı; belirsizlik ortamında korku faktörü arttığı için

yüksek getiri elde etmek yerine, savunma ağırlıklı bir portföy kurar. Yatırım yaptığı piyasayı likit, yatırımlarını ise kısa vadeli yapmaktadır. Bu ise piyasanın dengesini etkileyip; piyasada kısa vadeli trendlerin oluşmasına; fiyatlarda ise oynaklığın(volatilite) artmasına sebep olmaktadır.

Yatırımcı, analiz ve strateji yeteneği ne kadar gelişmiş olsa da, piyasa hakkındaki bilgisi ne kadar geniş olsa da, tam sonuç verecek bir yönteme ulaşamayacaktır. Her geliştirmiş olduğu strateji içerisinde %20-25 hata payı kalacaktır. Bu kalan hata payı ise, yatırımcının piyasada stres, endişe ve panik yaşamasına neden olacaktır. Söz konusu durumun yanı sıra, yatırımcının yaşadığı bu duyguları arttıran bir diğer durum ise, “Yatırım karla mı zararla mı sonuçlanacak?” endişesi taşımasıdır. Yatırımın zararla sonuçlanması durumunda, yatırımcının yaşadığı bu endişe psikolojisi, korkuya dönüşecektir. Bu korku ise yatırımcıyı sürünün kollarına itecek; çoğu zaman kayıplara sebep olacaktır. Belirsizliğin endişeye, endişenin korkuya dönüşme hali ise yatırımcının pay senetleri piyasasından uzaklaşmasına sebep olacaktır. Bunu önlemek için; yatırımcı piyasada yaşayacağı stres ve her türlü olasılığın farkında olmalı ve bunlara hem finansal hem de psikolojik olarak hazır bulunmalıdır.

Olaylar beklentilerin aksine gelişmeye başlayınca bilinçaltı harekete geçerek korkuyu yaratır. Kişi bazen korkusunu en aza indirmeye çalıştıkça

92

Bkz.İnci Ayhan, Ferhat Yarar, “Batıl İnançarın Psikolojisi”, 2005, Pivolka, 4(17), s.15-19.

ve Yaşar Erdinç, Yatırımcı ve Teknik Analiz Sorgulanıyor, Ankara: Siyasal Kitabevi, 2004,

s. 6. ‘den derlenmiştir. 93

Burçin Mavituna, “Piyasa Psikolojisi”, Makale: İstanbul 2000 www.ntvmsnbc.com/news/72692.asp

daha da artar ve paniğe dönüşür. Pay senedi piyasasında yer alan yatırımcılar için en büyük tehlike sermayesini kaybetmesi veya sermayesinin gittikçe erimesidir. Bu kaybetme duygusu sürekli hale geldikçe zarar verici yan etkileri artacaktır. Çünkü sürekli potansiyel tehlikeler üzerinde yoğunlaşmak bireyin enerjisini tüketecektir. Yatırımcı senet fiyatı düşmeye başladığında “Daha da düşecek mi?” endişesine kapılıp düşüşün devam ettiğini kesin olarak belirlemeye çalışmaktadır, beklemek kişinin bazen kendini geçirdiği bu zaman sonucunda dip seviyelerine yakın yerlerde bulmasına neden olmaktadır. Bunun yerine; durumu inceleyip, gerektiğinde bir başkasına danışıp, neyin yanlış gittiğini araştırıp, sağduyulu hareket ettiğinde daha olumlu sonuçlar olmasını sağlayacaktır. Ya da yatırımcı her an aşağı dönebileceği korkusu ile piyasada hareket eder ise; bu görüşünü destekleyen tüm belirtileri görürken, piyasada ortaya çıkan getiri fırsatlarını kaçıracaktır. Bunun için öncelikle, kişinin bilinçaltının piyasada bazı durumlarda kayıpların söz konusu olabileceği yönünde ikna etmesi gerekir.

1.6.3.2. Bilinçaltı

İnsan, beyninin sadece %5-10’luk bir kısmını kullanmaktadır. Yani günlük hayatta birey yaptığı şeylerin sadece %5-10 kadarını bilinçli olarak yapmaktadır. Geri kalan %90-95’lik bir kısmını ise bilinçaltının yönlendirmeleri neticesinde oluşturur. Bilinçaltı, öğrenilen tüm bilgilerin depo edildiği yerdir. En temel amacı bireyin fiziksel ve psikolojik olarak hayatta kalmasını sağlamaktır. Bilinçaltı çok hızlı çalışarak, alınan bilgileri birbirleri ile bağdaştırır; emirler verir. Yeni bilginin kendisine ters düşmesi halinde bunu kabul etmez ve sert bir şekilde tepki verir. Birey, bilinçaltının gönderdiği emirleri kontrol edemez ise; endişe, korku ve ardından da sürüye uyma duygularını öne çıkararak kaybetmesine sebep olur. Bireyin yapması gereken pay senedi piyasasında yatırım yaparken, stres ve depresyon yaratan unsurlardan ve eğilimlerden uzak kalmaktır. Çünkü bu duygular enerji tüketip, ortaya çıkan problemin çözümünü imkânsız hale getirirler.

1.6.3.3. Duygular

Bireye dış çevreden bir bilgi geldiğinde, bilinçaltı bu yeni bilgiyi alır ve diğer bilgilerle kategorize ettikten sonra duygu oluşur. Bu duygu ise sinirsel yapıya bir sinyal gönderir. Bu sinyal yeniden bilinçaltına yeni bir mesaj gönderir; bilinçaltının verdiği uygunluğun ardından, üst benliğe mesaj gönderilir ve davranış ortaya çıkar. Kısacası; birey, pay senedi piyasasında bir pay senedi ile ilgili yeni bir bilgi aldığında; bu bilgi önce bilinçaltında bulunan diğer bilgiler ile karşılaştırılır. Şayet ters düşüyor ise, kabul etmez; kabul etmesi durumunda ise bu bireyde endişe ve korku gibi duygulara, ardından da kaybedişlere yol açabilir.

Özellikle kişisel imajın korunması duygusu ağır basan yatırımcılar piyasada zarar görürler. Çünkü bu yatırımcılar hatasız olmaya çalışırken şuursuzca aldıkları kararlar nedeni ile yeni hatalara kucak açacaklardır. Bu durumun yaratacağı endişe ve panik ise onların kendilerini toplumdan izole etmelerine kadar gidebilecektir. Bu tarz yatırımcıların öncelikle yapması gereken; hatasızlığın bu piyasada söz konusu olmadığına kendisini ikna etmesi olacaktır. Önemli olanın her yatırımdan getiri kazanmak değil; toplam portföyün karının zararından yüksek olması gerektiğine kendini inandırmaktır.

Kişisel hareket alanının korunması duygusu ağır basan yatırımcılar; dünyalarını tehdit edilen ve tehdit edilmeyen kısım olarak ikiye ayırırlar ve dikkatlerini, enerjilerini tamamen tehdit yaratan kısma yönlendirirler. Piyasanın belirli bir trend içerisinde hareket ediyor olması tehditkâr bir durum değildir. Böyle bir ortamda alım yapmış, kişisel hareket alanının korunması duygusu ağır basan yatırımcı, ne zamanki piyasanın trendinin değiştiğini ve fiyatların düşmeye başladığını görürse; bilinçaltına tehlikeli bir durumun ortaya çıktığının sinyallerini gönderir. Durumun kontrolünün sağlanamadığı sinyallerinin kendisine iletilmesi ile de kızgınlık ve öfkeye kapılan yatırımcı, yanlışlarını artırır. Söz konusu durum, borsada her şeyi kontrol edemeyeceğini anlayan yatırımcıyı, bu piyasadan çıkmaya kadar götürür. Yatırımcıların yapması gereken; borsaya girmeden önce; bu piyasayı istedikleri gibi yönetemeyecekleri düşüncesini bilinçaltına kabul ettirmektir.

Benzer Belgeler