• Sonuç bulunamadı

Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri İçinde Aracılık Faaliyetlerinin Yeri

2499 sayılı mülga Kanun’un 30 uncu maddesinde, halka arza aracılık ve alım satıma aracılık olarak ele alınmış olan bu faaliyetlerin genel bir başlık olarak “aracılık

faaliyeti” olarak adlandırılması mümkün olmaktadır. Zira mevzuatta aracılık

faaliyetlerini oluşturan alım satım aracılığı ve halka arza aracılık faaliyetleri, yatırım hizmet ve faaliyetlerinin bir kolu olarak düzenlenmekte; ikincil mevzuat yardımıyla da aracılık faaliyetlerinin mülga mevzuata göre daha detaylı hale getirilmesi söz konusu olmaktadır.

63

Aracılık sözlük anlamıyla, “tavassut, vasıta olma durumu” olarak ele alınmış olmakla birlikte86, sermaye piyasaları bakımından özel bir anlamı haizdir. Fon arz edenlerle talep edenlerden oluşan bu piyasada, tarafların doğrudan ilişki kurması söz konusu olmamakta; bu ilişkiye aracılık etmek üzere yatırım kuruluşları başta olmak üzere sermaye piyasası kurumları devreye girmektedir. Zira sermaye piyasası mevzuatı uyarınca, birincil piyasada halka arz yapabilmek ve halihazırda işlem gören sermaye piyasası araçlarına ikincil piyasada yatırım yapabilmek için yatırım kuruluşlarından aracılık faaliyeti alınması zorunludur.

6362 sayılı Kanun’un 37 nci maddesinde, yatırım hizmet ve faaliyetleri sayılmış olup; maddenin (a), (b), (c), (e) ve (f) bentlerinde sayılan beş tanesi aracılık faaliyetleri olarak düzenlenmektedir. Bunlardan,

1. Sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin alınması ve iletilmesi

2. Sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin müşteri adına ve hesabına veya kendi adına ve müşteri hesabına gerçekleştirilmesi

3. Sermaye piyasası araçlarının kendi hesabından alım ve satımı

olarak düzenlenen üçü, alım-satım aracılığı faaliyeti olarak ele alınacak;

1. Sermaye piyasası araçlarının halka arzında yüklenimde bulunarak satışa aracılık edilmesi ve

2. Sermaye piyasası araçlarının halka arzında yüklenimde bulunmaksızın satışa aracılık edilmesi

ise halka arza aracılık olarak anılacaktır.

Tanımlarından görüldüğü üzere, aracılık faaliyetleri esasen sermaye piyasalarında yatırım kuruluşlarının temel varlık sebepleri olarak öne çıkmakta; diğer

64

yatırım hizmet ve faaliyetleri ise adeta aracılık faaliyetlerinin etrafında şekillenmektedir. Zira, sermaye piyasası araçlarının ikincil piyasalarda işlem görmesini sağlayan halka arzın, yatırım kuruluşlarından aracılık hizmeti almaksızın gerçekleştirilmesi mümkün olmadığı gibi, ikinci piyasada dolaşımda olan sermaye piyasası araçlarında yine yatırım kuruluşlarından alım satım aracılığı hizmeti almaksızın işlem yapılması söz konusu olmamaktadır.

Alım-satım aracılığı faaliyetinin şartları haiz bütün bankalar ve aracı kurumlar tarafından yetki belgesi alınmak suretiyle gerçekleştirilmesi mümkün olmakta; halka arza aracılık faaliyetleri ise, şartları taşıyan aracı kurumlar ile yatırım ve kalkınma bankaları tarafından yerine getirilebilecektir.

II. YATIRIM KURULUŞLARI

A. Tanım

Yatırım kuruluşları birincil piyasada çift yönlü fonksiyona sahip olup, finansman mekanizmasında doğrudan yer alarak, ortaklığın ihraç ettiği sermaye piyasası araçlarını yatırımcıya doğrudan pazarlamakta; ihraççılar ile yatırımcılar arasında sermaye piyasası aracı ve fon değişimine yardımcı olmakta; yatırımcılar ile fon talep edenlerin buluşmalarını sağlamaktadır. İkincil piyasada ise, sadece borsa üyesi aracı kurumlar işlem yapabildiğinden, sermaye piyasası aracını almak ve satmak isteyen yatırımcılar yatırım kuruluşu kullanmak zorundadırlar87

. Bu nedenle yatırım kuruluşları sermaye piyasasının en önemli sacayaklarındandır.

87 Kaytaz, A.İ.: Sermaye Piyasasında Aracı Kurumlara Karşı Yatırımcının Korunması, Doktora Tezi, İstanbul 2010, s.9.

65

2499 sayılı mülga Kanun ve ilgili ikincil düzenlemelerde yer almayan yatırım kuruluşu kavramı, tıpkı yatırım hizmet ve faaliyetler kavramında olduğu gibi ülkemiz sermaye piyasası mevzuatına 2012 yılında kazandırılmış olmaktadır. Mülga düzenlemeler döneminde “aracı kuruluş” kavramı yer almakta olup; alım satım aracılığı, halka arza aracılık ve türev araçların alım satımı, münhasıran SPK’dan yetki belgesi almış aracı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Yatırım kuruluşu kavramı, esas olarak AB düzenlemelerinde yer alan “investment

firm” kavramına karşılık gelmektedir.

6362 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesine bakıldığında ise, birinci fıkranın (v) bendinde yatırım kuruluşu, “aracı kurumlar, yatırım hizmet ve

faaliyetlerinde bulunmak üzere kuruluş ve faaliyet esasları Kurulca belirlenen diğer sermaye piyasası kurumları ve bankalar” olarak tanımlanmış bulunmaktadır.

Kanun’un 39 uncu maddesinde, yatırım hizmet ve faaliyetlerinin münhasıran yatırım kuruluşlarınca gerçekleştirileceği düzenlemesi yanında, yatırım ortaklıkları, portföy yönetim şirketleri ve borsalara ilişkin hükümlerin saklı tutulması dolayısıyla, yatırım kuruluşu tanımına dahil edilen “yatırım hizmet ve faaliyetlerinde bulunmak üzere

kuruluş ve faaliyet esasları Kurulca belirlenen diğer sermaye piyasası kurumları”

anlam kazanmakta olup; istisnai olarak yatırım hizmet ve faaliyeti yürütebilecek portföy yönetim şirketleri ile borsalar saklı tutularak, yatırım kuruluşu kavramının aracı kurum ve bankalardan müteşekkil olduğu kabulüne varılacaktır.

Aracı kurum kavramı, ticari hayatımızda ekonomik ya da başka amaçlarla gerçekleştirilen sair aracılık faaliyetleri de bulunmakla birlikte, temelde sermaye piyasalarına özgü bir kavram olarak yerini bulmuştur. 2499 sayılı mülga Kanun’un tanımlara ilişkin hükmünde yer bulmamakla birlikte, sermaye piyasası kurumları

66

arasında sayılmış olan aracı kurum kavramı, 6362 sayılı Kanun’un 3/I/(a) bendinde; sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin alınması ve iletilmesi, sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerin müşteri adına ve hesabına veya kendi adına ve müşteri hesabına gerçekleştirilmesi, sermaye piyasası araçlarının kendi hesabından alım ve satımı ve halka arza aracılık faaliyetlerini münhasıran olmak üzere, Kurul tarafından yetkilendirilen yatırım kuruluşu olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Doktrinde de aracı kurumların sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına ve daha önce ihraç edilmiş sermaye piyasası araçlarının alım satımına ilişkin faaliyetleri münhasıran yürütmek amacıyla anonim ortaklık şeklinde kurulan, aracılık veya diğer faaliyetler için yetki belgesi alan, bankalar dışındaki aracı kuruluşlar olarak tanımlandığı görülmektedir88

.

Yatırım kuruluşlarının diğer ayağı olan “banka” kavramı ise 6362 sayılı Kanun’da tanımlanmamakta birlikte, bu Kanun’a dayanılarak SPK tarafından çıkarılan III-37.1 sayılı Tebliğ’in “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan mevduat ve katılım bankaları ile kalkınma yatırım bankaları olarak düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere, sermaye piyasası mevzuatı açısından banka kavramının, bankacılık mevzuatında düzenlenen banka kavramından herhangi bir farkı bulunmamaktadır.

67

B. Aracı Kurum ve Bankaların Sermaye Piyasasındaki Yeri