• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I : BANKACILIK SİSTEMİ

1.2. Bankacılık Sınıflandırması

1.2.3. Yatırım Bankaları

1950‟li yıllarda ortaya çıkan yatırım bankaları, büyük hacimli işlemler yapan, başlıca iş alanlarını endüstriyel kuruluşlara uzun vadeli sabit sermaye temini ve underwritting işlemlerinin oluşturduğu bankalardır. Yatırım bankaları genel anlamda tacir banka gibi çalışmakta olup, bunun yanında, şirket birleşme devirlerine aracılık, emtia ticareti, portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı, finansal kiralama, proje finansmanı, nakdi ve gayr-ı nakdi kredi verme, şirketlere mali ve idari danışmanlık yapmak gibi hizmetleri de sunmaktadır. Yatırım bankalarının az şube ve yaygın hizmet anlayışı, dinamik bir yapıya sahip olmaları ve şirket bünyesine yakın bir yapıya sahip olması, bu bankaların çabuk karar alma ve yeni ürünleri piyasaya sürme imkanlarını arttırmaktadır (Altan, 2001: 52).

28

Yatırım bankaları, sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde atıl fonlara sahip kurumsal yatırımcılara fonlarını menkul değer alım ve satımı ile değerlendirmelerinde aracılık ve danışmanlık yapan, işletmeler doğrudan kredi vermeyen, ancak işletmelerin orta ve uzun vadeli fon gereksinimlerini karşılayan finansal kuruluşlardır. Yatırım bankalarının işlevleri şu şekilde sıralanabilir:

 Halka arza giden firmaların ihraç edecekleri menkul değerleri satın alıp, onların adına satışını gerçekleştirmek,

 İhraç edilen menkul değerlere ilişkin her türlü teminatı ve desteği vermek,

 Menkul değerlere yatırım yapmak isteyen firmalara danışmanlık yapmak,

 İşletmelerin ihraç edeceği tahvillerin anapara ve faizlerinin vadesini ödeneceğini garanti ederek tahvil satışlarını kolaylaştırmak,

 Sermaye piyasasına başvurmak isteyen işletmelere danışmanlık yapmak (menkul değer çeşidi, ihraç tutarı satış tutarı ve zamanı gibi konularda),

 İşletmelere orta ve uzun vadeli fon sağlamak (Erdem, 2008: 288).

Yatırım bankalarının faaliyet biçimine yönelik ilk eleştiri, yatırım bankalarının zayıf sermaye yapısına karşılık yüksek risk alma eğilimi göstermeleridir (Coşkun, 2009: 29). Aşağıda yatırım bankaların fonksiyonları yer almaktadır;

1. Firmaların ihraç edeceği menkul kıymetlerin gerektiğinde satın alınacağını taahhüt etmek (standby – underwriting).

Yatırım bankaları firmalarca arz edilmiş olan menkul kıymetlerin bir kısmının pazarlanamaması halinde kendisi satın almayı kabul edebilir. Bu işleme „ standby-underwriting denir. Banka bu garanti ile bir yerde firmanın ihraç edeceği menkul kıymetlerini sigorta etmektedir. Bu işlemden banka 2 tür kar elde eder. İlk olarak satışına aracılık ettiği menkul kıymetten belli bir komisyon alır. İkinci olarak da garanti ettiği bir komisyonu alır. Bu garanti komisyonu garanti ettiği (satışını) senetlerin değeri üzerinden alınır. Bu tür uygulama daha çok firma ortaklarının rüçhan haklarında ortaya çıkar. Bu tür işlemde rüçhan hakkına sahip olan ortakların hisse senetlerini satın almamaları halinde bu senetleri yatırım bankası satın alır.

29

2. Tasarrufların yatırımlara kanalize edilmesini sağlamak.

Yatırım bankaları sermaye piyasası yolu ile tasarrufları yatırımlara yöneltir. Burada bankanın yaptığı görev tasarruf sahibi ile yatırımcı arasında aracılık yapmaktır. Bankaların yatırımcı ile tasarruf sahibi arasındaki görevi sadece menkul kıymetin satımı olmayıp bunun yanında yatırımcıya yatırım, menkul değerleme ve finansman kolaylıkları konusunda danışmanlık yapar. Buna karşın yatırım bankası ile yapılan işbirliği bu koşulları bankanın özel durumu nedeni ile yumuşatabilir.

3. Firmaların ihraç edeceği menkul kıymetleri satın alarak kendi nam ve hesabına satışını yapmak.

Yatırım bankaları tasarrufçulara satılmak üzere menkul kıymetleri satın alabilirler. Bu tür işleme “taahhütlü satış (under-writting)” denir. Yatırımcılar menkul kıymetleri 2 yoldan yatırım bankalarına aktarabilirler. Birincisi, banka ile doğrudan ilişki kurarak menkul değerleri satmak, ikincisi ise ihale yolu ile menkul değer satışıdır.

4. Riski üstlenmeden yatırımcının menkul kıymetlerinin satışını yapmak.

Yatırım bankaları riski üstlenmeden yatırımcının menkul kıymetlerini, yatırımcı adına satabilirler. Yani “satış ajanı “ görevini üstlenir. Bu işlem daha çok küçük firmaların hisse senetlerinin pazarlanmasında yapılır. Şirketin satış ajanı olarak menkul kıymetin dağıtımını yapan yatırım bankası burada herhangi bir risk altına girmemektedir.

5. Birikim sahiplerine danışmanlık yapmak.

Yatırım bankaları menkul kıymet ihraç ederek sermaye piyasasına başvurmak isteyen firmalara danışmanlık yapabilecekleri gibi parasal birikimlerini menkul kıymetlere yatırmak isteyen yatırımcılara da “danışmanlık” yapabilir. Birikim sahipleri yatırım bankalarına gerek kişisel olarak başvurarak, gerek yazışma yoluyla belirli pay senedi ve tahvil ihraçları hakkında bilgi alabilir. Yatırım bankaları, menkul değerlerin gereksinim ve isteklerine uygun olup olmadığı konusunda müşterilerini aydınlatabilir. Müşterilerine

30

periyodik olarak menkul kıymetler listesi göndererek onların yararına olduğuna inandıkları değişiklikler hususunda tavsiyede bulunabilir. Müşterilerin ilgi duyabilecekleri yeni çıkarılmış menkul kıymetlerin analizini yapabilirler.

6. Birikim sahiplerinin menfaatlerini korumak.

Yatırım bankaları yatırımcıların; hisse senedi, kar payı ve tahvil fazlasını zamanında ödeyeceğine dair, tasarrufçu lehine bir fonksiyon yüklenebilir.

Yatırım bankaları, başlangıçta kendileri tarafından satılmış fakat müşterilerinin elden çıkarmak istedikleri menkul kıymetler için “ ikincil bir piyasa” oluştururlar.

Kendi aracılıkları ile yapılan menkul kıymet çıkarımlarının tümü satılıncaya kadar piyasada söz konusu menkul kıymetlerin fiyatlarında istikrar sağlayıcı önlemleri alırlar. Şirketlerin çıkaracakları tahvillerin anapara ve faizlerinin vadelerinde ödeneceğini garanti edebilirler.

Menkul değer ihraç ettikten sonra mali durumu bozulan firmaların sermaye yapılarının yeniden düzenlenmesine yardımcı olabilirler.

7. Yatırım bankalarının finansmana ilişkin olarak firmalar sağlayacakları diğer hizmetler.

Firmalara, ticari bankalardan orta ve uzun vadeli kredi sağlamaları konusunda yardımda bulunmak, firmalar arası birleşme füzyon (birden fazla firmanın yalnız ekonomik yönden değil aynı zamanda hukuken de te bir birlik haline gelmesidir) veya devir almalarda yardım ve önerilerde bulunmak.

Konusunda halka açık olmayan anonim şirketlerin menkul kıymetler borsasına kote olmayan pay senetlerini değerlendirmek (Takan, 2001: 84).

Benzer Belgeler