• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE'DE YARGIYA MÜDAHALE

2.3. YARGI BAĞIMSIZLIĞI İLKELERİ 1 Yürütmeye Karşı Bağımsızlık

Yargının kararını verirken hür olabilmesi için yürütme organına karşı bağımsız olması gerekir. Dolayısıyla yürütme organındaki hiçbir makam, merci ve kişinin hâkimlere, baktıkları bir dava ile ilgili emir ve talimat verememesi gerekir.46

Yargı bağımsızlığına karşı en büyük tehdit daima yürütme organından gelmiştir. Hâkimlerin bağımsızlığı anayasada gösterilmişken, idare, hâkimlerin mesleğe girişi, yükselmeleri, disiplin cezası almaları, emekliye sevk edilmeleri gibi işlemlerdeki yetkisini bir baskı aracı olarak kullanabilmiştir.

Yargının yürütme karşısındaki bağımsızlığından kasıt, yargı ve yürütme arasında hiçbir ilişki ve irtibatın olmayacağı demek değildir. Yargı görevlilerinin toplumdan tamamen tecrit edilmiş durumda olmadıkları gibi, yürütme ve yargı zorunlu olarak birbirlerini tamamlayıcı çalışmalar içine girebileceklerdir.

Yargının bağımsızlığını korumak için 1982 Anayasasında çeşitli düzenlemelere gidilmiştir. Buna göre Anayasada hiçbir organın, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı belirtilmiştir. Hâkim açısından emir ve talimat almamak bir hak olduğu kadar, aynı zamanda yükümlülüktür. Mahkemelere emir ve talimat verme yasağı, öncellikle yürütme organını ve özellikle Adalet Bakanlığını ilgilendirmektedir. Genel adalet sisteminin işleyişinden sorumlu olan Adalet Bakanlığı, adalet hizmetlerin yürütülmesi dolayısıyla mahkemelerle sıkı bir işbirliği içerisinde olmak durumundadır. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı, görülmekte olan bir davaya hiçbir şekilde müdahale etmemek koşuluyla, idari işlerle ilgili mahkemelere genelge ve talimat gönderebilir.47

1982 Anayasasında, hâkim ve savcıların “ idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlı” oldukları açıkça görülmektedir. AİHM, ilgili Bakanlığın yargı yerinin işlevlerine ilişkin yol gösterici genel ilkeleri benimsemesini, bir yargılama makamına talimat verme olarak değerlendirmemiştir. Yargı kararlarının yürütme ve idare tarafından yerine getirilme zorunluluğu ve bağlayıcılığı yargı bağımsızlığının temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle Anayasaya göre “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez”. Ancak bu hükmün Anayasadan kaynaklanan istisnası; Cumhurbaşkanın, “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını

45

Yasemin Özdek, Avrupa İnsan Hakları Hukuku ve Türkiye, TODAİ İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi Yayınları, Ankara, 2004, s.203-208.

46

Kemal Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s.395. 47

23

hafifletmek veya kaldırmak” yetkisine sahip olmasıdır. Hâkimlerin özlük işlerini düzenleme yetkisinin yürütme organına verilmesi durumunda, doğrudan ya da dolaylı olarak yürütme organının hâkimleri etkileme ve onların üzerinde baskı oluşturma tehlikesi bulunması nedeniyle, bu konuda özlük işlerinin bağımsız bir kurul tarafından görülmesi ve hâkimlik teminatı gibi güvenceler getirilmiştir.48

2.3.2. Yasama Organına Karşı Bağımsızlık

Yasama organı karşısında yargı bağımsızlığının korunması, kanunlarla ve yasama faaliyeti ile yargıya emir verilememesi, fonksiyonlarını görmekte bağlayıcı ve hürriyetini kısıtlayıcı, etkileyici sonuçlara varılmaması ile sağlanabilir. Ayrıca, “Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz’. Ancak bu hüküm TBMM’nin meclis soruşturması hazırlık komisyonu çalışmalarını durduramaz. Bu hükmün amacı, hâkimleri kararlarında etki altında bırakacak maddi beyanların yapılmasını ve verilecek karara tesir edici nitelikte soru sorulmasını önlemektir.49

“ Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez”. Buna göre yargı kararlarının bağlayıcılığı yolu ile yargının yasama karşısındaki bağımsızlığı güçlendirilmiştir. Ancak bu hükmün Anayasaya göre bir istisnası TBMM’nin genel ve özel af ilanına yetkili olmasıdır. Böylece mahkemeler tarafından verilip kesinleşmiş ceza hükümlerinin ya bütün hüküm ve sonuçlarıyla ya da sadece ceza kısmıyla, yasama organınca ortadan kaldırılabilmesi ve değiştirilebilmesi mümkündür. Bununla birlikte Avrupa İnsan Hakları Komisyonu, genel ve özel af çıkarma yetkisinin dahi yargı işlevini zayıflatacak şekilde kullanılmaması gerektiğini vurgulamaktadır.50

2.3.3. Yargı Organına Karşı Bağımsızlık

Yargı organı birçok yargılama makamından meydana gelir. Bu yargılama makamları arasındaki astlık-üstlük ilişkisi, muhakeme usulünün (itiraz, temyiz, vd.) gerektirdiği ölçüde vardır. Buna göre temyiz yolunda üst yargılama makamı (örneğin Yargıtay) alt yargılama makamının (Ağır Ceza Mahkemesi) kararını bozabilir ya da onu bağlayacak bir karar verebilir. Ancak üst yargılama makamlarının önceden genel nitelikte emir ve talimat vermeleri, hâkimlerin belli bir davada serbestçe karar vermesine yani, yargı bağımsızlığı ilkesine aykırıdır.51

Bu konu ile ilgili Türkiye’ deki sorun, yargı bağımsızlığının ilk derece mahkemelerinin bağımsızlığından daha ziyade üst derece mahkemelerinin bağımsızlığı biçiminde algılanması

48

Sibel İnceoğlu, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, Beta Yayınları, İstanbul, 2002., s.177.

49

Mustafa Erdoğan, Anayasa Hukuku, Orion Kitabevi, Ankara, 2005, s.171. 50

Özsarıoğlu, age, s.31. 51

Nurullah Kunter vd., Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2009, s.197.

24

ve bu bağlamda yargı tarafsızlığına aynı derecede önem verilmemesinden kaynaklanmaktadır.

Yürütme ve yasama organlarından, yargı bağımsızlığına gelebilecek olası müdahalelere düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen, yargı organının müdahalesi açısından yeterince güvence oluşturulmadığı Anayasal ve yasal düzenlemelerden anlaşılmaktadır. Türkiye’de son dönemde yargılama sürecine yönelik, yargı makamları tarafından yapılan müdahaleler bağımsız yargılamanın varlığına dair kuşku duyulmasına neden olmuştur.

2.3.4. Kamuoyuna ve Basına Karşı Bağımsızlık

1982 Anayasasına göre; “Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiçbir görev alamazlar” (AYM.140/5). Bu yasak toplumdaki diğer güçlerden gelebilecek müdahaleleri önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Ayrıca hâkimlerin hakem olmamaları, hâkimin eşinin, hâkimin ilgisi olan davada görev alamaması, duruşmanın disiplini ile ilgili düzenlemeler, gizliliği, kamu güvenliği nedeniyle muhakemenin nakli usulleri, hâkimin kamuoyu baskısından koruyarak bağımsız karar vermesini sağlamaya yönelik önlemlerdir. Yine 5237 sayılı TCK’nın “Yargı görevi yapanı etkileme” başlıklı 277’nci maddesinde, “yargı görevi yapanlara emir ve talimat veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası” verilmesi öngörülmüştür. TCK’nın “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” başlıklı 288’nci maddesinde ise “Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma ve kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ” hükmüne yer verilmiştir.52

Yargı bağımsızlığına karşı müdahalelerden biri, kamusal bir güç haline gelen basın organlarından gelmektedir. Bu nedenle, bağımsızlığını sağlamak amacıyla, basın hürriyetinin “ yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi ” amacıyla sınırlandırılabilmesi öngörülmüştür (AYM. 26/2). Ayrıca basın-yayın organlarının “görülmekte olan dava kesin kararla sonuçlanıncaya kadar, bu dava ile ilgili hâkim veya mahkeme işlemleri hakkında mütalaa” yayınlanması yasaklanmıştır (5187 sayılı Basın Kanunu, m.19/2). Öte yandan haber niteliği taşıyan, yalnızca hâkim ve mahkemenin işlem ve kararlarını duyuran, bu konuda kamuoyunu bilgilendiren yayınlar yapılması yasak kapsamında değildir.53

Hazırlık soruşturması da dahil olmak üzere yargılama aşamasından kesin hüküm verilmesine kadar geçen sürede hâkimin bağımsız karar verebilmesini sağlanması önemlidir. Hâkim böylece deliller ve hukuki düzenlemeler ışığında özgürce karar verebilir. Bütün devlet organları dahil olmak üzere kamuoyuna ve basına karşı yargı bağımsızlığının sağlanması ve

52

Kunter, a.g.e, s.197. 53

25

böylece yargı organının adalete uygun biçimde bağımsız ve tarafsız karar verebilmesi, toplumun adalete olan güvenini artıracaktır.

2.3.5. Mahkeme Kararlarının Bağlayıcılığı

Kararı Yargıtay tarafından bozulan mahkeme, bozma kararına uymak zorunda olmayıp, kendi kararının doğru olduğuna inanıyorsa kararında ısrar edebilir. Ancak mahkemenin kararı, ısrar kararını inceleyen Hukuk veya Ceza Genel Kurulu tarafından bozulursa, artık mahkeme Hukuk veya Ceza Genel Kurulunun kararına uymak zorundadır. Öte yandan Askeri Mahkemelerin de ısrar üzerine Askeri Yargıtay Daireler Kurulunca verilen kararlara uyması gerekir. Anayasa Mahkemesi, alt derecedeki mahkeme kararlarının üst derecedeki mahkemeler tarafından incelenmesi sonucunda verilen bağlayıcı kararların yargı bağımsızlığına aykırı olmadığına karar vermiştir. Yani mahkemelerce verilen kararların veya hükümlerin Anayasaya, kanuna ve hukuka uygunluğunu güvenlik altına almak şartıyla bir yargı merciğince verilen karar veya hükmün başka bir hâkime veya mahkemeye incelettirmesini ve o hâkim veya mahkeme kararının ilk kararı veya hükmü veren hâkim veya mahkeme için bağlayıcı olmasını öngören bir kanun hükmü, Anayasa’nın sözü edilen maddesindeki, yargı bağımsızlığı ilkesine aykırı değildir.54

Diğer önemli bir konu mahkemelerin kesin hükümle bağlı olmasıdır. Mahkemeler, aynı konuda aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş bir mahkeme hükmü ile bağlı olup, aynı davayı yeniden inceleyemezler. Kesin hüküm, aynı yargı yolundaki mahkemeleri bağladığı gibi, başka yargı yolundaki mahkemeleri de bağlar.