• Sonuç bulunamadı

2.3. Bulgular

2.3.3. Değişkenler Arası İlişkiye Yönelik Bulgular

2.3.3.3. Yaratıcılığın, Psikopatoloji ve Kişilik Özellikleri Arasındak

Yaratıcılığın psikopatoloji ve kişilik özellikleri ile olan ilişkisinin Pearson Moment Çarpım Korelasyon Katsayısı ile incelenmiştir. Elde edilen bulgular Tablo 23’de sunulmuştur.

Tablo 23. Yaratıcılığın Psikopatoloji ve Kişilik Özellikleri İlişkisinin Korelasyon Analizi Y AN DP OB SM HS DD YB SR DDE DA Y r 1 0,747** 0,715** 0,712** 0,656** 0,611** 0,009 0,022 -0,029 -0,208** 0,200** AN r 1 0,832** 0,876** 0,727** 0,737** -0,080 -0,039 -0,139* 0,212** 0,115 DP r 1 0,817** 0,732** 0,750** -0,118 -0,036 -0,131 -0,295** 0,044 OB r 1 0,668** 0,694** -0,090 -0,017 -0,143* -0,299** 0,148* SM r 1 0,705** -0,066 -0,077 -0,080 -0,141* -0,004 HS r 1 -0,043 -0,123 -0,179* -0,231** 0,082 DD r 1 -0,075 0,250** 0,163* 0,091 YB r 1 0,211** 0,073 0,086 SR DDE DA r r r 1 0,342** 0,014 1 -0,002 1

Tablo 23’de görüldüğü gibi, yaratıcılık testi ile kısa semptom envanteri alt boyutu anksiyete arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,747,p<0,001). Yaratıcılık arttıkça anksiyetenin de arttığı söylenebilir. Yaratıcılık ve depresyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,715,p<0,001). Yaratıcılık arttıkça depresyonun da arttığı söylenebilir. Yaratıcılık ve olumsuz benlik arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,712,p<0,001). Yaratıcılık arttıkça olumsuz benliğin de

76

arttığı söylenebilir. Yaratıcılık ve somatizasyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,656,p<0,001). Yaratıcılık arttıkça somatizasyonun da arttığı söylenebilir. Yaratıcılık ve hostilite arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,611,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında yaratıcılık arttıkça hostilitenin de arttığı söylenebilir.

Yaratıcılık Testi ile On Maddelik Kişilik Özelliği ölçeğinin alt boyutu duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,208,p<0,01). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında yaratıcılık arttıkça duygusal dengeliliğin de azaldığı söylenebilir. Duygusal dengelilik azaldıkça nevrotizm de artmaktadır. Sonuç olarak karşımıza çıkan bu duruma göre; yaratıcılık arttıkça nevrotizmin de arttığını söylenebilir. Yaratıcılık ve deneyime açıklık zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,200,p<0,01). Bu değerler dikkate alındığında yaratıcılık arttıkça deneyime açıklığın da arttığı söylenebilir. Kısa Semptom Envanteri alt boyutları anksiyete ve depresyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,832,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında aksiyete arttıkça depresyonun da arttığı söylenebilir. Anksiyete ve olumsuz benlik arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,876,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında anksiyete arttıkça olumsuz benliğin de arttığı söylenebilir. Anksiyete ve somatizasyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,727, p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında anksiyete arttıkça somatizasyonun da arttığı söylenebilir. Anksiyete ve hostilite arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,737,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında, anksiyete arttıkça hostilitenin de arttığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri’nin alt boyutu anksiyete ile on maddelik kişilik özelliği ölçeğinin alt boyutu sorumluluk arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,139,p≤0,05). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında anksiyete arttıkça sorumluluğun azaldığı söylenebilir. Anksiyete ve duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=-0,212,p<0,01). Bu değerler dikkate alındığında anksiyete arttıkça duygusal dengeliliğin azaldığı söylenebilir.

77

Kısa Semptom Envanteri alt boyutları depresyon ve olumsuz benlik arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,817,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında depresyon arttıkça olumsuz benliğin de arttığı söylenebilir. Depresyon ve somatizasyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,732,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında depresyon arttıkça somatizasyonun da arttığı söylenebilir. Depresyon ve hostilite arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,750,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında depresyon arttıkça hostilitenin de arttığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri’nin alt boyutu depresyon ile on maddelik kişilik özelliği ölçeğinin alt boyutu duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,295,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında depresyon arttıkça duygusal dengeliliğin azaldığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri alt boyutları olumsuz benlik ve somatizasyon arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,668,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında olumsuz benlik arttıkça somatizasyonun da arttığı söylenebilir. Olumsuz benlik ve hostilite arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,694,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında, olumsuz benlik arttıkça hostilitenin de arttığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri’nin alt boyutu olumsuz benlik ile on maddelik kişilik özelliği ölçeğinin alt boyutu sorumluluk arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,143,p<0,05). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında olumsuz benlik arttıkça sorumluluğun azaldığı söylenebilir. Olumsuz benlik ve duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=-0,299,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında olumsuz benlik arttıkça duygusal dengeliliğin azaldığı söylenebilir. Olumsuz benlik ve deneyime açıklık arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,148,p<0,05). Bu değerler dikkate alındığında olumsuz benlik arttıkça deneyime açıklığın da arttığı söylenebilir.

78

Kısa Semptom Envanteri alt boyutları somatizasyon ve hostilite arasında güçlü, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,705,p<0,001). Bu değerler dikkate alındığında, somatizasyon arttıkça hostilitenin de arttığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri’nin alt boyutu somatizasyon ile on maddelik kişilik özelliği ölçeğinin alt boyutu duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,141,p<0,05). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında somatizasyon arttıkça duygusal dengeliliğin de azaldığı söylenebilir.

Kısa Semptom Envanteri’nin alt boyutu hostilite ile on maddelik kişilik özelliği ölçeğinin alt boyutu sorumluluk arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=-0,179,p<0,05). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında hostilite arttıkça sorumluluğun azaldığı söylenebilir. Hostilite ve duygusal dengelilik arasında zayıf, negatif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=-0,231,p<0,01). Bu değerler dikkate alındığında hostilite arttıkça duygusal dengeliliğin azaldığı söylenebilir.

On Maddelik Kişilik Özelliği alt boyutları dışa dönüklük ile sorumluluk arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,250,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında dışa dönüklük arttıkça sorumluluğun da arttığı söylenebilir. Dışa dönüklük ve duygusal dengelilik arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde bir ilişki vardır (r(198)=0,163,p<0,05). Bu değerler dikkate alındığında dışa dönüklük arttıkça duygusal dengeliliğin de arttığı söylenebilir.

On Maddelik Kişilik Özelliği ait ölçeğinin alt boyutları yumuşak başlılık ile sorumluluk arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,211,p<0,01). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında yumuşak başlılık arttıkça sorumluluğun da arttığı söylenebilir.

On Maddelik Kişilik Özelliği’nin alt boyutlarından sorumluluk ile duygusal dengelilik arasında orta, pozitif yönlü ve anlamlı şekilde ilişki vardır (r(198)=0,342,p<0,001). Dolayısıyla bu değerler dikkate alındığında sorumluluk arttıkça duygusal dengeliliğin de arttığı söylenebilir.

79

2.3.3.4. Yaratıcılığın Sosyo Demografik Değişkenler ile Yordayıcılarının

Benzer Belgeler