• Sonuç bulunamadı

Yaralanma Olan-Olmayan Maçlara Göre Olasılık ve Risk Faktörlerinin Analitik Epidemiyolojis

% 95 GÜVEN ARALIĞ

4.2.3. Yaralanma Olan-Olmayan Maçlara Göre Olasılık ve Risk Faktörlerinin Analitik Epidemiyolojis

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucu yaralanma olasılığı (olma ve olmama) durumunun cinsiyetlere göre dağılımı çizelge 4.30’da verilmiştir.

Çizelge 4.30. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Maçlarda Cinsiyet Faktörüne Göre Yaralanmaya Uğrayan ve Uğramayan Sporcu Dağılımının İncelenmesi

Cinsiyet f Y(%)KE(%) Toplam f Y(%)KE(%) x 2 sd p Kadın Erkek Yara la nma Yaralanma (+) 62 (18.5)(47.7) 68 (19.8)(52.3) 130 (19.1)(100) 0.190 1 0.663 Yaralanma (-) 274 (81.5)(49.8) 276 (80.2)(50.2) 550 (80.9)(100) Toplam 336 (100)(49.4) 344 (100)(50.6) 680 (100)(100)

Çizelge 4.30’da görüldüğü üzere analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucu yaralanma olasılığı durumu cinsiyetler açısından karşılaştırıldığında erkek ve kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farkın olmadığı ve böylece yaralanma gerçekleşme ve gerçekleşmeme ihtimalinin cinsiyet değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(1)=0.190, p=0.663].

Kadın hentbolcuların % 81.5’inde (n=274) yaralanma gerçekleşmezken, % 18.5’inde (n=62) yaralanma oluşmuştur. Aynı şekilde erkek hentbolcularda % 80.2 (n=276) oranında yaralanma oluşmazken % 18.9’unda (n=68) yaralanma gerçekleşmiştir. Toplamda da kadın ve erkek hentbolcuların % 80.9’unda (n=550) yaralanma oluşmadığı buna karşın % 19.1 (n=130) oranında yaralanma gerçekleştiği gözlemlenmiştir.

Çizelge 4.31. Travmaya Uğramış Sporcuların Yaralanma Olasılığı Odds Oranı ve Cinsiyet Durumuna Göre Göreceli Risk Değerleri

% 95 GÜVEN ARALIĞI

Değer Alt Sınır Üst Sınır

Odds Oranı (Yaralanma (-) / (+) 1.089 0.743 1.596

Göreceli Risk (Kadın) 1.045 0.856 1.274

Göreceli Risk (Erkek) 0.959 0.798 1.153

Yaralanma oluşma ve oluşmama için Odds oranı 1.089’dur (% 95 GA=0.743- 1.596). Ayrıca kadınlarda yaralanma olasılığı göreceli risk oranı 1.045 iken (% 95 GA= 0.856-0.573), erkeklerde bu değer 0.959’dur (% 95 GA= 0.798-1.153).

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucu müsabakaların niteliği ile ilişkili olarak travmaların geçirildiği günlerin yaralanma olasılığı (olma ve olmama) durumuna göre dağılımı çizelge 4.32’de verilmiştir.

53

Çizelge 4.32. Video Gözlemleri Sonucu Yaralanma Gerçekleşen ve Gerçekleşmeyen Müsabakalara Göre Maç Günleri Dağılımının İncelenmesi

Ma ç Gü nler i ve Ya ralanm a D ılım ı CİNSİYET KADIN f MG(%) Y(%) ERKEK f MG(%) Y(%) TOPLAM f MG(%) Y(%)

Y. Yok Y.Var VY Toplam Y. Yok Y.Var VY Toplam Y. Yok Y.Var KET Toplam

1.Gün 40(14.6) (71.4) 16(25.8) (28.6) 56(16.7) (100) 50(18.1) (79.4) 13(19.1) (20.6) 63(18.3) (100) 90(16.4) (75.6) 29(22.3) (24.4) 119(17.5) (100) 2.Gün 62(22.6) (86.1) 10(16.1) (13.9) 72(21.4) (100) 64(23.2) (79) 17(25) (21) 81(23.5) (100) 126(22.9) (82.4) 27(20.8) (17.6) 153(22.5) (100) 3.Gün 47(17.2) (83.9) 9(14.5) (16.1) 56(16.7) (100) 75(27.2) (85.2) 13(19.1) (14.8) 88(25.6) (100) 122(22.2) (84.7) 22(16.9) (15.3) 144(21.2) (100) 4.Gün 87(31.8) (83.7) 17(27.4) (16.3) 104(31) (100) 47(17) (83.9) 9(13.2) (16.1) 56(16.3) (100) 134(24.4) (83.8) 26(20) (16.3) 160(23.5) (100) 5.Gün 38(13.9) (79.2) 10(16.1) (20.8) 48(14.3) (100) 40(14.5) (71.4) 16(23.5) (28.6) 56(16.3) (100) 78(14.2) (75) 26(20) (25) 104(15.3) (100) Toplam 274(100) (81.5) 621(100) (18.5) 336(100) (100) 276(100) (80.2) 68(100) (19.8) 344(100) (100) 550(100) (80.9) 130(100) (19.1) 680(100) (100) x2 5.506 4.709 6.888 sd 4 4 4 p 0.239 0.318 0.142 53

54

Çizelge 4.32 ’de görüldüğü üzere video gözlemleri ile elde edilen verilere göre tüm şampiyona boyunca müsabaka günlerinde yer almış kadın hentbolcuların yaralanmaya maruz kalma olasılığı açısından karşılaştırılmasında yaralanma ve yaralanmama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farka rastlanmadığı ve böylece yaralanma olasılığının maç günleri değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(4)=5.506, p=0.239].

Bütün kadın sporcuların % 31’i (n=104) dördüncü gün forma giymişlerdir. Bunlardan % 83.7’sinde (n=87) yaralanma oluşmazken %16.3’ünde (n=17) yaralanma meydana gelmiştir. İkinci gün sporcuların % 21.4’ü (n=72) kadroda yer almış, bunların % 86.1’inde (n=62) yaralanma oluşmazken %13.9’unda (n=10) yaralanma meydana gelmiştir. Şampiyonanın birinci gününde ise yer alan sporcu oranı % 16.7’ dir (n=56). İlk gün 56 sporcunun % 71.4’ünde (n=40) yaralanma gelişmezken % 28.6’sı (n=16) travmaya maruz kalmıştır.

Yine aynı çizelgede görüldüğü üzere, tüm şampiyona boyunca müsabaka günlerinde yer almış erkek hentbolcuların yaralanmaya maruz kalma olasılığı açısından karşılaştırılmasında yaralanma ve yaralanmama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farka rastlanmadığı ve böylece yaralanma olasılığının maç günleri değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(4)=4.709, p=0.318].

Bütün erkek sporcuların % 25.6’sı (n=88) üçüncü gün forma giymişlerdir. Bunlardan % 85.2’sinde (n=75) yaralanma oluşmazken, % 14.8’inde (n=13) yaralanma meydana gelmiştir. İkinci gün sporcuların % 23.5’i (n=81) kadroda yer almış, bunların % 79’unda (n=64) yaralanma oluşmazken % 21’inde (n=17)], travma meydana gelmiştir. Şampiyonanın birinci gününde ise yer alan sporcu oranı % 18.3’ tür (n=63). İlk gün 63 sporcunun %79.4’ ünde (n=50) yaralanma gelişmezken % 20.6’sı (n=13) travmaya maruz kalmıştır.

Kadın ve erkek hentbolcular toplamı için tüm şampiyona boyunca müsabaka günlerinde yer almış hentbolcuların yaralanmaya maruz kalma olasılığı açısından karşılaştırılmasında yaralanma ve yaralanmama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farka rastlanmadığı ve böylece yaralanma olasılığının maç günleri değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(4)=6.888, p=0.142].

Bütün sporcuların % 23.5’i (n=160) dördüncü gün forma giymişlerdir. Bunlardan % 83.8’inde (n=134) yaralanma oluşmazken % 16.3’ünde (n=26) yaralanma meydana gelmiştir. İkinci gün sporcuların % 22.5’ü (n=153) kadroda yer almış, bunların % 82.4’ünde (n=126) yaralanma oluşmazken % 17.6’sında (n=27), travma meydana gelmiştir. Şampiyonanın birinci gününde ise yer alan sporcu oranı % 17.5’ tir (n=119). İlk gün 119 sporcunun % 75.6’ sında (n=90) yaralanma gelişmezken % 24.4’ü (n=29) travmaya maruz kalmıştır.

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucunda yaralanma olasılığının (olma ve olmama) müsabakanın gerçekleştiği kortlara göre dağılımı çizelge 4.33’de verilmiştir.

55

Çizelge 4.33. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Müsabakalarda Yaralanma Geçiren ve Geçirmeyen Sporcuların Seyircili ve Seyircisiz Maçlardaki Yaralanma Sayıları Dağılımının İncelenmesi Yaralanma Maçlar f Y(%) MK(%) Toplam f Y(%) MK(%) x 2 sd p

Ana Kort Diğer Kortlar

Kortla r Yaralanma (-) 227(78.8)(41.3) 323(82.4)(58.7) 550(80.9)(100) 1.375 1 0.241 Yaralanma (+) 61(21.2)(46.9) 69(17.6)(53.1) 130(19.1)(100) Toplam 288(100)(42.4) 392(100)(57.6) 680(100)(100)

Ana Kort: Çok sayıda seyircinin izlediği ve önemli müsabakaların gerçekleştiği kort

Çizelge 4.33’de görüldüğü üzere raporlandırılmış maçlardaki yaralanmaya uğramış ya da uğramamış sporcuların seyirci ve nitelik özelliğine göre farklı kortlarda yapılan müsabakalar açısından karşılaştırılmasında ana ve diğer kortlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farkın olmadığı ve böylece yaralanmanın ana korta ya da diğer kortlar değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(1)=1.375, p=0.241].

Ana kortun % 78.8 ’inde (n=227) yaralanma oluşmazken diğer kortların % 82.4’ünde (n=323) yaralanma ile gelişen travma oluşmamıştır. Meydana gelen yaralanmaların % 21.2’si (n=61) ana kortta oluşurken diğer kortta bu oran, % 17.6’dır (n=69). Toplamda ise bütün kortlarda müsabaka gerçekleştiren sporcuların % 19.1’i (n=130) yaralanırken % 80.9’u (n=550) yaralanmamıştır.

Çizelge 4.34. Travmaya Uğramış Sporcuların Yaralanma Olasılığı Odds Oranı ve Müsabaka Kortları Durumuna Göre Göreceli Risk Değerleri

% 95 GÜVEN ARALIĞI

Değer Alt Sınır Üst Sınır

Odds Oranı Yaralanma (-)/Yaralanma(+) 0.795 0.541 1.167

Göreceli Risk (Ana Kort) 0.880 0.714 1.083

Göreceli Risk (Diğerleri) 1.106 0.928 1.320

Yaralanma oluşma ve oluşmama için Odds oranı 0.795’dir (% 95 GA=0.541- 1.167). Ayrıca ana kortta yaralanma olasılığı göreceli risk oranı 0.880 iken (%95 GA= 0.714-1.083), diğer kortlarda bu değer 1.106’dır (% 95 GA= 0.928-1.320).

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucunda yaralanma olasılığının (olma ve olmama) çevresel faktörlerin niteliği ile ilişkili olarak travmaların geçirildiği müsabaka saatlerine göre dağılımı çizelge 4.35’de verilmiştir.

56

Çizelge 4.35. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Müsabakalarda Yaralanma Geçiren ve Geçirmeyen Sporcuların Farklı Saatlerdeki Maçlar için Yaralanma Sayıları Dağılımının İncelenmesi Yaralanma Maç Saatleri f Y(%) MS(%) Toplam f Y(%) MS(%) x 2 sd p 09:00-13:00 16:00-18:00 18:00-19:00 19:00-21:00 Yara la nman ın Ge rçekle ştiği Sa at ler Yaralanma (-) 281(83.6) (51.1) 118(77.6) (21.5) 75(78.1) (13.6) 76(79.2) (13.8) 550(80.9) (100) 3.335 3 0.343 Yaralanma (+) 55(16.4) (42.3) 34(22.4) (26.2) 21(21.9) (16.2) 20(20.8) (15.4) 130(19.1) (100) Toplam 336(100) (49.4) 152(100) (22.4) 96(100) (14.1) 96(100) (14.1) 680(100) (100) 56

57

Çizelge 4.35’de görüldüğü üzere video gözlemleri sonucu kadın ve erkek hentbolcular toplamı için tüm şampiyona boyunca müsabakalarda yer almış bütün sporcuların çevresel faktörler çerçevesinde yaralanmaya maruz kalma olasılığı açısından karşılaştırılmasında farklı maç saatleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farka rastlanmadığı ve böylece yaralanma olasılığının müsabaka saatleri değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(3)=3.335, p=0.343].

Tüm müsabaka saatlerinde yer alan sporcuların % 80.9’unda (n=550) yaralanma gelişmezken % 19.1’inde (n=130) yaralanma gözlemlenmiştir. Bütün müsabaka saatleri değerlendirildiğinde 09:00-13:00 saatleri arasında kadroda yer alan sporcuların oranı % 49.4’dür (n=336). Bunlardan % 83.6’ında (n=281) yaralanma gözlemlenmezken % 16.4’ünde (n=55) yaralanma gerçekleşmiştir. 16:00-18:00 saatleri arasındaki oran ise % 22.4’dür (n=152). Bu zaman diliminin % 77.6’ sında (n=118) yaralanma oluşmamıştır. % 22.4’ünde (n=34) ise sporcular yaralanmaya maruz kalınmıştır. Tüm sporcuların % 14.1’i (n=96) 18:00-19:00 saatleri arasında müsabaka gerçekleştirmişlerdir. Bunun % 78.1’inde (n=75) yaralanma yok iken % 21.9’u (n=21) travma yaşamışlardır. Çevresel faktör değişimleri olan günün son müsabakalarındaki (19:00-21:00) sporcular % 14.1 lik (n=96) bir oranı oluştururken bunlardan % 79.2’si (n=76) yaralanmasız maçlarını tamamlamışlardır. Ancak % 20.8’si (n=20) yaralanmaya maruz kalmıştır. En yüksek oranda yaralanma gözlemlenen saat dilimi % 42.3’lük (n=55) oranla 09:00-13:00 olmuştur. Tüm hentbolcular 16:00-18:00 saatleri arasında da % 26.2’lik (n=34) oranda yaralanma yaşamışlardır.

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucunda yaralanma olasılığının (olma ve olmama) müsabakanın gerçekleştiği kortların aydınlatma durumlarına göre dağılımı çizelge 4.36’da verilmiştir.

Çizelge 4.36. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Müsabakalarda Yaralanma Geçiren ve Geçirmeyen Sporcuların Doğal ve Yapay Işıklandırma Ortamındaki Yaralanma Sayıları Dağılımının İncelenmesi

Yaralanma

Maçlar f

Y(%) KA(%) Toplam f

Y(%) KA(%) x 2 sd p Doğal Gün Işığı Yapay Aydınlatma Ko rt Aydınl atma Yaralanma (-) 474(81.2)(86.2) 76(79.2)(13.8) 550(80.9)(100) 0.213 1 0.645 Yaralanma (+) 110(18.8)(84.6) 20(20.8)(15.4) 130(19.1)(100) Toplam 584(100)(85.9) 96(100)(14.1) 680(100)(100)

Çizelge 4.36 ’da görüldüğü üzere raporlandırılmış maçlardaki yaralanmaya uğramış ya da uğramamış sporcuların müsabakaların saati, seyirci ve nitelik özelliğine göre farklı aydınlatma şekilleri açısından karşılaştırılmasında doğal gün ışığı ve yapay ışıklandırma kullanılmış kortlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farkın olmadığı ve böylece yaralanmanın doğal gün ışığı ya da yapay ışıklandırma değişkenine bağımlı

58

olmadığı belirlenmiştir [X2(1)=0.213, p=0.645]. Doğal gün ışığında gerçekleşen

maçlarda yer alan sporcuların % 81.2’sinde (n=474) yaralanma oluşmazken yapay aydınlatmadan faydalanan sporcuların % 79.2’sinde (n=76) yaralanma oluşmamıştır. Meydana gelen yaralanmaların % 18.8’i (n=110) doğal gün ışığında oluşurken yapay aydınlatmada bu oran, % 20.8’dir (n=20). Toplamda ise bütün ışıklandırma koşullarında müsabaka gerçekleştiren sporcuların % 19.1’i (n=130) yaralanırken % 80.9’u (n=550) yaralanmamıştır.

Çizelge 4.37. Travmaya Uğramış Sporcuların Yaralanma Olasılığı Odds Oranı ve Müsabaka Kortları Işıklandırma Durumuna Göre Göreceli Risk Değerleri

% 95 GÜVEN ARALIĞI

Değer Alt Sınır Üst Sınır

Odds Oranı (Yaralanma(-)/Yaralanma(+) 1.134 0.664 1.935

Göreceli Risk (Doğal Gün Işığı) 1.019 0.940 1.104

Göreceli Risk (Yapay Aydınlatma) 0.898 0.570 1.414

Yaralanma oluşma ve oluşmama için Odds oranı 1.134’dür (% 95 GA=0.664- 1.935). Ayrıca doğal gün ışığında yaralanma olasılığı göreceli risk oranı 1.019 iken (% 95 GA= 0.940-1.104), yapay aydınlatmada ise bu değer 0.898’dir (% 95 GA= 0.570- 1.414).

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucunda yaralanma olasılığının (olma ve olmama) müsabakanın gerçekleştiği hissedilen sıcaklık derecesi durumlarına göre dağılımı çizelge 4.38 ’de verilmiştir.

Çizelge 4.38. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Müsabakalarda Yaralanma Geçiren ve Geçirmeyen Sporcuların Farklı Hissedilen Sıcaklık Değerlerinde Yaralanma Sayıları Dağılımının İncelenmesi Hissedilen Sıcaklık f Y(%) HS(%) Toplam f Y(%) HS(%) x 2 sd p ≤ 29 0C HS ≥ 30 0C HS H is. S ıcak lık Yaralanma (-) 303(78.9)(55.1) 247(83.4)(44.9) 550(80.9)(100) 2.228 1 0.136 Yaralanma (+) 81(21.1)(62.3) 49(16.6)(37.7) 130(19.1)(100) Toplam 384(100(56.5) 296(100)(43.5) 680(100)(100)

Çizelge 4.38 ’de görüldüğü üzere raporlandırılmış maçlardaki yaralanmaya uğramış ya da uğramamış sporcu müsabakalarının gerçekleştiği sıradaki hissedilen sıcaklık derecesi durumlarına göre karşılaştırılmasında 29 0Cve altı (260C - 290C) ve

30 0Cve üstü (300C - 340C) değer aralıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı farkın

olmadığı ve böylece yaralanmanın ≤ 29 0C ile ≥ 30 0C hissedilen sıcaklık

59

≤ 290C (260C - 290C) hissedilen sıcaklık değerlerinde gerçekleşen maçlarda

yer alan sporcuların % 78.9’ unda (n=303) yaralanma oluşmazken ≥ 30 0C (300C -

340C) hissedilen sıcaklık değerlerine maruz kalan sporcuların % 83.4’ünde (n=247)

yaralanma ile gelişen travma oluşmamıştır. Meydana gelen yaralanmaların % 21.1’i (n=81) ≤ 29 0C oluşurken ≥ 300C ‘ inde bu oran, % 16.6’dır (n=49). Toplamda ise

bütün hissedilen sıcaklık koşullarında müsabaka gerçekleştiren sporcuların % 19.1’i (n=130) yaralanırken % 80.9’u (n=550) yaralanmamıştır.

Çizelge 4.39. Travmaya Uğramış Sporcuların Yaralanma Olasılığı Odds Oranı ve Hissedilen Sıcaklık Dereceleri Durumuna Göre Göreceli Risk Değerleri

% 95 GÜVEN ARALIĞI

Değer Alt Sınır Üst Sınır

Odds Oranı (Yaralanma(-)/Yaralanma(+) 0.742 0.501 1.099

Göreceli Risk (≤ 29 0C) 0.884 0.758 1.031

Göreceli Risk ( ≥ 30 0C) 1.191 0.938 1.514

Yaralanma oluşma ve oluşmama için Odds oranı 0.742’dir (% 95 GA=0.501- 1.099). Ayrıca ≤ 290C yaralanma olasılığı göreceli risk oranı 0.884 iken (% 95 GA=

0.758-1.031), ≥ 300C ‘inde ise bu değer 1.191’dir (% 95 GA= 0.938-1.514).

Analizi yapılmış tüm müsabakalarla ilgili video gözlemleri sonucunda yaralanma olasılığının (olma ve olmama) müsabakaların önemi ile ilişkili olarak maç türü ve niteliğine göre dağılımı çizelge 4.40 ’da verilmiştir.

60

Çizelge 4.40. Video Gözlemleri Sonucu Tüm Müsabakalarda Yaralanma Geçiren ve Geçirmeyen Sporcuların Maruz Kaldığı Müsabakaların Önemi- Niteliği ve Yaralanma Sayıları Dağılımının İncelenmesi

Yaralanma

Maçın Niteliği f

Y(%) MN(%) Toplam f

Y(%) MN(%) x

2 sd p

Ön Eleme Maçları Ana Grup Maçları Maçları Teselli Yerleştirme Maçları Final Grubu Maçları Ma çın Niteliğ i Yaralanma (-) 300(81,5)(54.5) 83(79,8)(15.1) 89(85,6)(16.2) 46(82,1)(8.4) 32(66,7)(5.8) 550(80,9)(100) 7.988 4 0.092 Yaralanma (+) 68(18,5)(52.3) 21(20,2)(16.2) 15(14,4)(11.5) 10(17,9)(7.7) 16(33,3)(12.3) 130(19,1)(100) Toplam 368(100)(54.1) 104(100)(15.3) 104(100)(15.3) 56(100)(8.2) 48(100)(7.1) 680(100)(100) 60

61

Çizelge 4.40 ’da görüldüğü üzere video gözlemleri sonucu kadın ve erkek hentbolcular toplamı için tüm şampiyona boyunca müsabakalarda yer almış bütün hentbolcuların müsabakaların önemi çerçevesinde yaralanmaya maruz kalma olasılığı açısından karşılaştırılmasında farklı maç tür ve nitelikleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farka rastlanmadığı ve böylece yaralanma olasılığının müsabaka niteliği değişkenine bağımlı olmadığı belirlenmiştir [X2(4)=7.988, p=0.092].

Tüm müsabakalarda yer almış sporcuların % 80.9’unda (n=550) yaralanma gelişmezken % 19.1’inde (n=130) yaralanma gözlemlenmiştir. Buna göre bütün müsabaka nitelikleri değerlendirildiğinde, ön eleme maçlarında kadroda yer alan sporcuların oranı % 54.1’dir (n=368). Bunlardan % 81.5’inde (n=300) yaralanma gözlemlenmezken % 18.5’inde (n=68) yaralanma gerçekleşmiştir. ana grup maçlarında oran ise % 15.3’dür (n=104).

Bu maçların % 79.8’inde (n=83) yaralanma oluşmamıştır. % 20.2’ünde (n=21) ise yaralanmaya maruz kalınmıştır. Tüm sporcuların % 15.3’ü (n=96) teselli müsabakaları gerçekleştirmişlerdir. Bunun % 85.6’sında (n=89) yaralanma yok iken % 14.4’ünde’u (n=15) travma yaşamışlardır. Yerleştirme müsabakalarındaki forma giyen hentbolcular % 8.2’ lik (n=56) bir oranı oluştururken bunlardan % 82.1’i (n=46) yaralanmasız maçlarını tamamlamışlardır. Ancak % 17.9’u (n=10) yaralanmaya maruz kalmışlardır. Final maçlarına kalabilmiş hentbolcuların oranı % 7.1‘ iken (n=48) % 66.7’si (n=32) bu maçları travmasız tamamlamışlardır. Ancak % 33.3 (n=16) oranında sporcu yaralanmaya maruz kalmıştır.

En yüksek oranda yaralanma gözlemlenen müsabaka türleri, % 52.3’ lük (n=68) oranla ön eleme maçları olmuştur. Bunu sırası ile % 16.2 (n=21) ile ana grup maçları, % 12.3’ lik oranla (n=16) final grubu maçları ve % 11.5 ile ( n=15) teselli maçları takip etmektedir. En az yaralanma oranına sahip müsabaka türü de % 7.7 (n=10) ile yerleştirme müsabakaları olmuştur.

62

TARTIŞMA

Son yıllarda tıp ve spor bilim insanları spor yaralanmalarını azaltmak için çalışmalar yapmaktadırlar. Klinik ve saha araştırmaları sayesinde farklı spor branşlarında epidemiyolojik sonuçlar dünya literatürüne kazandırılmaktadır. Birçok spor branşı ve grubun tanımlayıcı ve çözümsel epidemiyoloji analizleri yaralanmalardan korunmak ve önlemler almak için yardımcı olmaktadır.

Hentbol, tüm dünyada gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gösterilen bir spordur. Bu nedenle farklı araştırma yöntemleri ile gerçekleştirilmiş salon hentboluna ait yaralanma çalışmaları literatürde yer almaktadır. Bu çalışmaların veri toplama yöntemleri, laboratuvar (65), anket (20, 66), takım doktor ya da fizyoterapistlerinin raporlarıdır (19). Çok az oranda da video analizi kullanılmıştır (67). Ayrıca bu yöntemleri birleştiren çalışmalar da yapılmıştır (68). Ancak gerçekleştirilen bu çalışmalarda geçmişi eski olmayan plaj hentboluna ait araştırmalar çok yetersizdir. Bu nedenle, bizim çalışmamızda yaralanma karakteristiği ve epidemiyolojisi ile ilgili sonuçların karşılaştırılmasında salon hentbolu, plaj sporları ve diğer spor disiplinlerine ait araştırmalardan faydalanılmıştır. Çalışmada iki farklı gözlem yöntemi kullanılarak bu sporun özelliğine ait epidemiyolojik inceleme gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle çalışmamız inceleme yapılan spor branşı ve veri toplama yolları ile literatürde ilk olacaktır.

Çalışmamızda, video gözlemlerinde tüm müsabakaların dörtte üçü değerlendirmeye alınmıştır. Bu müsabakaların hepsinde yer alan sporcuların cinsiyetlere göre ve toplamda yaralanma oranları birbirine yakın bulunmuştur. Örneğin; kadınların % 18.5’i, erkeklerin, % 18.8’i, toplamda ise % 19.1’i yaralanmaya maruz kalmıştır. 2008 Olimpiyat oyunlarında salon hentbolunda yaralanmaya maruz kalmış hentbolcuların toplam oyuncu sayısına oranı % 17.4 olarak bildirilmiştir (3). 2012 Olimpiyatlarında ise bu oran % 21.8 olarak bildirilmiştir (69). Bu oranlar bizim çalışmamızla benzerlik göstermektedir.

Çalışmamızda yaralanma sıklığı ve risk oranlarını uluslararası standartlarda belirten sonuçlar elde edilmiştir. Her maç başına düşen, her 1000 oyuncu maçı ve her 1000 oyuncu saati yaralanma oranları bu disiplinde yapılan orijinal parametreler olmuşlardır. Araştırmamızda spor yaralanmaları literatüründeki epidemiyolojik değerlendirmelerden biri olan müsabaka başına düşen yaralanma sayısı video gözlemlerinde kadınlarda 1.47, erkeklerde 1.58 iken toplamda 1.53 bulunmuştur. Literatüre bakılınca, kadınlarda salon hentbolu sporcularında maç başı yaralanma oranı Avrupa Kupasında (2002) 1.2, Dünya Şampiyonasında (2003) 1.3, Olimpiyat Oyunlarında (2004) 2.0 olduğu bildirilmiştir. Erkeklerde ise Dünya Şampiyonasında (2001) 1.5, yine diğer Dünya Şampiyonasında (2003) 1.8, Olimpiyat Oyunlarında (2004) ise 1.2 olduğu görülmektedir (19).

63

Yapılan bu çalışmanın maç başına düşen yaralanma oranları ile salon hentbolunda elde edilen değerlerin ortalamasının birbirleri ile örtüştüğü görülmektedir. Yine önde gelen spor epidemiyolojisi çalışmalarının oran ve risk tanımlamalarında toplam yaralanma sayısı ve maç başına düsen yaralanma sayılarından daha çok önemsenen iki raporlandırma sonucu vardır. Bunlardan birincisi, her 1000 oyuncu maçına düşen yaralanma sayısıdır. Bu sayı tüm araştırmaların sonuçlarını benzer şekilde karşılaştırmada çok değerlidir (70, 71).

Araştırmamızda, her 1000 oyuncu maçındaki yaralanma sayıları her iki cinsiyet toplam sporcu için 191 bulunmuştur. Bu değişken kadınlarda 185, erkeklerde ise 198 olarak görülmektedir. Sonuçlar her 1000 oyuncu saatinde erkek hentbolcuların daha fazla sayıda yaralandığını göstermektedir. Buna karşın 2004 Olimpiyat oyunlarında takım sporlarının araştırmasını yapan Junge A. ve arkadaşları salon hentbolunda her 1000 oyuncu maçında kadınlarda yaralanma sayısını erkeklere göre daha fazla rapor (kadınlar:145, erkekler: 89) etmişerdir (72). Bu farklılık sporun türü ve değerlendirilen maçların sayısı ile ilgili olabilir.

Çalışmayı gerçekleştirdiğimiz Plaj Hentbolu Dünya şampiyonasında toplamda her 1000 oyuncu saatindeki yaralanma sayısı 575’dir. Bu sonuca göre de erkek sporcuların (591), kadın sporculara göre (554) aynı oyuncu saatinde daha fazla yaralanma sayısına sahip oldukları görülmüştür. Yine Langevoort G. ve arkadaşlarının araştırmalarında, her 1000 oyuncu saatinde yaralanma sayıları kadınlarda salon hentbolu için Avrupa Kupasında (2002) 84, Dünya Şampiyonasında (2003) 96, Olimpiyat Oyunlarında (2004) 145 olduğu bildirilmiştir. Erkeklerde ise Dünya Şampiyonasında (2001) 110, yine diğer Dünya Şampiyonasında (2003) 129, Olimpiyat Oyunlarında (2004) ise 89 olduğu bildirilmiştir. Yine başka bir çalışma sonucuna göre, 2015’ de gerçekleştirilen Dünya Şampiyonasında erkek salon hentbolcuları maruz kaldıkları her 1000 oyuncu saatinde 104.5 yaralanma oranına sahip olmuşlardır (73). Bizim çalışmamızdaki değerler ile salon hentbolu literatüründeki bu önemli farklar oyunların kural değişikliğinden,oyunun oynanış şeklinden ve oynandığı ortamdan kaynaklanmaktadır. Çünkü oyun süreleri bakımından salon hentbolu yaklaşık üç kat fazladır. Örneğin 2001 Dünya Şampiyonası için bu sayının hesaplamasında kullanılan oyuncu saati doküman değeri 875 iken bizim çalışmamızda 133’dür (19).

Araştırmamız verileri plaj hentbolundaki yaralanma sıklığının birçok spor branşına göre yüksek olduğunu göstermektedir. Al-Shaqsi S. ve arkadaşları da, Asya Plaj Oyunlarında 14 spor disiplininin yaralanma ve hastalıklarını araştırdığı çalışmasında, plaj hentbolunun en sık yaralanma görülen branşlardan olduğunu bildirmiştir (74). Literatürdeki çok sınırlı sayıdaki çalışmalardan biri olan bu araştırma sonuçları ile bizim çalışmamız sonuçları benzeşmektedir. Sonuçlarımızı karşılaştırdığımız salon hentbolu da gerek takım sporları gerekse diğer branşlar içinde yüksek yaralanma riskine sahip olduğunu gösterir. Örneğin, , 2008 Pekin Olimpiyatlarında çalışma yapan araştırmacılar, her 100 sporcu yaralanma oranına göre salon hentbolu, futbol, taekwondo, çim hokeyi ve halterle birlikte yüksek riskli sporlar kapsamında değerlendirilebileceği ifade etmişlerdir (75).

64

Plajda gerçekleştirilen bu oyun, kuralları ve oyun alanı bakımından salon hentbolundan farklılıklar içermektedir. Çalışmamızda, oyuncunun travma sırasında maruz kaldığı anatomik yaralanma alanları arasında baş, yüz, göz, burun bölgeleri (% 34.1) ön plana çıkmaktadır. Plaj hentbolu çok hızlı hücum, ani yön değiştirme gibi özelliklere sahiptir. Aynı zamanda kuralları itibari ile havada dönme, havada tamamlama gibi hareketlerin fazladan artistik gol değeri olması sporcular tarafından çokça denenmesine neden olmaktadır. Bu durum hem hücum eden hem de savunma yapan sporcular için geçerlidir. Baş, yüz gibi koruması güç olan bölgelerin hızlı ve kontrolü az hareketler sırasında teması yoluyla kontüzyona yol açabilmektedir. Ayrıca kumda gerçekleşen bir spor olmasından dolayı denge faktörünün az olması bedensel kontrolü zayıflattığı düşünülmektedir. Yüzde göze, buruna ve ağıza kum sıçraması yaralanmalara neden olabileceği düşünülmektedir. Baş, yüz yaralanmalarının ardından en sık rastlanan bölge omuz-kol (% 20.2) olmuştur. Bunun nedeni olarak oyunun elle oynanması, kol ve omuz yoluyla yönlendirilmesi olabilir. Topun sıçramaması, sürekli topla temas halinde olunması, rakiplerin topa sahip olmak istemeleri bu bölgenin sık yaralanmasına sebep oluşturabilir. Bu bölgeleri kalça-pelvis (% 7.8) ve ayak bileği ve parmağı (% 8.5) yaralanmaları takip etmiştir.

2004 Olimpiyat Oyunları salon hentbolu müsabakalarında, kadınların %35’i erkeklerin % 32’si baş ve boyun yaralanmalarına maruz kalmışlardır. Ardından diz ve ayak bileği yaralanmaları takip etmektedir. Yine yaralanma cinsi olarak kadınlarda %52, erkeklerde %54 oranında kontüzyon bildirilmiştir (72). Langevoort G. ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada, 2001 erkekler Dünya şampiyonasında tesbit ettikleri yaralanmış anatomik bölge oranlarını şöyle bildirmişlerdir: baş-boyun (% 11), gövde (% 17), üst ekstremiteler-omuz dahil (% 22), üst-ön kol (% 2), dirsek (% 7), el ve parmaklar (% 8), kalça (% 4), bacak (% 7), diz (% 16),alt bacak (% 14), ayakbileği (% 7), ayak (% 2) (19). Her iki branş özellikle baş boyun bölgesi ve yaralanma cinsi ile karşılaştırıldığında farklı ortam ve kurallara sahip olmalarına rağmen benzerlik göstermektedir. Ancak Asya Plaj Oyunlarında yapılan çalışmada, baş ve yüz yaralanma oranları bu iki çalışmanın sonuçları ile benzeşmemektedir (74).

Yüz bölgesinde olan ağız ve diş yaralanmaları ile ilgili olarak Türkiye’de elit salon hentbolcularında yapılan bir çalışmada 36 sporcudan 12'si (% 33,3), spor hayatı boyunca kendi dişlerinde yaralanma oluştuğunu, 13'ü (% 36,11) bir yaralanmaya tanık olduklarını 11'i (% 30.55) ise hiç rastlamadıklarını bildirmişlerdir (76).

Çalışmamızda, alt ekstremitede yaralanan bölgeler (% 20.9) birlikte düşünülünce, [ kasık-üst bacak (% 5.4), diz (% 7), ayak ve parmaklar (% 8.5)] yukarıda bahsedildiği gibi kumun derin duyu, denge ve koordinasyon üzerindeki olumsuzluklarının alt ekstremite yaralanmalarını kolaylaştırabileceği sonucu çıkmaktadır. Kadın ve erkeklerin yaralanma bölgelerinin karşılaştırılmasında baş-yüz, omuz-kol bölgelerinde yaralanmaya erkeklerin yaklaşık % 20’lik bir oranda daha sık maruz kaldığı saptanmıştır. Buna karşın istatistiksel olarak anlam ifade etmemesine karşın kadınlarda ayak ve parmak yaralanmaları çok açık bir farkla daha sık görülmüştür(kadınlar: %81.8, erkekler: %18.2).

Saha gözlemleri ile elde edilen verilere göre travma sırasında ortaya çıkan yaralanma türlerinin dağılımı değerlendirilmiştir. Buna göre plaj hentbolcuları en fazla

65

oranda “kontüzyon–hematom-bere” yaralanmalarına uğramışlardır. Cinsiyetler açısından karşılaştırıldığında erkeklerin kadınlara göre daha fazla sayıda kontüzyona

Benzer Belgeler