• Sonuç bulunamadı

Yapım Sonrası Dönemde Yüklenicinin Mevzuattan Kaynaklanan

7. YÜKLENĠCĠNĠN YAPIM SONRASI DÖNEMĠ (ESER TESLĠMĠ VE

7.1 Yapım Sonrası Dönemde Yüklenicinin Mevzuattan Kaynaklanan

Yapım sonrası dönemde yüklenicinin iş sahibine karşı yerine getirmesi gereken mesleki standart ve teamüllerden kaynaklanan yükümlülükler ile sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler dışında mevzuattan kaynaklanan yükümlülükleri ilgili yasa ve yönetmelikler dikkate alınarak aşağıdaki başlıklar altında sunulmuştur.

7.1.1 Eser teslimi ile ilgili yüklenici yükümlülükleri

İşlerin geçici kabulü yapıldıktan sonra, yüklenici bedeli kendine ait olmak üzere işin bitmiş durumunu gösterir nihai projeleri (as-built drawings) hazırlayarak orijinallerini iş sahibi idareye teslim etmekle yükümlüdür [YİGŞ, m.12].

YİGŞ m.10‟un belirlediği şekliyle yüklenici, işyerlerini iş bitiminde her türlü ihzarattan ve çalışma artıklarından arındırarak çevreyle uyumlu olacak şekilde temizlemekle yükümlüdür.

Buna ek olarak yüklenici kendi ihtiyaçları için yapmış olduğu baraka, ambar, garaj, atölye vb. tesisleri, işin sonunda giderleri kendine ait olmak üzere sökerek götürmekle yükümlüdür. Eğer yüklenici yükümlülüğü olan bu işleri yerine getirmez veya eksik yaparsa iş sahibi idarenin takdir edeceği bir bedel yüklenicinin hak edişinden, hak edişi kalmamışsa teminatından kesilir.

7.1.2 AnlaĢmazlıkların çözümüne iliĢkin yüklenici yükümlülükleri

Anlaşmazlıkların çözümünde, yapım işinin önemi ve önceliğinin taraflarca dikkate alınmasının yanında, karşılıklı tutum ve davranışlar da çok etkilidir. Bu bakımdan, sözleşmeye dayalı anlaşmazlıkların, iş sahibi ve yüklenicinin uzlaşması ile çözülmesi en ideal çözüm yöntemi olmaktadır. Yargı yoluna başvurulması, davaların uzun zaman alması ve gerginliklere yol açması sebebiyle taraflar için birçok yönden kayıplara sebep olabilmektedir [20].

Yapım dönemindeki anlaşmazlıkların çözümü konusunda YİGŞ m.52 uyarınca anlaşmazlığın ortaya çıktığı günden başlamak üzere on beş gün içinde yüklenicinin iş sahibi idareye başvurması gerektiği belirtmiştir.

Bu başvuru neticesinde iş sahibi idarenin iki ay içerisinde yükleniciye cevap vermesi gerekmektedir. Eğer yükleniciye cevap verilmez veya verilen karara razı olmaz ise, yüklenici sözleşmede belirtilen anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin hükümlere göre hareket etmekte özgür olur [YİGŞ, m.52/f.2].

7.1.3 Geçici ve kesin kabul ile ilgili yüklenici yükümlülükleri

YİGŞ m.42‟de geçici kabule ilişkin yüklenici yükümlülükleri şöyledir:

Yüklenici sözleşme konusu işi tamamladığında, iş sahibi idareye vereceği dilekçe ile geçici kabul isteğinde bulmakla yükümlüdür. İş sahibi idare vereceği talimatla, yapı denetim görevlisine bir ön inceleme yaptırır. Bu ön inceleme sonucunda işin sözleşme ve eklerine uygun olarak tamamlandığı ve kabul işlemlerinin yapılmasına engel bir durum olmadığı anlaşılırsa idarece geçici kabul komisyonu oluşturulur. Bu komisyon, yüklenici veya vekili ile birlikte, incelemelerde bulunmakla yükümlüdür. İşin sözleşmeye uygun olduğu görüldüğü takdirde yüklenici veya vekilinin de imzaladığı bir kabul tutanağı düzenlenir.

Ayrıca aynı maddenin yedinci fıkrasında varsa yüklenicinin eksiklerini tamamlaması ve kabul heyetinin belirleyeceği teknik deneme süresi ile kesin kabule kadar geçecek sürelere uyma yükümlülüklerini gösteren madde şöyledir:

“Geçici kabul tarihi olarak esas alınacak tarih, işin geçici kabule elverişli bir halde tamamlandığı tarih olup bunu geçici kabul komisyonu tespit ederek tutanağa geçirir. Ancak yüklenici tarafından tamamlanması ve düzeltilmesi gereken eksik ve

gerekenler varsa, bu ayıp ve eksikliklerin giderilmesi tarihinden başlayarak kesin kabule kadar geçmesi gereken süreyi de kabul heyeti belirleyerek tutanağa yazar.” [YİGŞ, m.42/f.7].

Kesin kabul komisyonu oluşturulabilmesi için yükleniciye yazılı müracaat yükümlülüğü getiren hüküm şöyledir:

“Kesin kabul için belirlenen tarihte, yüklenicinin yazılı müracaatı üzerine, kesin kabul komisyonu oluşturularak geçici kabuldeki esas ve usullerle kesin kabul yapılır.” [YİGŞ, m.45/f.1].

“Teminat süresi içinde yüklenicinin, bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğu ve kendisine yüklenebilecek kesin kabulü engelleyecek bir ayıp ve eksiklik görülmediği takdirde kesin kabul tutanağı düzenlenir.” [YİGŞ, m.45/f.4].

KİSK m.13‟de kesin teminat ve ek kesin teminatların geri verilmesi için yüklenicinin yerine getirmesi gereken yükümlülükler şu şekilde ifade edilmiştir:

“Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların;

a) Yapım işlerinde; varsa eksik ve ayıpların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından sonra yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksizlik belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı, b) Yapım işleri dışındaki işlerde Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz

belgesinin getirildiği saptandıktan sonra; alınan mal veya yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmesi halinde yarısı, garanti süresi dolduktan sonra kalanı, garanti süresi öngörülmeyen hallerde ise tamamı, yükleniciye iade edilir.

Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanunî vergi kesintilerinin yapım işlerinde kesin kabul tarihine, diğer işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar ödenmemesi halinde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir.” [KİSK, m.13].

7.1.4 Ayıba karĢı tekeffül borcu ile ilgili yüklenici yükümlülükleri

Ayıba karşı tekeffül hükümleri Borçlar Kanununda m.358–363 arasında düzenlenmiştir. Şeklen ifa tamamlanmış görünse de ifa hukuken olması gereken nitelikte değilse (ayıplı ifa varsa), yüklenicinin ayıplara karşı tekeffül yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yapının ayıplı oluşu iki şekilde söz konusu olabilir:

İlki yüklenicinin sözleşmede taahhüt ettiği niteliklerin yapıda bulunmaması veya belirlenen niteliklerin yapıda bulunmayacağının önceden belli olması şeklinde olabilir [11].

İnşaatın bitmeden ayıplı olacağının anlaşılması üzerine BK m.358/f.2 uyarınca iş sahibi masrafı yükleniciye ait olmak üzere ayıbı giderebilir [11].

İkincisi ise, sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olmamasına rağmen yapının normal olarak taşıması gereken kendisinden beklenen nitelikleri (kısmen dahi olsa) karşılamaması durumudur [11].

Şunu belirtmek gerekir ki, inşaat sözleşmelerinin eki olarak kararlaştırılan şartnameler ayıpların saptanması konusunda kolaylık sağlayacaktır. Çünkü bu şartnamelerde belirtilen niteliklere sahip olmayan yapının ayıplı sayılacağı sözleşme ile belirlenmiştir [11].

BİGŞ 41. maddesi geçici kabulün yapılabilmesi için “yapılan işin ayıplı ve eksik kısımlarının bedelleri toplamının işin tamamına ait bedelin yüzde beşinden (% 5'den) fazla olmaması” gibi bir kısıt getirerek aynı zamanda ayıplı ifanın ölçüsünü de göstermiştir.

Diğer yandan, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki inşaat sözleşmelerinde, işin niteliği gerektirmese ve taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılmış olmasa bile, yapılacak inşaata ilişkin reklâm ve ilanlarda belirtilen niteliklerin eserde bulunmaması ayıplı olmasını gerektirecektir [TKHK, m.4/A/I]. Yapıdaki ayıbın iş sahibinden kaynaklandığı durumlarda, BK m.357/3 hükümleri, kullanılan malzemenin veya teslim edilen yerin elverişsizliği ya da diğer bir husus eserin ayıpsız şekilde yapılmasını kısmen veya tamamen engelleyecekse, bu durumu inceleme ve iş sahibine yazılı olarak bildirme yükümlülüğü yükleniciye ait olacaktır.

malzeme vermesi yüklenicinin bu konu ile ilgili sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır [11].

Yine, iş sahibinin BK m.100 kapsamında yardımcıları sayılacak kişilerin yanlış talimatları yüzünden yapının ayıplı olması durumu söz konusu ise yüklenici durumu iş sahibine yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür. Aksi takdirde iş sahibi ayıba karşı tekeffül hükümleri ile kayıplarının tazminini yükleniciden isteyebilecektir.

Ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvurulabilmesi için gereken şartlar şu şekilde sıralanabilir:

a) Yüklenicinin İnşaatı ayıplı olarak tamamlamış olması ve teslim etmesi gerekmektedir.

b) Ayıbın iş sahibine yüklenememesi durumu olmalıdır. Yüklenicinin BK m.357/f.3 hükümleri uyarınca iş sahibini uyarmakla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması halinde de, ayıbın iş sahibine yüklenememesi durumu ortaya çıkmaktadır.

c) İş sahibinin, muayene ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekmektedir [BK, m.359/f.1].

d) İş sahibinin ayıba karşı tekeffülden doğan haklarından vazgeçmemiş olması gerekmektedir [BK, m.362/f.1].

BK m.360‟de iş sahibinin içlerinden sadece birini seçebildiği ayıba karşı tekeffülden doğan hakları, “bedel indirimi yapma”, “onarım isteme” ve “sözleşmeden dönme” olarak sıralanmaktadır. İş sahibinin bu hakları ve bunların seçilmesi sonucu oluşan yüklenici yükümlülükleri şu şekilde özetlenebilir:

a) Bedel indirimi hakkı:

BK m.360/f.2 uyarınca iş sahibinin bedel indirimi hakkını kullandığını yükleniciye bildirmesi ile yapıda bulanan ayıp oranında sözleşmedeki bedel borcu azaltılmış olur. Eğer indirilmiş miktardan fazla ödeme yapılmışsa bu kısım yükleniciden geri istenebilir. Yüklenicinin yapılacak bedel indirimi ile ilgili kurallara ve usullere uyma yükümlülüğü bulunmaktadır [11].

Yine BK m.360/f.2 uyarınca yapılacak onarım faaliyetlerinin aşırı masraf gerektirmemesi ön koşuluna bağlı olarak, iş sahibi yükleniciden “ayıbın onarımını” talep edebilir. İş sahibinin onarım sonucu elde edeceği yarar ile yüklenicinin yapacağı onarım masrafları arasındaki dengesizlik bu aşırılığı ifade edecektir. Ayıbın onarımını isteme kapsamında, herhangi bir bozukluğu olmasa bile sözleşmeye uygun olmayan malzemenin kullanılması sonucu bu malzemenin sözleşmeye uygunluğunun talebi yapılabilmektedir. Yüklenici iş sahibinin onarım ile ilgili taleplerini aldığı tarihten itibaren onarım ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeye başlamalıdır [11].

c) Sözleşmeden dönme hakkı:

Şayet iş sahibi ayıplı eseri teslim almışsa artık borçlu temerrüdü hükümlerine başvuramayacağı için ayıplı durumu fark eder etmez ayıp bildiriminde bulunarak, sözleşmeden dönme hakkını kullanabilecektir. Fakat sözleşmeden dönülebilmesi BK m.360/f.1 uyarınca ayıbın ağırlığı ile yakından ilgilidir. Şayet mevcut ayıp yapıyı iş sahibi açısından kullanılamayacak hale sokmuşsa, iş sahibi tarafından kabulü beklenemeyecek derecede ayıplıysa ya da sözleşmede açıkça belirtilmiş bazı özellikleri taşımıyorsa sözleşmeden dönülebilir [11]. Yüklenici sözleşmeden dönülemeyeceğini ispat edebilirse iş sahibi diğer seçimlik haklarından bedel indirimi veya ayıbın onarımını talep edebilecek ve bu durumda yüklenici yapılması gereken yükümlülüklerini yerine getirecektir.

Sözleşmeden dönme hakkının kullanılma tarzlarında bir diğeri ise BK m.360/f.3 uyarınca iş sahibinin arsasında yapılan inşaatlarda yapının yıkılması fahiş bir zararı doğurmayacaksa iş sahibinin sözleşmeden dönülebilmesidir. Bu durumda işin büyük bir kısmının yapılması bir değer ifade etmez [11].

7.2 Yapım Sonrası Dönemde Yüklenicinin Mesleki Standartlar Ve

Benzer Belgeler