• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.7 YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON VE TUTUM İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Yabancı dil öğretiminde motivasyon ve tutumun rolüyle ilgili olarak, Aydın (2007) TOBB ETÜ hazırlık sınıfı öğrencilerinin İngilizce öğrenmeye yönelik motivasyon, tutum ve algılarını incelemiş ve başarı ile olan ilişkilerini araştırmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, öğrencilerin birleştirici yönelimlerinin ve motivasyon yoğunluklarının orta düzeyde, araçsal yönelimlerinin ise yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Ayrıca, araştırmacı cinsiyetler arasındaki farklı incelediğinde; kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha yüksek ortalamalara sahip olduğu sonucuna varmıştır. Buna ek

43

olarak, öğrencilerin İngilizce başarı puanları ile motivasyon, tutum ve algı puanları arasında, korelasyon değerleri çok yüksek olmamasına rağmen, anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.

Doğan (2009) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencilerinin motivasyon düzeylerini farklı değişkenler açısından inceleyen bir çalışma yürütmüştür. Araştırma sonucunda öğrencilerin motivasyon düzeylerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin genel motivasyon düzeylerinde, akademik başarı durumlarına göre, mezun oldukları lise türüne göre ve daha önce hazırlık okuyup okumadıklarına göre fark bulunmamıştır.

Anbarlı (2010) ilköğretim 8. sınıf öğrencileri ve anadolu lisesi 11. sınıf öğrencilerinin İngilizce dersine ait tutumları ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Ayrıca, iki grubun İngilizce dersine yönelik tutum puanları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını incelemiştir. Araştırma sonucunda, ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin İngilizce dersine yönelik tutumlarının, 11. Sınıf öğrencilerininkine göre daha olumlu olduğu saptanmıştır. Her iki gruptaki öğrencilerin akademik başarı puanları ile tutum puanları arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki bulunmuştur.

Burgucu (2011) Kafkas Üniversitesinde farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan öğrencilerin İngilizce öğrenimine yönelik motivasyon, tutum ve kaygı düzeyini araştırmıştır. Buna ek olarak, öğrencilerin bu özelliklerinde yaş, cinsiyet, bölüm, lisan-ön lisans değişkenlerine göre fark olup olmadığını incelemiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin araçsal yönelimlerinin, birleştirici yönelimlerine göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin motivasyon düzeylerinin ve tutumlarının olumlu düzeyde olduğu, kaygı düzeylerinin ise beklendiğinden daha düşük olduğu sonucuna varılmıştır.

Çimen (2011) Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerinin İngilizceye yönelik tutum, kaygı ve öz yeterlik düzeylerinin birtakım değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini incelemiştir. Araştırma sonucuna göre, öğrencilerin İngilizceye yönelik tutum, kaygı ve öz yeterlik düzeylerinde öğrencilerin yaşlarına, anne - baba eğitim düzeylerine, aylık gelir düzeylerine ve kardeş sayılarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Öte

44

yandan, öğrencilerin cinsiyetleri, mezun oldukları lise türü ve bölümlerine göre anlamlı farklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Madran (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencilerinin başarı güdülerinin başarılarını etkileyip etkilemediğini incelemiştir. Araştırma sonucunda, yüksek lisans öğrencilerinin lisans öğrencilerine göre, birinci öğretim öğrencilerinin ikinci öğretim öğrencilerine göre, bölümüne Türkçe devam edecek öğrencilerin İngilizce devam edecek öğrencilere göre başarı güdülerinin ve başarılarının daha yüksek olduğu ve aradaki ilişkinin anlamlı olduğu bulunmuştur.

Görgün (2013) Uludağ Üniversitesi hazırlık sınıfı öğrencilerinin İngilizce öğrenmeye yönelik tutumlarını ve bu tutumları etkileyen birtakım faktörleri ( içe yönelik motivasyon, cinsiyet, araçsal yönelim, bölüm, aile desteği ve İngilizce dersindeki başarı) incelemiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin içe yönelik motivasyon ve araçsal yönelimlerinin orta düzeyde, aile desteği faktörünün ise yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Ayrıca, öğrencilerin tutumları ile başarıları arasında düşük düzeyde bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.

Garcia (1996) motivasyon, tutum, yetenek, etnik üyelik ile yabancı dil başarısı arasındaki ilişkileri incelemiştir. Araştırmaya Southeast Teksas’ta İspanyolca öğrenen 87 Avrupalı Amerikalı ve 48 Latin Amerikalı olmak üzere toplam 135 kişi katılmıştır. Araştırmanın sonucunda motivasyon, tutum ve yetenek ile başarı arasında güçlü bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, etnik üyelik ile başarı arasında düşük düzeyde fakat anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır.

Ming, Ling, Jaafar (2011) Malezyada yabancı dil öğretimiyle ilgili olarak yapılan çalışmalarda üniversite öğrencilerinin araçsal yönelimlerinin yüksek olmasına rağmen, becerilerinin istenilen düzeyde olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle, henüz orta okulda olan öğrencilerin İngilizce öğrenmeye yönelik motivasyon ve tutumlarını incelemiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin genel olarak tutumlarının olumlu olduğu, başarılı öğrencilerin İngilizce becerilerini daha da geliştirmeye istekli olduğu sonucuna varılmıştır.

Musleh (2010) doktora tezinde, 12-18 yaş aralığındaki Filistinli öğrencilerin İngilizce öğrenmeye yönelik motivasyon düzeylerini ve başarı ile ilişkisini incelemiştir. Araştırma sonucunda, öğrencilerin sınıf düzeyi, cinsiyeti, anne-baba

45

eğitim durumu değişkenlerine göre hedef dili konuşan kişilerle etkileşim alt boyutunda farklılıklar olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin yaşadığı bölgeye göre motivasyon ve haz alma alt boyutunda; okul türü ve baba eğitim durumuna göre ise araçsal yönelim alt boyutunda farklılık olduğu tespit edilmiştir. Bensoussan (2014) İsrail’de akademik amaçlı İngilizce okuma dersi alan öğrencilerin üniversitedeki bu tür çalışmalarına yönelik motivasyon ve tutum düzeylerini incelemiştir. Araştırmaya; İbranice, Arapça, Rusça gibi farklı ana dillere sahip 194 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin akademik amaçlı İngilizce dersi notları ile dil öğrenimi ve İngilizce yönelik tutum arasında ilişkiler olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin ana diline göre ortaya çıkan başarı düzeyi farklılıkları, onların dil öğrenimine yönelik tutumlarını etkilemediği sonucuna varılmıştır.

Ghazvini ve Khajehpour (2011) İranlı lise öğrencilerinin İngilizce öğrenmeye yönelik motivasyon düzeylerini ve tutumlarını incelemiştir. Araştırmaya iki farklı liseden 123 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda, kız öğrencilerin birleştirici yönelim ortalamalarının, erkek öğrencilerin ise araçsal yönelim ortalamalarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca, kız öğrencilerin tutumlarının daha olumlu olduğu ve iki dilliliğe daha yatkın oldukları sonucuna varılmıştır.

46

BÖLÜM III

YÖNTEM