• Sonuç bulunamadı

57 yaşında kadın hasta; MC ’da fuziform nedeni ile akım çevirici stent ile tedavi edildi.

45

ŞM :

İntrakraniyal anevrizma tedavisinde altın standard ISA alışma yayınlanmadan önce cerrahi klipsleme idi.Cerrahi kli sleme ile endovasküler koil embolizasyon n karşılaştırıldığı ISA alışmasında,ölüm riski ve tedavi sonrası 1 yıllık morbidite oranları,endovasküler koil embolizasyon işleminde büyük öl üde azaldığı izlenmiştir (102).

oil ile endovasküler tedavi:

Guglielminin ayrılabilen koil sistemini 1992 yılında öne sürülmesi ve 1995 yılında FDA onay almasından beri, serebral anevrizmaların tedavisi hızla gelişti (47,48).

Koil tasarımlarının teknolojik ilerlerlemesi (balon ile yeniden modelleme tekniği) kompleks anevrizmaların tedavisini kolaylaştırmakla beraber, tüm serebral anevrizmaların tedavisinde ilerleme sebe olm şt r (50,30,175, 37).

Higashida ve ark. 1997 yılında,ya tıklari alışma son c koil ve stentin aynı zamanda k llanımının, serebral anevrizmaların endosakküler oklüzyonlarını önlemektedaha etkili old ğ n gösterdiler(38,39). Daha sonra geniş boy nl intrakraniyal anevrizmaların koil embolizasyonlarına destek olmak icin s esifik olarak tasarlanmış olan ilk stentin (Neuroform stent )geliştirilmesi ile, stent destekli yöntemler ile tedavi edilen anevrizmaların sayısında bir artış gözlenmiştir. Sonraki zamanlarda b yöntemler, sadece endosakküler oklüzyonların desteği icin değil aynı zamanda hastalıklı damar segmentinin endolüminal yeniden modellemesini sağlama amacı ile, endosakküler anevrizmaların okl zyonlarından intravaskuler stentlerin yg lanmasına kaydırmıştır (38,39,85).

Dev intrakraniyal anevrizmalar, özellikle ok geniş boyn olan veya f siform olanların, tedavisi en zor olan vasküler lezyonlar arasındadır (86).B gr anevrizmalar rü tür , kitle etkisi, iskemi veya hidrosefali ile ilişkili olan rogresif nörolojik defektler ile rezente olabilirler. zellikle lezyon kısmen tromboze ve kalsifiye old ğ nda, olgularda yeniden modellemeye dayalı cerrahi tedavi yöntemleri, cok zor veya imkansız olabilir. A ık cerrahi tedavinin denenmesi yüksek morbidite ve mortalite riskine sahi tir (132).

Çok geniş boyn olan büyük ve fuziform anevrizmalarda koil ile endovasküler tedavi ciddi bir teknik zorl ğa sahi tir. Koil embolizasyon tekniği, anevrizma kesesini

46

dold rarak,kese i erisinde kan akımını engeller ve b mekanizma ile anevrizma tromboz na neden ol r. Koil ile tedavi edilmiş geniş ve dev anevrizmalarda, koil yoğ nl kları kü ük anevrizmalara kıyasla ok daha azdır, ayrıca geniş boy nl anevrizmalarda sadece koil ile mevc t olmayan bir d varın yeniden ya ılması zord r. B ndan dolayı; intraanevrizmal koiller, her ne kadar kü ük anevrizmalarda efektif olsa da, geniş ve dev anevrizmalarda zamanla rekürrens göstermeye eğilimlidir(107,127,149).

PTIA’lerin cerrahi tedavisi diğer anevrizmalardan daha zordur. Bu anevrizmalarda anevrizmanın boyn daha geniştir.Anevrizmanın damar d var ya ısına katılması nedeni ile kli sleme daha zord r ve ayrıca anevrizmanın i erisinde trombüs old ğ ndan cerrahi işlem sırasında emboli atma ihtimali vardır (13, 82).

Sadık ve ark. 1965’te intraanevrizmal tromboz n, anevrizmayı atlamadan kor masını düşündüklerini ortaya koyd lar, ancak yakın tarihli alışmalar b anevrizmaların kötü rognozl old klarını ve hatta distal iskeminin b anevrizmalarda daha fazla old ğ n gösterdiler.B nedenle b anevrizmalarda cerrrahi veya endovasküler tedaviyi göz önünde bulundurmak gerekir (57).

Bu nedenle endovasküler tedavi alternatif tedavi yöntemi olarak düşünülür;ancak koil ile tedavide, rekanalizasyon ihtimali diğer anevrizmalar ile karşılaştırıldığında daha yüksektir (65,13,51.)

M rayama ve ark. koil ile endovasküler tedavide geniş anevrizmalar icin %35.3, dev anevrizmalar icin yüzde 59.1’lik bir anjiyografik rekürrens ra or etmişlerdir. Ayrıca b ti anevrizmalarda koil ile endovasküler tedavi ok ahalıdır(107,149).

a ılan bir ok araştırmada koil embolizasyon tedavisi sonrası anjiografik taki lerde kom let oklüzyon oranlarının düşük old ğ sa tanmıştır. Raymond ve arkadaşları, ya tıkları alışmada koil embolizasyon ile tedavi edilen 353 anevrizmanın, 12. ay kontrol anjiografilerinde kom let oklüzyon oranını %38,3 olarak ra or ettiler (127). Kole ve ark. ya tığı bir alışmada , koil embolizasyon ile tedavi edilen 131 anevrizmanın z n dönem (18. ay) anjiografik kontrollerinde kom let oklüzyon oranı %19 olarak belirtilmiştir (79).

47

Anevrizmalarin koil ile tedavisi, rü türe anevrizmaların tekrar kanamayı engellemede etkinliği is atlanmıştır ve b hastaların bağımlı olmadan yaşaması oranı cerrahi klipslemeden daha yüksektir (168).

PTIA’lerde koil ile tedavi sonrası rekanalizasyon riski tromboze olmayan anevrizmalara kıyasla daha yüksektir (12,21).

Koil embolizasyon ile tedavi olan PTIA’lerde non-tromboze anevrizmalara kıyasla nüksetme ihtimalinin yüksek olması i in 2 teori vardır:

1. PTIA’lerin a ları genellikle büyüktür ve anevrizmayı koil ile iyice dold rmak zordur.

2. Koiller bir süre sonra trombüs i erisine gömülür ve rekanalizasiyona sebe olur (23).

Kim ve ark. 18 PTIA tanılı hastayı koil ile tedavi edi ve rekanalizasyon oranını non- tromboze anevrizmalarla karşılaştırdılar. B araştırma son c nda rekanalizasyon oranının non-tromboze anevrizmaların 5 katı old ğ n gösterdi (hastaların %78’inde) (78).

o ng ve ark. alışmalarında; %80 üstünde tromboze P IA tanıları olan 10 hastayı koil ile endovasküler tedavi edi , ortalama 17 ay sonra görüntüleme ile taki ettiler.B hastaların %30’unda(3 hasta) rekanalizasyon izlendi (23).

Ferns ve ark. ait alışmada ise toplam 28 PTIA tanısı olan hastaya koil ile tedavi ya tılar;5 hastada anevrizma a ında büyüme,21 hastada rekanalizasyon izlendi (36).

Bizim alışmamızda 7 hasta koil ile tedavi oldu,ancak 2 hasta taki görüntüleme işlemleri icin hastaneye başv rmadılar.Radyolojik takibi olan 5 hastadan 2’sinde nüks izlendi. Her iki hastaya 2. girişimde koil+stent ile tedavi ya ılarak,kür sağlandı.

Stent destekli koil tedavi yöntemi:

zellikle geniş boy nl anevrizmalarda anevrizmanın koillenmesi sırasında koillerin geniş anevrizma boyn ndan lümene sarkması veya migrasyon göstermesini önlemek ve ok iyi bir stabilizasyon sağlamak amacıyla stent modelleme tekniği geliştirilmiştir. Bu teknikte iki adet mikrotel aynı sistem i inden k llanılmaktadır. Mikrokateter anevrizma i ine

48

ilerletildiğinde stent anevrizma i ine sarılan koiller desteklenmekte ve böylece stabilize edilmektedir.

Higashida ve ark. 1997 yılında serebral anevrizmaların oklüzyonlarını desteklemek i in bir stentin k llanımını ra or etmişlerdir. Daha sonra özellikle geniş boy nl anevrizmaların tedavisini desteklemek amacıyla tasarlanmış e roform stentin geliştirilmesi sayesinde,stent destekli sistemler ile tedavi edilen anevrizma sayısında artış gözlemiş ve stentlerin akım dinamikleri üzerindeki etkileri, anevrizma modelleri ve hayvan deneyleri ile araştırılmaya başlanmıştır (38,39).

Stent destekli koil tedavi yönteminin 3 mekanizması şöyledir:

1. Parent arterin sor nl d varında anatomik rekonstriksiyon yapar (endovasküler bypass).

2. Koil embolizasyon i in mekanik destek sağlar. 3. Akım evirme sağlar (43, 159).

Wakhloo ve ark. alışmasında, stent destekli koil yöntemi ile tedavi ettikleri 24 fuziform intrakranial anevrizmada, 12 hastada(%50) anevrizma tamamen oklüde(kür), 11 hastada s btotal oklüzyon (rezidü) ve 1 hastada tedavinin başarısız old ğ görülmüştür(159).

Wang ve ark. ya tıkları 17 büyük veya dev anevrizmanın,stent destekli koil tedavisi takiplerinde, ortalama 35 ay sonra taki süresinde, sadece 4 (%23,5) hastada nüks gözlemlemiştir(168).

ao ve ark.59 geniş veya dev anevrizma vakasında k llandıkları stent destekli koilleme yönteminde, ortalama(mean) 43 ay taki sırasında, 17 (%28,8) hastada rekanalizasyon gözlemlediklerini söylemişler (43).

Bizim alışmamızda 10 PTIA hastaya stent destekli koil yöntemi k llanılmış. B hastalardan 3’ü takibi birakma nedeni ile değelendirilemedi. 5 (%71.5) hastayayönelik takip görüntülemede kür; 2 (%28,5) hastada ise nüks old ğ görüldü. üks görülen 2 hastada biri sadece koil;diğeri ise stent+koil ile tedavi son c nda kür sağlandı.

49

kım Çevirici tentler:

Koilleme yöntemi ile anevrizma tedavisinin dezavantajı, anevrizma rekanalizasyon oranının yüksek olmasıdır (36). Rekanalizasyon riski, dev, f siform ve geniş boy nl anevrizmalarda daha yüksektir (127,183).

Stent destekli koilleme tekniğinde de sadece koil ile tedaviye kıyasla rekanalizasyon oranı daha düşük olsa da, yine de rekanalizasyon oranı yüksektir. a ılan araştırmada stent destekli koil yöntem ile tedavi olan hastaların %23-%45 nüks veya rezidü anevrizma izlenmiştir (147,159,168,43).

Dev anevrizmalar, özellikle geniş boyn veya f siform olanlar, tedavisi en zor olan vasküler lezyonlar arasındadır. B anevrizmaların cerrahi tedavisi, özellikle anevrizma arsiyel tromboze ve kalsifiye old ğ zaman ok zord r. Dev anevrizmaların koil ile tedaviside rekanalizasyon ihtimali yüksek ve aynı zamanda ahalıdır (107,127,36,158).

eniş boy nl anevrizmalarda sadece koil ile tedavi zord r; ünkü olmayan bir d varın yeniden ya ılandırılması gerekir. B nedenle, intraanevrizmal koiller, kü ük anevrizmalarda efektif olmasına karşın, büyük ve dev anevrizmalarda zamanla rekürrens göstermeye yol a ar (149).

Akım evirici stentler anevrizmayı koillemeye gerek olmadan, endovasküler tedavide tek başına k llanılabilen stentlerdir (1). Bu stentler anevrizma kesesini, parent arterden ayırmakla beraber, arent arterden ıkan dalları kor ma özelliğine sahi olarak tasarlanmıştır (32). B kriterlere sahi olmak i in iki tasarım özelliği önemlidir:

1. porosity(stentin metal olmayan kısmı/ metal kısmı) %70 den yüksek olması 2. ore density( ore sayısı/mm2 oresity)’nin yüksekolması

oost ve ark. alişmalarında 31 rü türe olmayan intrakraial anevrizmada akım eviricistent ile tedavi ettikleri hastaların 29’ nda (%94), 6 ay sonrasında anevrizmanın kürünü göstermişlerdir(32).

Diğer alışmalarda b stentler anevrizmanın oklüzyonun tedavilerinde %52 - %90’akadar başarılı old ğ bildirilmiştir (113,169).

50

Bizim alışmamızda;12 PTIA tanısı olan hasta, akım evirici stent yöntemiyle tedavi oldu, ortalama 6 ay sonra ekilen taki görüntülemede, 1 (%8.33) hastada rezidü sa tanmış ve 9 (%75) hastada kür sağlanmıştır.2 (%16.67) hastada nüks izlendi.B hastaların birisi 67 yaşında erkek hastaydı. edaviden 1,5 yıl sonra klinik d r m nda kötüleşme ile hastanemize başv rd .Kontrol tetkiklerinde anevrizmaya ait intram ral kanama izlendi ve akım evirici stent ile tedavi edildiAncak anevrizmada büyüme devam etmiştir.İkinci hasta 56 yaşında erkek hasta idi.İkinci yıl kontrol tetkiklerinde anevrizmada büyüme ve intramural kanama sa tandı, akım evirici ile tedavi edilmesine rağmen büyüme devam etmiştir. Bu hastalarda akım evirici stentler tek başına yerleştirilmişti ve telesko ik olarak veya koilleme k llanılmamıştı.

Teleskopik stentile anerizma tedavisi:

Son yıllarda telesko ik stent tekniği dev anevrizmaların tedavisi i in geliştirilmiştir. elesko ik stentlerin mekanizması; akımı evirici mekanizmayla, anevrizma kesesine kan akımını daha fazla azaltmak ve böylece anevrizmayı tromboze etmektir.

Limaye ve ark.iki hastada dev baziler anevrizmada b tekniği k llandılar ;1hastada kür izlenirken diğer hastada anevrizma ve stent tomboze olup, hastada kalıcı nörolojik defisitlere yol a mıştır (88).

Anevrizmanın büyük ve lokalizasiyon n n kranial sinirler yakınında olması durumunda koilleme ile ya ılan işlemlerde, koil sinir basısına neden olabilir; bu hastalarda akım evirici veya teleskopik tekniklerin daha yg n old ğ düşünülüyor (38,42).

Akım evirme tekniğindeporisitesi az olan ve parent arterin % 30-35’ini kapsayan (örneğin Pi eline) stentler k llanılır ;ancak telesko ik teknikte orisitesi yüksek ve parent arterin yaklaşık %10’ n ka sayan (örneğin nter rise ve e roform) stentler k llanılır.

Roszelle ve ark. alışmalarında,invitro şartlarda intrakranial anevrizmaların hemodinamisini akım evirici ve teleskopik stentleme sonrasında karşılaştırdılar. a ılan alışmada i eline akım evirici cihazının, anevizma i ersine kan akımını belirgin şekilde azalttığı sa tanmıştır.Ancak high prosity teleskopik teknikte de i eline k llanımına benzer şekilde anevrizma i esine kan akımını azaltmak mümkündür (130,131).

51

High porosity stentler ile tedavi metod akım evirici ile karşılaştırıldığında iki önemli avantaja sahiptir:

1. Tortioz arterlerde bu stentlerin navigasyon daha kolaydır.

2. nceden stent koil ile tedavi olan hastalarda bu high porisity stentlerle tekrardan yeni stenti eski stentin i ine ot rtmak ve anevrizmayı koillemek daha kolaydır (86). Bizim alışmamızda 4 PTIA tanısı olan ve telesko ik stent yöntemi ile tedavi edilmiş hastalardan, 3 hastada kür izlendi.Bir hasta, taki sırasında baş ağrısı şikayeti ile hastaneye başv rd ; görüntülemede anevrizmanın stentle beraber tromboze old ğ izlendi.( B hasta 37 yaşında, sağ PCA’da büyük fusiform PTIA olan erkek hastaidi.)

Parent arter oklüzyonu ile anevrizma tedavisi:

Anevrizma tedavisinde sadece koilleme veya stent destekli koillemenin dezavantaji, geniş ve dev anevrizmalarda evre beyin arankimine bası ve son c nda nörolojik defisit ya masıdır (168 ). PAO intrakranial anevrizmaların en eski tedavi yöntemlerinden birisidir ve kolay ve efektif şekilde geniş ve dev anevrizmaların tedavisinde k llanılabilir (90, 89,118) Ancak b yöntemde iskemik olaylar, hastaların%5-10’ nda, normal oklüzyon testine rağmen görülebilir(90,22).

Wang ve ark.tarafından bir alışmada 16 geniş ve dev anevrizmada PAO tekniği ile işlem ya ıldı ve hastalarda 35 ay taki sonrası %100 oklüzyon izlendi. Hastaların taki değerlendirmesinde nüks veya rekanalizasyon izlenmedi (168 ).

Limaye ve ark. 13 hastada osterior sirkülasyondaki dev anevrizmaya, PAO yöntemi yg ladılar ,1 hastada exitus ve 2 hastada sol hemiparezi izlendi; diğer hastalarda tam oklüzyon sa tandı.

Bizim alışmamızda 8 hastada PAO ile tedavi ya ılmış ol ; 3 hastada takip görüntüleme olmadiği i in son değerlendirilememiştir.4 hastada kür izlendi ve 1 hastada 19.ay kontrol MR ’de sa tanan nüks, koil ile tedavi sonrası kür old .

52

O UÇ:

ünümüzde arsiyel tromboze anevrizmalar diğer intrakranial anevrizmalara oranla daha nadir görülmekle birlikte, endovasküler ve cerrahi tedavileri daha zor olarak ya ılmaktadır. B anevrizmalarda özellikle bası etkisi ve anevrizmadaki rekanalizasyon en büyük sor n ve zorl k olarak görülmektedir. B anevrizmaların endovasküler tedavileri eşitli yöntemlerle ya ılmakla birlikte özellikle PAO, akım evirici ve teleskopik stentler ile tedavi ya ılanlarla, sadece koil embolizasyon ile tedavi olan anevrizmalara göre daha efektif son lar elde edilmektedir. B nedenle son yıllarda akım evirici stent teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde b anevrizmaların tedavisinde daha m t vadeci son lara laşmak mümkün olmaktadır.

53

KAYNAKLAR:

1. Appelboom G, Kadri K, Hassan F, et al. Infectious aneurysm of the cavernouscarotid artery in a child treated with a new-generation of flow-diverting stent graft: case report. Neurosurgery 2010; 66:623-624.

2. Allen GS, Ahn HS, Preziosi TJ, Battye R, Boone SC, Chou SN, et al. Cerebral Arterial Spasm - A controlled trial of Nimodipine in Patients with Subarachnoid Hemmorage. N. Engl. J. Med. 1983;308:619–24.

3. Aaslid R , Markwalder TM, Nornes H: Noninvasive transcranial doppler ultrasound recording of flow velocity in basal cerebral arteries.Journal of Neurosurgery 57:769- 774,1982.

4. Ameerally P. Karın (abdomen). lhan A. Mosby’s Crash Co rse Anatomy.1. Baskı, Ankara, üneş Kita evi 1999; 71,74. )

5. Aletich VA, Debrun GM, Monsein LH, Nauta HJ, Spetzler RF: Giant serpentine aneurysms: a review and presentation of five cases. AJNR Am J Neuroradiol 16:1061– 1072, 1995

6. Broderick JP, Brott T, Tomsick T, Miller R, Huster G. Intracerebral hemorrhage more than twice as common as subarachnoid hemorrhage. J Neurosurg 1993; Feb;78(2):188-91.

7. Barath K, Cassot F, Rufenacht DA, et al. Anatomically shaped internal carotid artery aneurysm in vitro model for flow analysis to evaluate stent effect. AJNR Am J Neuroradiol 2004;25:1750–59.

8. Baker CJ, Ortiz O, Solomon RA. Resolution of focal CT hypodense lesions in patients with subarachnoid hemorrhage. Surg. Neurol. 1993. p. 158–62.

9. Barry KZ, Scott RM. Effect of intravenous ethanol on cerebral vasospasm produced by subarachnoid blood. Stroke 1979; 10:535.

10. Belec L, Cesaro P, Brugieres P, Gray F: Tumor-simulating giant serpentine aneurysm of the posterior cerebral artery. Surg Neurol 29:210–215, 1988

54

11. Bavinzki , alazoğl V, Killer M, Richling B, r ber A, ross C , Plenk . ross and microscopic histopathological findings in aneurysms of the humanbrain treated with Gulielmi detachable coils. J Neurosurg. 1999; 91:284-293

12. Byrne JV, Sohn MJ, Molyneux AJ, et al. Five-year experience in using coil embolization for ruptured intracranial aneurysms: outcomes and incidence of laterebleeding. J Neurosurg 1999;90:656–663

13. Choi IS, David C (2003) Giant intracranial aneurysms: development,clinical presentation and treatment. Eur J Radiol 46:178– 194.

14. Cyrus T, Sung S, Zhao L, Funk CD, Tang S, Pratico D (2002) Effect of lowdose aspirin on vascular inflammation, plaque stability, and atherogenesis in low-density lipoprotein receptor-deficient mice. Circulation 106:1282–1287

15. Chyate D, Fode NC, SundtTM. Early versus late intracranial aneurysm surgery in subarachnoid hemorhage. J Neurosurg 1988; 69:326-331.

16. Cloft HJ, Kallmes DF. Aneurysm packing with Hyrocoil Embolic Systems versus latin m coils: Đnitial clinical ex erience. A R Am e roradiol. 2004; 25:60-62. 17. Cekirge SH, Yavuz K, Geyik S, Saatci I. HyperForm Balloon-Assisted Endovascular Neck

Bypass Technique to Perform Balloon or Stent-Assisted Treatment of Cerebral Aneurysms. American Journal of Neuroradiology 2007; 28:1388-1390.

18. Cekirge HS, Saatci I, Ozturk MH, Cil B, Arat A, Mawad M, et al. Late angiographic and clinical follow-up results of 100 consecutive aneurysms treated with Onyx reconstruction: largest single-center experience. Neuroradiology 2006; 48:113-126. 19. Clozel M, Watanabe H. BQ-123, a peptidic endothelin ETA receptor antagonist,

prevents the early cerebral vasospasm following subarachnoid hemorrhage after intracisternal but not intravenous injection. Life Sci. 1993;52(9):825–34.

20. Coley SC, Hodgson TJ, Jakubowski J: Coil embolization of giant serpentine aneurysms: report of two cases arising from the posterior cerebral artery. Br J Neurosurg 16:43– 47, 2002

55

21. Cognard C, Weill A, Spelle L, et al. Long-term angiographic follow-up of 169 intracranial berry aneurysms occluded with detachable coils. Radiology 1999;212:348–356.

22. Carter BS, Ogilvy CS, Putman C, et al. Selective use of extracranial-intracranial bypass as an adjunct to therapeutic internal carotid artery occlusion. Clin Neurosurg 2000;46:351–362.

23. Cho YD, Park JC, Kwon BJ, Hee Han M. Endovascular treatment of largely thrombosed

saccular aneurysms: follow-up results in ten patients. Neuroradiology 2010; 52:751–758. 24. Christiano LD, Gupta G, Prestigiacomo CJ, Gandhi CD. Giant serpentine aneurysms.

Neurosurg Focus 26 (5):E5, 2009.

25. Dollery CM, Owen CA, Sukhova GK, Krettek A, Shapiro SD, Libby P (2003) Neutrophil elastase in human atherosclerotic plaques: production by macrophages. Circulation 107:2829–2836

26. Dell S. Asymptomatic cerebral aneurysm: assessment of its risk of rupture. Neurosurgery 1982; Feb;10(2):162-6.

27. Donahue RP, Abbott RD. Alcohol and haemorrhagic stroke. Lancet. 1986; Aug 30;2(8505):515-6.

28. De Oliviera JG, Borba LA, Rassi-Neto A, et al. Intracranial aneurysms presenting with mass effect over the anterior optic pathways: neurosurgical management and outcomes. Neurosurg Focus 2009;26:E3

29. David CA, Vihted AG, Spetzler RF, et al. Late angiographic follow-up review of surgically treated aneurysms. J Neurosurg 2001; 94:541-542.

30. Ding YH, Dai D, Lewis DA, Cloft HJ, Kallmes DF. Angiographic and histologic analysis of experimental aneurysms embolied with platinum coils, matrix and hydrocoils. AJNR Am J Neuroradiol. 2005;26:1757-1763.

31. Dietrich HH and Dacey RC Jr: Molecular keys to the problems of cerebral vasospasm. Neurosurgery 46:517-527,2000.

56

32. de Vries J, Boogaarts J, Van Norden A, Wakhloo AK. New generation of Flow Diverter

(surpass) for unruptured intracranial aneurysms: a prospective single-center study in 37 patients.Stroke.2013;44:1567–1577.

33. Endo S, Nishijima M, Nomura H, Takaku A, Okada E (1993) A pathological study of intracranial posterior circulation dissecting aneurysms with subarachnoid hemorrhage: report of three autopsied cases and review of the literature. Neurosurgery 33:732–738.

34. Echlin FA. Current concepts in the etiology and treatment of vasospasm. Neurosurgery 1976; 15:133.

35. Ferguson GG (1972) Physical factors in the initiation, growth, and rupture of human intracranial saccular aneurysms. J Neurosurg 37:666–677

36. Ferns SP, van Rooij WJ, Sluzewski M, et al. Partially thrombosed intracranial aneurysms presenting with mass effect: long-term clinical and imaging follow-up after endovascular treatment. Am J Neuroradiol. 2010;31:1197–1205

37. Fiorella D, Kelly ME, Albuquerque FC, et al. Curative reconstruction of a giantmidbasilar trunk aneurysm with the pipeline embolization device. Neurosurgery 2009;64:212-17.

38. Fiorella D, Albuquerque FC, Han P, McDougall CG: Preliminary experience using the Neuroform stent for the treatment of cerebral aneurysms. Neurosurgery 2004; 54:6–17. 39. Fiorella D, Albuquerque FC, Deshmukh VR, Woo HH, Rasmussen PA, Masaryk TJ,

McDougall CG: Endovascular reconstruction with the Neuroform stent as monotherapy for the treatment of uncoilable intradural pseudoaneurysms. Neurosurgery 2006; 59:291–300.

40. Fiorella D, Lylyk P, Szikora I, et al. Curative cerebrovascular reconstruction with the Pipeline embolization device: the emergence of definitive endovascular therapy for intracranial aneurysms. J NeuroIntervent Surg 2009; 1:56-65

57

41. Fiorella D, Woo H H, Albuquerque F, et al. Definitive reconstruction of circumferential, fusiform intracranial aneurysms with the pipeline embolization device. Neurosurgery 2008; 62:1115–1121.

42. Fiorella D, Albuquerque FC, Deshmukh VR, McDougall CG (2005) Usefulness of the

Neuroform stent for the treatment of cerebral aneurysms: results at initial (3–6-mo) follow-up. Neurosurgery 56:1191–1202

43. Gao X, Liang G, Li Y, Wu Z. Neuroform stent-assisted coiling of large and giant intracranial aneurysms: Angiographic and clinical outcomes in 71 consecutive patients. Neurol India 2010;58:825-32.

44. Griffin J, Price DL, Davis L, McKhann GM. Granulomatous angiitis of the central nervous system with aneurysms on multiple cerebral arteries. Trans Am Neurol Assoc. 1973; 98:145-8.

45. Goldenberg-Cohen N, Curry C, Miller NR, et al. Long-term visual and neurological prognosis in patients with treated and untreated cavernous sinus aneurysms.J Neurol Neurosurg Psychiatry 2004;75:863–67

46. Graf CJ, Nibbelink DW. Cooperative study of intracranial aneurysms and subarachnoid hemorrhage. Report on a randomized treatment study. 3. Intracranial surgery. Stroke 1974; 5:557–601.

47. Guglielmi G, Vinuela F, Sepetka I, Macellari V. Electrothrombosis of saccular aneurysms via endovascular approach. Part 1: Electrochemical basis, technique, and experimental results. J Neurosurg 1991;75:1-7.

48. Guglielmi G, Vinuela F, Dion J, Duckwiler G. Electrothrombosis of saccularaneurysms via endovascular approach. Part 2: Preliminary clinical experience.J Neurosurg 1991;75:8-14.

49. Gaba RC, Ansari SA, Roy SS, Marden FA, Viana MA, malisch TW. Embolization of intracranial aneurysms with hydrogel-coated coils versus inert platinum coils: effects on packing density, coil length and quantity, procedure performance, coats, length of hospital stay, durability of therapy. Stroke 2006; 37:143-145.

58

50. Gonzalez NR, patel AB, Murayama Y, Vinuela F. Angiographic evidence of aneurysm neck healing following endovascular treatment with bioactive coils. AJNR Am J Neuroradiol. 2005; 26:912-914.

51. Gkogkas C, Baker J, Norbash AM, Frerichs KU (2005) Endovascular treatment of intracranial aneurysms. In: ProctorMR, Black PM (eds) Minimally invasive neurosurgery. Humana,Totowa, pp 151–173

52. Gruber DP, Zimmerman GA, Tomsick TA, et al. A comparison between endovascular and surgical managementof basilar artery apex aneurysms. J Neurosurg 1999;90:868–874. 53. Hop JW, Rinkel GJ, Algra A, van Gijn J. Case-fatality rates and functional outcome after

Benzer Belgeler