• Sonuç bulunamadı

1. KURAMSAL AÇIKLAMALAR

1.2. Yılmazlık Kavramının Tanımlanması

1.2.2. Yılmazlığa Yönelik BakıĢ Açıları

Yılmazlık yaklaĢımları ilk olarak psikopataloji içinde ele alınmıĢ ve risk altındaki çocukların yaĢamlarında meydana gelen olumsuzluklara rağmen nasıl ayakta kaldıklarını anlama çabaları sonucu geliĢmeye baĢlamıĢtır (Kristjansson, 2012; Masten, 2001). Yılmazlık, daha sonraları geliĢimsel bakıĢ açısıyla incelenmiĢtir (Luthar, Doernberger ve Zigler, 1993). Masten (2001) yılmazlık araĢtırmalarının dört döneme ayrıldığını ifade etmektedir. Ġlk olarak araĢtırmacılar iyi oluĢ ve çıktılara odaklanarak yılmazlığın tanımı ve ölçümü üzerine odaklanmıĢlardır. Ġkinci dönem çalıĢmalarında araĢtırmacılar yılmazlık sürecini daha iyi anlamak için koruyucu, teĢvik edici ve önleyici faktörlerin, riskli durumlarda olumlu geliĢimi nasıl artırdığını anlamaya çalıĢmıĢlardır (Masten, 2001).

Üçüncü dönemde araĢtırmacılar önceki dönemlerdeki çalıĢmaları inceleyerek yılmazlığı artırmaya yönelik müdahalelerin uygulanabilir olup olmadığını belirlemeyi amaçlamıĢlardır. Dördüncü dönemde ise, teknolojideki ilerlemeler ve alana yönelik bilgi birikimi doğrultusunda genetiğin yılmazlıktaki rolü, stres ve yılmazlığın stres hormonlarını nasıl etkilediğinin araĢtırılması sürecinde biliĢsel geliĢim özelliklerine odaklanılmıĢtır. Bu dört yılmazlık araĢtırma dönemi araĢtırmacıların yılmazlığın geliĢim sürecini ve araĢtırma ve uygulamada nasıl kullanılabileceğini daha iyi anlamalarına yardımcı olmuĢtur (Masten, 2001).

Yılmazlıkla ilgili araĢtırmalar, bazı yılmazlık özelliklerinin doğuĢtan gelmelerine ve bireylerin kiĢiliğiyle ilgili olmalarına rağmen, bu özelliklerin öğrenilebildiğini ve arttırılabildiğini savunmaktadır (Beltman, Mansfield ve Harris, 2015; Doney, 2012; Griffiths, 2014; LeCornu, 2013; Muller, Dodd ve Fiala, 2014). LeCornu (2013), yılmazlıkla ilgili becerilerin birçoğunun sıradan özellikler olduğunu ve herkes tarafından öğrenilebileceğini öne sürmektedir. Griffiths (2014) de yılmazlığın istikrarlı bir bireysel özellik yerine dinamik bir süreç olduğunu belirtmektedir. AraĢtırmacılar (Hong, 2012; Mansfield vd., 2012; Maulding vd., 2012) yılmazlığın zaman içinde geliĢtiği, çevre bağlamında ortaya çıktığı ve bireyin olumsuz koĢullara nasıl tepki verdiğinin göstergesi olduğunu savunmaktadırlar. DiCorcia, Sravish ve Tronick (2013), yılmazlık kavramının yalnızca yüksek risk altında ortaya çıktığı görüĢünden uzaklaĢarak yılmazlığın günlük yaĢam stresiyle baĢa çıkma olarak düĢünülebileceğini savunmaktadırlar. Bireyler günlük yaĢamda meydana gelen olumsuz olaylarla baĢ etme konusunda ne kadar fazla deneyime sahipse, büyük zorluklar için o derece hazırlıklı olabilir (Griffiths, 2014). Yılmazlığa bakıĢ açıları incelendiğinde araĢtırmacıların yılmazlığı bireylerin yaĢadıkları stres, zorluk ve risklerle baĢa çıkma sürecinde öğrenilebilecek gündelik bir olgu olarak tanımlamaya baĢladıkları görülmektedir (Gu ve Day, 2013; Taormina, 2015).

Yılmazlık çalıĢmaları, riskli durumlara ve sıkıntılara rağmen iyi bir uyumun saptanmasıyla baĢlamaktadır. Bu durum, bireyin yeterliliğinin veya içsel uyumunun değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu değerlendirmede çevresel faktörlerin bireyin geliĢimi üzerindeki etkileri de dikkate alınmaktadır (Masten, 1994). Alanyazında yılmazlığı geliĢimsel bakıĢ açısı ile inceleyen ve çoğunlukla çocuklarla gerçekleĢtirilmiĢ çalıĢmalar bulunmaktadır (Masten vd.,1990a). Bu çalıĢmalar uyum sürecinin baĢarısını bireysel, ailevi ve çevresel olmak üzere çoklu faktörlerin etkileĢimine bağlamaktadır (Arastaman, 2011).

GeliĢimsel bakıĢ açısına göre bireylerin yılmazlığının anlaĢılmasında, ailelerinin ve yaĢamlarının derinlemesine incelenmesi, geliĢim süreçleri ve yılmazlığın oluĢumuna etki eden faktörlerin anlaĢılması gerekmektedir (Walsh, 2015). Yılmazlık süreci birey ile çevrenin karmaĢık bir etkileĢimi içerisinde yer almaktadır. Yılmazlığı etkileyen etmen veya koĢulların bireyin kiĢilik özelliklerinin yanı sıra aile, okul, çevre ve toplum çerçevesinde oluĢması nedeniyle bu kavramın sosyal ekolojik yaklaĢım açısından ele alınıp anlaĢılabileceği savunulmaktadır (Fraser, 1997; Gizir, 2007; Greene, 2002).

Sosyal Ekolojik Yaklaşım: Bireysel ve çevresel koruyucu faktörlerin hem kendi içlerinde hem de birbirleri arasında etkileĢimsel bir sürecin var olduğu sürekli olarak vurgulanmaktadır (Mandleco ve Perry, 2000). Fraser, Richman ve Galinsky (1999) gerçekleĢtirdikleri alanyazın taramasında yılmazlığa iliĢkin yapılan tanımlardaki ortak noktalara dikkat çekmektedirler. Bu ortak noktalar dikkate alındığında yılmazlık bireylerin belli bireysel özellikleri ve çevrelerindeki faktörler arasındaki etkileĢim olarak tanımlanmaktadır. Nitekim Ungar (2004: 352) da yılmazlığı olumsuz koĢullar altında bireylerin kendilerini sağlıklı olarak niteleyebilmeleri için kiĢisel özelikleri ile çevreleri arasında kurdukları etkileĢimin çıktısı olarak tanımlamaktadır.

Birçok çalıĢmada araĢtırmacılar; Bronfenbrenner‟in (1979) öncüsü olduğu sosyal ekolojik yaklaĢımı göz önünde bulundurarak bireysel, ailevi ve toplumsal koruyucu faktörlerin zor koĢullar altındaki olumlu etkilerinden söz etmektedirler (Fraser, 1997; Pinheiro, 2006; Werner ve Smith, 2001). Sosyal ekolojik yaklaĢım, bireylerin içinde bulundukları çevre ile davranıĢlarına etki eden iç ve dıĢ faktörlerin karĢılıklı etkileĢimlerine vurgu yapmakta (Bronfenbrenner ve Evans, 2000) ve bireylerin geliĢim sürecinde yer aldığı ortam ve bağlam arasındaki iliĢkiyi incelemektedir (Bronfenbrenner, 1979). Bu yaklaĢıma göre yılmazlık kavramının tanımlanmasında aile, arkadaĢ gibi çevresel/toplumsal faktörler önemli yer tutmaktadır (Ungar, 2013). Bireysel ve çevresel risk etmenlerinin ve koruyucu etmenlerin tek baĢlarına ve doğrudan bireylerin yılmazlığının sebebi olduklarını varsaymak doğru değildir (Fraser, 1997). Bireyin biliĢsel, duyuĢsal, çevresel ve sosyal olarak tüm özellikleri birbirini etkilemektedir ve yılmazlık üzerinde ortak bir etkiye sahiptir (Hjemdal, 2007; Werner ve Smith, 2001).

Sosyal ekolojik yaklaĢıma göre birey çevresinden ve çevresindeki olaylardan etkilenir. Birey ve ailesi gibi yakın çevresinden oluĢan mikrosistem, onu çevreleyen ve mikrosistemin içerisinde yer alan bileĢenlerin etkileĢiminden oluĢan mezosistem, bireyin

doğrudan içinde bulunmadığı ancak bireyi dolaylı olarak etkileyen ekzosistem ve değerler, yasalar ve gelenekler gibi daha geniĢ topluluktaki değerleri içeren ve ekzosistemi çevreleyen makrosistemden oluĢur (Green, Oswald ve Spears, 2007). Mikrosistem bireylerin yakınındaki ev, okul ve iĢyeri gibi sosyal ve fiziksel çevreyi kapsarken (Green vd., 2007), mezosistem bireylerin aile, eĢ ve arkadaĢlarının birbirleriyle olan iliĢkilerini ifade etmektedir (Robbins, Mayorga, Szapocznik, 2003). Ekzosistemde sadece birkaç grupla etkileĢim içerisinde olup diğer gruplara dâhil olmayan kiĢiler olabilir. Örneğin, bireyin iĢ yaĢantısı, ailesiyle olan iliĢkisini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir (Tissington, 2008). Makrosistem ise sosyal, hukuki, politik, dini, ekonomik ve eğitime dayalı sistemler gibi kültür veya kültürün en üstteki kurumsal örüntüleridir (Robbins vd., 2003). Benard‟a (1991) göre toplum, sosyal kurumların varlığı, sosyal normların aktarımı ve bireylerin topluma katılımı olmak üzere yılmazlığı geliĢtirebilecek üç kaynağa sahiptir.

Ungar (2012) yılmazlığın bireysel, ailesel ve toplumsal boyutlarıyla ele alınması gerektiğine vurgu yapmıĢ ve bireyin geliĢimi için en etkili yolun birey ile çevresi arasındaki iliĢkiyi anlamak olduğunu belirtmiĢtir. Bronfenbrenner (1979), bireyin yılmazlığını artırmaya yönelik çalıĢmaların sosyal ekolojik yaklaĢıma dayalı olarak, çalıĢma yapılacak bireylerin değerleri, tutumları, algıları ve inançları göz önünde bulundurularak planlanmasının gerekliliği üzerinde durmaktadır. Benard (2004) da yılmazlığı artırmaya yönelik çalıĢmaların, bireylerin öz kontrol mekanizmasının çevresiyle etkileĢimi dikkate alınarak yapılmasını önermektedir. Öğretmenlerin yılmazlığını artırmayı amaçlayan bu çalıĢmanın tüm aĢamalarının planlanmasında sosyal ekolojik yaklaĢım yol gösterici olmuĢtur.