• Sonuç bulunamadı

3.1. Türkiye’de Tarımsal Destekler

3.3.4. Beş Yıllık Kalkınma Planı Yedinci Dönemi

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı sırasında uluslararası ilişkiler gelişmiştir. 1993 yılında sona eren Uruguay Turu, küreselleşme sürecinde dünya ticaretinin serbestleşmesine doğru atılmış önemli bir adım olmuştur (DPT 1996: 15). Sonuç olarak, dinamik karşılaştırmalı üstünlükler geliştirilmiş ve hatta gelişmiş ülkeler bile belirli koşullar altında koruyucu önlemler alınmıştır. Uruguay Turu, ülkelerin gelişmişlik seviyelerine bağlı olarak farklı seviyelerde liberalleşmeyi öngörülmüş ve bu nedenle uluslararası ticaretin serbestleştirilmesine tamamen karşı çıkan görüşler bir miktar önem kazanmıştır (Özalp, 2014: 29). Bu dönemde, uluslararası sahnede sermaye akışının hızlanması ve ülkelerinin birbirleri nine olan ekonomik bağımlılığı krizlere neden olmuştur. Krizler, domino etkisi gibi diğer ülkelerin ekonomilerini etkilemişlerdir. Örneğin, Güneydoğu Asya'da oluşan kriz Türkiye'yi de etkilemiş ve ekonomide yapısal değişikliklere yol açmıştır. Tarım sektörünün GSYH içindeki payı 1990 döneminde % 17,5 iken, bu oran plan döneminde % 15'e düşürülmüştür. Ekonomideki tarımsal faaliyetlerin önemi azalırken, ülke nüfusunun önemli bir kısmı

tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlamıştır. Bu, tarım sektörünün kamu istihdamındaki payıyla açıkça gösterilmiştir. Tarımın Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planında sivil istihdamdaki payının yaklaşık % 45 olması, nüfusun çoğunluğunun hala tarımsal faaliyetlerde bulunduğunu göstermiştir (DPT, 1996: 57).

Destek politikaları, üreticilerin gelirlerinin istikrarını sağlamak için yeterli seviyelere ulaşmamış ve dünya fiyatından daha yüksek olan destek fiyatlarının, bazı ürünlerin büyüyen alanlarının aşırı genişlemesine ve üretilen fazlalıklara neden olmuştur. Ek olarak, fazla üretim fazlalığından dolayı fazla üretim artmıştır. Ek olarak, destek stratejilerini tanımlamak için yeterli bilgi elde edilememesi, destek stratejilerinin etkinliğini ortadan kaldırılmıştır. Bunun temel nedeni, yeterli ve düzenli bir kayıt sisteminin olmayışındandır (DPT, 1996: 62).

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planında, tarım sektörünün amaçları, amaçları ve politikaları şöyle sıralanabilir (DPT, 1996: 60-63).

•Nüfus artışında dengeli ve yeterli beslenmeyi sağlamak, karşılaştırmalı üstünlüğü olan ürünler için teşvikleri artırarak üretimi ve ihracatı arttırmak ve çiftçiler için istikrarlı gelir seviyeleri oluşturmak.

•Tarım arazilerinin sulanabilirliğini arttırmak.

•Tarımsal teşvik politikaları kullanılarak, serbest rekabet koşullarında piyasa koşullarının uygun şekilde geliştirilmesi temelinde üretim verimliliği sağlanacaktır.

•Verimliliği artırmak için kimyasal gübre kullanımını arttırmak

•Borsalar ve koşullar geliştirilecek ve çiftçilerin serbest piyasa koşullarında belirlenen fiyatlardan daha fazla pay almalarını ve rekabetçi bir ortamda tarım ürünleri satmalarını sağlamak için vadeli işlemler piyasaları geliştirilecektir.

•Üretici gelirlerinin istikrarını sağlamak için tarımsal ürünlerde sigorta uygulaması geliştirilecektir.

•Tarım politikalarında düzeni sağlamak ve istatistiklerin güvenilirliğini sağlamak için çiftçiler kayıt altına alınacak ve mal sahipleri faaliyetlerini ve üretim

faaliyetlerini kaydedeceklerdir.

•Tarım fiyatlarına kamu müdahalesi azaltılacak ve kayıtlı üreticilerle doğrudan gelir destek politikası uygulanacak, girdi teşvikleri kaldırılacak, tarımsal üretim sınırlı olacak ve mahsuller değiştirilecek ve Dış talep güçlü ürünler teşvik edilecektir.

1996-2000 döneminde, tarımla ilgili sorunlar göz önünde bulundurulmuş ve Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı bu sorunlara çözüm bulmaya odaklanmıştır. Özellikle, bilgi sisteminin yetersizliği sorunu denenmiş ve yardım politikalarını belirlemek için yeni bir bilgi sisteminin kullanımı vurgulanmıştır. Amaç, sulanabilir alanların verimliliğini artırmak ve tarımsal verimliliği artırabilecek unsurlara dikkat çekmek olmuştur.

Tarımın ekonomideki payı % 15’e kadar düşmesine rağmen, tarım sektöründeki yapısal sorunlar gündeme getirilmiş ve çözümler denenmiştir. Tarımsal ürün ihracatını artırmak için, karşılaştırmalı üstünlük sağlayan tarımsal ürün gruplarının üretimine önem verilmiştir. Bu zamana kadar hiç gerçekleşmemiş olan bir diğer politika, kısıtlama politikasıdır ve ürünlerin arzını ilk kez devlete sınırlama konusu gündeme gelmiştir.

Bu durumlara ek olarak, teşvik politikalarını belirlemek için yeni bir bilgi sistemi geliştirilmiş ve tarımı destekleyen politikaların bu bilgiler ışığında gerçekleşeceği anlaşılmıştır. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı sırasında, yeni bir tarımsal faaliyet döneminin tanıtımı tartışılmıştır. Özellikle, fiyat destek politikasında, devlet müdahalesinin azaltılması ve yardımların çiftçi kayıt sistemi aracılığıyla dağıtılması gündeme getirilmiştir. Sivil nüfusun çoğunluğu tarımsal faaliyetlerle yaşadığından, tarımsal faaliyetlerle uğraşan kişilerin gelir seviyelerini sabitlemek için tarımsal sigorta konusu ele alınmıştır. Görüldüğü üzere, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı sırasında, tarımsal faaliyetlerle ilgili çeşitli düzenleyici politikalar gündeme getirilmiş ve tarım koşullarında dünyanın koşullarını değiştirme ihtiyacı da vurgulanmıştır.

ulaşmak için, 4342 Mera Kanunu çıkarılmıştır. Yeniden yapılandırma ve destek konseyi kuruldu. 4487 Sayılı Kanun sayesinde ürün borsalarında ileriye dönük işlemler mümkün olmuştur. Ayrıca, 552 Sayılı Taze Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ve Toptan Satış Kanunu hükümleri kabul edilmiştir. 4572 sayılı Kooperatifler ve Tarım Satış Birlikleri Kanunu, 1 Haziran 2000 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmiştir. (DPT, 2000: 132).

3.4. 2000 Sonrası Dönem

2000 yılından sonra tarım sektöründe küresel bir değişim başlamıştır Özellikle, piyasa fiyatı destek politikasının olumsuz yönleri ekonomileri derinden etkilemeye başlamış ve bu politika uygulama alanından kaldırılmaya başlanmıştır. Piyasa fiyatı destek politikası, doğrudan gelir destek politikası gibi yeni uygulamalarla değiştirilmiştir.

Benzer Belgeler