• Sonuç bulunamadı

Yığma Yapılarda Onarım ve Güçlendirme Yöntemleri

Yığma yapı duvarlarında onarım gerektiren bölgelerde çatlakların içerisine doğru

mümkün olduğunca derine ilerleyerek delikler açılır ve buralara enjeksiyonun yapılacağı ince

borular yerleştirilir. Bu işlemden sonra duvar yüzeyi ince bir sıva tabakasıyla kaplanır ve daha

sonra duvarın alt seviyesindeki deliklerden başlanarak düşük basınçlı enjeksiyon işlemi sırayla

yukarıdaki deliklere de uygulanarak gerçekleştirilir. Daha sonra enjeksiyon yapılan borular

çıkartılıp açık kalan delikler de çimento bazlı dolgu malzemesi yardımıyla doldurulur. Bu

yöntemde priz alırken genleşen ve yüksek dirençli çimento kullanılarak daha sağlam bir duvar

elde edilmiş olur.

24

3.1.4.2 Epoksi Reçinesi ile Onarım

Zamanla yıpranmaya karşı dayanıklı, su, asit, alkali ve diğer çözücü maddelere karşı

direnci yüksek, kürleşirken hacmi artan, yüksek mukavemetli, temas ettiği yüzeylerle iyi

aderans sağlayan bir tür sentetik reçine olan epoksi; bu tür yapılarda görülebilecek ince ve kılcal

çatlakların onarımı için oldukça elverişlidir. Bu çatlakların onarımı sırasında akmaya karşı

direnci düşük epoksi reçineleri, enjeksiyon ile bu çatlaklara doldurulur ya da daha büyük

genişliğe sahip çatlakların onarımı söz konusu ise içine çok ince agrega taneleri karıştırılarak

epoksi harcından kısmen bir beton üretilir ve açık bölgeye doldurulur.

3.1.4.3 Sıvama Yöntemi ile Onarım

Bu onarım türü genellikle yüzeysel, çok ince ağ çatlaklarının olduğu durumlarda tercih

edilmelidir. Çatlakların derin olması durumunda yapının onarılan çatlak oluşurken yapmış

olduğu deplasmanları sınırlandırmayacağı için aynı bölge yeniden hasar görebilir.

Yığma yapılarda uygulanacak olan güçlendirme işlemleri bazı ana ilkeler esas alınarak

uygulanmalıdır. Bu ilkeler; malzeme ve işçilik bakımından hasar görmüş yapıların bulunduğu

bölgelerde ekonomi ve kalifiyelik açısından uygulanabilir olmalıdır. Yapıya etkiyen yükler

mümkün olduğunca azaltılmalı ve yapı hafifletilmelidir. Yığma duvarların kenarlarına çok

yakın, düzensiz kapı ve pencere boşlukları varsa kapatılmalı, kapatılamıyorsa küçültülmelidir.

Güçlendirme aşamasında yapıdaki genel simetriyi sağlamak ve kütle-rijitlik merkezlerini

olabildiğince yakınlaştırmak için yeni duvarlar eklenmelidir. Bu yapılarda, taşıyıcı elemanlar

duvarlar olduğu için onarım ve güçlendirme tekniği, tamamen bu elemanların deprem yükleri

ve düşey yüklere karşı nasıl dayanımlarının artırılacağı konusunda doğru seçilmelidir. Onarım

ile yapı hasar görmeden önceki durumuna geri döndürülürken, güçlendirmede hedeflenen

performans düzeyi binanın hasar görmemiş halinden çok daha fazla dayanımdır.

3.1.4.4 Shot-Grid ile Güçlendirme

Geniş yüzeyli duvarlar, düşey beton dökümüne müsait olmayacak kadar dar alanlar ve

kalıp maliyeti çok yüksek olacak olan betonlama işlemlerinin yapılacağı sahalarda tercih edilen

bu yöntem yığma yapılarda da alternatif bir güçlendirme yöntemidir. Bu yöntemin

uygulamasında önce yığma duvarların sıvası kaldırılarak duvara açılan deliklere, epoksi

doldurularak ankraj çubukları ekilir. Duvar yüzeyini kaplayacak şekilde hazırlanan hasır çelik

donatı, bu ankrajlara bağlanarak doğru mesafeden beton püskürtülmesiyle bu işlem uygulanır.

Eğer duvar ile püskürtme operatörü arasında mesafe az olursa, püskürtülen beton duvardan

sıçrayıp yere dökülecek; eğer mesafe fazla olursa da basınç etkisini yitirerek yüzeye iyi

yapışmayacak ve porozitesi yüksek bir beton elde edilmiş olacaktır. Şekil 3.17 ‘de şematik

olarak gösterilmiştir.

Şekil 3.17: Püskürtme beton ile güçlendirme uygulaması.(Celep, 1998)

3.1.4.5 Beton veya Kendiliğinden Yerleşen Beton ile Güçlendirme

Perde ya da hatıl eklenmesi gereken bölgelere çelik donatı döşendikten sonra kat

döşemesi ya da çatının alt seviyesinden daha düşük bir yüksekliğe kadar kalıp kurulup, bırakılan

boşluktan beton döküm işleminin gerçekleştirildiği güçlendirme yöntemidir. Bu yöntemde

betonun akışkanlığı ve beton içerisindeki agrega gradasyonunun düzgün olmaması, dökülen

betonda boşlukların ya da segregasyonun oluşabilmesi nedeniyle yapıya eklenen elemanlardan

beklenen performans sağlanamayabilir. Bu nedenle, kalıp içine vibratör uygulamasının zor

olduğu ve donatı örgüsünün çok sık olduğu beton dökümlerinde tercih edilen kendiliğinden

yerleşen beton yöntemi, bu soruna kolay bir çözüm getirmiştir.

3.1.4.6 FRP ile Güçlendirme

Fiber takviyeli polimer malzemeler son zamanlarda yığma yapıların güçlendirilmesinde

tercih edilen, hafif, çekme dayanımı çeliğe kıyasla oldukça yüksek, korozyona uğramayan,

kolay uygulanabilen, lifler doğrultusunda yönü değiştirilerek istenilen yönde mukavemeti

artırma özelliği olan uzun ömürlü bir malzeme türüdür. Bu malzemenin üretim zorluğundan

dolayı maliyeti yüksektir. Bu nedenle kırsal yığma yapılardan çok tarihi yığma yapıların

güçlendirilmesinde kullanılmaktadır. Duvar yüzeyindeki sıva kaldırılır ve yüzey

26

pürüzsüzleştirilir, ihtiyaç duyulursa astar uygulaması da yapılabilir. Bu işlemden sonra epoksi

yapıştırıcılarla lif doğrultusunda güçlendirilecek bölgelere planlanan genişlikte FRP kumaş ve

levhalar yapıştırılır. Yapı kullanımdayken uygulanabilen bu teknik, yapının boşaltılması ve

askıya alınması gibi ön hazırlık gerektirmez. Şekil 3.18 ‘de bu yöntem gösterilmiştir.

Şekil 3.18:FRP ile güçlendirme yöntemi.(Özsaraç, 2008)

3.1.4.7 Çelik Elemanlar ile Güçlendirme

Yığma yapılarda güçlendirmenin yapılacağı duvar ya da duvar parçası iki kenarına çelik

levha konularak ya da duvar kalınlığı fazla ise köşelerine köşebent bağlanıp kısa doğrultuda

lamalar ile birleştirilerek elde edilen çelik elemanların duvar düzlemi doğrultusunda çelik gergi

çubukları ile bağlanarak yapılan güçlendirme tekniğidir. Bu teknik levhaların arasında kalan

duvara, betonarme elemanlardaki sargı etkisine benzer bir etki uygulayarak dayanımı artırmayı

amaçlar. Şekil 3.19 ‘da çelik levha ile pencere boşlukları arasındaki duvarın güçlendirilmesi

çizilmiştir.

Şekil 3.19:Çelik levha ile güçlendirme yöntemi.

Benzer Belgeler