• Sonuç bulunamadı

Trafik yönetiminin tanımı ve teknikleri

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

2.2. Kentiçi Ulaşım Sorunlarına Çözüm Yaklaşımları

2.2.4. Kentiçi ulaşım sorunlarının çözümünde trafik yönetimi

2.2.4.1. Trafik yönetiminin tanımı ve teknikleri

Yayaların, motorlu ve motorsuz araçların güvenli bir şekilde hareketlerinin sağlanması, park etmelerinin düzenlenmesi, trafik akışının denetlenmesi ve yol kapasitesinin artırılması için, alınan önlemler ve yönlendirici uygulamaların tümüne “Trafik Yönetimi” denir (Yorulmaz, 2001).

Özetle “trafik yönetimi”, yol ve katlı kavşak gibi önemli bir yatırım gerektirmeden, önceden belirlenmiş gereksinimleri karşılamak için mevcut bir yol ya da yol ağının düzenlenmesini kapsar. Trafik yönetimi yeni ulaşım alt yapısı yapılması olanağı bulunmayan bir bölgede trafik akışını ve ulaşımı iyileştirmek için yapılan sürekli düzenlemeler biçimindedir. Trafik yönetiminin uygulaması ile ulaşılmaya çalışılan amaçlar:

• Yol ağında trafik akımlarını geliştirmek ve iyileştirmek,

• Bölgeden bölgeye insanların ve eşyaların ulaşımını kolaylaştırmak, • Kazaları azaltmak, yol emniyetini sağlamak,

• Çevresel gelişme sağlamaktır.

Bu amaçlar zamanla birbiri ile çelişebilir. Böyle durumlarda aralarında olabildiğince denge sağlayacak bir tasarım yapılmalıdır. Bu tekniklerde alt yapıda yapılacak fiziki ve işletme önlemleri ile soruna çare aranmaktadır. Bu yöntemler;

a) Taşıt Hareketliliğine Yönelik Teknikler: Trafik yoğunluğunun azaltılmasının yöntemi olarak ilk bakışta, yeni yolların açılması veya var olanın genişletilmesi düşünülmektedir. Ancak özellikle tarihsel katılıma sahip yapılaşmış kent merkezlerinin yeni yollar için yıkılması oldukça zordur. Bu nedenle, taşıt yoğunluğunun yüksek olduğu kentiçi yollarında kapasite değerinde bir trafik akışı sağlanmak isteniyorsa, yol boyunca trafik akımını kontrol altında tutmak gerekir. Yol ağındaki bu kontrol noktaları kavşaklardır. Ancak, kavşakları sinyalize etmek yerine, katlı olarak yapmayı planlarsak, taşıt yoğunluğunu kontrol edemeyeceğimiz için trafik tıkanıklıkları kaçınılmaz olacak, yol ve kavşaklar, kapasitelerinin altında hizmet vereceklerdir. Bu nedenle taşıt yoğunluğunun yüksek olduğu kent merkezlerinde kavşaklar için en uygun kontrol sisteminin sinyalizasyon olacağı unutulmamalıdır. Taşıt hareketliliğine yönelik uygulamalarda taşıtların daha iyi seyretmeleri hedeflenmekledir. Bu çalışmalar içinde;

• Yol alt yapısı düzenlenerek kapasitenin yükseltilmesi,

• Kavşakların geometrik düzenlemeleri ve denetim sistemleri kurulması, • Yol genişletmeleri veya daraltmaları ile sabit şerit genişliğinin sağlanması, • Yolun kaplama özelliklerinin değiştirilmesi,

• Yol kenarı otoparkların kısıtlanması,

• Ulaşım koordinatlarına süreklilik sağlanması, • Yaya ve servis trafiğinin düzenlenmesi, • Yollarda işletme önlemlerinin alınması,

• Bölgesel trafik kontrol sistemlerinin tesisi,

• Sinyalizasyon sisteminin eş güdümlü düzenlenmesi, • Trafik levha ve çizgilerinin düzenlenmesi,

• Otobüs, taksi ve durak yerlerinin düzenlenmesi yer almaktadır (Acar, 1992). b) Yolcu Hareketliliğine Yönelik Teknikler: Kentiçi ulaşımda mümkün olduğunca toplu taşıma öncelik verilmesi, sorunların çözümü için en akılcı yoldur. Özel otomobil ile yapılan her yolculuğun mevcut ulaşım alt yapısının daha verimsiz kullanılmasına, daha çok enerji tüketilmesine, daha yüksek işletme giderlerine, daha çok çevre kirliliğine, daha çok kamu alanı kullanımına neden olduğu bilinmektedir.

Yolcu hareketliliğine yönelik uygulamalarda, yolcuların daha iyi seyahat etmeleri hedeflenmektedir. Bu çalışmalar içinde;

• Toplu taşım işletmeciliğinin geliştirilmesi, • Hat sistemlerinin düzenlenmesi,

• Otobüslere öncelik tanıyan otobüs yolu, otobüs şeridi, sinyalizasyon uygulamaları,

• Yürümenin ve yaya alanlarının yaygınlaştırılması yer almaktadır (Berkmen, 1978).

c) Taşıt Talebine Yönelik Teknikler; Bu tekniklerin ana gayesi, kişilere mümkün olduğunca çok yolculuk seçenekleri sunularak özel otomobil kullanımının azaltılmasıdır. Ancak, özel otomobilin kişiler yönünden toplu taşıma kıyasla daima göreli bir üstünlüğü vardır. Özel otomobil ile beklemesiz, oturarak, otopark imkânı da varsa, kapıdan kapıya ulaşım olanağı elde edilmektedir. Ayrıca; kullanıcıya mahremiyet ve bağımsızlık da sağlamaktadır. Bu nedenle özel otomobil yolculuklarını, toplu taşım araçlarına çekmek zordur. Yapılmış olan bir çalışmada toplu taşımda ücretsiz, taşıma yapılması halinde dahi, otomobil sahiplerinin yalnızca %15' inin toplu taşıma çekilebileceği görülmüştür. Sonuçta, toplu taşımın ücret politikaları ve hizmet düzeyinin yükseltilmesiyle cazip hale getirilmeyeceği, fiziki, ekonomik ve idari caydırıcı uygulamaların bir arada kullanılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Talep yönetimi denilen bu uygulamalar, kısaca aşağıda anlatılmaktadır (Acar, 1992).

1-) Fiziki Caydırıcılar: Trafik sinyalleri veya fiziki engeller; bu tür uygulamalarda kent merkezine yönelen yollarda, toplu taşımacılık yapan taşıtların dışında kalan taşıtlara, bilinçli şekilde gecikme getirecek trafik sinyalleri veya fiziki engeller yerleştirilir. Bu sinyallerin taşıtlara verdiği kısa geçiş süreleri ile sürücüler üzerinde bıktırıcı etki yapılması hedeflenir. Keza, konulacak engellerin de kapasiteyi azaltarak hız düşmelerine ve dur-kalk hareketlerine neden olması istenir. Bu uygulamalar özellikle sabah ve akşam doruk saatlerde uygulandığında ve tıkanıklığın ortaya çıktığı kesimlerde toplu taşım araçlarına öncelik sağlandığında, toplu taşıma yönelmeyi psikolojik olarak artıracaktır.

Bölgeleme sistemi; bu uygulamada, kent merkezi bölgelere ayrılmakta ve bölgeler arası seyahatler özel taşıtlar için tek yönlü sistemlerle, çevresel dolaşmalarla veya çok dolambaçlı olarak sağlanabildiği halde, toplu taşım araçları ile doğrudan, en kısa yoldan kolayca sağlanmaktadır.

Otopark yerlerinin azaltılması; otomobil kullanımını kısıtlamayı amaçlayan yaklaşımlardan biri de, özellikle kent merkezi ve yakın çevresinde otopark kapasitesini sınırlı tutmaktır. Bu amaçla katlı otopark gibi pahalı ve yüksek kapasiteli yatırımlara tamamen son verilmekte, merkezi alanlardaki otopark miktarı dondurulmakta, hatta yer yer var olanlar azaltılmakta ve uygulama alanı ile çevresinde yol üzerinde park eden araçlar için güçlü bir denetim getirilmektedir. Sonuçta, toplam yolculuk süresinin bir parçası olan park yeri arama ve otoparktan gidilmesi amaçlanan noktaya yürüme süreleri arttığı için, otomobil sahipleri toplu taşım araçlarına yönelmektedir. Bu caydırıcı yöntem, kent merkezinde park edebilecek taşıt sayısına sınır koyarak tüm kentsel yol ağında trafik yoğunluğunun düşmesini sağlamaktadır.

2-) Ekonomik Caydırıcılar: Kent merkezindeki otopark ücretlerinin yükseltilmesi; bu yöntemde kent merkezinde uygulanan otopark ücretleri artırılarak talebin azaltılması, böylece kentsel yol ağında trafik hacminin düşmesi hedeflenmektedir.

Merkezi alana girişlerin ücretlendirilmesi; bu tür uygulamalarda merkezi alana girişlerin fiziksel bir sınırla ayrılması ve kapılarla kontrol edilerek, kapılarda denetim veya bölgeye giriş ücretleri toplanmaktadır. Yapılan denetim şekli veya alınan ücretin miktarı caydırıcı olarak rol oynamaktadır.

Merkezi alandaki yolların kullanımının ücretlendirilmesi; teknolojik destek gerektiren bu uygulamada taşıtlara takılan özel sayaçlar taşıtlar kent merkezine girdiklerinde çalışmaya başlar ve taşıt merkezden çıkana kadar geçen süreyi saptar. Taşıt sahipleri kaydedilen sürelere karşılık gelen ücretleri belirli zamanlarda belirli merkezlere öderler. Bu uygulamada ücret düzeyleri caydırıcı rol oynamaktadır.

3-) İdari Caydırıcılar: Merkezi alana giriş izni; trafiğin yoğun olduğu merkezi alana girebilmek ve bu alanda kalabilmek için haftalık veya aylık sürelerde geçerli ücretli veya ücretsiz izin alınır. Bu uygulamada izin belgesi almak için yapılması gereken bürokratik işlemler ve ücretli ise, ücret caydırıcı rol oynamaktadır. Özendirici uygulamalar; kent merkezlerinde uygulanacak caydırıcı önlemler, özel otomobilin konforuna alışmış kimseler için, ancak bu konfora yakın bir seçenek ortaya konabildiği takdirde başarılı ve etkin olabilecektir. Bu nedenle özellikle bu tür yolcuları çekebilmek için mümkün olduğunca konforlu, entegre toplu taşım sistemlerinin hizmete sokulması gerekmektedir. Özel otomobil sahiplerinin yolculuklarının bir bölümünü trafik yoğunluğunun olmadığı bölgelerde yapmaları, kişilere otomobil kullanma yönünde psikolojik denge sağlayacaktır.

Bir özendirici toplu taşım sisteminin başarılı olabilmesi için;

• Yolculuğun başlangıcından özendirici sisteme erişine kadar düzenli bir besleyici sisteme veya sisteme doğrudan bağlı düzenli bir otoparka veya her ikisine de,

• Hızlı, konforlu, bir toplu taşım sistemine,

• Özendirici sistem terk edildiğinde seyahat bitiş yerine kadar düzenli bir dağıtıcı sisteme,

• Besleyici ve dağıtıcı sistemleri de içeren tek ücrete gerek vardır (Acar 1991).