• Sonuç bulunamadı

2.2. ORTAK GİRİŞİMLERİN REKABETÇİ KONUMU

4.1.2. Veto Hakları

Ortak girişimi oluşturan iki ana teşebbüs arasında, oy haklarında ya da karar alma organlarının temsilinde eşitsizliğin olduğu veya ortak girişimde ikiden fazla ana teşebbüsün olduğu durumlarda da ortak kontrolden söz edilebilir. Bu durumlarda ortak kontrol genellikle azınlık pay sahiplerine ek olarak tanınan, ortak girişimin stratejik ticari kararlarını veto etme yetkisi ile sağlanır. Azınlık pay sahiplerine tanınan bu veto etme yetkisi, ortak girişim anlaşmasına ya da taraf teşebbüslerin kendi aralarında yaptıkları anlaşmaya dayanır.

Veto hakları genellikle ortak girişimlerin yönetim kurulu toplantısında, pay sahipleri toplantısında ve danışmanlık kadroları bünyesinde tartışılan kararların kabulünde ya da reddinde rol oynar (Faull ve Nikpay 1999, 214). Veto hakları, mutlaka ortak girişimin işletme politikalarına ilişkin stratejik kararları ile ilgili olmalıdır. Zira azınlık pay sahiplerine, ortak girişimdeki yatırımcı sıfatlarından dolayı ticari çıkarlarını koruyabilmeleri için tanınan diğer veto hakları, işletme üzerinde kontrol imkanı vermez. İşletme üzerinde kontrol imkanı vermeyen diğer grup veto haklarına örnek, ortak girişimin kuruluş sözleşmesinde değişiklik yapılması, sermayenin arttırılması veya azaltılması ve feshe ilişkin kararlarda kullanılabilecek haklardır.

Komisyon bu çerçevede Eridania/ISI36 davasında, bir azınlık pay

sahibinin ana şirketin başka şirketlerle birleşmesini feshetmeye ve sermayesinde değişiklik yapılmasına ilişkin kararları veto etme yetkisine sahip olmasının, işletme üzerinde ortak kontrol sağlamak için yeterli olmadığına karar vermiştir (Karakeçili 1997, 12). Benzer şekilde Mediobanca/Generali37 kararında,

Mediobanca’nın Generali’de sahip olduğu %12.84 oranındaki azınlık payının, stratejik ve ticari kararlarda belirleyici etki doğurmadığı için sözü edilen azınlık paylarının ortak kontrole yol açmadığına karar verilmiştir.

Buna karşılık “Yoğunlaşma Kavramına İlişkin Komisyon Duyurusu”, bütçenin ve işletme çalışma planının onaylanmasına, büyük çaplı yatırım kararlarının alınmasına ve üst düzey yöneticilerin atanmasına ilişkin kararlarda etkili olan veto haklarının, ortak girişim üzerinde ortak kontrol sağlayan en belirgin haklardan olduğunu belirtmektedir. Ancak veto haklarının bir ortak girişim teşebbüsünün günlük işleri üzerinde belirleyici etkisinin olup olmadığı

36 03.08.1991, OJ 1991 C 204/12. 37 28.12.1991, OJ 1991 C 334/23.

aranmaz, önemli olan daha önce de belirtildiği gibi bu hakların belirleyici etkisinin, ortak girişim teşebbüsünün stratejik ticari kararları üzerinde yaptırımı olmasıdır. Ortak kontrolün tespiti için, belirleyici etki doğuran veto haklarına sahip olunması yeterlidir (1998b, paragraf 23).

Ortak kontrolün varlığından sözedilmesi yukarıda bahsedilen veto haklarının tamamına sahip olunmasını şart koşmaz. Bu haklardan biri ya da birkaçının varlığı da ortak kontrol için yeterlidir. Bu hak ve/veya hakların, ortak girişim üzerinde ortak kontrole yol açıp açmadığı, bu veto hak ve/veya haklarının içeriğine ve ortak girişimin kuruluşuna neden olan belirli faaliyet alanı bakımından taşıdığı öneme göre belirlenmektedir (1998b, paragraf 24).

Ortak girişimin stratejik ticari kararları üzerinde ortak kontrol sağlayan veto hakları arasında en önemlileri, üst düzey yöneticilerin atanması ve

bütçenin onaylanmasında etkili olanlardır. İdari yönetim kadrolarının

atanmasında müşterek söz hakkı veren bu tür veto hakları, ortak girişim teşebbüsünün ticari stratejilerinin belirlenmesinde belirleyici etkide bulunur. Aynı etki benzer şekilde, bütçenin onaylanmasına yönelik kararlar bakımından da önem teşkil etmektedir, çünkü bütçe bir ortak girişimin gerçekleştireceği faaliyetlerin tamamı açısından bağlayıcı etkiye sahiptir (1998b, paragraf 25).

Ortak kontrolün sağlanmasında önemli olan bir diğer etken, bir teşebbüsün hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenleri belirleyen işletme çalışma programının kabulünde kullanılan veto haklarıdır. Bu tür bir veto hakkının tek başına varlığı dahi ortak kontrol sağlamada yeterli olabilir. Ancak böyle bir durumda işletmenin çalışma programının genel bir bildiriden öteye gerçekten bağlayıcı nitelikte olması gereklidir. Aksi takdirde, bu genel bildiri niteliğindeki çalışma programının onaylanmasına ilişkin veto hakkı, ortak kontrolün sağlanması bakımından tek başına yeterli olmaz (1998b, paragraf 26).

Bir diğer özel veto hakkı yatırımlara ilişkindir. Bu hak ana teşebbüslerin iznine tabi yatırımların miktarı ile ortak girişimin aktif olarak faaliyet gösterdiği piyasanın yatırımlara olan talebine bağlıdır. Birinci durumda, eğer yatırımların seviyesi ağırlıklı olarak ana teşebbüslerin iznine tabi ise azınlık haklarının sahip oldukları veto hakkı, ortak girişimin ticari kararı üzerinde müşterek bir söz hakkından çok azınlık sahiplerinin çıkarlarını korumaya yönelik olarak değerlendirilecektir. İkinci olarak, bir teşebbüsün yatırım politikası ortak kontrolün saptanmasında önemli rol oynar. Ancak bazı piyasalar bakımından yatırımın önemi yoktur. Bu yüzden bu tür piyasalarda faaliyette bulunan ortak girişimlerde, yatırıma ilişkin veto hakkına sahip olunması ortak kontrolü sağlayıcı rol oynamaz (1998b, paragraf 27). Faull ve Nikpay’inde belirttiği gibi, ortak girişim taraflarının pazarda stratejik bir taraf olarak davranabilmek için yatırımların sürekliliğinin ihtiyaç duyulduğunu ispat etmeleri halinde, “ortak

kontrolün” belirlenmesinde tarafların sahip olduğu yatırımların kabulüne ya da reddine ilişkin veto hakkı tek başına yeterli sayılabilir38 (1999, 215).

Yukarıda yer verilmeye çalışılan veto haklarının yanısıra, 1998 tarihli Yoğunlaşma Kavramına İlişkin Komisyon Duyurusu’nun 28’inci paragrafında yer aldığı üzere, ortak girişimin faaliyette bulunduğu pazarın yapısına özgü

kararların verilmesinde ortak kontrole yol açan veto hakları da vardır.

Duyuru’da buna örnek olarak; ortak girişimin faaliyetlerini sürdürmesinde teknoloji seçiminin etkili olduğu hallerde, bu teknolojinin seçimine yönelik veto hakkı ile ürün farklılaştırması ve yenilik gerektiren pazarlarda geliştirilecek yeni ürün gamının oluşturulmasında etkili olacak veto hakları sayılmıştır.