• Sonuç bulunamadı

Verilerin analizi sürecinde SPSS 21.0 programından yararlanılmıştır. Her bir ölçek kodlanarak verilerin girişi yapılmış, ardından veri temizleme (data screening) tekniği ile veriler analize hazır hale getirilmiştir. Deneklerin maddede belirtilen yargıya katılma düzeyinden katılmama düzeyine doğru değişen beşli bir derecelendirme kullanıldığından ve bu beşli derecelendirmenin dört eşit aralıktan oluşması nedeni ile 4/5=0,80 katsayısı bulunmuş ve bu katsayı ölçek puanlarının gerçek aralıklarını belirlemede kullanılmıştır (1- 1,79 hiç katılmıyorum; 1,80-2,59 az katılıyorum; 2,60-3,39 orta derecede katılıyorum; 3,40-4,19 oldukça katılıyorum; 4,20-5,00 tamamen katılıyorum). Katılımcıların anket formunda yer alan maddelere ilişkin görüşlerinin derecelerini belirlemede, ortalama puan içinde kaldığı ölçek aralığına göre yorumlanmıştır.

Farklılık analizlerinde, hangi testin uygun olacağına karar vermek amacı ile dağılımın normalliğine bakılmış ve dağılımın normal olduğu histogram analizi ile skewness ve kurtosis değerlerine bakılarak varsayılmıştır. Skewness ve kurtosis değerlerinin -1 ile +1 arasında yer alması ve sıfıra yakın değerler göstermesi normallik varsayımına temel oluşturmaktadır. Ayrıca her bir boyuta göre, değişkenlerin belirlenmiş olan kategorilerine düşen puanların varyanslarının homojenlik koşulunun sağlanıp sağlanmadığı test edilmesi gereği bulunmaktadır. Fakat, sonucun homojen çıkmaması parametrik testlerin uygulanmasında sorun çıkarmamaktadır. Varyansların homojen olup olmaması, bakılacak olan t-testi ve varyans analizinde uygulanan çoklu karşılaştırma

testlerinin seçimini etkilemektedir. Sonuç olarak, verilerin analizinde grup büyüklüğünün 20 ve üzeri olduğu durumlarda parametrik testler, 20’nin altında olduğu durumlarda ise parametrik olmayan testlerin kullanılmasına karar verilmiştir.

Tanımlayıcı analizlerde betimsel istatistik yöntemleri (frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma) kullanılmıştır.

Parametrik testlerde, değişkenler arasındaki anlamlı farklılığın analizinde ise t-testi ve varyans analizi uygulanmıştır. Anlamlılık düzeyi (p) .05 olarak alınmıştır. Varyans analizi sonuçlarında anlamlı farklılığın hangi ikili gruplar arasında olduğunu belirlemek için Levene testi sonuçlarına bakılmıştır. Levene testi sonuçlarında p değerinin anlamlı olmadığı (p>,05) durumlarda varyansların eşit olduğu varsayılmış ve Tukey testi sonuçları dikkate alınmış, p değerinin anlamlı olduğu durumlarda (p<,05) varyansların eşit dağılmadığı varsayılmış ve Dunnett C sonuçları dikkate alınmıştır.

Parametrik olmayan testlerde Kruskall Wallis testi uygulanmıştır. Anlamlılık düzeyi (p) .05 olarak alınmıştır. Anlamlı farklılığın hangi ikili gruplar arasında olduğunu bulmak için yapılan Mann Whitney U testini yorumlamak için Bonferroni düzeltmesi uygulanmış ve mevcut anlamlılık düzeyi grup sayısına bölünerek p değerinin anlamlılık düzeyi tekrar hesaplanmış ve ikili karşılaştırmaların anlamlılık düzeyi bu değere göre yorumlanmıştır.

Verilerin analizi aşamasında unvan değişkeninde grup dağılımlarının analiz için uygun olmadığı görülmüştür. Bazı gruplarda çok küçük katılımcı bulunmaktadır. Örneğin yönetim görev olan öğretim elemanlarında Arş. Gör. Dr. sayısı 1 ile sınırlı kalmaktadır. Benzer durumlar yönetim görevi olmayan öğretim elemanlarında da gözlemlenmiş ve unvan sınıflandırılmasının tekrar yapılandırılması çözümüne gidilmiştir. Ünvanlar, Prof. Dr., Doç. Dr., Yrd. Doç. Dr. (öğretim üyeleri) ve Öğretim Üyeleri Dışındaki Öğretim Elemanları (Ö.Ü.D.Ö.E.) olarak kategorilendirilmiştir.

4.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR VE YORUM

Araştırmanın bu bölümünde, veri toplama araçları ile elde edilen bulgular ve bu bulgulara ilişkin yorumlar yer almaktadır. Ayrıca, bulgular ve yorum bölümünde yönetim görevi olan ve olmayan öğretim elemanlarının yönetim süreçlerinde varolan örgütsel adalet ve alt boyutları olan dağıtım süreç ve etkileşim adaleti algıları ile öğretim elemanlarının adalet algılarının bağımsız değişkenlerle olan ilişkisi ayrı tablolarda verilmekte ve her iki gruptaki öğretim elemanlarının adalet algıları karşılaştırılmaktadır.

4.1. Araştırmaya Katılanların Tanımlayıcı Özelliklerine İlişkin Bulgular

Araştırmanın bağımsız değişkenleri olarak cinsiyet, yaş, kıdem, kurum kıdemi, eğitim durumu, unvan, görev yapılan üniversite birimi, yönetim görevi yürütme ve yürütülen yönetim görevi belirlenmiştir. Belirtilen bağımsız değişkenlere ilişkin veriler aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir.

Tablo 4.1. Öğretim Elemanlarının Cinsiyete Göre Dağılımı

Cinsiyet Yönetim Görevi Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % Kadın 121 31.4 365 48.5 486 42.8 Erkek 264 68.6 387 51.5 651 57.2 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, cinsiyetlerine göre, 486’sı (%42.8) kadın, 651’i (%57.2) erkek olarak dağılmaktadır. Bu bulguya göre, üniversite yönetimlerinin özellikle yönetim görevi dağılımlarında tercihlerini erkek öğretim elemanlarından yana kullandıkları görülmekte, üniversite birimlerinde öğretim elemanlarına dağıtılan yönetim görevinde kadın ve erkek öğretim elemanlarına eşit oranda sorumluluk yüklenilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Tablo 4.2. Öğretim Elemanlarının Yaşa Göre Dağılımı Yaş Yönetim Görevi

Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % 20-26 4 1 113 15 117 10.3 27-31 9 2.3 228 30.3 237 20.8 32-41 173 44.9 278 37 451 39.6 41-… 199 51.8 133 17.7 332 29.3 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, yaşlarına göre, 117’si (%10.3) 20-26 yaş, 237’si (%20.8) 27-31 yaş, 451’i (%39.6) 32-41 yaş ve 332’si (%29.3) 42 ve üzeri yaş olarak dağılmaktadırlar. Belirtilen yaş dağılımı Karar Ağacı (CHAID) Analizi ile elde edilmiştir. Elde edilen bu bulgu incelendiğinde, genç yaştaki öğreitm elemanlarına yönetim görevi verilmesinin çoğunlukla tercih edilmediği ortaya çıkmakta, genellikle 40’lı yaşlardaki öğretim elemanlarına yönetim görevi sorumluluğu yüklendiği görülmekte ve 20-40 yaş aralığındaki öğretim elemanlarının enerjisinden de yönetim görevi anlamında faydalanılmasının gerekliliği düşünülmektedr.

Tablo 4.3. Öğretim Elemanlarının Kıdeme Göre Dağılımı Kıdem Yönetim Görevi

Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % 1-13 112 29.1 573 76.3 685 59.7 14-19 127 33 83 11 210 19.1 20-25 68 17.6 37 4.9 105 9 25-… 78 20.3 59 7.8 137 12.2 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, kıdemlerine göre 685’i (%59.7) 1-13 yıl, 210’u (%19.1) 14-19 yıl, 105’i (%9) 20-25 yıl ve 137’si (%12.2) 26 ve üzeri yıl olarak dağılmaktadır. Belirtilen kıdem dağılımı Karar Ağacı (CHAID) Analizi ile elde edilmiştir. Elde dilen bu bulguya göre, araştırmaya katkı veren

öğretim elemanlarının büyük bir çoğunluğunun mesleki kıdemlerinin çok yüksek olmadığı, öğretim elemanlarınn kıdemleri arttıkça araştırmaya verdikleri desteğin azaldığı görülmekte, hangi yaş ve kıdemde olursa olsun öğretim elemanlarının yürütülmekte olan bilimsel çalışmalara destek sağlamasının gerekliliği düşünülmektedir.

Tablo 4.4. Öğretim Elemanlarının Görev Yapılmakta Olan Üniversitedeki Kıdemlerine Göre Dağılımı

Üniversite Kıdem Yönetim Görevi Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam F % f % f % 0-2 24 6.2 209 27.8 233 20.6 3-6 58 15.1 179 23.8 237 20.8 7-12 110 28.6 222 29.5 332 29.1 13-… 193 50.1 142 18.9 335 29.5 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, görev yapmakta oldukları üniversitedeki kıdemlerine göre, 233’ü (%20.6) 0-2 yıl, 237’si (%20.8) 3-6 yıl, 332’si (%29.1) 7-12 yıl ve 335’i (%29.5) 13 ve üzeri yıl olarak dağılmaktadır. Belirtilen kurum kıdem dağılımı Karar Ağacı (CHAID) Analizi ile elde edilmiştir. Elde edilen bu bulguya göre, yönetim görevi sorumluluğunun görev yapılan üniversitede kurum kıdemi yüksek öğretim elemanlarına genel anlamda daha çok verildiği ve yönetim görevi değişkeni göz önüne alınmadan bakıldığında öğreitm elemanlarının kurum kıdemi arttıkça bilimsel araştırmalara daha çok destek verdiği ortaya çıkmaktadır.

Tablo 4.5. Öğretim Elemanlarının Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı Eğitim Durumu Yönetim Görevi Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % Lisans 12 3.1 68 9 80 7.7 Yüksek Lisans 67 17.4 323 43 390 34.2 Doktora 306 79.5 361 48 667 58.1 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, eğitim durumlarına göre, 80’i (%7.7) lisans, 390’ı (%34.2) yüksek lisans ve 667’si (%58.1) doktora olarak dağılmaktadır. Elde edilen bu bulgu, üniversitelerin doktora mezunu öğretim elemanlarından yönetim görevlerinde daha çok faydalandığını ve genel

olarak incelendiğinde öğretim elemanlarının akademik anlamda gelişime önem verdiklerini ortaya koymaktadır.

Tablo 4.6. Öğretim Elemanlarının Unvana Göre Dağılımı

Unvan Yönetim Görevi Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % Prof. Dr. 36 9.4 7 9 45 3.8 Doç. Dr. 76 19.7 24 3.2 100 8.3 Yard. Doç Dr. 189 49.1 161 21.4 350 30.9 Öğretim Görevlisi 73 19 122 16.4 196 17.9 Öğretim Görevlisi Dr. 0 0 15 2 15 1.3 Okutman 10 2.5 54 7.2 64 5.2 Okutman Dr. 0 0 3 0.4 3 0.2 Uzman 0 0 6 0.8 6 0.8 Araştırma Görevlisi 0 0 340 45.3 340 29.9 Araştırma Görevlisi Dr. 1 0.3 18 2.4 19 1.7 Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, unvanlarına göre, 45’i (%3.8) Prof.Dr., 100’ü (%8.3) Doç.Dr, 350’si (%30.9) Yard. Doç. Dr, 196’sı (%17.9) Öğretim Görevlisi, 15’i (%1.3) Öğretim Görevlisi Dr., 64’ü (%5.2) okutman, 3’ü (%0.2) Okutman Dr., 6’sı (%0.8) Uzman, 340’ı (%29.9) Araştırma Görevlisi ve 19’u (%1.7) Araştırma Görevlisi Dr. olarak dağılmaktadır. Elde edilen bulgular, yönetim görevi olan öğretim elemanları tarafından incelendiğinde, üniversitelerin yönetim görevi sorumluluklarının tamamına yakınını öğretim üyelerine verdiği ve özellikle profesör ve doçent unvanına sahip öğretim elemanlarının araştırmaya beklenilen katkıyı sağlamadığı ortaya çıkmakta; bununla birlikte tüm ünvanlardaki öğretim elemanlarının bilimsel araştırmalara katkı sağlamasının gerekliliği düşünülmektedir.

Tablo 4.7. Öğretim Elemanlarının Görev Yaptıkları Üniversite Birimlerine Göre Dağılımı

Üniversite Birimi Yönetim Görevi Olan Yönetim Görevi Olmayan Toplam f % f % f % Fakülte 256 66.5 605 80.5 861 75.8 Yüksekokul 48 12.5 45 6 93 8.2 Meslek Yüksekokulu 72 18.7 70 9.3 142 12.5 Konservatuvar 0 0 3 0.3 3 0.3

Rektörlüğe Bağlı Bölümler 9 2.3 29 3.9 38 3.2

Toplam 385 100 752 100 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları, toplam değerler üzerinden incelendiğinde, görev yaptıkları üniversite birimlerine göre, 861’i (%75.8) fakülte, 93’ü (%8.2) yüksekokul, 142’si (%12.5) meslek yüksekokulu, 3’ü(%0.3) konservatuar, 38’i (%3.2) ise rektörlüğe bağlı bölümler olarak dağılmaktadır. Elde edilen bulgular araştırmaya en fazla katkının fakültelerde görev yapmakta olan öğretim elemanları tarafından verildiğini göstermekte ve üniversite yönetimlerinin birimlere, yürütülmekte olan bilimsel araştırmalara destek vermesi adına çağrıda bulunması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.

Tablo 4.8. Öğretim Elemanlarının Yönetim Görevlerine Göre Dağılımı

Yönetim Görevi; f %

Olan 385 34

Olmayan 752 66

Toplam 1137 100

Araştırmaya katılan öğretim elemanları yönetim görevlerine göre, 385’i (%34) yönetim görevi olan, 752’si (%66) yönetim görevi olmayan olarak dağılmaktadır. Elde dilen bu bulgu, yönetim görevi olmayan öğretim elemalarının adaleti algılayan taraf olduğu gerçeğinden dolayı, yönetim süreçlerinde varolan adalet olgusuna ilişkin fikirlerini göstermedeki istekliliklerini ortaya koymaktadır.

Tablo 4.9. Yönetim Görevi Olan Öğretim Elemanlarının Görevlerine Göre Dağılımı Yönetim Görevi f % Rektör 1 0.2 Rektör Yardımcısı 2 0.5 Dekan 10 2.9 Dekan Yardımcısı 37 9.6 Yüksekokul Müdürü 26 6.8 Yüksekokul Müdür Yardımcısı 60 15.6 Enstitü Müdürü 4 0.7 Enstitü Müdür Yardımcısı 6 1.3 Bölüm Başkanı 134 34.8 Bölüm Başkan Yardımcısı 69 17.9

Ana Bilim Dalı Başkanı 36 9.7

Toplam 385 100

Araştırmaya katılan yönetim görevi olan öğretim elemanları görevlerine göre, 1’i (%0.2) rektör, 2’si (%0.5) rektör yardımcısı, 10’u (%2.9) dekan, 37’si % (%9.6) dekan yardımcısı, 26’sı (%6.8) yüksekokul müdürü, 60’ı (%15.6) yüksekokul müdür yardımcısı, 4’ü (%0.7) enstitü müdürü, 6’sı (%1.3) enstitü müdür yardımcısı, 134’ü (%34.8) bölüm başkanı, 69’u (%17.9) bölüm başkan yardımcısı ve 36’sı (%9.7) ana bilim dalı başkanı olarak dağılmaktadır. Elde edilen bulgular, öğretim elemanlarıyla birlikte vakit geçirme sıklıkları yüksek olan yönetim görevi olan öğretim elemanlarının adalet sağlama algısına ilişkin fikir beyan etmeye daha istekli olduklarını ve yönetim pozisyonu yükseldikçe yönetim görevi olan öğretim elemanlarının vakit darlığı ve iş yoğunluğu gibi sebeplerden dolayı bilimsel araştırmalara katkı sunma oranlarının düştüğünü göstermektedir.

Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının tanımlayıcı özelliklerindeki dağılımın Türkiye genelinde devlet üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanlarının genel profillerini yansıttığı düşünülmektedir.

4.2. Yönetim Görevi Olan Öğretim Elemanlarının Yönetim Süreçlerinde Örgütsel