• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.3. VERGİ PLANLAMASININ ALTERNATİF YÖNTEMLERLE

1.3.3. Vergi Kaçakçılığı ve Vergiden Kaçınma Arasındaki Farklar

Vergiden kaçınma ve vergi kaçırma kavramları ismen birbirlerine benzeseler de bu iki kavram arasında farklılıklar vardır. Bu iki kavram arasındaki tek benzer yön devlet açısından ikisinin de hazinede vergisel kayba yol açmasıdır. Başka bir ifadeyle vergiden kaçınma da vergi kaçırma da vergi erozyonu kavramı içerisinde yer alır ve hazine açısından vergi kaybı anlamına gelir (Kıldiş, 2007: 124).

Literatürde “vergiden kaçınma” (tax avoidance) ve “vergi kaçakçılığı” (tax evasion) kavramları, vergi matrahının çeşitli yollarla azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını ifade eder. Ancak, vergiden kaçınma ve vergi kaçakçılığı kavramlarının iki ayrı anlamı vardır. Vergi kaçakçılığı yasadışı yollarla verginin ödenmemesi ya da daha az ödenmesidir. Dolayısıyla vergi kaçırma genellikle gerçek dışı beyanda bulunmakla veya hiçbir şekilde beyanda bulunmamakla meydana getirilir (Acinöroğlu, 2013: 189).

Vergiden kaçınmayı tanımlamak vergi kaçırmayı tanımlamaktan çok daha zordur, bunun nedeni mükellefin vergiden kaçınırken bağlı olduğu herhangi bir yasal dayanağının bulunmamasıdır. Mükelleflerin, vergiyi doğuran olayla ilişki kurmaması ya da mükellefler yasalar çerçevesinde vergi mevzuatındaki eksiklik veya kanuni boşluklardan yararlanarak, vergiyi doğuran olayın ortaya çıkmasını önlemeye çalışmaktadırlar. Bununla birlikte kaçınma kavramı, kanuni boşluklardan yararlanma noktasında vergi planlaması kavramına yaklaşmakta, ancak vergiyi doğuran olayla ilişki kurulmaması noktasında ise ondan ayrılmaktadır. Çünkü vergi planlaması kavramında gerçek manada vergiyi doğuran olayla ilişki kurularak gerçekleştirilen iktisadi faaliyetler üzerinden vergi minimizasyonunu amaçlamaktadır (Nar, 2015:

927). Bu bağlamda vergiden kaçınma kasıtlı aldatma olmadan vergi matrahını en aza indirmek için mükelleflerin çeşitli arayışları olarak tanımlanabilir. Kasıtlı aldatma veya hata ile vergiye tabi ekonomik faaliyetin beyan edilmemesi durumu kanunun ruhuna aykırı hareket etmek şeklinde ortaya çıkarken bu davranış yukarıda da belirtildiği üzere veri kaçakçılığı olarak nitelendirilir. Yani vergiden kaçınma

mevzuat boşluklarından yararlanmayı ifade etmektedir. Diğer bir açıdan bakıldığında vergi kaçakçılığı yasadışı bir davranış iken, vergiden kaçınma yasalar çerçevesinde yasa boşluklarından yararlanmanın bir sonucudur. Yargı çerçevesinde AB’ ye üye devletlerin vergi mahkemelerince bazı vergiden kaçınma türleri yasal olarak kabul edilebilirken, bazıları da yasal olarak kabul edilmez. Bu nedenle de vergi kaçırmış olan bir vergi mükellefi ya da kabul edilmeyen bir şekilde vergiden kaçınmış bir vergi mükellefi ceza hukuku çerçevesinde yargılanır (Acinöroğlu, 2013: 189).

Ülkemizdeki işletmelerin büyük çoğunluğu küçük ölçekli işletmelerdir.

Küçük ölçekli işletmeler ekonomik güçleri de sınırlı olduğundan, vergi yüklerini minimuma indirmek için vergi kanunlarındaki yasal olmayan yollara da başvurabilmektedirler. Ülkemizdeki kayıt dışılığın fazla olması ve denetim faaliyetlerinin düşük olması dolayısıyla işletmelerin vergi kaçırma eğilimleri kolaylaşmaktadır. İşletmelerin ölecekleri büyüdükçe vergi kaçırma eğilimi nispeten azalmaktadır. (Akarca ve Şafak, 25.01.2015). Çünkü işletmeler büyüdükçe, gelişmişlik düzeyi yükseldikçe, vergi denetimi genişleyip etkinliği arttıkça kayıt dışı ekonomi azalacak ve vergi kaçakçılığı da azalma eğilimi gösterecektir (Tuncer, 2008: 14).

Gelişmiş ülkelerde işletme ortakları işlemlerin tamamını birebir takip edemediklerinden işlemlerin kayıtlara tam ve doğru olarak işlenmesine önem vermektedirler. Gelişmiş ülkelerde vergiden kaçınma vergi planlaması daha ön plandadır. Bunun nedeni vergi kaçıran işletmelerin vergi idaresince çok sıkı takip edilmesi, büyük yaptırımlarla karşılaşmalarıdır. İnternetteki ve diğer iletişim alanındaki teknik gelişmelerin getirdiği imkânlar son yıllarda vergi idaresince de geniş şekilde kullanılmaktadır. Gerekli mevzuat değişiklikleri de yapılmıştır. Vergi idaresi banka bilgilerin den de yararlanarak vergi matrahları ile ilgili bilgilere daha kolay ulaşabilmektedir (Akarca ve Şafak; 25.01.2015).

1.3.3.1. Vergi Kaçırma Yolları

Genel olarak vergi kaçırma yollarının bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir (Şişman, 2003: 40):

Mal ve hizmet satarken hiç belge düzenlememek veya düşük bedelde belge düzenlemek,

Düzenlenen belgeleri mal veya hizmet satılan kişi veya firmalardan başkalarına düzenlemek,

Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak,

Gerekli şartları sağlamadığı halde şüpheli alacak karşılığı ayırmak,

Tahsil edilemeyen alacak teminatlı (ipotek konulması gibi) olduğu halde teminat belgelerini saklayarak şüpheli alacak karşılığı ayırmak,

Yatırım indiriminden yararlanmaması gereken harcamaları yatırım indirimi kapsamına almak,

İlişkide bulunduğu kişi veya kurumlara örtülü kazanç aktarmak, aktarılan örtülü kazanç için herhangi bir bedel tahsil etmemek ve fatura da kesmeyerek hâsılat KDV'si hesaplamamak,

Yeniden değerleme oranlarını olduğundan fazla uygulamak,

Duran varlık satışlarında daha önceden ayrılan amortismanları ve sermayeye ilave edilmemiş değer artış fonlarını karı artırıcı bir unsur olarak dikkate almamak,

Oluşan yeniden değerleme değer artış fonunu sermayeye eklemeyip dağıtmak, ancak söz konusu fonu zararlı olunan dönemde dönem karı ile ilişkilendirmek,

Olması gerekenden daha fazla amortisman ayırmak,

Şartları sağlamadığı halde yenileme fonu ayırmak ve böylece vergi erteletmek,

Muhasebe hileleri ile TL veya döviz cinsinden borç yaratmak ve daha sonra da ilgili borç için faiz ve kur farkı hesaplayıp gider yazmak,

Kurum için örtülü sermaye arz eden borçlanmalar yapmak ve borçlanılan kurumlara faiz ödemek,

Sabit kıymet alımında kullanılan kredinin faizinin sabit kıymetin ak-tifleştirildiği dönem sonuna kadar olan bölümünü maliyete atmayıp gider yazmak,

Finansman gider kısıtlaması uygulaması gerekirken uygulamamak,

İndirilmemesi gereken KDV'leri indirmek

1.3.3.2. Vergiden Kaçınma Yolları

Vergiden kaçınma yolları, gerçekçi ve akılcı yapılan işletmecilik anlayışında bulunan her işletmecinin başvurabileceği veya başvurmak isteyebileceği temel davranışlardan biridir. Vergiden kaçınma yollarını bilen her işletmeci bu yola başvurmaktadır. “vergiden kaçınma” yolları incelendiğinde, ticari hayatın şekillenmesinde değişken olarak işlemlerden fazla gelir elde edilmesinde, sosyal kesimler arasında sosyal dengelerin kurulmasında fayda sağlayacağı yasa koyucularca öngörülmüştür (Çağlar, 2008: 26).

Genel olarak vergiden kaçınma yollarının bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir (Şişman, 2003: 38):

Yeniden değerlemeden ve bu değerlemenin vergisel avantajından yararlanmak,

Teşvik Belgesi olmayan yatırımlarda, yatırımlardan faydalanacak teşvik belgesiz yatırımlar yapmak,

Azalan bakiyeler usulü ile amortisman ayırmak,

Fevkalade ve teknik amortisman ayırmak,

Amortisman ayırma yöntemini değiştirmek,

Serbest bölgelerde şirket kurmak ve ticari faaliyetlerini serbest bölgelere aktarmak,

Yıllara sari inşaat ve onarma işlerinde iş ortaklığı yerine adi ortaklık kurmak,

Geçici vergi dönemlerinde de yatırım indiriminden faydalanmak için bir önceki yıl kurumlar vergisi beyannamesinde, öngörülen yatırım indirimini mutlaka göstermek,

Uzun yıllar kar elde edilemeyecekse maliyete atma veya gider yazma konusunda ihtiyarilik tanınan giderleri maliyete atarak sonraki dönemlerde amortisman ayırmak,

Hangi yöntem daha az vergi ödenmesine olanak sağlıyorsa maliyet bedeli artırımı ve gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası yöntemlerinden birini tercih etmek