• Sonuç bulunamadı

1.2. Vergi Denetimi

1.2.1. Vergi Denetiminin Amaçları

Vergi, öncelerde fiskal amaçla tahsil edilen bir kamu geliri konumundayken, zaman içerisinde vergiye farklı amaçlarda yüklenerek ekstra-fiskal amaçla kullanılabilen mali bir araç olmuştur (Demir ve Gülten, 2013: 270).

Vergi denetiminin dar anlamdaki maksadı, bir taraftan yönetimi düzenli ve kanunlara uyumlu çalışmak için yönlendirme, öte taraftan yükümlüleri doğru bildirimde bulunmaya yönlendirerek verginin kaybını olabilecek en düşük seviyeye çekmektir (Can ve diğerleri, 2014: 442)

Vergi denetiminin amacını yapılan tanımlamalardan yola çıkarak, inceleme sürecinde bilmemek veya anlamamak sonucunda yapılan hatalar hususunda, yetkililerin bilgilendirmesi yönüyle yükümlüleri eğitmek, gönüllü olarak daha doğru beyan vermelerini sağlayarak vergi bilincini geliştirmek, bazı yükümlülerin vergi kaçırmasını engelleyen yönüyle de vergi adaletini ve vergi eşitliğini sağlamayı hedeflemektedir (Berçin, 2011: 69).

Vergi yükümlülerinin hatası neticesinde vergi ödememesi ya da bilinçli şekilde vergi kaçırma istek ve eğilimini engellemek maksadıyla, vergi denetimi yapılmaktadır (Oğuztürk ve Ünal, 2015: 210).

24

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134. Maddesinde belirtildiği üzere, “Vergi incelemesi yapılmasındaki maksat, ödenmesi gerekli olan verginin doğruluğunun araştırılmasını tespit etmek ve sağlamaktır’’ ifadesine yer verilerek vergi denetiminin amacı vurgulanmıştır.

Mükelleflerin beyanda bulunmadıkları gelir sağlayan faaliyetleri vergi denetimleri sayesinde ortaya çıkararak, kayıt dışı kalmaları önlenebilmektedir (Dumlupınar ve Yardımcıoğlu, 2015: 2). Diğer bir deyişle, vergi denetimi, devletin esas gelir kaynağı olan vergilerin doğruluğunun saptanması, mükellefler tarafından yapılan beyanların incelenmesi olup, bu kapsamda mükelleflerin beyan etmedikleri gelir sağlayıcı faaliyetlerinin vergi denetimi vasıtasıyla saptanarak bu tür faaliyetlerin kayıt içine alınmasıdır (Peker ve Kılıçer, 2017: 905).

Ayrıca vergi denetiminin ana hatlarıyla dört temel amacı bulunmaktadır. Bu amaçlar mali amaç, ekonomik amaç, sosyal amaç ve hukuki amaçlarıdır (Tekin ve Çelikkaya, 2013: 49)

1.2.1.1. Mali Amaç

Devletler üstlenmiş olduğu görevleri yerine getirebilmesi için finansmana ihtiyaç duymaktadır. Sürekli artan mali ve toplumsal nitelikteki görevler nedeniyle bu finansman sorunu gittikçe büyümektedir. Ortaya çıkan bu finansman açığını hükümetler borçlanma yoluyla çözümleyebilir. Ancak borçlanmanın gelecek nesiller üzerinde yaratacağı yük ve faiz göz önünde bulundurulduğunda, gelir kaynağı olarak vergilerin tercih edilmesi, vergi tabanı genişletilmesi, vergi denetim mekanizmasıyla verginin kayıt dışılığının azaltılması, vergilendirilebilir yeni sahalar bulunması, vergi oranının yükseltilmesi gibi yöntemlerin uygulanması finansman ihtiyacının karşılanmasına daha fazla destek sağlayacaktır. Başvurulan tedbirlerin hangisinin kullanılacağı ülkenin içerisinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve politik ortama göre şekillenir. Ancak hangi yöntem veya tedbirler kullanılırsa kullanılsın devlete sağlanan vergi gelirin elde edilmesi için etkin bir vergi denetimine ihtiyaç vardır(Savaş, 2000).

25

Devletin ek bir gelir sağlaması ve kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi hedeflemesi vergi denetimine olan ihtiyacı doğurmuş olması ile birlikte bu denetimin mali amacını ortaya çıkarmaktadır. Bu amaç ile birlikte var olan vergi potansiyellerini değerlendirmek, vergileme dışı tutulan kaynakları ortaya çıkarmak ve vergilerin gerçeğe yakın biçimde alınması devletin artan finansman ihtiyacını karşılamak açısından devleti mali bakımdan rahatlatma özelliği taşımaktadır(Can ve diğerleri, 2014: 442).

1.2.1.2. Ekonomik Amaç

Günümüzde devletler vergi politikaları aracılığıyla ekonomik kalkınmayı sağlamayı ve gelir dağılımını iyileştirmeyi amaçlamaktadır.Ekonomik kalkınma ve istikrara yönelik olan maksat, bütçe açığını kapatmak, devlet borçlarını ödemek, bütün rekabeti bozucu etkinin giderilmesi, ödeme bilançosu açığının elverişli düzeye getirilmesi, enflasyon karşıtı mücadelede ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelede önem kazanmaktadır (Arslan ve Biniş, 2014: 445). Vergileme sürecinin işlerliğinin kazanabilmesi ve bu etkilerin gerçekleştirilmesi iyi bir vergi denetiminden geçer.

Vergi gelirlerinin genel bütçe gelirleri arasında en önemliorana sahip olması, vergi kayıp ve kaçaklarını azaltan etkin bir vergi denetimi ile toplanan vergi gelirleri, bütçe açıklarının kapanması, devletin borçlanma zorunluluğunun azaltılması ve bu sayede faiz ödeme yükünden kurtulması sağlanabilir. Aynı zamanda faiz ödemelerinin en aza indirgenmesi gelirdeki dağılımının adaletsizliği de azaltır hale getirecektir (Aytekin, 2007: 31).

1.2.1.3.Sosyal Amaç

Devletin toplumsal ve mali refahının geliştirilmesi, toplumun belli bir gelir seviyesine ulaşmasıyla ilişkilidir. Toplumun bir bütün olarak refaha ulaşması bazı ekonomik ve mali araçların etkin kullanılmasıyla olabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, 1982 Anayasasının 2. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” hükmüne yer verilmiştir. Sosyal devlet olmanın en önemli özelliklerinden biri de gelir dağılımında adaletin sağlanmasıdır. Vergi hem yapısı ve hem de uygulanışı

26

sebebiyle gelir dağılımın dengesine ciddi etkiler yapar. Bununla birlikte Anayasasının 73. maddesinde “Vergi yükünün dengeli ve adaletli dağılımı, maliye politikalarının toplumsal amacı olduğu” hükmüne yer verilmektedir.

Vergiler, özellikle gelir dağılımında adaletin sağlanması maksadıyla istisna-muafiyet uygulaması, ayırma prensipleri, artan oranlı gelir vergisi tarifesi, asgari geçim indirimi vb. yolları kullanarak bu amaca yönelik çalışmaktadır (Demir ve Gülten, 2013: 270). Bir toplumun vergi ödeme uyumunun yüksek olması, mükelleflerden yeni vergi alınmasının ve var olan vergi oranında yapılacak olan artışın mükellefler tarafından benimsenmesini kolaylaştıran unsurdur (Kirchler,1997: 421).

Gelir elde eden bireyden elde ettiği gelir ile orantılı vergi alınmasının yolu vergi denetiminden geçmektedir. Ödeme gücü ilkesine göre vergi alınarak sosyal adaletin sağlanması vergilemenin sosyal amacıdır. Vergi kaybı ve kaçakçılığını engellemeye ilişkin vergi denetimi bu tarafıyla sosyal adaleti de sağlayıcı niteliktedir (Can ve diğerleri, 2014: 443).

1.2.1.4.Hukuki Amaç

Vergi denetiminin hukuki amacı vergilendirmenin kanuniliği ile ilişkilidir. Anayasada belirtilen vergiler, harçlar ve ücretler gibi mali yükümlülükler kanunla değiştirilecek ve kanunla yürürlükten kaldırılacak ve yasada öngörülen usul ve esaslar doğrultusunda toplanacaktır. Kanunlar vergi denetimlerinin nasıl yapılacağını, usul ve sonuçlara tabi tutulma biçiminin ön belirlenmesidir (Tecim, 2008: 56).

Türkiye Cumhuriyeti, 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde belirtildiği üzere bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından biri kanunların vatandaşlar arasında eşit bir şekilde uygulanıyor olmasıdır. Bu bağlamda etkin vergi denetimi sayesinde mükelleflerin vergi kanunlarına uygun davranması sağlanacak ve böylece vergilemede eşitlik ve adalet ilkeleri sağlanabilecektir (Beşel, 2017: 16).

Yönetim birimlerinin aktif, düzenli, adil bir biçimde çalışması ve görevin özlük haklarına göre yerine getirebilmesi denetimle sağlanabilmektedir. Mükellefler açısından

27

baktığımızda ise ödeme güçlerine göre alınan vergilerin, adil ve yargısız bir şekilde toplanabilmesi yine denetimle sağlanmaktadır (Can ve diğerleri, 2014: 443).

Benzer Belgeler